İnsan
Ölüm asude bahar ülkesidir bir rinde;Gönlü her yerde buhurdan gibi. Ve serin serviler altında kalan kabrindeHer seher bir gül açar; her gece bir bülbül öter.Yahya Kemal Beyatlı Yazarken en çok zorlandığım hususlar, ıstırabını içimde en
[Devamını Oku]
Şarktaki aşiretlerin suallerine cevap olarak hazırlanıp H. 1329 (m. 1911)’de neşredilen Münazarat Risalesi, daha sonraları Bediüzzaman Hazretleri tarafından tekrar gözden geçirilerek neşredilmiştir. Üstad Hazretleri risalenin baş tarafına şu ifadeleri koymuştur ki bu, aşağıda izah etmeye
[Devamını Oku]
Kizb yani yalan ve yalancılık, gerçeğe uygun olmayan sözün aldatmak maksadıyla söylenmesidir. Zıddı ise sıdk yani doğruluktur. Kuran-ı Kerim’de Allah Teâlâ, “Yalan sözden sakınınız!” (Hac, 22/30) buyurmaktadır. İslamiyet’te yalan ve yalancılık kötü huyların ve günahların
[Devamını Oku]
Meksikalıların bir sözü var. “Bizi gömmeye çalıştılar ama tohum olduğumuzu bilmiyorlardı.” Dante Alighieri de diyor ki: “Her karanlık kendisini sonlandıracak şafağın tohumlarını içinde taşır.” Önemli olan, temel duygu ve fikri kaybetmemektir. Bizi biz yapan acı-tatlı
[Devamını Oku]
“İman insanı ‘insan’ eder.” Yaratılışın en büyük gayesi olan “insan-ı kâmil” olmak da insanlığın zirvesidir. Eğer insan olmayı beceremezse kişi, düşeceği çukur gayet derindir; hayvanlardan daha da aşağıda bir yerlerde... “Savm u sâlât u hac
[Devamını Oku]
Rabbimiz, kendisini unutan kuluna tabiri caizse manen öyle bir tokat vuruyor ki, o tokadın tesiriyle insan öylesine şaşkın bir hale geliyor ki, aleyhine olan her şeyi lehine zannederek peşinden koşmaya başlıyor. Zararına olan her şeyi,
[Devamını Oku]
“Yiyiniz, içiniz fakat israf etmeyiniz!”(A’raf, 31)Dünyamızın bir tarafı israf bolluğu içinde yaşayan aşırı kilolu ve bu kiloları nasıl eriteceğini düşünen insanlarla dolu iken, bir başka tarafı da günlük yiyecek ekmek bulamayan, hatta bu yüzden ölen
[Devamını Oku]
İnsan… Mahlûkatın en şereflisi… İslamiyet ile birlikte felsefelerin ve dalalet fikirlerinin tanımlarından kurtulup asli mahiyetine taşınan varlık… Kur’an’ın beyanıyla makam-mevki, soy-sop, renk, dil ayrımı yapmaksızın Allah’a olan muhataplık ve takva mihengiyle değerlendirilen ruh ve beden
[Devamını Oku]
“Ameller niyetlere göredir. Herkese niyet ettiği şey vardır. Öyle ise kimin hicreti Allah’a ve Resûlüne ise onun hicreti Allah ve Resûlünedir. Kimin hicreti de elde edeceği bir dünyalığa veya nikâhlanacağı kadına ise onun hicreti de
[Devamını Oku]
İnsan ve kâinat, Kudret-i İlâhiyye'nin iki mucize san'atı; biri küçük âlem, öteki büyük âlem. Diğer bir tabir ile insan, küçük bir kâinat; kâinat, büyük bir insan. İnsan ve kâinat hakkında tarihte pek çok mütefekkir ve
[Devamını Oku]
“Yüce Allah’ın insanları farklı milletler olarak yaratması toplumsal birlik için bir tehdit midir?” “Değişik dilleri konuşmak, aynı ten ve rengi taşımamak toplumsal ayrışmanın bir nedeni midir?” “Farklılıklar ayrışmanın bir sebebi olabilir mi?” “Bu farklılıklar bir
[Devamını Oku]
“İnsanlara iyiliği emrederde kendi nefsinizi unutur musunuz? Hâlbuki siz kitabı da okuyorsunuz. Hâlâ akıllanmayacak mısınız?”1 Yıllar önce dini hizmetler yapan bir arkadaşımız bana “Bulunduğum yerde cemaat içinde çok enaniyetli, kendini beğenmiş bir adam var. Bunun
[Devamını Oku]
Arz-ı mihr eylemeğe başladı amma devran Varak-ı mihr ü vefayı kim okur kim dinler.“Bu zamanın insanları, şefkat ve muhabbetlerini anlatmaya saymaya başladılar. Fakat muhabbet ve vefa sayfasını ne okuyan var ne dinleyen var.” Bir insan
[Devamını Oku]
Ebû Zer’den (ra) rivayetle Peygamber Efendimiz (sav) şöyle buyurdular: “Din kardeşini güler yüzle karşılamaktan ibaret bile olsa, hiçbir iyiliği küçümseme.” (Müslim, Birr 144; Tirmizî, Et’ime 30, Birr 45) Abdullah bin Kays (ra) anlatıyor: “Resûlullah (sav),
[Devamını Oku]
Çocukluk… İnsanoğlunun hayatını şekillendiren bir devredir aslında. En meraklı olunan, her şeyi öğrenmek isteyen, biran önce büyüyüp adam olayım dediğimiz, hayatımızın güzel ve önemli bir dönemidir. Öyle bir şeydir ki çocuk olmak; amaçlara ulaşabilmek için
[Devamını Oku]
Bu ayki yazımda yumurtanın bilinen ve bilinmeyen yönlerinden bahsedeceğim… Yumurta hakkında yanlış bilgilere sahipseniz bunları değiştirmeye ne dersiniz? Yumurta bazı toplumlar tarafından kutsal bir besin olarak kabul edilir. Bizim kültürümüzde de yumurtanın önemli bir yeri
[Devamını Oku]
Ölüm, hayatımızın kaçınılmaz ve insana acı veren gerçeklerinden biridir. Ölüme şahit olmak ve yakınlarımızdan birisinin ölümünü görmek bizi üzer. Her ölümün ardından bir yas süreci başlar. Ölen kişi ile bağlarımız arttıkça, ölümün verdiği hüzün de
[Devamını Oku]
Gazali’ye göre çocuk eğitimi, daha çocuğun doğumuyla birlikte başlar. Çünkü anne ve babanın sahip olduğu kişilik, çocuğun ileride sahip olacağı kişiliği üzerinde büyük bir fonksiyona sahiptir. Çocuğun iyi bir kişiliğe sahip olabilmesi için daha ilk
[Devamını Oku]
Amerika’da bir kimya profesörü Nobel ödülü almıştı. Ödül töreninden sonraki ilk dersinde, öğrencilerinden biri kendisine şöyle bir soru sordu: “Efendim! Amerika’da üç binin üzerinde kimya profesörü var. Ancak bu kadar bilim adamı arasında, ödülü size
[Devamını Oku]
Bir milletin öyle 1 yıllık, 2 yıllık, 3 yıllık, 10 yıllık mazisi olmaz. Yüzlerce, binlerce yıllık derinliği olur. Biz de öyle bir milletiz. Alfabe değişikliği bu derinliği yok etti. Dil devrimi tabi onu daha müzmin
[Devamını Oku]
Dünya bir misafirhanedir. Dünyaya gelen her insan bu misafirhanede belli bir süre bulunur ve misafirlik süresi sona erdiğinde asıl memleketi olan ahiret yurduna döner. Bu sebepten en bahtiyar insan odur ki bu dünyada misafir olduğunu
[Devamını Oku]
Ezel ve ebed sultanı olan Rabbi Rahimimiz, kelam sıfatından gelen Kur’an ile tesettürü emrettiği gibi, kâinat kitabının lisan-ı halleriyle de emrediyor. Tesettür; setretmek, örtmek, gizlemek, korumak manasına gelir. Cenab-ı Hakkın hadsiz fiili isimlerinden birisi Settaru’l-Uyubdur.
[Devamını Oku]
Sosyal psikologlar, liderlik konusunda değişik çalışmalar yapmışlardır. Burada otoriter, demokratik ve lakayt liderler hakkında yapılmış bir çalışma üzerinde durmak istiyoruz. Şöyle ki: İdareciler Üç Kısımdır Araştırmacılar çocuklardan oluşan üç ayrı gurup oluşturdular. Her guruba da
[Devamını Oku]
Allah’ım! Biliyoruz ki dünya imtihan meydanıdır. Biliyor ve inanıyoruz ki Sen kullarına kaldıramayacakları yükler yüklemezsin. Ve yine biliyoruz ki “Şüphesiz zorlukla beraber, bir kolaylık vardır. Gerçekten zorlukla beraber, bir kolaylık vardır.” İslam’la yoğrulmuş, her bir
[Devamını Oku]
İman demek güzel nazar demektir. Ölü zannettiğimiz cansız mahlûklar diri, dilsiz ve sessiz zannettiklerimiz zikirde, ağlıyor zannettiklerimiz aslında bâkî âlemde kavuşmadadırlar. Bir sineğe veya çiçeğe manasını düşünerek bak ve dinle!. Dağları ve denizleri ruhanilerle dolu
[Devamını Oku]
Ahir zamanda en dehşetli fitne açık saçıklık olduğunu hep beraber yaşayarak görüyoruz. İdeolojilerin pasifleşmesiyle beraber, süfli hastalıklar daha da bir boy gösterir oldu. İletişim araçlarının çok geniş banda yayılmasıyla, günah tacirleri de kendilerine muazzam bir
[Devamını Oku]
Morali bozuktu Benjamin’in. Yüzünden düşen bin parçaydı. Yine hatırlamıştı o günleri. Aklına gelince derin bir hüzün kapladı içini, gözleri doldu dolacaktı. Yıllar önce büyük oğlu uyuşturucu işine bulaştıktan sonra vefat haberi ile yıkılmış, her şeyini
[Devamını Oku]
Doğru fikri bulmakla, karar alınan bir fikrin arkasında durmak farklı şeylerdir. Üst düzey yöneticiden beklenen herkesle aynı görüşte olması değil alınan kararı uygularken bunun kendi fikriymiş gibi arkasında durmasıdır. Maalesef şirket yönetimlerinde de çocuksu egolar
[Devamını Oku]
İman hizmetkârlarını bir fabrika gibi veya bir insan bütünü gibi bir arada tutan ancak ihlâslarıdır. İhlâsın devamlılığı ise, maddi-manevi hayata yön verecek olan yiyip-içmedeki hassasiyetlere bağlıdır. Nizaa düşmemek, parçalanıp dağılmamak için lütfen yeme-içmenize dikkat ediniz.
[Devamını Oku]
oğru Karar” yanılgısı ile yanlışlıklara sebep olan birkaç konu başlığına bu sayıda da devam etmek istiyorum. Ön yargılar veya ön kabuller… Önyargılar kendimizi koruma duvarlarımızdır, bir durum karşısında otomatik olarak verdiğimiz kararlarımız ve tepkilerimizdir. Koruyucu
[Devamını Oku]
Etrafına dikkatle bakınarak yürüyordu. “Nerede?” diye sordu yanındakilere. “Bilmiyoruz” dediler. Düşündü, “sahilde” dedi kendi kendine. Yürümeğe başladı sahil boyu. Deniz, yeleleri ahenkle salınan munis bir at gibi dalgalarını kıyıya salıyordu. Epey ilerlemişti bile. İşte. Oradaydı.
[Devamını Oku]
Sual: Vücud-u hâricîyi izah eder misiniz? Cevab: Varlık temelde ikiye ayrılır. Vücud-u ilmî ve vücud-u haricî. Vücud-u harici, Allah’ın kudretiyle yaratılmış her çeşit varlığı içine alan bir isimdir. Vücud-u ilmî ise Allah’ın ilminde ve bilgi
[Devamını Oku]
İNSANIN İHTİYAÇLARI Maslow, 1943 yılında ortaya insan psikolojisini yakından ilgilendiren bir teori ortaya attı: İhtiyaçlar Hiyerarşisi. Bu hiyerarşiye göre insanın temel beş ihtiyacı vardı. İnsanoğlu dünya denen bu gemide bu ihtiyaçları karşılamak için çabalar dururdu.
[Devamını Oku]
Şu âleme dikkatli ve hikmetli bir nazarla bakılsa, herşeyin (maddenin) bir mânâ ve bir hakîkate hizmet ettiği görülür. Âdetâ, mânâ ve hakîkat merkezde, madde ve sûret de onların etrafında kâh eriyerek, kâh değişerek, kâh parçalanarak,
[Devamını Oku]
Cenâb-ı Hak Kur’ân-ı Kerîm’de bir takım ibretli hâdiseleri zikrettikten sonra, şöyle nida eder “Sizler akıl etmez misiniz?”, “Sizler düşünmez misiniz?” Hâdiselerin iç yüzlerini anlamaya davet eden bu çağrılar, bize Allah (cc)’ın Hakîm ismini nazar verir.
[Devamını Oku]
Geçenlerde bazı memur arkadaşlarla oturmuş sohbet ediyorduk. Mevzu, istikbale dâir bir ihtiyat akçesi olması düşüncesiyle yatırım yapmanın lüzumu üzerine gelişti. Herkes şu an kazandığı sermayenin bir bölümünü mutlaka ileride kendisine olabilecek ihtiyaçtan dolayı bir tarafa
[Devamını Oku]
Akıl, Allah’ın insanlara verdiği nimetlerin en büyüklerindendir. Çünkü insan birçok şeyi akılla anlayıp farkına varıyor ve mânâ veriyor. Doğruyu-yanlışı, iyiyi-kötüyü, güzeli-çirkini akılla tartarak birbirinden ayırt edebiliyor. Hatta buna binâen Allah, aklı olanı sorumlu tutuyor. Aklı
[Devamını Oku]
Yalnızlık! İnsanı en çok acıtan şey. “Tek olma” manasındaki yalnızlık değil bahsettiğim. Bir duygu hâli: Kimsesizlik hissi! İniyor muyuz çıkıyor muyuz anlayamadığımız; boşluk! Bazen çok derin, bazen çok gizli yaşadığımız! Kendi kendimize yabancılaşmamız, kendimizi aramamız.
[Devamını Oku]
MUSİBETTE ŞİKÂYETE 3 CİHETTE HAKKIN YOKTUR ►Birinci Sebep: Cenâb-ı Hak insana giydirdiği vücud elbisesini sanatlarına mazhar etmiştir. Yani insanı bir model yapmışdır. O vücud elbisesini, o model üstünde keser, biçer, değiştirir. Muhtelif isimlerinin cilvesini gösterir.
[Devamını Oku]
Namazda günde kırk kere Rabbinden istikamet isteyen ve aşırılıklardan uzak bir hâl dileyen müslümanların uzak durması gereken en önemli sıfatlardan biri hırstır ve tamâdır. Eğer bu sıfatlardan uzak durmazsak bu sıfatlar bizi hüsrana götürecek birer
[Devamını Oku]
1955 senesinden bu tarafa 100 farklı ülkede ve 37 dilde yayınlanan, satış rakamları 100 milyonu aşan bir kitap var. İsmini hemen hemen hepimiz duymuşuzdur: Guinness Rekorlar Kitabı. Avrupa’nın en hızlı kuşu hangisidir, sorusuyla yazarının kafasında
[Devamını Oku]
Ömer İbnü’l-Hattab (ra)’ın şöyle dediği rivayet edilmiştir:“Ey İnsanlar! Bu ümmetten ileride bir topluluk gelecek, zina edene verilen recm cezasını inkâr edecek, ahir zamanda Deccalın gelmesini inkâr edecek, güneşin kıyamet alameti olarak batıdan doğmasını inkâr edecek,
[Devamını Oku]
Peygamberimiz (asm) amellerin niyetlere göre olduğunu buyurmuştur.1 Niyet meselesini ise Bediüzzaman Hazretleri şu şekilde izah etmiştir: “Bu niyet meselesi, benim kırk senelik ömrümün bir mahsulüdür. Evet, niyet öyle bir hasiyete (özelliğe) maliktir ki, âdetleri, hareketleri
[Devamını Oku]
Bugün ümmet içinden çıkarak eski zamanlarda olduğu gibi yeniden ümmeti insanlık âleminin önüne geçirecek liderlere büyük ihtiyaç vardır. Bir milyarın üzerindeki İslam Âlemi kendisini içinde bulunduğu felaketlerden kurtaracak liderin/liderlerin yokluğundan muzdariptir. Onlar kendilerini iç ihtilaflardan,
[Devamını Oku]
“İnsanlar yüzlük deve katarı gibidir. İçlerinde (istediğin özelliklere uygun) binecek bir deveyi neredeyse bulamazsın” (Buhari, Kitabu’r-Rikak, Bab, 35) Halifelik “Din ve dünya işlerinde peygambere vekillik yapmak üzere Müslüman halka başkanlık etmektir.” Aslında bu tarif yalnızca
[Devamını Oku]
Gün içinde çoğumuzun saatlerini alan sosyal medyanın patronu Facebook, 144 harfe sıkışmış olan Twitter, fotoğraf çukuru olan Instagram ve daha niceleri.. O kadar çok bağlanmışız ki ailemizi, akrabalarımızı, eşimizi dostumuzu unutur olduk. Unuttuğumuzla kalmadık, iletişimi
[Devamını Oku]
Rol model bildiğimiz Rehber-i Ekmel (sav) ve Sahabelerinin nurunu ve ruhunu yeryüzünde ihya edelim. Kur’an ve Sünnet rehberliğinde ümmetin icmaı ile doğudan batıya, güneyden kuzeye va’d-i ilahiyi Allah’ın yardımıyla gerçekleştirelim. Resul-i Ekrem Efendimiz (sav), “Ümmetim
[Devamını Oku]
Hayrat Vakfı İngiltere temsilciliği olarak geçtiğimiz hafta bir İngiliz okulunda tebliğ seminerleri verdik. Londra, Brighton, Southampton, Eastleigh, York, Basingstoke, Oxford ve Cambridge gibi pek çok şehirde, Kur’ân-ı Kerim Dersleri, Osmanlıca Kursları, Risale-i Nur İlim Meclisleri,
[Devamını Oku]
İttihat-ı İslam’ın ehemmiyeti o meşhur şamil ve cami’ olan veda hutbesinde çok açık bir şekilde görünmektedir. O beliğ ve şümullü hutbede Efendimiz (asm) bütün insanların Rableri bir, babaları bir… Her insan Âdem’dendir (as). Âdem (as)
[Devamını Oku]
Muhasebe hasleti “değer”leştirilmeli, bir program dâhilinde terbiye metodu haline getirilmelidir. Özellikle gençlerimizin iç dünyalarından kopuk, kendileriyle hesaplaşmaktan uzak vaziyetleri göz önünde bulundurulduğunda bu yöndeki ihtiyaç daha iyi anlaşılacaktır. Zaman akıyor, durmuyor. Ömür geçiyor, sermaye azalıyor.
[Devamını Oku]
Selam olsun, KULLUK makamını her şeyin üzerinde tutanlara.Selam olsun, vazife şuuru ile yılmadan,yorulmadan Rabbinin hizmetinde hâdim olanlara.Selam olsun, gündüzünü imana muhtaç gönüllere Kur’an hakikatlerini nakşedenlere. Selam olsun, gecesini sırf Rabbinin rızası için iki büklüm secdede
[Devamını Oku]
Türkçemizde “düşmek” kelimesi birçok manayı ihtiva etmekte. “Dadanmak, alışmak, müptela olmak, zayıflamak, şehit olmak, inmek, yağmak, sukut etmek, ayrılmak, sefil olmak, aciz kalmak” bunlardan bazıları. Dil üstatlarından Nihat Sami Banarlı, “Türkçenin Sırları” adlı kitabında “düşme”
[Devamını Oku]
Hakiki ömrünü bulunduğun gün bil! Malum… Kavanoz hikâyesini hemen hepimiz biliriz. Dolu kavanozda büyüklüğüne göre taş parçacıklarının ve kumun tanzimini. Aslında yapılan zamanın/hayatın tanzimidir. Bir bakıma hayat sahifesi üzerine vücud kalemiyle cüzi bir irade ile
[Devamını Oku]
Atalar demişler ki “At binenin kılıç kuşananın.” Gelin o zaman şu hakikati dinleyelim: Şübhe yok ki Allah size, emânetleri ehline vermenizi ve insanlar arasında hüküm verdiğiniz zaman adâletle hükmetmenizi emreder! .... (Nisâ Sûresi, 58. âyet.)
[Devamını Oku]
Allah'a ortak koşma Ey oğul! Allah'a ortak koşma. Muhakkak ki şirk pek büyük bir zulümdür. Allah her yaptığını ortaya çıkarır Oğlum, eğer yaptığın iş hardal tanesi kadar bile olsa ve bir taş içine girse, Allah
[Devamını Oku]
Artık Malezya haritasına bakınca biz Malezya’yı severiz Malezya’da bizi sever diyeceğiz. Memleketimize Bureyde olup gelen, ülkemize Musab Bin Umeyr gibi yürüyen, bizim asrımızın Abdullah el-Müzenni, Zübicadeyni Ahmet Ammar’ı biz sevdik, Allah’ım sen de onu sevdiklerinin
[Devamını Oku]
Sözlükte “Allah’a dönüş ve yöneliş” anlamına gelen tövbe, dini terim olarak “Günahtan Allah’a dönme” anlamındadır.1 Yani tövbe; insanların işlediği günahlardan sonra pişmanlık duyup bir daha yapmamak üzere Allah’tan af dilemesidir. Yüce Allah Kur’an-ı Kerim’de “Gerçekten
[Devamını Oku]
“Mьmin, yeşil ekine benzer. Rьzgвrla eğilir (fakat yıkılmaz). Rьzgвr sakinleştiğinde yine doğrulur. İşte mьmin de bцyledir; o da bela ve musibetler sebebiyle eğilir (fakat yıkılmaz). Kвfir ise sert ve dimdik selvi ağacına benzer ki Allah
[Devamını Oku]
“Ey iman edenler! Allah’ın size helâl kıldığı temiz şeyleri (kendinize) haram kılmayın ve haddi aşmayın! Şübhesiz ki Allah, haddi aşanları sevmez.” (Mâide Sûresi, 87. Ayet) İfrât, aşırı gitmek, ölçüyü aşmak demektir. Tefrît ise, gereğinden daha
[Devamını Oku]
Vakit Ramazan Vakti Ramazan berekettir. Ramazan hayırdır. Ramazan kulluktur. Ramazan ibadettir. Ramazan hepimiz için kardeşliktir. Hayrat Yardım Ramazan 2016 çalışmalarına, Türkiye’nin 81 ilinde ve dünyada 30 ülkede paylaşmanın bereketini yaşatmak için “Bismillah” diyor. Ramazan’da dört
[Devamını Oku]
“Ey insanlar! Fâni, kısa, fâidesiz ömrünüzü bâkî, uzun, fâideli, meyvedar yapmak ister misiniz? Madem istemek, insaniyetin iktizasıdır. Bâkî-i Hakiki’nin yoluna sarf ediniz!” (3. Lem’a) Allah, insanı aciz ve fakir olarak yaratmıştır. Acz, insanın muhtaç olduğu
[Devamını Oku]
Ne zaman bir sıkıntılı hâl başımıza gelse ya da ne zaman az veya çok bir zulme muhatab olsak, bizim için en büyük tesellîlerden birisi, Peygamber kıssalarını ve eski kavimlerden salih ve saliha kimselerin başlarından geçen
[Devamını Oku]
Yalnızlığımızı, kederimizi, derdimizi “huzura” çeviren Rabbim! Huzurunda “huzura” erdiğimiz Rabbim! Hani bazen yüreğindeki yük ağır gelir insana, anlatıp birileriyle paylaşmak, rahatlamak istersin. Paylaşınca sanki hafifleyecekmişsin gibi. Seni belki de sadece dinleyecek, anlamaya çalışacak birisine ihtiyaç
[Devamını Oku]
Şehir; insan, mekân, doğa, zaman, varlıklar, işler ve ilişkiler düzleminde insan irfan, kültür ve medeniyetinin geliştirdiği, insan emeği ve aklının coğrafyaya işlenmiş eseridir. Şehirler toplu yaşamın, kuralların, kanunların, değerlerin ve hiyerarşinin olduğu en geniş anlamda
[Devamını Oku]
Sadâkat, lügatte kendisine iyilik edene, lütufta bulunup koruyana minnet ve şükran duyguları ile bağlanma, bu bağlılığa yakışır şekilde davranma, hainlik ve döneklik etmeme, vefakârlık gösterme olarak ifade edilmektedir. Lügatte bu şekilde ifade edilen sadâkatin tarihte
[Devamını Oku]
Yeni nesil gençliğin evlilik beklentisini maalesef televizyon belirliyor. Her ne kadar televizyonda (dizi veya filmlerde) izlediğimiz durumları tasvip etmesek de zamanla bu tasvip etmediğimiz durumları farkında olmadan kabul etmeye başlıyoruz. Bu durum bir sonraki nesil
[Devamını Oku]
Zaman ilerledikçe hayatımızdaki ekran sayısı artıyor. Önceleri bir tek siyah beyaz televizyon vardı. Şimdi ise her evde bir kaç telefon, tablet ve televizyon olmak üzere birçok ekran var. Medyanın olduğu ve olmadığı dönemdeki annelik birbirinden
[Devamını Oku]
Aile bütün toplumlarda temel kurumdur. Aile en genel manada; akrabalık ilişkisiyle birbirine bağlanan fertlerin bir araya getirdikleri topluluk. Diğer bir ifadeyle toplumun en küçük birimi olarak kabul edilir. Toplumsal kurum; bir toplumda örgütlenmiş, göreli bir
[Devamını Oku]
Yaratılış gayesi, Rabbini tanımak ve ona ibadet etmek olan insanın, ebedi hayatına bir sermaye olan ömrünü tamamen maddi kazanç yolunda harcamakla, gezip eğlenmekle geçirmesinin bu gayeye muhalif olduğu aşikârdır. Ecel gizli olduğundan ve her bir
[Devamını Oku]
Dil bekâsın, dost fenâsın istedi mülk-i tenin,Bir devâsız derde düştüm ah ki Lokmân bîhaber.1 Beka; kalıcılık, ölmezlik2 anlam- larında olup Arapça kökenli bir kelimedir. Allah insanı bekâ yani kalıcılık-sonsuzluk içgüdüsü ile yaratmıştır. Bu sebeple insan
[Devamını Oku]
“Bugün hasta ziyaretine gideniniz var mı?”Günümüzde ne yazık ki; bir cenazeye katılmayı bırakın, “Allah rahmet eylesin” demek bile insanlara çok zor gelmekte. Bugün kim ne yaptı? Ebu Hureyre (ra) anlatıyor: Bir defasında Peygamber Efendimiz (asm):
[Devamını Oku]
Müsbet hareketi kısaca şöyle tarif edebiliriz: Emniyet ve asayişi bozmadan, başkalarına ilişmeden ve Cenab-ı Hakk'ın vazifesine karışmayarak sabır ve tahammülle kendi hizmetimizi yapmaktır. Dâhili cihada yani silahların sustuğu kalemlerin ve fikirlerin konuştuğu ilmi ve fikri
[Devamını Oku]
Sual: Her insanın zaafları var. İnsanların bu zaaflarına yönelik her yönden çok kuvvetli saldırılar var. Bir insan, bu kadar saldırı karşısında iradesine nasıl hâkim olabilir? Cevap: Bu saldırılar karşısında, insanın iradesini güçlendirmek için şu hususlara
[Devamını Oku]
Çocuklara verilen din eğitiminin hem içerik hem de pedagojik amaçları olabilir. İçerik amaçları, eğitimin hangi konuları kapsayacağı ile ilgilidir. “Yaz kurslarında şu konular işlenecek” dendiğinde içerik amaçlarından bahsedilir. Pedagojik amaçlar ise bu kurslar yürütülürken çocukların
[Devamını Oku]
Cinayet suçundan hükümlü bir arkadaşımız, Isparta Cezaevinde Hüsrev Efendi ile birlikte yatmakta iken başından geçen hatırasını bana şöyle anlatmıştı: Cahilliğime ve nefsime uyarak bir cinayet işledim. Çok pişmanım. Ancak öleni geri getirmek mümkün değil. Acaba
[Devamını Oku]
Kader, Cenab-ı Hakkın başlangıcı ve sonu olmayan ilmiyle, bütün varlık âleminin ve içindeki olmuş ve olacak bütün yaratılanların nasıl olacaklarını, ne zaman vücuda geleceklerini ve nasıl yaşayacaklarını her türlü ayrıntısı ile bilmesi ve aynısını da
[Devamını Oku]
Cenâb-ı Hakk, her insana doğuştan bazı yetenekler ve kabiliyetler vermiştir. Ta ki insan, hem bu dünyası hem de ahireti için hayırlı işler yapabilsin. Kişilerin hem manevî durumları hem de ilimle beslenen kabiliyetleri, onların ehliyetlerinden haber
[Devamını Oku]
Cüz’î irade: Maddi bir vücuda sahip olmayıp, hava yolları ve meridyenler gibi farazî ve itibarî olarak kabul edilen, insandaki meyelan veya o meyelandaki tasarruftur. İnsan, maddi vücudu olamayan cüz’î iradeye sahip olmakla bir şey yaratmış
[Devamını Oku]
Bediüzzaman Hazretleri, “Ahir zamanda bir şahsın hataları ve günahlarının gayet dehşetli bir yekûn teşkil ettiğine dair rivayetler vardır”1 diyerek tehlikeli bir hususa dikkatimizi çekiyor. Günümüzde özellikle iletişim araçlarının artması, dini ve ahlaki hassasiyetin azalması, birçok
[Devamını Oku]
“Bu bir hayvan katliamıdır!”, “Hayvanseverler ayaklanmalı!” sözleri havalarda uçuşuyordu. Yine bir Kurban Bayramı arifesiydi. 2000’li yılların başıydı zannediyorum. Aslında alışık olduğumuz, her sene oynanan tiyatronun sadece o seneki perdesiydi bu! Aman Yarabbi insanı duygulandıran, gözleri
[Devamını Oku]
“Bir milletin asıl gücü; topu, tüfeği yahut tankı değil, imanlı ve inançlı gençliğidir.” Adem (as)’dan Peygamber Efendimiz (sav)’e ve kutlu Nebi (sav)’den günümüze kadar bütün değişimler gençlerin elleri ile olmuştur. Hz. İsa (as)’nın savunucuları ve
[Devamını Oku]
Anlam vermede en etkili olan sebep, insanın kalbinde tuttuğu, benimsediği, kabul ettiği değerlerdir. Prensiplerdir. Ön kabulleridir. Yani itikadıdır. İnançlarıdır. İşte insanlar bu referanslara göre her şeye bir anlam vermektedirler. Doğru anlam vermek için doğru referanslara
[Devamını Oku]
“Sizin en hayırlınız, görüldüğünde Allah’ı hatırlatanınızdır.” Günaydın… Görüşürüz… Kendine iyi bak… Tatlı uykular… Bazımız öğrenci, bazımız öğretmen. Bazımız esnaf, bazımız da müşteriyiz. Bazen hasta, bazen sağlık nimetiyle coşkun vs… Hangi konum ve vasıfta bulunursak bulunalım
[Devamını Oku]
Hep uzun yazdığımdan şikâyet edilir. Bu kez sözü uzatmadan köşemi bir kız öğrencimizin şiirine ayırmak istiyorum. İsterdim ki bundan evvel şiirde usul, şiirde gaye, şiirde şekil, şiirde hayat, şiirde anlam, şiirde ilim, şiirde nakış, şiirde
[Devamını Oku]
Yaşadığımız asır, bilginin insan hayatına çok hızlı ve kolay bir şekilde girdiği bir asırdır. Hatta insanın bir bilgi bombardımanına maruz kaldığını bile söyleyebiliriz. Bu kadar yoğun bir bilgi trafiğine rağmen, insanların hala cahil, hala görgüsüz
[Devamını Oku]
“……… ehl-i hakkı sukuttan ve zilletten kurtarmayı en birinci ve en mühim bir vazife-i uhreviye telâkki edip, yüzer âyât ve ehâdis-i Nebeviyenin şiddetle emrettikleri uhuvvet, muhabbet ve teavünü yapıp; bütün hissiyatınızla ehl-i dünyadan daha şiddetli
[Devamını Oku]
“İşte bütün mesele her meselenin başı Ben bir genç arıyorum gençlikle köprübaşı Tırnağı en keskin hayvanın pençesinden Daha keskin eliyle başını ensesinden Ayırıp o genç adam uzansa yatağına Yerleştirse başını iki diz kapağına Soruverse ben
[Devamını Oku]
“Girdim ilim meclisine, eyledim kıldım talep,Dediler ilim geride, illa edep illa edep” Demiş Yunus Emre. Evet, ilim edepten sonra gelir. İnsana yakışan da edeple taçlanmış ilimdir. “Ben güzel ahlakı tamamlamak üzere geldim” diyen Peygamberin (sav)
[Devamını Oku]
Bu çalışmamızda kaynak olarak öncelikle Kur’an ve Hadislerden misaller getirilecek, daha sonra İslami kaynaklarda Kader ve İnsan İradesi hakkında mücmel malumata yer verilecek ve akabinde ise Oryantalistlerin kendi kitaplarındaki (İslami akidelerle tenakuz arz eden ve
[Devamını Oku]
Bütün bitki ve hayvan türleri çoğalmaya, yayılmaya, yeryüzünü kendi cinsleriyle doldurmaya meyillidirler. Fakat hiçbir canlının aşırı derecede çoğalıp yeryüzünü istila ettiği de görülmemiştir. Çünkü Cenab-ı Hak, çoğalmaya meyilli her canlının karşısına, başka bir canlıyı koyarak,
[Devamını Oku]
Eşitlik, adalet aynı şeyler midir? Birbirinden farklı özelliklere sahip iki kişiye eşit muamelede bulunduğumuzda her zaman adaletli bir muamele mi yapmış oluyoruz? Pek çok kişinin âşık olduğu eşitlik kavramı, adalet kavramını da gerçekten kapsıyor mu?
[Devamını Oku]
Kalb kelimesi lügatlerde, bir halden başka bir hale çevirme, değiştirme şeklinde izah edilir. Aslı Arapçadır ama Türkçemizde de kullanılan, bir nevi Türkçeleşmiş bir kelimedir. Arapçada olduğu gibi dilimizde de Kalb kelimesi, kıymetli iki şeye isim
[Devamını Oku]
Ebû Talha El-Ensârî Hz. (ra) Ensâr’ın büyüklerinden olan Ebû Talha’nın (ra) Medine’de 585 senesinde dünyaya geldiği rivayet edilmektedir. Yiğitliği ve kahramanlığıyla meşhûr olmuş; okçuluğuyla tanınmıştır. Mescid-i Nebevî’nin batısında yer alan Bâbü’r-rahme denilen mevkide ikâmet eden
[Devamını Oku]
Müslümanlar birkaç asırdır, daha önceden benzeri görülmemiş bir tahribata, bir hücuma maruz kaldılar. Bu tahribat manevî ve her bir Müslümanı ilgilendiren genel bir tahribattı. Ve tahribatçılar da tek tek değil, cemaat halinde, topluca ve çok
[Devamını Oku]
Tembellik İnsanın en büyük tabiî düşmanlarından cinnî şeytan diye vasıflandırılan, bildiğimiz şeytanın haricinde insî şeytan diye vasıflandırılan ve cinnî şeytandan hiç de geri kalır yanı olmayan bir düşmanımız daha var. Bu düşmanlarımızı kimi zaman dost
[Devamını Oku]
Türk Dil Kurumu sözlüğünde "Bütün özlemlere eksiksiz ve sürekli olarak ulaşılmaktan doğan kıvanç durumu" olarak tanımlanan mutluluk kavramı, birçok âlimin fikrinde yer etmiş, insanlık tarihi boyunca "Mutluluğa nasıl ulaşılır?", "İnsan nasıl mutlu olur?", "Gerçek mutluluğa
[Devamını Oku]
Kusursuzluk, ziyadesiyle lezzetli bir kelime... Ütopik bir çılgınlık hatta belki de. Zira yaşadığımız asrın insanında manasıyla müsemma olmayan bir şekilde ruhî bir rahatsızlık olarak kabul görüyor ve artık şu adı alıyor: Mükemmeliyetçilik. İçe dönük tezatlıkları
[Devamını Oku]
Sual: Cenab-ı Allah her şeyi biliyor ezelden ebede kadar... Madem her şeyi biliyor neden cennete gidecek kulunu cennete, cehenneme gidecek kulunu da cehenneme göndermiyor? Cevap: Bilmek ayrı bir şey, bilinen şeyi gerçekleştirmek ayrı bir şeydir.
[Devamını Oku]
Bundan 20-25 sene evvel Kuveyt Üniversitesi’nde bir konferans vermiştim. O zaman kitabımın 6. cildi çıkmıştı. Bir genç kalktı bana dedi ki: “Siz bu zor kitabı yazıyorsunuz, bize neler tavsiye ediyorsunuz?” Ben de ona Arapça dedim
[Devamını Oku]
Hayrat Vakfı İlmi Araştırmalar Heyeti azası olarak hizmetlerine devam eden Cemal kardeşimiz, kısa ömre çok ve güzel hizmetler sığdırabilen kardeşlerimizdendi. Hayrat Vakfı temsilcisi olarak uzun seneler pek çok illerde bulunmuş, hizmet ehli kardeşlerin yetişmesine vesile
[Devamını Oku]
İngiltere’de Müslüman olarak yaşamak nasıl ve şu anda Avrupa’da İslam’a nasıl bakılıyor sorularını ele alacak olursak mevzuya farklı açılardan yaklaşabiliriz. Mesela eğitim hususunda Müslümanların durumunu düşündüğümüzde diğer inanç toplulukları arasında maalesef en zayıf konumda olduklarını
[Devamını Oku]
Farkında olmak ve devamını getirmek zorunda olduğumuz önemli bir konu var ki o da, “Asya kıtasının ve istikbalinin keşşafı ve anahtarı olan ‘şûrâ’dır.” Şûrâ, Meşveret Nedir? Meşveret, müşavere, danışıp işaret almak, yani karşılıklı rey ve
[Devamını Oku]
Bediüzzaman Hazretleri, bütün hayatı boyunca müminler arasındaki bağların güçlenmesi için çalışan bir İslam kahramanıdır. O “Hep birlikte Allah’ın ipi olan Kur’an’a sımsıkı sarılın ve parçalanmayın.” ayetine hayatıyla âyine olarak Müslümanları birleştiren, bütünleştiren dinamiklere kuvvet kazandırmak
[Devamını Oku]
Mülakat: Av. Hakkı AYGÜN Hayrat İnsani Yardım Derneği BaşkanıMülakatı Yapan: İrfan Mektebi Hakkı Bey, Hayrât İnsani Yardım Derneğini kısaca tanıyabilir miyiz? Hayrât İnsani Yardım Derneği, Hayrât Vakfı ile irtibatlı olarak 2013 Mart ayında kuruldu. Derneğimiz;
[Devamını Oku]
Herkesin ağzında bir stres! Herkes ayrı bir stres! Ne hadise olsa insanın karşısına çıkarılan bir kelime! Eskiden stres diye bir kelime yoktu. Yoktu da karşılayacak bir kelime de mi yoktu? Bu arada merak ettim lügate
[Devamını Oku]
Her insan hür doğar. Dilediğince ağlar bebek. Sorumsuzca hareketler sergiler çocuk. Bu hal, neşesine neşe katar. Hiç bitmesin bu durum, hep böyle gitsin arzu eder. Fakat zamanla fark eder ki, bunlar çocukluk ha(ya)linden ibarettir. Aslında
[Devamını Oku]
“Diri diri toprağa gömülen kıza, hangi günahtan dolayı öldürüldüğü sorulduğu zaman!”(Tekvîr Sûresi, 8-9. Âyetler) Standart kelimesi lügatte; “Herhangi bir şeyin sâhip olması gereken özelliklerin sınırlarını belirleyen kurallar topluluğu” olarak ifade edilmektedir. Standart kelimesinin bu manasından
[Devamını Oku]
“Fâniyim, fâni olanı istemem. Âcizim, âciz olanı istemem. Ruhumu Rahman'a teslim eyledim, gayrı istemem. İsterim fakat bir yâr-ı baki isterim. Zerreyim, fakat bir şems-i sermed isterim. Hiç ender hiçim, fakat bu mevcudatı umumen isterim.” Susma
[Devamını Oku]
Her sene yardım kuruluşları yardım gönüllüleri ile dünyanın dört bir tarafına gidiyorlar. Ülkemizdeki yardımseverlerin emanetlerini yani kurban etleri ve hediyeleri muhtaç ellere ulaştırarak gönül köprüleri inşa ediyorlar. Okuruluşlarımızdan birisi de Hayrât İnsanî Yardım Derneğimiz. 2016
[Devamını Oku]
Evet, dünya değişiyor. Değişiyor da biz ne durumdayız. Geriden alarak ileriye bakalım isterseniz. Bosna savaşında bir Boşnak Milletvekili bölgeyi denetlemeye gelen Türk heyetine; “Sizi neden seviyoruz biliyor musunuz? Siz bu bölgeye onlar gibi silahla bizleri
[Devamını Oku]
Hayır ve şer her ne işlerse kişi kendinedirKimseyi hor göremez bilse kişi kendi nedir Kimseyi hor görme Hor görmek lügatte, önem vermemek, küçük görmek, aşağı ve bayağı görmek manalarına gelmektedir. Müslümanların birbirleri arasındaki içtimâî münasebetlerde
[Devamını Oku]
Çinlilere ait olduğu söylenen bir söz var: “İlginç zamanlarda yaşayasın!” Şöyle bakıyorum da, ‘bir asırdır yaşadığımız zamanlardan daha ilginç ne olabilir’ diye sormaktan kendimi alamıyorum. İslamiyet’in bütün kaleleri yıkılmış, dalaletin şer fikirleri sel gibi üzerimize
[Devamını Oku]
Kanaat kısmetine razı olmak, açgözlü olmayıp hırs göstermemek, helal ile yetinip haramı istememek manalarında kullanılır. Zıt anlamları doyumsuzluk, açgözlülük, hırslı olmaktır. Kanaat genelde iktisat kelimesiyle birlikte kullanılır. İktisat ise; her şeyde orta yolu tutmak, lüzumundan
[Devamını Oku]
Vehhâbi hareketinin en önemli ilkesi “Tevhid” olmasına rağmen neticede İslam birliğini parçalamaktan başka bir şeye hizmet etmemiştir. Siyasi olarak Haricilerin ve fikri olarak İbn Teymiye’nin öncülüğünde İslam bünyesine giren, büyüklere karşı gelme mikrobu, uygun ortamı
[Devamını Oku]
Erteleme ifadelerinin kaynağını kurutmak için, “ihtiyaçlarımızın farkındalığında” olmamız şart. “İhtiyaçlarımızın farkında” olmak da bizi yaratana yani Allah’a karşı önce acizliğimizin, sonra fakirliğimizin bilinmesi yoluyla oluyor. Tok olana yemek verilmez. Canım istemiyor? Müsait değilim? Yarın olsa…
[Devamını Oku]
Sıdk ve eman, Rabbimizin yüce vasıflarındandır. O Sadık’ul Va’d’il Emindir. Yani va’dini mutlaka yerine getirendir. İnsanı ve toplumu yücelten, etkileyici kılan önemli vasıflar vardır. Sıdk (doğruluk) ve eman da (güven, güvenlik) bu yüksek vasıflardandır. Asr-ı
[Devamını Oku]
Yemen bize coğrafî olarak uzak ama kalbî olarak yakın bir yerdir. Yüreklerimizi yakıp türkülerimize dahi konu oldu. Türkiye’den Yemen’e vardığımız vakit sıcak bir karşılama bize hiç yabancılık çektirmiyor bu topraklarda. Arapların cömertliği ve ev sahipliği
[Devamını Oku]
İslamiyet, kelâm-ı ezeli denilen Kur’an’dan geldiği için ebede ve sonsuzluğa gidecektir. Millet olarak nefis ve şeytanın gayet çirkin baskılarından kurtulmamız ancak İslamiyet’i yaşamak iledir. Zira gerçek olayları kaydeden tarih hakikate en doğru şahit olarak bize
[Devamını Oku]
İnanıyorum ki biz batılılar, dünyayı fikirlerimizin, değerlerimizin ve dinimizin mükemmelliğiyle fethetmedik. Yalnızca ve yalnızca başkalarından daha acımasızca zor kullandık. 30-40 Iraklının bir Amerikan bombasıyla öldürüldüğünü duyduğunuzda, Iraklıların canının çok fazla bir değer taşımadığını göreceksiniz. Yahudi
[Devamını Oku]
Dinimiz İslâm’a göre “helâl” ve “haram” kavramları sadece ve sadece Rabbimize ait olup; hiçbir beşerin yorumuna ihtiyaç bırakmayan ve apaçık bir şekilde Kitabımız Kur’an-ı Kerim’de beyan edilmiş kavramlardır. Zaten anlayamayacağımız kısımları tefsir etmek üzere Rabbimiz
[Devamını Oku]
“Değer” deyip geçivermemek gerek. Değerin de kıymetini bilmek ve anlamakla içini doldurmalı böylelikle maddesiyle manasıyla ona sahip çıkmalıyız, onu ihya etmeliyiz. Kuvveden fiile geçirebilmeliyiz. Ki “tesirinin halkı için” her iki nevi dua bir arada yapılmış
[Devamını Oku]
“Sırr-ı tevhîd ile Rahmân ve Rahîm olan Zât-ı Zülcelâl’in, umûmî kanunların tazyîkātları ve hâdisâtın tehâcümâtı altında ağlayan ve sızlayan o sevimli memlûklerine, kanunların fevkınde olarak, ihsânât-ı husûsiyesi ve imdâdât-ı hâssası ve doğrudan doğruya her şeye
[Devamını Oku]
“Sen hiç yalnız olmadın ki. Sana kötülük fısıldayan şeytan olduğu gibi iyilik fısıldayan melekler de hep yanında. Sen, sen ol. Hep güzele talip ol.” Kaldığım köşk muhteşemdi. İşlemeli ceviz ağacından kapıları, Ahlat taşından duvarları, vitraylı
[Devamını Oku]
“Kim ilim için yola çıkarsa Allah ona cennete giden yolu kolaylaştırır. Melekler, hoşnutluklarından dolayı ilim talebesine kanatlarını serer. Sudaki balıklara varıncaya kadar yer ve gök ehli âlim kişinin bağışlanması için Allah’a yakarır. Âlimin, abide (ibadet
[Devamını Oku]
“Dünya iyilikle değişir” sloganıyla çıktık yola. Kara kıtanın, kara insanlarının beyaz gönülleriyle buluşmak, mahzun gönüllere bir nebze neşe serpmekti gayemiz. Allah’a yaklaştıran kurban bizi -Anadolu insanının tabiriyle- dünyanın öbür ucundaki insanlara da yaklaştırıyordu. Valizlerimiz gülümsemeyi
[Devamını Oku]
Bu ay kapağa Risale-i Nur, tarikat ve cemaatleri taşıdık. Çünkü yaşadığımız 15 Temmuz süreci, millet olarak bize hem çok şey öğretti, hem büyük mesuliyetler yükledi. Hem de herkesin imtihanını -hem kendi bünyesinde hem de topluma
[Devamını Oku]
Cenab-ı Hakk’ın güzel isimlerinden birisi de “et-Tevvab”dır. Allah’ın bu ismi, ayetlerde ve hadislerde çokça geçmektedir. Bu ism-i celilin muktezasınca tövbeleri çokça kabul eden Allah, emirlerine uymak ve yasaklarından kaçınmak için günahlarından pişman olan kullarına, merhamet
[Devamını Oku]
Geçecek ömrümüzün her dilimini ebedi dünyalara çevirmek çaresi, önümüzde en tatlı netice olarak görünmektedir. Bu çare de bütün dünyaların Halık’ı ve Rabbi olan Cenab-ı Hakk’a tevekkül ile O’na inkıyat etmek ve O’nun emrinde hareket etmektir.
[Devamını Oku]
Mülakat: Hakkı AygünMülakatı Yapan: İrfan Mektebi Hayrat İnsani Yardım Derneği Başkanı Av. Hakkı Aygün ile Arakan’ı konuştuk. Müslümanlar olarak dertlenmemiz gereken konunun neresinde ve nasıl bulunduğumuzu bir de Hayrat Yardım gözünden görelim ve gösterelim istedik.
[Devamını Oku]
Teşrik-i mesai; işbirliği yapmak, emekleri birleştirmek, birlikte mesai harcamak demektir. Taksimü’l-a’mal ise iş bölümü, iş taksimi, herkesin bir konuya yönelerek, mesaisini sarf ederek ihtisaslaşmaktır. Teşrik-i mesai ve Taksimü’l-a’mal ile herhangi bir konuda işbirliği yapıldığında harika
[Devamını Oku]
بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ الَّذِينَقَالَلَهُمُالنَّاسُإِنَّالنَّاسَقَدْجَمَعُوالَكُمْفَاخْشَوْهُمْفَزَادَهُمْإِيمَانًاوَقَالُوا حَسْبُنَا اللَّهُ وَنِعْمَ الْوَكِيلُ Onlar ki, (bir kısım) insanlar kendilerine: “Şüphesiz insanlar (düşmanlarınız), gerçekten size karşı toplandılar; işte onlardan korkun!” dediler de (bu) onların imanlarını artırdı ve: “Allah bize yeter!
[Devamını Oku]
Asrımızın en büyük problemlerinden birisi, büyük hayallerle ve ümitlerle yapılan evliliklerin huzur getirmemesidir. Aile danışmanlığı, evlilik okulu gibi kurumların yaygınlaşması ve aile içi iletişim seminerlerinin çoğalması, bu sosyal yaranın büyüklüğünü gözler önüne sermektedir. Artık neredeyse
[Devamını Oku]
Aile toplumun en temel unsurudur. Aile kaybolduğu gün, toplum da yoktur. Toplumun temelini oluşturan temel unsurun aile olduğu Hucurat Suresinde şöyle beyan edilmiştir. “Ey insanlar! Şüphesiz ki biz, sizi bir erkek ve bir dişiden (Âdem
[Devamını Oku]
“Ben Varım! Ben de Varım!” Her genç “Ben varım! Ben de varım!” der. Bazen bunu yanlış yöntemlerle anlatır. Ama kesinlikle kendi varlığının kabul edilmesini, kendinin adam yerine konulmasını ister, her insan gibi. Eğer karşı taraf
[Devamını Oku]
İnsan fıtraten güzelliği sever ve sahip olduğu güzelliğin elinden çıkmasını istemez. İnsan, kendine bahşedilen hissiyat ve cihâzat sayesinde mahlûkat içinde, hayatın güzelliklerinden en çok nasiplenendir. Hayat sahipleri arasında, gerek dini sınıflandırmada, gerekse bilimsel taksonomide en
[Devamını Oku]
Bedîüzzaman Hazretleri, ehl-i küfrün niye çoğunlukla galip geldiğini şöyle izah etmektedir: “Dalâlette ve küfürde hem adem ve terk vardır ki; pek kolaydır, hareket istemez. Hem tahrip var ki, çok sehildir ve âsândır; az bir hareket
[Devamını Oku]
Kalb sözlükte, iki akciğer arasında ve biraz solda bulunan, emme basma bir tulumba durumunda, vücuttaki kanı akciğerlere ve akciğerlerden döndükten sonra tekrar vücuda sevk ederek kan dolaşımını sağlayan organ, yürek şeklinde ifade edilmiştir. Ayrıca iman,
[Devamını Oku]
“Allah şüphesiz adaleti, iyilik yapmayı, yakınlara bakmayı emreder; hayâsızlığı, fenalığı ve haddi aşmayı yasak eder. Tutasınız diye size öğüt verir.” Günah Nedir? Cenab-ı Hakk’ın yasakladığı, yapılmasından razı olmadığı, haram olan fiillerdir. Kur’ân-ı Kerim’de bu mana
[Devamını Oku]
Niyet, Arapça bir kelime olup anlamı; “Bir şeyi yapmayı önceden kurma, zihinde tasarlama, yapmayı aklına koyma, yapmaya karar vermedir”.1 Ayrıca: “Kalbin bir şeye karar vermesi ve o işin ne için yapıldığını düşünmeksizin bilmesi”dir.2 Çoğulu ise
[Devamını Oku]
5. yüzyılda Hîre ile ticaret yapan Hannân (Hayyân) vasıtasıyla Hristiyanlığın girmeye başladılar. 527-565’de Bizans İmparatoru Iustinianos’un zulmünden kaçan monofizitlerin sığınmasıyla Doğu kilisesinin Güney Arabistan’daki başlıca merkezi haline geldi. 523’de, Yahudiliği kabul etmiş olan Himyerîler şehri
[Devamını Oku]
“Evet, Kadir-i Mutlak’ın iki tarzda hem ibdâ‘, hem inşa suretinde icadı var. Varı yok etmek ve yoğu var etmek; en kolay, en suhuletli ve belki daimî ve umûmî bir kanunudur. Bir baharda, üç yüz bin
[Devamını Oku]
Ahde vefa; verdiği sözde, ettiği yeminde, yaptığı anlaşmada durmak manasına gelmektedir. Sözünde durmanın, ettiği yeminini yerine getirmenin ve yaptığı anlaşmaya uymanın önemi pek çok ayette1 önemle vurgulanmıştır. Güzel ahlakı ilgilendiren her konuda oldugu gibi bu
[Devamını Oku]
Müslümanların ateizmle uğraşması, halkın bozulan ahlakını ıslah etmeye çalışması, ibadetten uzaklaşanları ibadete teşvik etmeleri lazım gelirken, nedense geçmiş âlimlere hakaret etmek son zamanlarda bazılarının hobisi oldu. Üstelik bunu da İslâm’a hizmet adı altında yapıyorlar. Kur’ân
[Devamını Oku]
Bir profesörün meşhur bir deneyi var, sizin de bildiğiniz. Haydi, hep beraber hatırlayalım. Profesör masanın altından bir kavanoz çıkarmış. Kavanozun içine, yine masanın altından çıkardığı yumurta büyüklüğünde taşları dikkatlice koymuş. Kavanoz ağzına kadar dolup da
[Devamını Oku]
Ertelemecilik, “yapılması gereken bir işi zamanında yapmayıp, sonra ileride yaparım!” diyerek yapmama davranışıdır. Aslında erteleme tembelliğin, ataletin farklı bir adıdır. İnsan yapması gerektiği halde yapmayıp neyi ertelerse hep zarar eder. Bu konuda Peygamber Efendimizin “Erteleyenler
[Devamını Oku]
Çocukken annelerimizden en çok duyduğumuz cümlelerden biridir. “Oğlum/kızım bir şeyi de ben söylemeden yap!” Gerçekten yapmamız gereken şeyleri bilmemize rağmen birilerinin bize söylemesi/hatırlatması yapma ihtimalimizi artırıyor. Bununla ilgili çok atasözümüzde var, “Bir kişiye kırk kere
[Devamını Oku]
(Tankın üstünde bir asker) İstikamet nereye: “Kızılelma’ya” Ailene mesaj gönder: “Beklemesinler, başka bir şey yok!” *** Bu tank ve o asker, bin yılı aşan ve kıyamete kadar devam edecek bir serüvenin günümüz durağıdır. *** Kızılelma
[Devamını Oku]
Günümüzde tesettür denildiğinde akla en çok gelen şey başı örtmektir. Doğru, başı örtmek tesettürün en önemli unsurudur. Fakat yalnızca başı örtmekle tamamen tesettüre girdik denilemez. Maalesef günümüzde başını örten, fakat dar pantolon giyen pek çok
[Devamını Oku]
Hz. Ali (ra): İlk Müslüman olduğu zaman 10 yaşındaydı. Peygamberimiz (sav) “Ben sana yardımcı olurum” dediği zaman 12 yaşındaydı. Zübeyir b. Avvam (ra): Müslüman olduğu zaman 15 yaşındaydı. 17 yaşında eline kılıcı alıp gece sokağa
[Devamını Oku]
İnsanın bu dünyada rahatı, zahmettedir. Zahmeti rahattadır. Hakiki rahat ancak saadet-i ebediyye ile elde edilecektir. Bu dünyada rahat, sihirbaz bir cellâda benzer. Kişiyi manen öldürür. Yüksek duygularını günahlarla derinden sarsar. Nefsinin esiri ve zebunu yapar.
[Devamını Oku]
Bu aziz milletin her bir ferdi, tarihin bu şerefli sayfalarındaki zatlar gibi ihtiyaç duyulduğunda, seferberlik mevzu olunca hiç şüphesiz kendini er meydanına atmaktan geri durmayacaktır. Türk-İslam tarihinde “Alperen” hem cesur, bahadır, savaşçı; hem de manevi
[Devamını Oku]
Rivayet odur ki, sultanlığı kısa, fakat gölgesi (eserleri) uzun olan Yavuz Sultan Selim Han ve ordusu, mukaddes emanetler yolunda Sina Çölünü geçmek zorundaydılar. Çölde keşifle görevlendirilen Vezir Hüsam Paşa, yaptığı keşfin ardından, çölü geçmenin imkansız
[Devamını Oku]
Ey nefsim! Deme: "Zaman değişmiş, asır başkalaşmış, herkes dünyaya dalmış, hayata perestiş eder. Derd-i maişetle sarhoştur." Çünkü ölüm değişmiyor. Firak, bekaya kalbolup başkalaşmıyor. Acz-i beşerî, fakr-ı insanî değişmiyor, ziyadeleşiyor. Beşer yolculuğu kesilmiyor, sürat peyda ediyor.”
[Devamını Oku]
Aslında “başörtüsü sorunu bitti” diyorsak da bitmedi. Veya başörtüsü sorunu bitti tesettür sorunu başladı dememiz daha doğru olur. Çünkü tesettür yalnızca başı örtmekten ibaret değildir. Kadının bütün vücudunu şeffaf ve dar olmayan bir elbiseyle örtmesidir.
[Devamını Oku]
İnsanların yaratılışı itibariyle duygularına ve kabiliyetlerine bir sınır konulmamıştır. Bu sebeple insan, iyiliği arzu ettiği gibi kötülüğe de meyledebilir. Hakkı savunduğu gibi batılın yanında da yer alabilir. Yaptığı işlerinde zulümler ve adaletsizlikler meydana gelebilir. Bunları
[Devamını Oku]
Hz. Ali (ra) Allah nezdinde hatalıların en büyüğü yalancı dildir. Pişmanlığın en kötüsü kıyamet günündeki pişmanlıktır. Ömer b. Abdülaziz (ra) Ben uçkurumu bağladıktan bu yana bir defa olsa dahi yalan söylemiş değilim. Hz. Ömer (ra)
[Devamını Oku]
Evet. Cenabı Hak insana her sıkıntıyı göğüsleyecek ve her musibetin üstesinden gelecek tahammül gücünü vermiştir. Her kötülüğe dayanacak sabır kuvvetini ihsan etmiştir. İnsan her hâlükârda iki ayaküstünde durabilir. Başını dik tutabilir. Hayata tekrar dönebilir. Yoluna
[Devamını Oku]
Dünya ancak bir imtihan meydanıdır. Sıkıntı da var, problem de var, hastalık da var ve olmaya devam edecek. Bunları yok saymak veya tamamen ortadan kaldırmaya çalışmak, işte bu muhali taleptir. Ne kadar kırılgan ve dayanıksız
[Devamını Oku]
İnsan ve yolculuğu, olması gerektiği üzere, insanlar tarafından sorgulanması, anlaşılması ve ona göre hareket edilmesi gereken bir durumdur. Risale-i Nurdaki ifadesiyle, insan, dünyaya taallüm ile tekemmül etmek için gelmiştir. Hadis-i Şerifin beyanıyla da iki günü
[Devamını Oku]
Sual: Asr-ı Saadette maddi bir cihad vardı. Onlar maddi zorluklar çekmişler ama biz şu an nefislerimizle manevi olarak cihad ediyoruz. Şu an bizim işimiz daha zor görünüyor. Bundan dolayı, onların zamanına göre şuan bizim manevi
[Devamını Oku]
“...Ve madem bu mahiyetteki nev‘-i benî-âdem, mizaç ve hilkat itibariyle gayet zayıf ve âciz; ve gayet acz ve fakrıyla beraber hadsiz ihtiyâcâtı ve teellümâtı olduğu halde; bütün bütün kuvvetinin ve ihtiyarının fevkınde olarak koca küre-i
[Devamını Oku]
- Çalışmak için müsait gün ve saat bekleme. Bil ki, her gün ve her saat çalışmanın en müsait zamanıdır. - Çalışmak için müsait yer ve köşe arama. Bil ki, her yer ve her köşe çalışmanın
[Devamını Oku]
İnsanda bulunan hisler ve duygular insanın terakki etmesi için serbest bırakılmıştır. Ancak insan bazen su-i istimalle iradesini kötüye kullanarak işlerinde zulüm yolunu tercih edebilir. İşte haddi aşan beşeri dize getirmek toplum hayatının düzenini temin etmek
[Devamını Oku]
Kişisel gelişimin günümüzde kullanıldığı şekliyle işte, okulda, siyasette başarı gibi gündelik işlerle sınırlı olması çok üzücüdür. Elbette insanın rızkını kazandığı işinde, okulunda veya siyasi hayatında veya buna benzer alanlarda başarılı olması önemli, ancak konu insan
[Devamını Oku]
Daha önceden planlanmış bir programımız vardı. En azından ben öyle biliyordum. Hem “vardı” hem de “öyle biliyordum” cümleleri tenakuz ifade ediyor olsa da tamı tamına öyleydi. Nasıl mı?Şöyle... Yayınevi, Sultanbeyli Fuarından gelen formu imza ve
[Devamını Oku]
Bir filmi izlemeden önce onun fragmanını izleriz. Film hakkında bilgi alır, ilgimizi çekiyor mu çekmiyor mu diye bakarız. Biliriz ki filmin en can alıcı sahneleri, kritik noktaları, dönüm noktaları fragmanda verilmiştir ve filmin devamı o
[Devamını Oku]
“İslam, şüphesiz garip olarak başladı ve günün birinde garip hale dönecektir. Ne mutlu o garip müminlere!” buyurmuştu Efendimiz (sav). Hüzün hep var olmuştu yanı başımızda, hep hazanın yaşandığı şu dünya çölünde… “Şu Kur’an hüzünlü olarak
[Devamını Oku]
Birçok medeniyette olduğu gibi İslam Medeniyetinin de merkezinde insan vardır. Hatta denilebilir ki, İslam Medeniyeti, kendisinden sonraki medeniyetlerin birçoğuna bu anlamda tesir etmiştir. Bu tesirin izlerini diğer medeniyetlerin insanı algılama ve anlamlandırma biçimlerinde bulmak mümkündür.
[Devamını Oku]
“Bütün dünya benim olsa gamım gitmez nedendir bu?Ezelden gam turâbıyla yoğrulmuş bir bedendir bu.” Yaratılış ağacının en mükemmel meyvesi, mahlûkat içinde en ehemmiyetlisi, mevcudat içinde en kıymetlisi, kâinatın bir küçük numunesi, bir hurma ağacının mertebeleri
[Devamını Oku]
İnsanın fıtratında, yaratılışında gayet şiddetli bir beka aşkı, ebediyet arzusu vardır. Hayata baktığımızda devamlı bir bağlanma ve ayrılma zincirinden teşekkül ettiğini görürüz. Bütün bu süreçlerde yorulan kalp aslında bekayı, ebediyeti aramaktadır. Beka, vücudun, nimetlerin her
[Devamını Oku]
Pek çok köşe yazısında, dergilerde, internet haber sitelerinde ve TV programlarında yılbaşı güzellemelerinin yapıldığı / yapılacağı bir aya daha erdik. Bu sene de yılbaşının aslında bir yılın sonu olduğu çok da umursanmayacak. “Geçen gün ömürdendir.”
[Devamını Oku]
Bu, evvel zaman içinde yaşanmış gerçek bir hadisenin tahkiye edilmesidir (eğer bu anlatıya bir hikâye denilebilirse). Anlatılan bir hadisenin gerçekten yaşanıp yaşanmadığı, evvel zaman denilen o ulu çınarın bir dalında, anlatılan sahneye ait bir yaprağın
[Devamını Oku]
Aşağıdaki yazı Amerikalı gazeteci, yazar Joanna Francis tarafından yazılmıştır. Siyonistlerin “terörle savaş”ı ve İsrail’in Lübnan’a yaptığı saldırı sayesinde, Müslüman dünya artık her Amerikan evinde ilgi odağı olmuş durumda. Lübnan’ın başına gelen katliamı, ölümü ve yıkımı
[Devamını Oku]
Kulak, gönül dünyamıza açılan bir pencere hükmündedir.İnsana istikamet veren dersler, kalbi aydınlatan hakikatler genelde kulak penceresinden içeri girmektedir. Keza kalbi öldüren, kalbin nurunu söndüren sesler de kulaktan içeri girer. Zira kulak kalbe çok yakındır. O
[Devamını Oku]
İnsan dış dünyanın sabitliğine aldanarak, hayatı sadece bu dünyadan ibaret görür. Sabit gördüğü dünya hayatının lezzetlerinin kazanılmasını önceler. Bu yakın faydayı kazanmayı hedef yaparak hayattaki varlık amacını sorgulamaz. Bilinmeyen, fakat tefekkürle elde edilen bilgiden uzak
[Devamını Oku]
Aslolan helalleşmek olmalıdır. Helalleşmek mahkemede dava kazanmaktan daha üstün olmalıdır. Çünkü her yasal hak helal değildir ve olamaz. Suriçi ile Kobani’nin arasına çizgi çekmek 1. Dünya Savaşı galiplerinin yasal hakkıdır belki. Ama helal değildir. Keza
[Devamını Oku]
Hayrat İnsani Yardım Derneği Ramazan Bayramı'nın ardından iki bayram arası hayratları artırıyor. İnsanlık vicdanına rahmet esintileriyle ses veriyor ve Allah'a yakınlaşma vesilemiz olan kurbanların umut ve bereketiyle 30 ülkeyi kucaklıyor. Kurulduğu günden bu yana yardıma
[Devamını Oku]
Ölüm kimisi için lezzetli iken, kimisi için de lezzetsiz olabilecek bir tatma (zâika) hâlidir: De gustibus non disputandum est: Tatlar (zevkler) tartışılmazdır. Tat alma ve koku alma duyuları; görme, işitme ve dokunma duyuları gibi hakikatin
[Devamını Oku]
Tapduk Emre ile Yunus Emre arasında yaşanan meşhur menkıbede geçen ‘Bizim Yunus’ ibaresi, asıl Yunus Emre’nin Bizim Yunus olarak nitelendirilip diğerlerinden ayrılmasını sağlayabilmektedir. Ondan yaklaşık yüz yıl sonra Bursa’da yaşadığı düşünülen bir Yunus daha vardır
[Devamını Oku]
Merhamet ve şefkat Allah Teâlâ’nın Rahman ve Rahim isminin bu dünyadaki en güzel tecellilerindendir. Merhamet sözlükte, bir kimsenin veya bir başka canlının karşılaştığı zor durumdan dolayı duyulan üzüntü, acıma duygusu olarak tanımlanır. Aynı zamanda mahkukata
[Devamını Oku]
Kanadı kırıkların sığınağı, âlemlere rahmet olarak gelen yaratılmışların en şereflisi, en asili, en güzeli olan Efendimiz (sav) için bir zavallının gönlünü kırmak O’nu çok üzerdi. Efendimiz (sav)’i böyle hassas duygularla yaratan Rabbimiz O’nu (sav) bize
[Devamını Oku]
Acılarını bir sinema perdesi edasıyla izledik beyaz camlardan, savaşın soğuk ve acımasız yüzünü bir senaryonun ana fikri gibi okuduk günlük gazete başlıklarından. Acılar ülkesiydi burası. Burası Suriye’ydi. Halen bombaların, ölümlerin, tecavüzlerin, işkencelerin yaşandığı gerçek bir
[Devamını Oku]
Mülakat: Kerem KINIK Yeryüzü Doktorları Yönetim Kurulu BaşkanıMülakatı Yapan: İrfan Mektebi Kerem Bey, sizi ve Yeryüzü Doktorlarını tanıyabilir miyiz? 1970’de Hekimhan’da öğretmen bir anne babanın evladı olarak doğdum. Kanlıca, Bebek ve Paşabahçe’de ilk ve orta
[Devamını Oku]
İslâm’ın vahyinin üzerinden tam 1446 sene geçti. İlk asrını saymayacak olursak, İslâm; 13 küsur asırdan beri, İ’la-yı Kelimetullah adına, Ceziretü’l-Arab’dan Orta Asya’ya; Kuzey Afrika’dan Avrupa’nın içlerine; Anadolu’dan Viyana kapılarına; yine bugünkü adıyla Orta Doğu’dan Uzak
[Devamını Oku]
Üstlerine küçük gelen yırtık pırtık mantolar giymiş iki çocuk, birbirlerine sokulmuş dış kapının önünde duruyorlardı. “Kullanılmış kâğıt var mı bayan?” Meşguldüm. Yok deyip onları başımdan savmak istiyordum, ama o sırada gözüm ayakkabılarına ilişti. Karla kaplanmış
[Devamını Oku]
En evvel kendimi tanıyıp tanıtarak dost olmaya ve bulmaya karar vermeliyim. Durum: Günümüzde herkes samimi dost bulamamaktan şikâyet eder. Hakikat: Samimi bir dosta herkes muhtaçtır. Tespit: Samimi bir dosta milyarları dökecek nice insanlar var. Hüküm:
[Devamını Oku]
Hayrat İnsani Yardım Derneği’nin 2014 yılı kurban organizasyonu nedeniyle sekiz gün organizasyon ekibi ile birlikte Sudan’daydım. Bu vesileyle sekiz gün boyunca Sudan’ın en ücra yerlerine kadar giderek kurban ve adak organizasyonu yapan Sudan Hayrat Vakfı
[Devamını Oku]
Seyyid Şerîf el-Cürcânî’nin, “Farklı suretlere girebilen ve duyularla algılanamayan nurani varlıklar” (et-Taʿrîfât) olarak tarif ettiği melekler, insanlardan ve cinlerden farklı olarak nurdan yaratılan mahlûklardır. Meleklerin cismanî olmamaları ruhanîler grubuna girmelerine sebep olmakla beraber, meleklerin nurdan
[Devamını Oku]
Aile hayatı, bizim medeniyet anlayışımızın çekirdeğini teşkil eder. Bu medeniyet, asırlardır, okuldan önce aile mektebinde verilen dersle şekillendi. Sevgili babalarımız, canım annelerimiz hep ilk öğretmenlerimiz oldu. İlk hakikatli dersimizi ve hayata bakış açımızı biz onlardan
[Devamını Oku]
[دردنجي سؤال] صحابه لره قارشو ادعاي رجحانيت نره دن چيقييور؟ كيم چيقارييور؟ شو زمانده، بو مسئله يي مدار بحث ايتمك نه دندر؟ هم مجتهدين عظا مه قارشو مساوات دعوا ايتمك نه دن ايلري كلييور؟ [الجواب]
[Devamını Oku]
Cenab-ı Hak, her ne kadar son kitabı ve son Peygamberi göndermişse de, imtihan gereği olarak, insanlara hayır veya şerri tercih edecek bir cüz-i ihtiyarî vermiştir. Allah, hayrı isteyenlere seve seve o hayrı verdiği gibi, yapılmasını
[Devamını Oku]
Gençlik, sene içindeki Mâh-ı Nisan gibidir. Nasıl ki Nisan ayı geldiğinde ortalık yeşillenir, güneş ışıl ışıl parlar, içine yaşama sevinci dolup evin içinde durası gelmez insanın; aynen öyle de gençlik döneminde tozpembe görür hayatı insan.
[Devamını Oku]
Doğruluk hem Kur’an ayetlerinde hem de Peygamberimizin (sav) hadis-i şeriflerinde imanın ve İslamiyet’in temel esaslarından biri olarak görülmekte ve Müslümanlığın en önemli ve belirleyici bir sıfatı olarak yer almaktadır. Doğru insanlar ayet ve hadisler ile
[Devamını Oku]
Size kendi köyümden birkaç manzarayı aktarmak istiyorum. İnsanları açlıkla mücadele veren Afganistan’da, kültür ve doğal yaşamın seyri ne yazık ki Türkiye’deki yaşamdan çok farklıdır. Sabah kalktığınızda evden çıkıp 20-30 metre yürüyerek lavaboya gidiyor musunuz? Elinizi
[Devamını Oku]
Tren Raylar üzerinde giden, bir ya da birden fazla lokomotifi bulunan ulaşım aracı olan tren, birçok duygunun dışa vurulmuş halı gibidir. Şarkılara, türkülere, şiirlere konu olmuştur. Bazen ayrılığı simgeler, bazen hüznü, bazen sevinci. Hantallaşmış demir
[Devamını Oku]
“Allah bile batıramaz (haşa)” denilen meşhur Titanik gemisinin demir aldığı İngiltere’nin liman şehri Southampton’da İslami Tanıtım Sergisi düzenlendi. Hayrat Vakfı, Hampshire İslami Tanıtım Derneği ve Exhibition İslam dernekleri ortaklığıyla düzenlenen sergiye yüzlerce İngiliz katıldı ve
[Devamını Oku]
İzzet, azamet ister ki, esbâb-ı tabîî perdedâr-ı dest-i kudret ola aklın nazarında. Tevhîd ve celâl ister ki, esbâb-ı tabîî dâmenkeş-i te’sîr-i hakîkî ola kudret eserinde. Sebeb sırf zâhirîdir. Evet, gözümüzü açıp az bir dikkatle etrafımıza
[Devamını Oku]
Sayın Profesör François DEROCHE İrfan Mektebi’ni Paris’te Fransız entelektüel camiasının omurgası niteliğinde bulunan bu tarihi COLLÈGE DE FRANCE’da misafirperverliğiniz için İrfan Mektebi olarak.... misafirperverliğiniz için minnet... sunarız" minnet ve şükranlarımızı sunarız. Bize, Collège de France’da
[Devamını Oku]
Öngörülemeyen ve bilinemeyen geleceği layıkıyla istikbal etmenin (karşılamanın) yegâne yolu, geçmiş, şimdi ve geleceği sonsuz ilmiyle bilenin yol göstericiliğine müracaat etmek olsa gerektir. Ve yine bilinemeyen karşısında her şeyi bilen o Evvel ve Ahir’e sığınmaktan
[Devamını Oku]
“Canım kudret elinde olan Allah’a yemin ederim ki, sizler iman etmedikçe cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe de iman etmiş olamazsınız. Yaptığınız takdirde birbirinizi seveceğiniz bir şey söyleyeyim mi? Aranızda selamı yayınız.”2 İletişim Yelpazesi Çok Geniştir “Canım
[Devamını Oku]
“Mesleğim haktır veya daha güzeldir, demeye hakkın var. Yalnız hak benim mesleğimdir, demeye hakkın yoktur” (İttihad Benim İle Başlar) Geçen ayki yazımızda ittihadı temin etmek için önce ihtilafa düşülmemesi gerektiğinin altı çizilmiş, var olan ihtilafları
[Devamını Oku]
Ölümün hakikati çok güzel, manası şeker gibi tatlı ama çehresi gerçekten soğuk. Bir de öbür taraf için ciddi hazırlığımız olmayınca şu fani, aldatıcı dünya bütün cazibesiyle, ahtapot misali sekiz kolla bizi sarıp içinde boğuyor. Ölümü
[Devamını Oku]
Topu gerilerden sürüp getiren Kiraz’dan, Üzüm’e, Üzüm’den bir orta, Elma’dan bir kafa ve gol… Goooool! Dakika doksan… Gururumuz Meyve Spor finalde, ağlamak istiyorum… Futbolun birleştirici gücü daha stada girer girmez başlamıştı! Meyve ve Sebze Sporun
[Devamını Oku]
Fıtratta yalan yoktur. Ne dediyse doğrudur. Çekirdeğin lisânı, meyl-i nümüv der: “Ben sünbüllenip meyvedâr.” Doğru çıkar beyânı. Yumurtanın içinde derin derin söyler hayatın meyelânı ki: “Ben piliç olurum.” İzn-i İlâhî ola, sâdık olur lisânı. Bir
[Devamını Oku]
“Ve Allah yolunda öldürülenlere ‘ölüler’ demeyin! Bil’akis (onlar) hayattadırlar, fakat (siz) anlayamazsınız.” (Bakara Suresi, 154. ayet) İnsanlığın hem maddî hem de manevî önderleri olan Peygamberlerin makamlarına hiçbir kul, çalışarak olsa dahi yetişemez. Ancak Allah yolunda
[Devamını Oku]
“Allah'ın rahmet eserlerine bir bak! Ölümünden sonra yeryüzünü nasıl diriltiyor. Ölüleri de kesinlikle diriltecek O'dur. O, her şeye güç yetirendir.” Her mevsim tefekkür için elverişli olmakla birlikte, belki yaz mevsimi tefekküre en uygun olanıdır. Tabiattaki
[Devamını Oku]
Günümüzde insanlar, almak için yaratılmış gibi, sadece kendini düşünüyor. Komşusu aç iken tok yatan bir toplum olduk ve olma yolunda -maalesef- hızla ilerliyoruz. Sadece kendini düşünme, başkalarına bakmama mantığı her ferde bir virüs gibi bulaşıyor.
[Devamını Oku]
İngiltere adasında ateizmin ve dinsizliğin hızla yükselişi ve İseviliğin eski popülerliğini yitirmesi sonucu pek çok kilise satılıp binaları farklı maksatlarla kullanılmaktadır. Kiliseler açık artırmayla satılmakta ve genellikle câmilere ya da meskenlere çevrilmektedir. Ülkede Müslüman nüfusun
[Devamını Oku]
“Biz insanı en güzel biçimde yarattık.” (Tin, 4) 1. İnsan vücudunda denge ve simetri “Biz insanı en güzel biçimde yarattık.” (Tin, 4) Bir ayet-i kerimede “Ey insan! İhsanı bol Rabbine karşı seni aldatan nedir? O
[Devamını Oku]
Kurban, paylaşmanın ve kardeşliğin en cismani bir şekilde vücut bulduğu ve dostlukların pekişmesine vesile olan ibadet. Bizler bu yıl da kardeşliği yeniden inşa etmek ve paylaşmanın bereketini tekrar tekrar yaşayabilmek için yine yollardaydık. Hayrat Yardım
[Devamını Oku]
Merhaba irfan mektebi okurları… Bu ayki yazımda çok sık cevapladığım birkaç sorunun cevabını paylaşmak istiyorum… Ispanak Yemeğini Yoğurtla Yemek Zararlı Mıdır? Ispanak, pazı, pancar yaprağı gibi sebzelerden yapılan yemekler toplumumuzda yoğurtla birlikte yenir. Bunun sağlık
[Devamını Oku]
Doğup, büyüdüğü topraklardan hicrete zorlanmıştı peygamber (sav). Mekke’den ayrılırken Hezreve denilen mevkide devesini durdurdu, başını ufuklara dikti, sonra Mekke’ye son bir kez hüzün dolu gözlerle baktı ve dudaklarından şu sözler döküldü: “Sen Allah’ın yarattığı yerlerin
[Devamını Oku]
Muhakkak ki ölüm haktır. Ve ahiret yurduna gitmenin tek yolu o köprüden yani ölümden geçer. Mademki “Bu fani dünyadan çıkacaksın. Öyle ise aziz olarak çıkmaya çalış. Vücudunu mucidine feda et. Mukabilinde büyük bir fiyat alacaksın.”1
[Devamını Oku]
İnsan ruhuna Allah tarafından pek çok istidat ve kabiliyetler yani yetenekler yerleştirilmiştir. “Bir yeteneğin hiç kimsede tamamıyla eksik olduğu ileri sürülemez. Her yetenek her insanda az çok bulunur. Ancak bunların nitelikleri (miktarları) farklıdır. Çeşitli yetenekler
[Devamını Oku]
Her şeyin dizgini elinde ve her şeyin anahtarı yanında ve bir şey bir şeye mani olmuyor. Umum eşyayı bir tek şey gibi kolayca idare eden bir tek Hâlık-ı Adl ve Hakîm'in mizanıyla, kanunuyla, nizamıyla terbiye
[Devamını Oku]
Ziyâ ile hayatın her biri, mevcûdâtın birer keşşâfıdır. Bak, nûr-u hayat olmazsa, vücûd, ademâlûddur. Belki adem gibidir. Evet, garib, yetîmdir, hayatsız ger kamerse. İnsanlar için varlıkları keşfetmek, onları görmek ve tanımak yüce Allah’ın yarattığı ışık
[Devamını Oku]
Bizi dünyaya bağlayan bağlar ne kadar kalınsa özgürlüğümüz o kadar kısıtlıdır. Bu bağ inceldiği ve hatta hiç olmadığı anda gerçek özgürlüğü hissedebiliriz. Açık denizlerde pupa yelken açan bir ufak tekne, rıhtımda kalın halatlarla, zincirlerle bağlı
[Devamını Oku]
Bu yazımızda; Cenabı Hakk’ın terbiye edicilik ve merhametinin ince bir mana ve hikmetini göstermeye çalışacağız: Her şey ya hakikat noktasında özü itibariyle güzeldir, adalet-i İlahi gibi. Veya varlığı ve zatı itibarıyla güzeldir; iman, nur ve
[Devamını Oku]
İnsandaki fıtratı mükerrem olduğundan, kasden hakkı arıyor. Bazen gelir eline, bâtılı hak zanneder, koynunda saklıyor. Hakîkati kazarken, ihtiyârı olmadan dalâl düşer başına. Hakîkattir zanneder, kafasına geçirir. İnsan, en saygı değer, en hürmete layık, en aziz
[Devamını Oku]
Son zamanlarda evrimin hakikat olduğunu ve bunun İslamiyet’le çatışmadığını, evrimi kabul etmenin dini yönden hiçbir sakıncası olmadığını dillendirenler çıkmıştır. Bunlar evrim düşüncesini asıl yaparak, Kur’an’ın açık hükümlerini evrime göre tevil ederek küfürle iman arasında bir
[Devamını Oku]
“Bu da geçer ya Hû” ibaresi tekkelerin girişinde, evlerin başköşesinde, dükkânlarda kendine yer bulmuştur. Derde düşmüş biçarelere “Bu sıkıntılar da geçecek, hiçbir şey daimi devam etmez” diye teselli verirken, “Ya Hû” ile Cenab-ı Hakkı anarak
[Devamını Oku]
İnsanlardan öyleleri de vardır ki, kendileri inanan kimseler olmadıkları hâlde: “Allah’a ve ahiret gününe iman ettik” derler. Allah’ı ve iman edenleri aldatmaya çalışırlar. Hâlbuki sâdece kendilerini aldatırlar da farkına varmazlar. Kalblerinde bir hastalık (nifak) vardır,
[Devamını Oku]
Şefaatin kelime manası: Seyyid Şerif Cürcani, Tarifat’ta şöyle der: “Şefaat, hakkında cinayet –büyük bir cürüm– vuku bulan günahların affını istemektir.” Tehanevi: “Tazarru yoluyla başkasının menfaati için ondan zararın kalkmasını veya hayırlı bir duruma nail olması
[Devamını Oku]
Hayvanın hilafına, insandaki kuvveler, fıtrî tahdid olmamış. Onda çıkan hayr u şerr, lâ-yetenahî gider. Onda olan hodgâmlık, bundan çıkan hodbinlik, gurur, inad birleşse; öyle günah oluyor (haşiye) ki beşer şimdiye kadar ona isim bulmamış. Cehennemin
[Devamını Oku]
Sual: Eskiden İslâmlar zengin, onlar fakir idiler. Şimdi her yerde kaziye bil‘akistir. Hikmeti nedir? Cevab: İki sebebi biliyorum: Birincisi: لَيْسَ لِلْأِنْسَانِ اِلَّا مَا سَعٰي olan fermân-ı Rabbânî’den müstefâd olan meyelân-ı sa‘y ve اَلْكَاسِبُ حَبيبُ اللّٰهِ
[Devamını Oku]
Efendimizin (sav), “Erihna yâ Bilâl! (Bizi ferahlat ey Bilâl)” diyerek; sonraki her çağda dünyayı ferahlatsın diye okuttuğu, kız çocuklarının ve dahi kadın ve erkeğin haklarını her gün 5 defa yüzyıllardır hatırlatan, hatırlatacak olan, hatırlatması gereken
[Devamını Oku]
İyilik bilen insanlar, nail oldukları nimeti, şükür çivisiyle mıhlarlar. Kimlere karşı nasıl ve ne kadar kadirşinas olabileceğimize yönelik birçok sual yöneltebilir, cevapları sıralayabiliriz. Lakin mühim olan, cevaplar için yönümüzü Rabbimizin kelamına Peygamberimizin örnek hayatına çevirmektir.
[Devamını Oku]
Öyle zaman ve zemin, öyle şartlar şerâit oluyor ki, bu zaman ve zeminde, bu şartlar altında tahtında az bir hareket, küçük bir iş veya ufak bir amel sâhibini dünyada ve ahirette çıkarıyor tâ a‘lâ-yı illiyyîne.
[Devamını Oku]
Varlıklarda görülen yaratılışların, tabiatların yani fıtratların bir kısmı olaylar karşısında birdenbire gelişiyor ve parlıyor. Cevheri ortaya çıkıyor. Bu tarz yaratılışa sahip olan varlıklar âdeta kibritin yanması gibi istidat ve kabiliyetleri bir anda gelişim gösteriyor. Buradan
[Devamını Oku]
“Mahallede üç yıl kuşatma altında kaldık. Onlar rızkımızı kestiler. Bizden biri ailesinin geçimini sağlamak için çarşıya çıktı fakat ona hiçbir şey satılmadı. Bu sebeple aramızda ölenler oldu. Hatta birisi bir gün açlık sebebiyle bir deri
[Devamını Oku]
İnsan, doğru konuşması halinde kendisine veya bu konuşmasının faydadan çok zarar vereceğini düşündüğünde artık konuşma sırasını ve yerini verir suskunluğa yani sükûta, eğer çıksa zararlı. İnsan konuştuğunda ya doğru konuşmalı yahut susmalıdır. Asla yalana müsaade
[Devamını Oku]
“İnsan bir yolcudur. Sabavetten (çocukluktan) gençliğe, gençlikten ihtiyarlığa, ihtiyarlıktan kabre, kabirden haşre, haşirden ebede kadar yolculuğu devam eder” (Mesnevi-i Nuriye). İnsan Nedir? “İnsan bir yolcudur. Sabavetten (çocukluktan) gençliğe, gençlikten ihtiyarlığa, ihtiyarlıktan kabre, kabirden haşre, haşirden
[Devamını Oku]
Bir şeyi olduğundan fazla büyütme veya küçük düşürme anlamına gelen mübâlağa, zemm-i zımnîdir. Yani gizli bir yerme ve kötülemedir. İnsan, muhatabının düşüncesinde iz bırakmak ve onu etkilemek gayesiyle mübalağa yoluna başvurmaktadır. Bununla birlikte insan, tabiatı
[Devamını Oku]
Kalbine ve ruhuna hükmeden, Avrasya’ya hükmeder ve Avrasya’yı kontrol eden, Dünya’yı kontrol eder. ABD Başkanı Carter döneminde, Başkanın ulusal güvenlik danışmanlığını yapmış olan, Başkan Obama tarafından ise en önemli 10 Amerikalı düşünürden birisi olarak nitelendirilen
[Devamını Oku]
Şöhret bir müstebiddir, bir zorbadır. Hükmü altındakilere baskı uygular. İnsanın malı olmayan şeyi de kendisine mâl eder. Gerçekte bir insanın malına başkasının malı -isterse değerli olsun- karışırsa o kişiye ait malın değerini düşürür. Buna rağmen
[Devamını Oku]
Evet, ne diyordu yüce kitabımız ilk emrinde; yaratılan tüm eserleri hakiki tesir sahibi olan Allah ile irtibatlandır yani “Yaratan Rabbinin ismiyle oku!” Âlemlerin yaratıcısı ve tek sahibi olan Hz. Allah, âlemlere rahmet olan Hz. Muhammed’i
[Devamını Oku]
Bazı dostlarımız –bilhassa gençler- “Nefsimizi nasıl terbiye edeceğiz?” sorusunu çoklukla soruyorlar. Burada hem kendi nefsimi terbiye etmek için, hem de soru soranlara faydalı olmak için bazı noktalar üzerinde duralım. Peygamberimiz düşmanla yapılan cihadı “küçük cihad”,
[Devamını Oku]
Din ile hayatı birbirinden ayırmanın yani kābil-i tefrik etmenin mümkün olduğunu zannedenler her türlü felâkete sebebdirler 2. Abdülhamid dönemindeki siyasî muhalefet hareketleri ve bu hareketlere katılan kişi ve gruplardan ibaret olan şu Jön Türkün büyük
[Devamını Oku]
Her insan, dünyada mutlu bir aile hayatı yaşamak ister. Bu mutluluk ise, Allah’a kuvvetli iman etmenin ailedeki etkisiyle doğrudan ilgilidir. Çünkü iman bir nurdur. Her şeyi nurlandırdığı gibi, aile hayatını da nurlandırır. Ailede hedeflenen güzelliklerin
[Devamını Oku]
Çocukları anlamak ve çocuklara kendini anlatmak ebeveynler açısından çoğu zaman zorlayıcı bir konu olabiliyor. Bazen ebeveynler çocukların ne istediklerini veya ne anlattıklarını tercüme edebilecek biri olsun isteyebiliyor. Ya da tam tersi olur. Söylemek istediklerini hemen
[Devamını Oku]
Batı’da tezahür eden aydınlanma düşüncesiyle birlikte sonsuzluktan koparılan insan, bilgi ve imanın birbirinden ayrıştırılması gerektiği iddiasıyla, varoluşun anlamını bozmada ne denli mahir olduğunu göstererek; yeni dinler/metafizikler olarak algılanabilecek bütüncül/evrenselci iddialara girişme cüretini de kendinde bulmuştur
[Devamını Oku]
Gençlik hayatın en bereketli yılları... Zinde, güçlü, ümit dolu, bir o kadar da heyecanlı. Çocuksu düşüncelerden sıyrılıp hayata ve hayatın gayesine dair bakış açılarının geliştiği, itirazların şekillendiği, “Benim de söyleyecek sözüm var!” denilmeye başlandığı çok
[Devamını Oku]
İman hem dünya hem ahiret saadetine vesile olan bir intisaptır. Kulun Rabbi ile olan irtibatının en kuvvetli kanalıdır. İnsan, iman ile değer ve kıymet kazanır. Kıymetini, yüksek derecelere kadar çıkarabilir. Ve letaif-i Rabbaniye olan hissiyatlarını,
[Devamını Oku]
Şu keşmekeş dünyanın olunca misafiriŞaşkın şaşkın bağırdım, bizi kurtar ya RabbiNasıl mümin kimseler desteklermiş kâfiriŞaşkın şaşkın bağırdım, bizi kurtar ya Rabbi Gördüm ki beşeriyet bölünmüş bin parçayaMedeniyet adına dönmüşler maskarayaEn zalim münafıklar çıkmış sırça sarayaŞaşkın
[Devamını Oku]
Gençlerle konuşurken söz bir anda marketlerden, büyük marketlerden açıldı. Ben de “Arkadaşlar, gözünüzü, kulağınızı, elinizi, yüzünüzü, kalbinizi, ruhunuzu, sinenizdeki şefkat ve merhameti hangi marketten satın aldınız acaba?” diye ortaya bir soru attım. Sohbet bu soruyla
[Devamını Oku]
Önümde 31 Mayıs 1976 tarihli meşhur “Der Spiegel” dergisi... Dergide Martin Heidegger’le yapılmış bir röportaja yer verilmiş; Heidegger’in ölümünden önce yayımlanan son röportajına... Röportajın başlığı ise Heidegger’e ait anlamlı bir ifade: “Bizi Ancak Bir Tanrı
[Devamını Oku]
“Bir derdin dermanı başka derde dert olur, panzehri zehir olur. Derman hadden geçerse, dert getirir, öldürür.” Bir derdin dermanı başka derde dert olur, panzehri zehir olur. Çünkü her derdin dermanı farklıdır. Hastalıklar değiştikçe tedavi şekilleri
[Devamını Oku]
Göklerin ve yerin mülkü O’nundur; çocuk edinmemiştir. O’na mülkünde ortak yoktur, her şeyi yaratmış, ona bir düzen vermiş, onu belli bir ölçüyle takdir etmiştir. (Furkan Suresi, 25) İnsanoğlu yaratıldığından itibaren yaratılış gayelerini ve evreni anlamaya
[Devamını Oku]
Allahu Teâlâ’nın icraat ve yarattıklarına ihtiyaç penceresinden değil, hikmet penceresinden bakılmalıdır. Öyle şeyler görüyor ve yaşıyor ki insan; bütün benliğiyle, Ama neden? Ne anlamı var şimdi bunun? Ne gerek vardı şimdi buna? Neden ben? Neden
[Devamını Oku]
“Dervişlik olaydı taç ile hırka / Biz dahi alırdık otuza kırka” mısralarının sahibi olan Yunus Emre, derviş deyince hemen aklımızda beliriveren şahsiyetlerdendir. Dervişliğin kılık kıyafetten çok öte, hayatın bütününü etkisi altına alan, konfordan bir hayli
[Devamını Oku]
Ya Rabbi! Senin rıza-yı şerifini gaye ve maksat yaparak; dünyadaki muhtaç, mağdur, mazlum Müslüman kardeşlerimizin mahzun gönüllerine bir nebze olsun neşe serpmek, dertlerine ve kederlerine ortak olmak, sevinçlerini paylaşmak için yola çıkıyoruz. Yolculuğumuzu hicretten say.
[Devamını Oku]
Bediüzzaman Hazretleri hakiki saadetin imanda ve İslamiyet’te olduğunu beyan ettikten sonra şu hakikati ifade ediyor. Dalalette öyle dehşetli bir elem ve bir korku var ki; kâfir, değil hayattan lezzet alması, hiç yaşamaması lâzım geliyor. Belki
[Devamını Oku]
Bizi zaferler ayına ulaştıran Rabbimize hamdolsun! Nice zaferleri Rabbim bu millete ve ümmete hayırlısı ile nasib eylesin. Âmin. “Anadolu’nun sessiz ve derin acısıdır, sancısıdır Doğu Türkistan. Uzakta olmaktan dolayı el uzatamamanın ızdırabını her daim yaşar
[Devamını Oku]
Epeydir gitmek isteyip de bir türlü fırsat ve imkân bulamamıştım. Fakat fırsat ve imkânı olan her şeyi yerinde görüp yaşamalı. Hani derler ya tarih, kitaplardan değil, yerinde öğrenilir diye, aynen öyle. Hem yardımların karşılığını, hem
[Devamını Oku]
Ramazan ayına girerken melun ve meşum İsrail ve askerlerinin Gazze’de 66 kardeşimizi şehid haberleriyle sarsıldık. Her Ramazan huzurumuzu kaçıracak böyle hadise ve haberlere ünsiyet de belki bizi en kahreden şeylerden oldu bugüne kadar. Ramazan ayında
[Devamını Oku]
Bu ay nefsi öyle bir derse koyalım ki, bırakın oruç sizi tutsun. Siz orucu tutamasanız da o sizi bırakmaz. Ya da geçip gitse de Ramazanla sizden, sizde ömür boyunca taşıyacağınız güzellikler bırakır. Öyledir ya sevilenler
[Devamını Oku]
Eski Ramazanlar Komşusuna ve misafirine ikram etmenin müminlerin en önemli vasıflarından biri olduğu herkesçe malumdur. Dinimizin komşuya ve misafire ikramla ilgili emir ve tavsiyeleri, herhalde, en güzel şekilde Ramazan ayında hayata geçirilebilmektedir. Ecdâdımız da dinimizin
[Devamını Oku]
Mısır’ın, fakirliğin, işsizliğin ve cehaletin kol gezdiği bir kasabasında açılan küçük bir tavuk çiftliği, zamanla büyüdü ve bölgeye hastaneler, okullar, üniversiteler, yurtlar, camiler ve demiryolu kazandırdı. Çiftliğin sahibi olan dokuz ortak bunun hikmetini hep Allah’tan
[Devamını Oku]
Meziyet ve faziletten mahrum, ham olan insanlarda yani Nakıslarda küçüklük mizanıdır, büyüklük. İnsanın sahip olmadığı şeylerle övünmesi, kendisini büyük görmesi ve göstermesi, bundan dolayı hürmet beklemesi hakikatte küçüklüktür. Ey benlik iddiası, enesi zararlı, çifteli, kafası
[Devamını Oku]
“Müminlerden özür sahibi olmaksızın cihaddan geri kalıp evlerinde oturanlarla Allah yolunda malları ve canlarıyla cihat edenler bir olmazlar. Allah malları ve canlarıyla cihad edenleri velev özürleri sebebiyle olsun oturanlar üzerine derece itibariyle üstün kıldı.” (Nisa,
[Devamını Oku]
Başa gelen talihsiz olayların, zahiren çirkin gözüken eşyanın, aklın durup, dilin sustuğu, gözün gör(e)meyip acze düştüğü hadiselerin hakiki bir güzellik yönü vardır. Evet, her şeyde hakiki bir hüsün ciheti vardır. Kâinattaki her şey, her hâdise
[Devamını Oku]
Sevgili Peygamber Efendimiz (sav) gıybeti, “Birinizin, kardeşini hoşlanmayacağı şeyle anmasıdır!” şeklinde tanımlamış; “Din kardeşinin yüzüne karşı söylemediğin şeyi ardından söylemen gıybettir” demiştir. Bir kişinin gıyabında ondan hoşlanmayacağı şekilde, hakkında doğru olan bir şeyi söylemek, alenî
[Devamını Oku]
Ebedi hayatın sonu yok, o hayatta hastalık yok, ayrılık yok, yaşlılık yok, ölüm hiç yok. Hep gençlik var. Hep dinçlik var. Sonsuza kadar sevdiklerinle beraber lezzet alacaksın. Ama bunun karşılığı olarak iman edeceksin, inanacaksın. Ve
[Devamını Oku]
Yeryüzü meydanında ve gökyüzü kubbesinde zerrelerden yıldızlara kadar her şey müthiş bir faaliyet içerisindedir. Hiç durmadan çalışan, bıkmadan, usanmadan hareket eden varlıklar, vazifelerini fütur getirmeden dikkatle yerine getiriyorlar. Evet, Rabbimiz dünyayı, daima işleyen bir fabrika
[Devamını Oku]
Her bir hayvan, hususen insan Cenab-ı Hakk’ın öyle sanatlı bir eseridir ki; üzerindeki harikuladelikler yaratıcısını ispat eder. “En şiddetli şikâyetiniz nedir?” diye sorarsak şu dünyaya; “zaman” sedası yükselir. Zamandan kastımız, akıp gitmesidir; ömrümüzden, gençliğimizden, beklentilerimizden,
[Devamını Oku]
Doğruluk bizlerin fıtratında var olan en mukaddes erdemlerden biridir. Dolayısıyla bizler onu kazanmayı değil, muhafaza etmeyi başarmalıyız. Doğruluk; düşüncelerin hakikat ile uyuşması neticesinde ortaya çıkan bir erdemdir. Evet, kıymetli dostlar çoğumuz doğruluk erdemi ile hakikat
[Devamını Oku]
Bu konuya güzel bir örneği Abdullah bin Amr (ra) anlatmaktadır: Resulüllah (asm) ile birlikte seferde iken bir yerde konakladık. Bir kısmımız çadır kurmakla meşgul iken bir kısmımız okla atış talimi yapıyor, bir kısmımız da hayvanları
[Devamını Oku]
“Ey Habibim, sen olmasaydın felekleri (kâinatı) yaratmazdım.” “Habib” kelimesi Arapça kökenli olup “sevgili, dost” anlamlarına gelmektedir. Kelimenin köküne baktığımızda ise “hubb” yani sevme, muhabbet, ahbaplık etme, dost olma anlamları ile de eş anlamlıdır. Kur’an-ı Kerim’de,
[Devamını Oku]
Gül Yetiştiren Adam “Müslümanca duruş ve düşünüşün” vücut bulmuş hâlidir. Edebiyatımızın nahif sesi, güzel adamların mensubu Rasim Özdenören deneme ve hikaye alanında verdiği eserlerle duruş sahibi isimler arasına girmeyi başarmıştır. 1940’ta Maraş’ta dünyaya gelen Rasim
[Devamını Oku]
Zaman yönetimi hakkında birçok yazı ve eğitimle karşılaşmışızdır. Bu yazımızda farklı olarak zamanı mefhum manası cihetiyle ele alarak incelemeye çalışacağız. Zamanın, maddenin mekânda akıp gitmesiyle meydana geldiğini anlıyoruz. Zaman, eşya binasının tuğlası olan, en küçük
[Devamını Oku]
Dünyadaki bütün dinler, felsefeler ve ideolojiler insanlara yol göstermek için ortaya çıkmışlardır. Yol göstermek önemlidir, ama ondan daha önemlisi gösterilen yolun doğru yol olmasıdır. Bu dinlerin, felsefelerin, ideolojilerin içinde doğru yolu gösteren hangisidir?Doğru yolu bize
[Devamını Oku]
Allah’ın hudutlarına hürmet ve itaat etmek, sünnetin ölçülerini ve şeriatın hükümlerini referans almak, kırmızı çizgilerimizin Kur’ânî ve Muhammedî olması bizi bela ve musibetlerden korur. Dünyada saadet ve selameti, ahirette ise Cennet ve Cemalullahı kazandırır. Rivayet
[Devamını Oku]
Modernizm, insanı insan yapan iman gibi bir değeri onun elinden almış ve yerine ikame etmeye çalıştığı sözde değerlerle, imanın eksikliğini unutturmaya çalışmıştır. Oysa hakikate yapışık olan ruh, unutmamaktadır. İnsanın bu modern bunalmışlığı aslında bu unutmamışlığındandır.
[Devamını Oku]
Güncel siyasi olayları konuşurken, tartışırken çoğunlukla kişilerin kendilerini boşuna yorduklarını düşünürüm, her ne kadar bazen kendimizi alevli tartışmaların içinde buluversek de. Bu, bazen hükümet meseleleri olduğu gibi bazen de dünya siyasetine dair olabiliyor. Bir noktada
[Devamını Oku]
Bir yangın sararken afakın burcunu her cihetten, bir karınca misali su taşımanın himmeti borç değil midir derya sakinine? İbrahimvari alevlere atılan kalplere, gülistanın baharından bir pencere açmak, baharın varlığını sunmak değil midir kara kış ortasında?
[Devamını Oku]
Çok bunalmıştım. Pek ciddi daralmıştım. Hadiseler peş peşe gelmişti. Mart ayının ortalarıydı. Babaannemin tabiriyle “Deli mart ayı idi.” Tıpkı toy bir delikanlının ne yapacağının belli olmaması gibi mart ayının da havasının seyrinin nasıl olacağı belli
[Devamını Oku]
Biliyorum, belki kaç defa okudunuz veya dinlediniz aşağıdaki hikâyeyi. Fakat maksada hizmet ediyor olan şeyler için çokça tekrar edilen bir söz daha var, o da şudur: “Ettekraru ahsen velev kane yüz seksen.” Ben de kapağa
[Devamını Oku]
Ne çok şeydirNe az şeydirHiçbir şeydir Yer: Gazze; Tarihlerden bir tarih, benzer günlerden bir gün… Yine tanklardan bir tank ve tankların üzerinde Filistin’e girince kendini bir başka mutlu addeden mahlûklardan bir mahlûk…, Yer Gazze semaları
[Devamını Oku]
Garip bir varlıktır insan, hem de çok garip. “İnsan nedir?” sorusuna farklı cevapları felsefe, antropoloji, sosyoloji, psikoloji gibi disiplinlerde bulmak mümkündür. Ancak vahye kulak verildiğinde insanın ne olduğuna dair alınacak cevabın daha muteber olduğu inkâr
[Devamını Oku]
“Ey kendini insan bilen insan! Kendini oku. Yoksa hayvan ve câmid hükmünde insan olmak ihtimali var.” (33. Söz, 31. Pencere) Yaratılmış olan alemin büyüklüğünü idrak konusunda tüm beşeriyetin belki de en bahtiyar olanları bu çağın
[Devamını Oku]
İnsanda korku, ümit, üzüntü ve sevinç gibi pek çok duygular vardır. Bu duygular insana Allah tarafından verilmiştir. İnsan, bu duygularla iç içe ve etkileşimli bir hayat sürer. İnsan, olaylar karşısında farklı duygular yaşar. Örneğin arkadaşı
[Devamını Oku]
İlim ilim bilmektir, İlim kendin bilmektir.Sen kendini bilmezsin, Ya nice okumaktır. Hatt-ı Kur’ân ile yazılmış sahifeler üzerinde yaptığımız imanî seyahatlerde yek-pare iman dersi alırız. Bunun yanı sıra, mütaala tadında okumalarımızda satır aralarından birçok kazanımlarımız olur,
[Devamını Oku]
Bu çağın bir Mescid-i Aksâ sorunu yok. Sorun, “insan-ı aksâ” oluşumuzdan kaynaklanıyor. Modern özneler olarak varoluşumuzun kaynağından uzak düştük. Bu uzaklık bizi “değersiz” kılıyor. Çünkü bizi değerlerimizden ediyor. Değerlerimizden olunca yerimizden oluyoruz. Yersiz yurtsuz kalıyoruz
[Devamını Oku]
Rabbimiz insanları şu dünya gemisi ile şu geniş semada gezdirirken diğer taraftan kendi güzel sanatlarını tek tek gösteriyor. İnsanların iman ve marifet nazarıyla her bir sanatlı şeyi görmesindeki hayretlerini görüyor. İnsanlara sonsuz hazinesinden sunduğu mükemmel
[Devamını Oku]
Davranışları isimleriyle uyumlu insanlar için “ismiyle müsemma” tabirini kullanırız. Hatta adı konana çeksin diye devlet erkanının, aile büyüklerinin, milli kahramanların ismi çoklukla tercih edilir. Adı konduğu için mi huyu çeker, yoksa huyu benzeyeceği için mi
[Devamını Oku]
Yeryüzünün halifesi olan insan hem maddi hem manevi olarak harika bir şekilde yaratılmıştır. Manevi yönüyle çok geniş kabiliyetleri bulunduğu gibi maddi vücudunda da harika bir işleyiş ve düzgünlük vardır. İnsanın bu iki yönünde tevhide birçok
[Devamını Oku]
“Seni de vururlar bir gün ey AcıUçuşup durduğun kanatlarındanSazın, sözün, türkülerin tükenirEllerin koynunda kalakalırsın Şakaklarına kar yağıyor bilesin ey AcıGül açan yüzlerimizdeGöğeriyor rengin senin de Biz seniTâ eskilerden tanırızHani göğüslerimize taş olur inerdinAvuçlarımızda Hira Dağı’ydınAl
[Devamını Oku]
Fütüvvet; mertlik, yiğitlik, delikanlılık, başkalarını kendi nefsine tercih etmek, yumuşak başlılık, düşmana iyilik etmek gibi erdemleri içine alan bir kavramdır. Fütüvvet kavramı genç anlamına gelen “feta” kelimesinden gelir. Kur’an-ı Kerim’de geçen “feta” kelimesi yiğit anlamını
[Devamını Oku]
Eğer bizler bugün Kur’an’ın tarifleri doğrultusunda en makbul kul olmayı başarmış ve bundan dolayı Rabbimizin bizim önümüze ideal bir örnek olarak koyduğu Hz. Muhammed’i (asm) hatırlatamıyor, o ağacın meyvesi olduğumuzu işmam edemiyorsak (çağrıştıramıyorsak) bu bizim
[Devamını Oku]
Hayat karmaşık olsa da bir cihette basit ve sadedir. Basit bir cümle bazen bütün hayatın karmaşasına çözümler getirebilir. Bunun için hayatın içerisinden gelen bazı diyaloglar çok verimli olabilmektedir. Bu sebeple hoca ve talebesi arasında geçen
[Devamını Oku]
İnsanlık bugün huzur ve güven ortamına her zamankinden çok daha muhtaçtır. Bu ihtiyacı karşılamak için öncelikle bize lazım olan Allah’a ve ahirete iman, sonra ise güzel ahlak unsurlarından doğruluk - dürüstlük, hürmet - merhamet, itaat
[Devamını Oku]
Çok fetihler gördüm, geçirdim. Her fetih, bir fatihin yüreğinden dikti sancağını. Bir fatihi yetiştiren, yüreğinde taşıdığı aziz bir dava ve yüce bir ruhtur. Kapılarımdan giren o yiğitlerin gözlerindeydi imanın çelik kaleleri. İmanın kuvvetinden geldi fetihlerin
[Devamını Oku]
Şüphe yok ki popüler dünyanın ışıltılı hayatlarında, yalnızlık ve çaresizlikten ötürü bunalımlarda kaybolan bedenler, hakiki mutluluğun haz odaklı anlık lezzetlerden değil de, ruhi doygunluktan geçtiğini gözler önüne sermektedir. Demek ki bedenimizden evvel ruhumuzu tatmin etmeliyiz.
[Devamını Oku]
Ders verdiği iman hakikatlerini, dinsizliği susturacak bir kuvvette ispat eden değerimiz nedir? 04 Muharrem 1441, Salı Bugün edebiyat derslerine ek olarak tarafıma birkaç saat de din dersi verildiğini öğreniyorum. 11. sınıfların din dersi. Müdür Bey
[Devamını Oku]
Çevreyi/kâinatı içindekilerle beraber yaratan Allah’tır. Onları belirli bir düzende ve devam edebilirlik içerisinde tutan da O’dur. Yani çevrenin düzenli çalışabilmesi, bozguna uğramaması, Allah’ın koyduğu fıtri kanunlara uymaktan geçmektedir. Allah’ın her şeyin yaratıcısı olarak bilinmesi, kabul
[Devamını Oku]
Vakıf; her şeyi devletten beklemeyen, almadan veren, karşılıksız yardım eden, önce insan diyen, yaratılanı yaratandan ötürü seven diğergâm insanların bu dünyaya öğrettiği muhteşem bir sistem... Tarih boyunca pek çok farklı gaye ile kurulan vakıflar özellikle
[Devamını Oku]
Ne garip! İnsanların ne ölenlerden haberi var ne de onlar gibi olacaklarından... Neyi kazandık ki, elimizdekilerle beraber kolayca harcayabiliyoruz kalan zamanı… Her yolculuğa hazırlanmak için zaman vardır da tek bir yolculuk geldiğinde hazırlanmaya bile vakit
[Devamını Oku]
Elhamdülillah, hayallerimizi yaşıyoruz. Yumurta ihtiyacımızı kümesimizden, süt ihtiyacımızı ahırımızdan, sebze ihtiyacımızı bahçemizden, meyve ihtiyacımızı dallarımızdan karşılıyoruz. Üretiyoruz, ürettiğimiz ile geçiniyoruz. Sabah namazının ardından; tesbihatımı yapıp, güneşin doğmasını bekliyordum. Ayaklarımın üşümeye başladığını hissettim. Üşümesi normaldi. 1400
[Devamını Oku]
Dünya nüfusunun artması, iletişimin son derece kolay ve süratli oluşu, sosyal hayatın çok hızlı ve etkileşimli bir hal alması insanlar arasındaki münasebetlerin önemini artırmıştır. Sosyal hayatın içinde bu derece yoğun iletişim ve etkileşim halinde olan
[Devamını Oku]
Bu, acele edip kışta gelen bir adamın hikâyesidir... Küçük bebekleri bile ihtiyarlatacak belalı bir asrın gelip çattığını haber veren bir rüya… Rüyada koca bir dağı parça parça eden bir infilak… Şefkatli ve rikkatli bir anne…
[Devamını Oku]
Hayat kimin icadı ise, hayata bağlı her tecelli süreci O’nun iradesi ile şekillenecektir. Ve insan madem hayatlı kılındı, hayatın âli gayelerinin hayatın sahibi ile ilgili olduğunu fark etmek mecburiyetindedir. Yoksa hayat, insana bir eğlence ve
[Devamını Oku]
Ümid etmek, beklemek beklenilen bir kudretin varlığını kabul etmek demektir. Hastadan yolcuya, inanandan inançsıza her insan için ümid etmenin varlığı, hakikatte ümid edilen hakiki varlığa işaret etmek ve bu bekleyiş ve umma fiili bir dua
[Devamını Oku]
“İşte, mahiyet-i insaniyedeki merak ve taleb-i hakikat cihetinden gelen nihayetsiz ıztıraptan kurtaracak, yalnız tevhid-i Hâlık ve marifet-i İlâhiyedir.”(Sözler, On İkinci Pencere) Kaygı ve korkudan emin bir hayat yaşamayı istemeyen yoktur. Farkında olmadan tercih etseler de
[Devamını Oku]
“Allah bize yeter! Ve (O) ne güzel Vekildir!”(Al-i İmran, 173) Ebû Mûsâ el-Eş’arî -radıyallâhu anh- naklediyor: Hicretin üçüncü yılıydı. Resûlullah (sav) ile zâtü’r-rikâ’ denilen gazvede bulunuyorduk. Gölgeli bir ağaç bulduğumuzda onu Resûlullah (sav)’e bırakmayı âdet
[Devamını Oku]
Kur’an, inzal edildiği asırlar öncesinden, peygamberlerin mucizelerini beyan ederek ve en son hedefini göstererek insanlığı terakki için çalışmaya teşvik eder. Günümüzde gerek bu mucizelerin nihayi hududunu çizdiği gelişmelere, gerek hayvanlar eliyle örnek gösterilen teknolojik modellemelerin
[Devamını Oku]
“Dünyada bir zerre yoktur ki güzel yazılmak şartıyla bir mevzu-i mühim addedilmesin. Âlem-i şemsin ahvalini tasvir etmekle bir hurdebînî böceğin kalbini teşrih eylemek edebiyatça müsavidir. En mufassal, en mükemmel kitaplarda bazı küçük şeyler noksandır ki
[Devamını Oku]
Kur’an’ın çeşitli ayetlerinde müminler ehl-i küfre karşı “can ve mallarıyla” cihad etmekle emr olunmuşlardır. Mesela Saf Suresi’nde (ayet: 9, 11) şöyle buyrulur: “Ey iman edenler! Sizi elemli bir azaptan kurtaracak bir ticareti göstereyim mi? Allah’a
[Devamını Oku]
Efendimiz (asm) bir hadisinde “Muhakkak ki Allah azze ve celle, sizden birisi bir iş yaptığında o işi sağlam yapmanızı sever.” Çalışmak İbadet midir? İnsanın dünyaya gönderilmesindeki asıl gaye Allah’a ibadet etmektir. Üstad Bediüzzaman Hazretleri, “Ben
[Devamını Oku]
“İnsan İçin Çalıştığından Başkası Yoktur.” Ticarette muvaffak olma konusunda şöyle farklı bir tez de vardır: “Fakirlik içinde olan bir insana çokça para da verseniz, harcayıp yeniden fakir olur. Zengin bir insanın bütün servetini elinden alsanız,
[Devamını Oku]
Dünyanın hemen hemen her yılında, hemen hemen her gününde dünyanın bir yerlerinde yaşanan trajediler ile karşı karşıyayız. Ve on yıllardır maalesef hep bir acziyet ile hep aynı sorgulamayı yapıyoruz, bu gidiş nereye? Muhakeme ve Muvazenesini
[Devamını Oku]
Bursa, Amasya, Kastamonu, Safranbolu… Osmanlının parmak izinin henüz kaybolmadığı bazı şehirler ve bu şehirlerin turistlere çekici gösterilmek kaygısı ile makyajlanmamış arka sokakları Anadolu’da olduğunuzu iliklerinize kadar hissettirir. “Mahalleden arkadaş” diyeceğimiz insanlar hala vardır. Birileri “varoş”
[Devamını Oku]
İnsan dünya hayatına geldiğinde aslında bir mücahedeye uyanır. Onun için artık sürekli bir öğrenme ve gayret gösterme, çalışma vardır. Zahirde bakıldığında bunları hayatı öğrenme, hayatta kalabilme, dünyayı ve kâinatı tanıma, engelleri aşma, yeni şeyleri keşfetme
[Devamını Oku]
Arapçada güç ve gayret sarf etmek, bir işi başarmak için elinden gelen bütün imkânları kullanmak manasındaki cehd kökünden türeyen cihad, İslâmî literatürde “dinî emirleri öğrenip ona göre yaşamak ve başkalarına öğretmek, iyiliği emredip kötülükten sakındırmaya
[Devamını Oku]
Hayat… Bir şefkatli zatın dilemesiyle yeşeren bir filiz, bir damla su, okyanusların derinliklerine bırakılmış bir yumurta… Hayat… Rahm-i maderde bir canın kalp atışları, bir bebeğin üzerine titreyen gözler, ihtimamla yeşertilen ümitler… Hayat… Kıştan sonra gelen
[Devamını Oku]
“Allah (cc) işini iyi yapanları sever.”1 Cihad, Arapça “cehd” kökünden gelmekte olup, yoğun çaba ve gayret sarf etmek demektir. İslami literatürde, bütün insanlara tebliğin ulaşabilmesi için her türlü çabayı sarf etmek veya “İnsan ile İslam
[Devamını Oku]
2011 yılında Beşar Esad’ın halkına baskı ve şiddet uygulamasından dolayı belirli bir kesim buna isyan etmiş, taban bulan isyanla birlikte oluşan askeri grupların karşılıklı çatışmasıyla bir iç savaş başlamıştı. Mülteci ya da sığınmacı konusu bugün
[Devamını Oku]
Cenâb-ı Hakk’ın ilmi ve kudreti her şeyin üstündedir. Hiçbir şey Allah’ın ilmi haricine çıkamaz, kuvvetinden ve kudretinden kaçıp kurtulamaz. Akıl, Allah’ın sonsuz ilmini ve nihayetsiz kudretini anlamaktan ve kavramaktan aciz olduğu için zaman zaman acze
[Devamını Oku]
Diyelim ki dilini bilmediğiniz büyük, yabancı bir şehre gittiniz. Şehirde gezerken kayboldunuz. (Navigasyon gibi cihazların olmadığını düşünelim). Kaldığınız otele döneceksiniz, fakat dillerini bilmediğiniz insanlarla anlaşamıyorsunuz. Veya sizin dilinizi bilen birkaç kişi çıktı, fakat onların her
[Devamını Oku]
“En büyük keramet istikamettir” denilmiştir. Birisinden iyi, güzel, olağanüstü bir şey bekliyorsan istikametine bakmak lazım gelir yani. Doğru, iki nokta arasındaki en kısa çizgiyle ifade edildiğini de hatırlayarak, başlangıç ve bitiş noktalarındaki uyum önemlidir denilebilir,
[Devamını Oku]
Ormanın birinde Tilki ile Yılan arkadaş olur ve birlikte uzun bir yolculuğa çıkmaya karar verirler. Ancak bir süre sonra Yılanın yüzü asılır. Tilki hayrola diye sorar? Yılan: “Tilki kardeş yolumuz çok uzun; senin gibi koşamam
[Devamını Oku]
Rabbimiz Fussilet suresinde, “Rabbimiz Allah’tır deyip sonra da dosdoğru yaşayanlara melekler gelerek: ‘Korkmayın, üzülmeyin, size vaad edilen cennetle sevinin. Biz, dünya hayatında da âhirette de sizlere dostuz. Esirgeyip bağışlayan Allah’ın ikrâmı olarak (cennette) canınızın çektiği
[Devamını Oku]
Çok sarsıcı, içinde derin mesajlar barındıran, belagati çok yüksek bir ayet-i kerime: “Emrolunduğun gibi, dosdoğru ol!” İlk nefis sahibi Azazil, zaman ölçüsünü bilemeyeceğimiz uzun bir süre boyunca, hep yükselmiş; rivayetlere göre semavatta Cenab-ı Hakk’a secde
[Devamını Oku]
Fener Rum Patriği Gregoryus, Rus Çarı Aleksandra’ya özetle şu satırları yazmıştı: “Türkleri maddeten ezmek ve yıkmak imkânsızdır. Türkler, Müslüman oldukları için çok sabırlı ve mukavemetli insanlardır. İzzet-i iman sahibidirler. Bu hasletleri, dinlerine bağlılıkları ve kadere
[Devamını Oku]
“Aileler küçüldü, aile bağları zayıfladı; komşuluk, akrabalık, arkadaşlık ilişkileri yoğunluk ve önemini kaybetti, ediyor. Değerlerin içi boşaldı. Kalabalıklar içinde yalnızlaşma kaçınılmaz son oldu. Okuması zor olanı yaşar hale geldik hocam! Bize ne oldu? Çözüm ne?”
[Devamını Oku]
Kalabalıklarda yapayalnız nice insanlar var kim bilir? Kim bilir, belki bizler de yalnızlık acısıyla kıvranıyoruz da görenimiz yoktur. Lütfen birbirimizi fark edelim! Birbirimizi kalabalıklığın korkunç yalnızlığına mahkûm etmeyelim… Hikâye edilir ki, birisi Türkçe öğrenmek için
[Devamını Oku]
“Hak neşvünema bulacaktır-eğer çendan toprakta gizlense… Ve taraftar ve mültezimleri muzaffer olacaklardır-eğer çendan zaman ve zeminin merhametsizliğinden az ve zayıf olsalar…” (Hak, toprakta gizlense de yeşerip ortaya çıkacaktır ve eğer hakkı savunan ve ona taraftar
[Devamını Oku]
Rabbimiz,“…İsraf etmeyin; çünkü Allah, israf edenleri sevmez.” ve“… Saçıp savuranlar, şeytanların kardeşleridirler. Şeytan ise,Rabbine karşı çok nankördü.”ayetleriyle bizleri ikaz etmekte venimetin kıymetini bildiren iktisad, şükür ve kulluğa teşvik etmektedir. Dünya bir misafirhanedir. İnsan ise onda
[Devamını Oku]
Bir damla şefkat olan gönüllerde Bir garib, bir öksüz, bir yetim ağlar Rahmet katresi… Rahim olanın rahmet hazinesinden… Toprağın sıcaktan bağrına açılmış rahnelerden, yüreğine serinlik yürür. Çevreyi bir şükür kokusu sarar. Şenlenir bağlar, bahçeler. Dallarını
[Devamını Oku]
“Biz böyle görüyoruz, biz bunu böyle düşünüyoruz değil, bunun ötesinde bu bir gerçek. Türkiye çok önemli bir potansiyele sahip. Yeniden doğan dünya için büyük bir potansiyel…” Venezuela Devlet Başkanı Maduro’nun 6 Ekim 2017’de Türkiye’ye gerçekleştirdiği
[Devamını Oku]
“Rabbimiz! Doğrusu ben zürriyetimden bir kısmını (oğlum İsmâîl ile annesi Hâcer’i), senin Beyt-i Harâm’ının (Kâ’be’nin) yanında, ekinsiz bir vâdiye yerleştirdim; Rabbimiz! Namazı hakkıyla edâ etsinler (sana hakkıyla kulluk etsinler) diye (emrin üzere, böyle yaptım)! Artık
[Devamını Oku]
İnsan yaratılışı itibariyle medenidir. Yani sosyal bir varlıktır. Kubbeyi oluşturan taşların birbirine dayandığı gibi insan da, hayatının devamı ve ihtiyaçlarının temini için hemcinslerinin yardımına, toplumla birleşip bütünleşmeye mecburdur. Yoksa en basit ihtiyaçlarını temin etmekte bile
[Devamını Oku]
Meşhurdur, Behlül Dânâ Hazretlerini üstü başının uzun bir yolculuktan dönüyormuş hissi veren haliyle görenler sormuşlar, “hayırdır, nereden geliyorsun böyle?” demiş, “Cehennemden geliyorum.” Şaşırmışlar, “Ne işin vardı cehennemde, niye gittin?” diye hem eğlenmek hem de bir
[Devamını Oku]
Yapacak bir iş bulamadığı, vaktini kıymetlendirmediği zamanlarda “canım sıkılıyor, yapacak bir şey yok diyerek “zaman öldüren” insanoğlu, meşguliyetin içine düştüğü zaman da “hiç boş vaktim yok” diye sızlanır. O halde nedir boş zaman? Zamanın dolusu
[Devamını Oku]
Hayat şimdidir. Fırsat şimdidir. Gayret şimdi gösterilecek ve yola şimdi çıkılacaktır. Her an bir yaratma üzere olan Rabbe, statik, donuk, yeknesak ve durağan bir eda ile kul ve muhatap olmak mümkün değildir. İnsanın kendi varlığına
[Devamını Oku]
“O hâlde boş kaldığın zaman,hemen (başka bir işe giriş ve) yorul!”- İnşirah/7 Öyle bir slogan kalmış sanki aklımda; “Hepimiz tatil için çalışıyoruz” diyen. Sahi, öyle mi? Siz de mi tatil için çalışıyorsunuz? Yani, hakikaten 11
[Devamını Oku]
“O ki, hanginiz amelce daha güzeldir diye siziimtihan etmek için ölümü ve hayatı yarattı.” (Mülk, 2) Ayette beyan edildiği üzere “Bu dünya hayatı ancak (geçici) bir menfaattir; doğrusu ahiret ise, asıl kalınacak yerdir”.1 Peygamber Efendimiz
[Devamını Oku]
“İyilik, gönlünü huzura kavuşturan ve içine sinen şeydir. Kötülük ise insanlar sana fetva verseler bile, gönlünü huzursuz eden ve içinde kuşku bırakan şeydir.” Müslümanlar için toplum hayatının nizam ve saadetine vesile olup müminlere yol gösteren
[Devamını Oku]
Üsküdar Yahya Kemal’in ifadesiyle Üsküdar, İstanbul’un fethini gördüğü için bir ulu rüyayı görenlerin şehriydi. Tarihî Yarımada’dan önce fethedildiği için uzun yıllar Üsküdar’dan İstanbul’un kalbi olan Suriçi’ne bakanlar, Peygamber Efendimizin (asm) müjdelediği kutlu rüyanın hayaliyle avundular.
[Devamını Oku]
Türk maarif sisteminde herhangi bir okul olmanın çok ötesinde varlık gösteren imam hatip okulları, yüklendiği vazifeyi Osmanlı’nın son dönemlerinden günümüze taşımaktadır. Bizler millet olarak bin yıldır bu topraklardayız. Devlette devamlılığın esas olduğu düşüncesinden hareketle, bugün
[Devamını Oku]
Hazret-i Ali (ra), talebesi Kümeyl’e: Ey Kümeyl! İlim maldan daha hayırlıdır; çünkü ilim seni korur, malı ise sen korursun. İlim hakimdir, mal ise mahkûmdur. Harcamak malı azaltır, ilmi ise çoğaltır, buyurdu. Yine Hz. Ali (ra):
[Devamını Oku]
“Hiç bilenle bilmeyen bir olur mu?” İlim, bir şeyin künhüne vakıf olmaya denir. Âlim ise, ilmin sahibine. İlim, o kadar geniş bir deryadır ki; herhangi bir insanın, bütün ilimlerde âlim olmasının imkânı yoktur. Tek alanda
[Devamını Oku]
İlim, lügat manasıyla bir şeyi her şeyiyle bilmek anlamına gelir. İlim kelimesinin bu anlamından yol çıkarak, bir kişinin bir konuda ilim sahibi olabilmesinin kulaktan dolma bilgilerle olmayacağı sonucuna varabiliriz. Kimi zaman sadece okunulan bir cümleyle
[Devamını Oku]
“Ey kendini insan bilen insan! Kendini oku. Yoksa hayvan ve camid hükmünde insan olmak ihtimali var.” Gelişmesi, fark etmesi ve yücelmesi öğrenme eylemine bağlanmış tek varlıktır, insan. Kazandığı tüm değer ve kabiliyetler, istisnasız bir öğrenme
[Devamını Oku]
Edeple ve iman nuru ile şahlanmış ecdadın o güzel günlerini tekrar yakalamak için haydi ilim ile yoğrulup ahlak ile şekillenmeye ve edepli olmaya. “Gezdim Halep ile Şam’ıEyledim ilim talepMeğer ilim bir hiçmişİllâ edep, illâ edep”;
[Devamını Oku]
İnternetten alim olur mu? Tabii ki olur. Ama o meşhur sözü çevirerek söylersek “yarım hoca dinden, yarım doktor candan eder.” Teknoloji ve Dijitalizm çağındayız. Bilgiye istediğimiz an ulaşabiliyoruz. Kaynaklar elimizin altında. Arama motorları emrimize amade.
[Devamını Oku]
İnsanın müddet-i ömrü içinde yâd ve teselliye layık bir mevsim-i saadet var ise o da mücerred tahsil-i marifetle geçen zamandır. Marifet bir cevherdir, onun tahsiline çalışmak bir zevk-i diğerdir ki böyle bir tabire onun kıymetini
[Devamını Oku]
“Açları doyurdum, çıplakları giydirdim” Bilge Kağan Kamuoyuna görüntüleri yansıyan hadise malum; farklı yaş gruplarından birbirini muhtemelen tanımayan kalabalık bir grubun, İstanbul Üsküdar’daki bir sokakta 17 yaşındaki Suriyeli bir gencin etrafında sarf ettikleri sözler ve gencin
[Devamını Oku]
Cenab-ı Hakk’ın kullarına olan şefkat ve merhametini, fazl ve keremini, amellerimiz için vaad ettiği sevap ve günah kıyaslamasından da anlamamız mümkündür. Sevaplar Yazılırken: Bir kul bir hayır işlemeye niyet ederse fakat o hayrı işlemek bazı
[Devamını Oku]
“Zahmette rahmet vardır”. 1. Her şeyden önce mutlaka birkaç kitap bitirmeliyiz. Kitap okuma alışkanlığını oturtan öğrencilerimiz yarışa birkaç sıfır önde başladıklarını da bilmelidirler. Yıl içerisinde de mutlaka kitap okumaya zaman ayırmalıdırlar. 2. Türkçe dersi dilbilgisinde
[Devamını Oku]
İlk defa 2014 yılının başlarında Umre ibadeti nasip oldu. Harem-i Şerif’te sabah namazına hazırlanırken aniden içimi bir hüzün kapladı. Sebebi de, görüp tattığım güzellikleri yaşamakta bu yaşıma kadar gecikmiş olmaktı. Bunun da sebebi, geçmişteki isabetsiz
[Devamını Oku]
“Kardeşlerimden rica ediyorum ki, sıkıntıdan veya ruh darlığından veya titizlikten veya nefis ve şeytanın desiselerine kapılmaktan veya şuursuzluktan, arkadaşlardan sudur eden fena ve çirkin sözlerle birbirinize küsmeyiniz ve “Haysiyetime dokundu!” demeyiniz. Ben o fena sözleri
[Devamını Oku]
İlk insanı cennette yaratan Rabbimiz, “insanın en fazla ihtiyacını tatmin eden, kalbine karşı bir kalbin mevcut bulunmasından bahisle, sevgilerini, aşklarını, şevklerini mübadele etsinler ve lezzetlerde birbirine ortak; gam ve kederli şeylerde de yekdiğerine yardımcı olsunlar”
[Devamını Oku]
“Seksen bin zatlardan ders aldığım halde kasem ediyorum ki, en esaslı ve sarsılmaz ve her vakit bana dersini tazeler gibi, merhum validemden aldığım telkinat ve mânevî derslerdir ki, fıtratımda, maddî vücudumda çekirdekler hükmünde yerleşmiş” İnsan
[Devamını Oku]
Hz. Huzeyfe’nin (ra) anlattığına göre Resûlullah (asm) şöyle buyurmuştur: “İnsan, ailesi, malı, nefsi, çocuğu ve komşusu ile sınanır; oruç, namaz, sadaka ve iyiliği emredip kötülükten sakındırma işte bu sınanma (esnasındaki kusurlarına) kefaret olur.” Hz. Huzeyfe
[Devamını Oku]
Aile, âdemoğlu için vazgeçilmez bir kurumdur. Aile kurumu ilk insan Hz. Âdem zamanından beri varlığını sürdürmektedir. Aile hayatının saadetle devamı, eşlerin birbirlerini ebedi hayat arkadaşı olarak görmesiyle mümkündür. İslamî esaslara göre kurulan ve devam eden
[Devamını Oku]
Bir yandan iş hayatımızı sürdürürken diğer yandan da aile huzurunu ıskalamamak gerekir. Bu yazımızda iş-aile dengesini kurmak ve muhafaza edebilmek konusunu iki başlık halinde mütalaa etmeden evvel, bir girizgâh yapalım. “Önce iş mi gelir; aile
[Devamını Oku]
“Ve saîd (bahtiyar) olanlara gelince, artık (onlar ise) Cennettedirler; gökler ve yer durdukça orada ebedî olarak kalıcıdırlar; ancak Rabbinin dilediği müstesna! (Bu) asla kesilmeyip devam eden bir lütuftur.”(Hud Suresi, 108) “Bahtiyar kimse odur ki, fitnelerin
[Devamını Oku]
Herkesin şahsi hayatı onun için bir âlemdir, derÜstad Bediüzzaman hazretleri; elhak doğrudur. Kişinin içinde bulunduğu âlem ve hayata bakış açısı da dünyanın ne olduğu ile ilgili değerlendirmelerin merkezinde yer alır. Zaman içinde edipler, hikmet sahibi
[Devamını Oku]
Kalp ikidir. Biri maddi diğeri manevidir. Kan dolaşımını sağlayan ve çam kozalağı şeklinde olan maddi kalp vücudun merkezidir. Bedenin sıhhatle çalışması onun ayakta olmasına bağlıdır. Manevi kalp ise imanın mahallidir. Manevi hayatın merkezi hükmündedir. Vücudumuzda
[Devamını Oku]
Peygamberimiz (sav) amcası Ebu Talib’in vefatından sonra nübüvvetin onuncu yılında, Şaban ayının 27. gecesinde azadlı kölesi Zeyd b. Hârise’yi alıp yürüyerek Taif’e gitti. Peygamberimizin (sav) Taif’e gitmekten maksadı, Taif eşrafıyla görüşüp konuşarak, onları Allah’a, imana,
[Devamını Oku]
Rabbimizin, karşılığında bize vermeyi vaat ettiği sonsuz cennet hayatının vesilesi olan namaz için günde sadece bir saatimizi ayırmak, sence bizi usandırmalı mıdır? Yoksa “aman Ya Rabbi, ne kadar az verip, karşılığında ne kadar çok kazanıyorum”
[Devamını Oku]
“Sizi kasemle (yeminle) temin ederim ki: Biriniz bana en büyük bir hakaret yapsa ve şahsımın haysiyetini bütün bütün kırsa, fakat hizmet-i Kur’aniye ve imaniye ve nuriyeden vazgeçmese, ben onu helal ederim, onunla barışırım. Gücenmemeye çalışırım.”
[Devamını Oku]
“Takkeci İbrahim Çavuş Camii” ve“Takyeci Camii” olarak da bilinir. Arakiyeci İbrahim Ağa tarafından gördüğü bir rüyâ üzerine yaptırdığı rivâyet edilen külliye cami, Topkapı sur dışında, eski Davutpaşa Caddesi ve Topkapı Mezarlığı ile E-5 karayolunun kesiştiği
[Devamını Oku]
Kur’an-ı Kerim’le geçen her bir zaman, yaşanan zamanların en hayırlısıdır. Telaffuz edilen, yazılan her bir harf ise onunla uğraşanın sevap defterine kaydedilen onlarca bazen binlerce hasenedir. Kur’an için yaşayan ve ömrünü Kur’an’ın basım, lafız, harf
[Devamını Oku]
Şirketler, kurumlar ve organizasyonlar daha başarılı oldukça, değişime duydukları ihtiyaç o denli azalıyor. Zira bu tür yapıların elde edilen başarıdan çıkardıkları tek ders, her şeyin yolunda olduğu yönündedir. Bu durumun insanlar için de geçerli olduğunu
[Devamını Oku]
Külli manada medeniyet üzerine, daha müstakil olarak ise Doğu ve Batı medeniyetleri üzerine ayrı ayrı, münhasır olarak bu ikisinin mukayesesi üzerine çok şeyler söylenmiş, yazılmıştır. Medeniyet yolculuğu devam ediyor olan insanlığın, bu yolculuğun devamı boyunca
[Devamını Oku]
İslam hukukunda alış-verişte karşılıklı rıza esas alınmıştır. Peygamber Efendimiz yaşanan gıda sıkıntısı sebebiyle fiyatların sınırlandırılması taleplerini, satıcıların hukuku noktasında geri çevirmiştir. Bununla birlikte sonraları hem satıcının hem de kamunun hukuku göz önünde bulundurularak narh uygulamasına
[Devamını Oku]
Geçtiğimiz Ekim ayının 21’ine denk gelen Cuma hutbesi sırası bana gelmişti. İmam-Hatip lisesinden mezun olduktan sonra farklı zamanlarda farklı yerlerde hutbe okuma vazifesi olmuştu, Vakıfta da ayda bir defa gelecek şekilde vazife düşüyor. İnsanın zamanında
[Devamını Oku]
“Müminlerden özür sahibi olmaksızın cihaddan geri kalıp evlerinde oturanlarla Allah yolunda malları ve canlarıyla cihat edenler bir olmazlar. Allah malları ve canlarıyla cihad edenleri velev özürleri sebebiyle olsun oturanlar üzerine derece itibariyle üstün kıldı.” (Nisa,
[Devamını Oku]
İNSAN, kâinâtın ekser envâına muhtaç ve alâkadârdır. İhtiyâcâtı âlemin her tarafına dağılmış. Arzuları ebede kadar uzanmış, bir çiçeği istediği gibi, koca bir baharı da ister. Bir bahçeyi arzu ettiği gibi, ebedî cenneti de arzu eder.
[Devamını Oku]
Şuurumuz varsa anlama gibi bir yetimiz/istidadımız da vardır. Eğer anlıyorsak, açlık yetimize yönelik binlerce çeşit gıdanın var oluşu gibi, anlama yeteneğimize yönelik de anlayacağımız bir şeyler var olmalıdır. Ve biliyoruz ki, biz başka bir yere
[Devamını Oku]
Topal bir karınca uzun bir yola çıkacakmış gibi hazırlık yaptığını görenler, “Hayırdır nereye?” diye sual etmişler. Karınca “Hac yolculuğuna çıkıyorum” demiş. Bunu duyanlar, “Senin ömrün buna yetmez” demişler. Karınca tarih boyunca kulaklarda çınlayan şu harikulade
[Devamını Oku]
Hz. Üstad; dünyevi ve geniş dairedeki siyasi kavgaları, savaşları, menfaat üzerine yapılan boğuşmaları takip edenlerin, ulvi vazifelerini terk etmekten dolayı akıl, kalp ve ruh selametlerini kaybedeceklerini şöyle ifade ediyor: “Hem de bu hakiki ve pek
[Devamını Oku]
Bir gün Halife Hz. Ömer bir mecliste hazır bulunanlara şöyle sual eder: “Eğer dileğiniz hemen kabul ediliverecek olsa ne dilerdiniz?” Birisi, “Benim falan vadi dolusu altınım olsun isterim. Onu harcayarak İslâm’a daha çok hizmet edeyim
[Devamını Oku]
Atalarımızın meşhur bir sözü var: Eğri cetvelden doğru çizgi çıkmaz.” Ahmet Cevdet Paşa da Mecelle’de “Usul esasa mukaddemdir” der. Bediüzzaman Hazretleri ise dikkatlerimizi usule çekerek bu asrın insanlarını şöyle ikaz etmiştir. “Vusulsüzlüğümüz usulsüzlüğümüzdendir.” Bütün ilimler
[Devamını Oku]
Dinde yüzeysel olan siyasîlere de müspet hareket esaslarıyla hareket edip, güzel ve olumlu telkinlerle İslâm dairesinin içine girmelerine çalışmak ve teşvik etmek gerekmektedir. Tenkit ile hücum edildiğinde ise bütün bütün İslâm dairesinin dışına itmek ve
[Devamını Oku]
İnsana dair öğrenmek istediğimiz her şey için, ilk bakacağımız yer İnsan Suresi olmalıdır diye düşünürüm. Çünkü insanı ve varlık sebebini en iyi bilen ve bildirecek olan Allah’tır ve Kur’an’da insana mahsus bir sureye yer vermiştir.
[Devamını Oku]
İnsan, varlığı itibarıyla yaratılıştan gelen farklı veçhelere sahip kılınmıştır. Bu veçheler, insanın gerçekten ve ciddi bir surette fark etmesi gereken veçhelerdir. Özellikle insan-ı kâmil olma yolculuğunun kalbi hükmündeki anahtar eylem, fıtrî davranabilmektir. Yaşadığımız ve başımıza
[Devamını Oku]
“Muhakkak ki biz emaneti göklere, yere ve dağlara arz ettik de (onlar) onu yüklenmekten çekindiler ve ondan korktular; insan ise onu yükleniverdi. Doğrusu o çok zalim, çok cahildir.” Sadî-i Şirazî “İnsan nedir?” sorusuna “Yek katre-i
[Devamını Oku]
Şeyh Edebali’nin Osman Gazi’ye yaptığı söylenen nasihatinde bir cümle geçer: “İnsanı yaşat ki devlet yaşasın!” Şeyh Hzretleri bu cümleyi hangi maksatla söylemiştir, bilmiyorum, fakat bugünden baktığımızda anlaşılacak çok tarafları var. Bunu biraz kurcalayalım istiyorum. İnsan
[Devamını Oku]
İnsan her çağın âlimi, her çağın cahili. İnsan her çağın mazlumu, her çağın zalimi. İnsan her çağın inşacısı, her çağın imhacısı. İnsan her çağın mağruru, her çağın mütevazısı. İnsan her çağın müteşekkiri, her çağın mütekebbiri.
[Devamını Oku]
“O (Allah) ki; yeryüzündeki şeylerin hepsini sizin için yarattı, sonra (kudret ve iradesiyle) göğe yönelip, onları da yedi (kat) gök olarak düzenledi. O, (her şeyi bilen) Alim’dir.” Kimine göre konuşabilen, düşünebilen bir hayvan türü. Kimine
[Devamını Oku]
Üretmek deyince sadece maddi konudaki imalat işleri anlaşılmamalıdır. Fikir de üretilir. Dünyayı deliler mi yükseltiyor? Üretmek deyince sadece maddi konudaki imalat işleri anlaşılmamalıdır. Fikir de üretilir. Nasıl ki, maddi alanlarda imalat yapabilmek için bazı alet
[Devamını Oku]
Rahm-i mâderdeki insan, görebilenler için, kâinat kitâb-ı kebirinde Rabbimizi bize tanıtan küçük ve perde ardında güçlü bir ayettir, bir dildir, bir delildir. Bu tarz delilleri ne kadar çok okuyup tefekkür edersek o kadar imanımız kuvvetleşir,
[Devamını Oku]
Allah, insana akıl nimetini marifetullah için vermiştir. Nurunu kalbin ziyasından alan bir akıl, rahmet hazinelerini aralar. Akıl pırlanta bir anahtardır. Binlerce ilahi ve kutsi defineleri açar. Akıl Rabbanî bir mürşittir. İnsana hakkı ve hakikati gösterir.
[Devamını Oku]
“Kelime-i tevhid ve istiğfara sarılın ve bunları çokça yapın, zira İblis: ‘İnsanları günahlarla helak ettim; La İlahe İllallah ve istiğfar da beni helak etti...” İnsanoğlunun şeytanla mücadelesi ta Hz. Adem’e dayanır. Rabbimiz, dünyanın değişik bölgelerinden
[Devamını Oku]
Hemen söylemek gerekirse çocuksu, sevimli defterim, bir günlük defteri değil, anı değil, hesap- kitap defteri değil, rutin işlerle ilgili bir ajanda da değil. Bana ait mahrem hiçbir şey yok onda. Hayatın bam teline dokunan her
[Devamını Oku]
Önceki sayfada misallerde görüldüğü gibi, Hüsrev Efendi’nin Üstad-ı Sânî (İkinci Üstad) vasfı ellili yıllarda o kadar bilinen bir hal almıştı ki, Isparta Cumhuriyet Savcılığı’nın 1956 tarihli Bediüzzaman Hazretleri ve 83 talebesi aleyhinde hazırlamış olduğu iddianamesinde
[Devamını Oku]
Ölümün kardeşi olarak nitelendirilen uykudan uyanır/uyandırılır insan. O günkü mesaisi her ne ise sabah yola koyulur. Arabasına biner radyosunu açar, otobüse biner kulaklığını takar ve mutlaka o gün, bir gün olmazsa bir başka gün, günlerden
[Devamını Oku]
Mesele farkında olmaktı. Yoksa her sabah kalkıyor, yiyor, içiyor, geziyor, çalışıyoruz... Her gün devridaim işlerimiz var. Hiç ölmeyecekmiş gibi dünyaya perestiş, dünya işlerine gayret ediyoruz. Geçen gün 15-20 dakikalık bir mesafede bir yere gitmek için
[Devamını Oku]
Sen, nebati cismâniyetin cihetiyle ve hayvani nefsin itibariyle sağîr bir cüz’, hakir bir cüz’i, fakir bir mahlûk, zayıf bir hayvansın ki, bütün dehşetli mevcudat-ı seyyâlenin dalgaları içinde çalkanıp gidiyorsun. Fakat muhabbet-i İlâhiyenin ziyasını tazammun eden
[Devamını Oku]
İstanbul Zeytinburnu’nda gasilhanede Ahmet Ammar’ın cenazesinin yıkanılmasını beklerken, yanıma Said Nuri Hoca ve Hayrât’ın bir büyüğü geldi. Sabretmemiz için bize teselli vermek istiyorlardı. Onlar da en sevgili talebelerinden birini kaybetmişlerdi. Said Nuri Hoca, Bediüzzaman Hazretleri
[Devamını Oku]
Risale-i Nurların neşri devam ederken, Bediüzzaman Hazretleri de kendi çilesini çekegeliyor, lakin bütün bunlarla birlikte etrafına da rahmet oluyordu, Rahmet-i Rahmanın izniyle. Ömer Kuş Ağabey de o rahmetten istifade eden pek çoklarından olmakla beraber, Üstadı
[Devamını Oku]
Artık yaz sıcakları iyice bastırmaya başlamıştı. Gül diyarının bağ ve bahçelerinden geçerek epeydir özlem duyduğu köyüne nihâyet varabilmişti. Daha ömrünün baharındaydı Abdullah Çelebi. Soranlara “sıla-i rahim” diyordu, sıla-i rahim ömrü uzatır. Sözde bu müjdeye mazhar
[Devamını Oku]
Muhâtaplarımız ister topluluk olsun, isterse bir kaç kişi, bizi tartması, ölçmesi ve dinlemeye karar vermesi söze girişimizle belli olur. Yani bir tek atışımız var. Bu kıymetli sâniyeleri çirkin ve yeknesak bir başlama ile telef etmek,
[Devamını Oku]
“Kâinat, seriyyeden süreyyaya kadar kitaptır. Okumasını bilene aşk olsun!” düsturuyla yola çıkan videovav.com, internet medyası içinde temiz içerik üreten, tefekkür videoları ile hakikate ulaşmaya çalışan, görünüşüyle küçük, ama mâhiyet îtibariyle büyük bir projedir. Mâlumdur ki
[Devamını Oku]
Gittikçe adını daha sık duymaya başladığımız “ergonomi” sözcüğü her ne kadar birileri tarafından hâlâ “ekonomi” ile karıştırılsa da artık hayatımızın hemen hemen her alanında kullanılmaya başlandı. “Ergonomik tasarımıyla tam sizlik!” gibi ifâdelerle artık sık sık
[Devamını Oku]
Her insan âilesi için, çevresi için, sevenleri için özeldir, kıymetlidir. O insan bir de çocuksa âilesi için nasıl da tatlıdır, nasıl da değerlidir. Veya o insan bir delikanlı ise, bir genç kız ise hepimizin iftihar
[Devamını Oku]
Yalnız olduğun zaman Allah (cc) ile ve vicdanınla beraber olduğunu unutma! Allah seninle oldukça kimse sana sırt çeviremez. Yalnız, doğruluk her yerde geçen bir akçedir. Doğruluk en güzel siyasettir. Hiçbir şey insanı daimâ minnettar olmak
[Devamını Oku]
“Geldik, gidiyoruz” dedik başladık söze, “Tarlada izi olmayanın harmanda yüzü olmaz” diyerek bitirdik. Bu iki söz arasına da insana dair söyleneceklerden bazılarını, bazı yaşanmışlıklar üzerinden derleyip, dergi diyerek önünüze koymaya çalıştık. Yine insana dokunduk, bin
[Devamını Oku]
İslam en büyük insandır. Ya da en büyük insaniyet, İslamiyet’ tir. Cümlenin orijinali Bediüzzaman Hazretlerinin eserlerinde “insaniyet-i kübra olan İslamiyet”1 şeklinde geçmektedir. Yani İslamiyetsiz insaniyet, neredeyse yok hükmündedir. Bunu biz tarih boyunca da günümüzde de
[Devamını Oku]
Sâdi Şirazî 'ye “İnsan nedir?” diye sormuşlar. “Yek katre-i hûnest, sâd hezârân endişe...” Yani “Bir damla kan ve bin bir endişe” demiş. Endişe kelimesinin; tasa, kaygı, korku, düşünce anlamlarını yüklendiği de göz önünde bulundurulduğunda, içinde
[Devamını Oku]
“Muhakkak ki biz emaneti göklere, yere ve dağlara arz ettik de (onlar) onu yüklenmekten çekindiler ve ondan korktular; insan ise onu yükleniverdi. Doğrusu o çok zalim, çok cahildir.” Dünyadaki mevcudiyeti itibarıyla tamamen bir edilgenlik konumunda
[Devamını Oku]
Beni beşer kadınla erkeğin birleşmesinden hasıl olduğu gibi su dahi iki unsurun ittihadından terettüp eder. Bunlardan biri yanar diğeri yakar. Küremiz üzerinde müvellidü’l-ma ecsam-ı latife için vahid-i kıyasi addolunduğu gibi müvellidü’l-humuza dahi hemen bilumum terekkübat,
[Devamını Oku]
Sıvılar bulundukları kabın şeklini alır, derler. Aynen sıvılarda olduğu gibi insanlar da bulundukları mekânlara göre manen şekil alırlar. Kendi inanç değerlerine uygun olmayan mekânlarda yaşayanlar veya böyle mekânlarda bulunanlar, zamanla maneviyatlarından taviz vermek zorunda kalırlar.
[Devamını Oku]
Geldik, gidiyoruz… Beşinci mevsimi yaşadığımız şu günlerde, biz de Mustafa Kutlu’nun ayete atfen, “Dünya hayatı bir oyun ve eğlenceden ibaret. İşte geldik gidiyoruz” dediği gibi geldik, gidiyoruz… Herkes geldiği yaşın geçmişiyle ya “Ah!” diyor ya
[Devamını Oku]
Batılı dillerde karşılığı olmadığı söylenen bir kelimedir gönül. Bizde ise duygularımızın kaynağı ve maneviyatın merkezidir. Güzel dilimiz Türkçede de onlarca deyim ve atasözü vardır gönülle ilgili: Gönülden iman ederiz edince. Gönül meselesi de olur gönül
[Devamını Oku]
Necisin? Kimsin? Nereden Geliyorsun? Nereye Gidiyorsun? Bugün modern bilim bu soruları ontoloji bilimi içinde mütalaa etmektedir. Seyrettiğim uzay filmlerinin neredeyse hepsinde insanın merakını ve hakikat arayışını merkeze alan kurgular olduğuna tanık oldum. Arayış ve merak
[Devamını Oku]
Ey ayrılıktan üzülen yaralı gönül! Şu dünya ebedi midir? Ey firakta incinen mahzun kalp! Sen bu dünyada baki mi kalacaksın? Ve ey elim eleme giriftar olan ve bir yangın yurdunu andıran ruh! Şu ayrılık denen
[Devamını Oku]
insanın sonsuz arzularını karşılayacak daimî bir yaratıcı olmalıdır. Ve o yaratıcının ebedi bir âlemi olmalıdır. İşte o âlem de cennettir. İhtiyaçlarımızı bu dünyada mükemmel olarak karşılayan Allah, elbette -emir ve yasaklarına uymak şartıyla- ahirette de
[Devamını Oku]
Kültür ve medeniyet kavramları kimi zaman aynı anlamda kullanılsa da aralarında bazı farklılıklar vardır. Mesela, bir milletin ortaya koyduğu kültürel kazanımlara bilim, sanat ve teknoloji sahasındaki terakkiyâtı da eklenince medeniyet halini almaktadır. Kültür kelimesi, bir
[Devamını Oku]
“İnsan tercihlerinden ibarettir.” “Kader, gayrete aşıktır.” İslamiyet’e göre insan hem dünya hem ahiret için vardır. Her iki hayat için de kendisine çalışması ve gayretinin neticesinden başka bir şey kalmaz. Bu mevzudan, çalışmadan, emek sarf etmeden,
[Devamını Oku]
17. yüzyılın önemli mutasavvıflarından olan Niyâzî-i Mısrî Anadolu’nun yetiştirdiği önemli şahsiyetlerdendir. Genç yaşlarından itibaren gönlünde Allah’tan gayrı ne varsa uzaklaştırma ve Allah’tan gayrı ne varsa uzaklaşarak O’na yaklaşma arzusu git gide kuvvetlendi. Bu arzu en
[Devamını Oku]
İnsan, amellerinde hür ve serbesttir.Dileyen hayır işler, dileyen şer. Hayır veya şer, iyi veya kötü işlediği her amelinden kişi sorumludur. Peki, hayrı da şerri deAllah yarattığına göre bu sorumluluk niçin insana aittir? Gelin cevabı birlikte
[Devamını Oku]
Kadı Burhaneddin MinberiMescid-i Aksa alanında, Kubbetü’s-sahra’nın güney tarafında taştan ve mermerden yapılmış gayet zarif bir minber bulunmaktadır. Mescid-i Aksa’nın açık alanda bulunan bu tek minberinin ilk defa kim tarafından yapıldığı bilinmemektedir. Ancak ilk halinin ahşap
[Devamını Oku]
Bir yüzük çok şeyi değiştirir, değiştirmiştir. Çünkü esas olan yüzük değil, yüzüğün üzerindeki yazıdır ve orada “bu da geçer” yazmaktadır.Bu da geçer cümlesi rahatta olanı huzursuz yapar, sıkıntıda olanı rahatlatır belki ama asıl belirlediği şey:
[Devamını Oku]
İnsanı değiştiren ve geliştiren, aynı zamanda kişiliğinin hatlarını belirleyen önemli ögelerin başında, kişinin yaşadığı acılar ve zorluklar ya da maruz kaldığı haksızlık ve zulümler gelir. Çünkü sözünü ettiğimiz unsurlar sert ve çetin öğretmenlerdir. Elbette kimse
[Devamını Oku]
abah müzakerede dikkatimi çekti, yaşlar çok ileri olmasa da saçlar beyazdı çoğumuzun. Sakala, hatta bıyığa inmiş, zahiren baksan baya ihtiyar bir tablo var. Esprisi de yapıldı; sabah çocuklar ser-vise binerken şoför bazılarına “Seni bırakan deden
[Devamını Oku]
Rabbimize hamdolsun ki, her gelen günümüz nice güzel faaliyet ve projelerle geliyor.“İki günü bir olan ziyandadır” nebevi kaidesince, gayretli faaliyetleri görmek sinelerimizi ferahlatıyor.Mevzumuz; Hayrat İnsani Yardım, ULUED, HAYSİAD gibi hepsi de genç ve heyecan kaynağı
[Devamını Oku]
Sabahın erken saatleri idi. Zafer Bey evine bir saat uzaklıktaki üniversiteye gitmek için taksi çağırmıştı. Saat 7.40’ı gösterdiğinde taksi gelmişti. - Selamünaleyküm! Hayırlı sabahlar abi.- Aleykümselam beyefendi. Nereye gidiyoruz?- İslam Üniversitesi’ne lütfen.- Tamamdır, buyurunuz.Görünüşe bakılırsa
[Devamını Oku]
Askerde öğrendiğim önemli şeylerden birisi de esas duruştu. Şöyle demişlerdi: “Askerin olgunluk derecesini gösteren esas duruşudur ve bu duruşu hiçbir şey bozamaz, ancak ya emir gelmeli ya da ölüm.”Bediüzzaman Hazretleri de dünyayı böyle okumuş ve
[Devamını Oku]
Sefaret (Elçilik)Fetihten sonra İstanbul’da açılan daimî statüdeki ilk elçilik Venediklilere aitti. Onu 1497 senesinde açılan Rus elçiliği takip etti. Ardından 1525 senesinde Fransa, 1528’de Avusturya, 1583’te İngiltere ve 1612’de Hollanda, İstanbul’da elçilik açan ülkeler kervanına
[Devamını Oku]
Yapılan soykırım karşısında rahatsız olan her vicdan, görüntüleri izleyerek bir şeyler yapılmalı diyen her insan, insani ve vicdani bir ızdırapla çırpınmakta ve yerinde duramamaktadır. Boykot her insanın, öncelikle kendi insanlığı ve vicdanı, sonra külli insanlık
[Devamını Oku]
“Onlar ki, (bir kısım) insanlar kendilerine:“Şübhesiz insanlar (düşmanlarınız), gerçekten size karşı toplandılar; işte onlardan korkun!” dediler de (bu) onların imanlarını artırdı ve: “Allah bize yeter! Ve (O) ne güzel Vekildir!” dediler.” (Âl-i İmrân suresi 173)Özellikle
[Devamını Oku]
“(Allah’ın) nimetlerine şükrediciydi. (Allah da) onu seçmiş ve onu dosdoğru bir yola hidayet etmişti.” (Nahl,121).İnsan cennet için yaratıldığından, fıtratı gereği her şeyin en iyisini, en özelini, en güzelini, en şerefli ve en kalitelisini, ebedi ve
[Devamını Oku]
Gücün kaynağı Kadîr-i külli şey’ olan Allah’a iman ve ona itimatla elde edilebilen bir şey. Elinde kılıç olan değil, kalbinde gerçek manada iman olan kişi güçlüdür. Dün önüme elden geçirmem gereken bir yazı geldi. Yazıda,
[Devamını Oku]
“İnsan nedir?” sorusunu sordunuz mu kendinize hiç? Cevaplarınızı görmek isterdim. Zira derinlikli cevap verme konusunda zorlanıyoruz çoğu kere. Günümüzde yaptığımız en kolay şey internette arama çubuğuna “İnsan nedir?” yazıp ara butonuna basmak oluyor. Çıkan sonuçlara
[Devamını Oku]
Bırakın Gazze’yi boşaltsınlar. Ta ki, her biri kıymetli birer cevher olan o insanlar, dünyanın dört bir yanına dağılsınlar da İslamiyet’i hem bilmeyenlere hem de -güya- bilen Müslümanlara bir daha öğretsinler.Bir mübarek Ramazan daha geldi, gidiyor.Müslümanlardan
[Devamını Oku]
Ne olduğun ve ne olmadığınla ilgili -utanç verici tarifler hariç- nice damıtılan görüşler vardır. “Düşünen mikrokozmos bir varlık” der filozoflar senin için. Tasavvufçular, “Bir ben vardır bende” diyerek kutsar seni. İbnü'l-Arabî’ye göre “Sûret-i hazreteyn” bir
[Devamını Oku]
İnsan âciz, fakir ve zayıftır. Onu inciten, üzen sayısız düşmanları vardır. Kendi imkânları ile asla gideremeyeceği hava, su, güneş ışığı gibi ihtiyaçları vardır. Bu durumda insan sonsuz bir kudrete dayanarak sıkıntılarının üstesinden gelebilmek ve sonsuz
[Devamını Oku]
İnsanların bir kısmı, “insanlığı” oluşturan kısmı öfkeli ve yüksek sesle öfkesini ifade etmekte, dünyanın diğer bir kısmı ise öfkeli ve sessiz, diğer bir kısmı öfkesiz ve sessiz, başka bir diğer tarafının ise gündeminde Filistin dahi
[Devamını Oku]
“Kendini ıslah etmeyen başkasını ıslah edemez.”Sadakta Natakta – Yâ Emin-i Vahyillah (asm)Üçüncü BaharÇocukça bir soru akıl-kalp hattında, Safa’dan Merve’ye koşarcasına çırpındı durdu. Nûrunu ism-i Nûr’dan, karasını Fatih Sultan Mehmed’in kara gözlerinden alan mübarek Ramazan gecesinde.
[Devamını Oku]
Derginin kapağına Necip Fazıl’ın “Gençlik yaş işi değil, ruh işidir” cümlesini aldığımızda vurgulamak istediğimiz şey, yapılacak işlerin önemi ve çokluğuydu. Yoksa gençler şöyle, ihtiyarlar böyle cümleleri kurmak değil.Nihayetinde insan kendi içinde bir bütün olduğu gibi,
[Devamını Oku]
ABD’de yapılan bir araştırmada, ‘insanın en verimli çağının 65 yaş ve sonrası olduğu ortaya çıkmış’ desem, ne dersiniz?Yaşlı insanlara Türkçede “ihtiyar” da deriz.Bu “ihtiyar” sıfatının, bizde yaşlılara hasmış gibi görünmesinin sebebi, Arapçada, “birkaç ihtimal arasından
[Devamını Oku]
Birinci Beyit: Bazı beyitler vardır ki söyleyeni meçhul kalmıştır. Halka mal olmuştur. Aslında bunlarda iki cihet çok önemlidir. Birincisi, şair kasıt dahilinde melami-meşreb bir itikadla şahsını, kendini değil de sözünün hakikatini öne çıkarmaktadır. Nitekim “Parmak
[Devamını Oku]
Derginin dosya konusu bereket, fakat dergiyi hazırlarken zihnimin bir köşesinde hep bu cümle vardı: hayattan beklentim ne?Doğru soruyu sormak ve doğru cevabı vermek istikamet ve selametin, mutlu yaşamanın formülünü de beraberinde getirir çoğu zaman. Hatta
[Devamını Oku]
“Bilmediğin şeyin ardına düşme! Çünkü kulak, göz ve kalp, bunların hepsi ondan mesul olur.” (İsra, 36)İmam Şafii Hazretleri “Âlimlerle girdiğim her tartışmayı kazandım, cahillerle girdiğim her tartışmayı kaybettim” der. Bunun bir sebebi âlim insan “otorite”
[Devamını Oku]
“İnsanın potansiyelinin sınırları nerelere kadar uzanır, ne durumda potansiyelini kullanmış olur ve nerede istihdam edilmelidir, kendisini hangi alanlara vermelidir, ömrünü nerede harcamalıdır…” gibi sorular çok sorulmakta ve cevabı insanlık tarihi başladığından beri aranmaktadır. Yani, “nereden
[Devamını Oku]
Zamanın hızla akıp gidiyor olduğunu o akşam bir kez daha anlamıştım, zira belki yirmi beş senedir görmediğim bazı arkadaşları iftar vesilesiyle görmüş oldum. Sağ olsun bir dostumuz, “Eskimez Dostlar İftarı” başlığıyla, bir kez daha uzun
[Devamını Oku]
On Birinci Beyit: Bir başka söyleyeni “Lâ”… Âyinedir bu âlem her şey Hak ile kâimMir’ât-ı Muhammed’den Allah görünür dâim (Lâ)Kâim: Ayakta(Bu âlem bir ayinedir, bu ayineye baktığımızda her şeyin Hak ile ayakta duruşunu seyrederiz. Bu
[Devamını Oku]
Milattan önce Atina sokaklarında gündüz vakti elinde fenerle gezen bir adama yani Diyojen’e sormuşlar: “Ne arıyorsun?” O da cevaben demiş: “Adam arıyorum, adam!”Bir fıçıda yaşayan Diyojen aradığı adamı bulabilmiş midir? Zor! Haddizatında bu arayış hiçbir
[Devamını Oku]
Elbette her şeyin en iyisine layığız. Rabbimiz bizi ahsen-i takvimde yaratmış, şu dünyanın nazdar bir misafiri kılmış, cenneti vadetmiştir. Akıl ve iman nimeti vermekle hakikate ulaşacak donanımla dünyaya göndermiş, bütün mahlukatı adeta insana hizmetkar kılmıştır.
[Devamını Oku]
Liyakatsizlik ve ehliyetsizlik, domino taşları gibi etki oluşturur. Hasbelkader girdiği alanda, kurumda veya şirkette kendinden sonrasını bozar. Çünkü ehil veya layık olmadığı halde, belli makamlara getirilenler, belli işlerde görevlendirilenler, kendileri de aynı sistemi devam ettirirler.
[Devamını Oku]
Bir gün beyleri Sultan (Gazneli) Mahmut’a: “Ayaz denilen bu hizmetçinin ne marifeti var ki, sen ona otuz kişinin ücreti kadar ücret ödüyorsun” dediler. Sultan Mahmut bu soruya o sırada karşılık vermedi. Birkaç gün sonra beylerini
[Devamını Oku]
Bir adam telaşlı bir şekilde Mescid-i Nebevî’ye girdi ve gür sesiyle Peygamberimize “Ey Allah’ın Resulü, kıyamet ne zaman kopacak?” diye sordu. Ashâb-ı kiram, ona susmasını işaret ettiyse de o, aynı soruyu sesini alçaltmadan üç defa
[Devamını Oku]
Halim insan günahla sınanmış, tabir-i caizse feleğin çemberinden geçmiş, nefsini o hususta terbiye etmiş kimsedir. Böylece imtihanın zorluğunu tecrübe ettiğinden hilm kazanmış, halim olmuştur. Platon, “Nazik olun, çünkü karşılaştığınız herkes farkında olmadığınız zorluklarla boğuşuyor.” der.
[Devamını Oku]
Kendini önemseyen, bencil, dünya onun etrafında dönüyor zanneden, ben merkezli, içe kapanık ama şikayetleri dışa dönük bir hayat yaşıyoruz. Çoğu kimse bir şeylerden, birilerinden şikayetçi, fakat kimse dönüp kendine bakmıyor. Karşılaştığı olumsuz durumlara karşı ise
[Devamını Oku]
Bir kutu, içinde belki yüzden fazla irili ufaklı parça… Ahşap ayaklar, suntalar, poşetler dolusu vida, her biri farklı bir işe yarayan plastik parçalar… Ve bir define haritasını andıran plan… Belki bir masa olacak belki kitaplık.
[Devamını Oku]
İsra Suresi 14. ayette “Kitabını oku! Bugün hesap görücü olarak sen kendine yetersin.” buyrulmaktadır. Ve bu her insana söylenecektir. Yani her insanın bir kitabı vardır. Kendi yazmıştır.Bir program vesilesiyle dört gün boyunca Ankara’daydık. “Tam Bana
[Devamını Oku]
Ey kardeş dilini koru! Bil ki insanların yakasını yırtanın yakası yırtılır. Sakın ha! Din kardeşinin bir ayıbını gördüğün zaman nefsini unutayım deme! Bilakis sana gerekli olan bunu kendi ayıplarını hatırlamaya bir vesile yapmandır Çünkü tıynet-i
[Devamını Oku]
Hafızamın bir köşesinde beklettiğim iki sualin cevabını vereceğim bu yazımda. Birincisi sual şu: “Peygamberler gelmeseydi daha iyi olmaz mıydı? Öyle ya, bir sürü sorumluluk beraberinde geliyor.”Önce öğretmensiz bir okul hayali kurdum. Aklıma geldi, duruverdim: Okul
[Devamını Oku]