İman
İnsanlık tarihi, ibretler manzumesidir. Eğer ona dikkatle bakılırsa farklı cümlelerle başlayıp benzer kafiyelerle bittiği görülecektir. Biz insanlar günübirlik yaşamaktan ziyade geçmiş zamanın hadiselerine bakarak ve onlardan çıkartılması lazım gelen yaşantı, düşünce ve hareket tarzlarını tazallüm
[Devamını Oku]
İnsan bu dünyada ev sahibi değil misafirdir. Kendisine ikram edilenleri yer, içer, Veren'e şükreder. Kendisi yapmadığı/yaptırmadığı veya satın almadığı, dolayısıyla kendisine âit olmayan, hatta kirasını bile ödemediği bir evde, belirli bir süre ikamet eden bir
[Devamını Oku]
İnsan, hayatı boyunca dünyasını daha güzel hale getirmek için uğraşmakta. Fakat ne gariptir ki peşine düşerek hayatını tükettiği o lezzetleri, asla tam olarak elde edemiyor ve arzusuna kavuşamıyor. Oysa insan, ebed için yaratılmıştır. İnsanın hakîki
[Devamını Oku]
Prof. Dr. Sıddık Baba ile mülâkat:MÜLÂKAT: Hamza BERAT İslam Dünyası STK'ları Birliği'nin (İDSB) bugünü ve yarını hakkında ne düşünüyorsunuz? Benim görüşümce Birlik'in geleceği çok parlak. İnsanlığa yardımda bulunma ve hizmet etme stratejisi, yardıma ihtiyaç duyulan
[Devamını Oku]
Kendine güven ve ümidin kaybolduğu yer ve zamanda ‘iman' kuvvetlerinin ve kaynağı iman olan pek çok haslet ve duygunun da eriyip tükeneceği muhakkak... Bu eriyip tükenme neticede ‘toplumsal cinnet' çarklarının hızla dönmesine sebep olacak ve
[Devamını Oku]
Bu da nerden çıktı? Neden oldu bu hadise şimdi? Keşke böyle bir şey olmasaydı? Falan şahıs hayatımı zindan etmek için mi var? Başıma gelen bu musîbet olmasaydı şimdi kimbilir ne kadar mutlu olacaktım? Ve şu
[Devamını Oku]
Adam aldırma da geç git diyemem, aldırırım,Çiğnerim, çiğnenirim, hakkı tutar kaldırırım.Mehmet Akif Hakkı tutup kaldırabilme gücüne sahip olmak… O tehlikeye girdiğinde susmayıp sesini yükseltebilmek… Herkesin yüz çevirdiği demlerde ona ruh-u canla sarılabilmek… Öz ve söz
[Devamını Oku]
“Hayvanın mazi ve müstakbeli yok. Ne geçmişten elemler ve teessüfler alır ve ne de gelecekten endişeler ve korkular gelir. Lezzetini tam alır. Rahatla yaşar, yatar. Hâlıkına şükreder. Hatta kesilmek için yatırılan bir hayvan, bir şey
[Devamını Oku]
www.sorusorcevapbul.com Hac, lügatte mübârek makamları isteyerek ziyarette bulunmak demektir. Dindeki manâsı ise ihrama girerek belli günde Arafat'ta bulunmak ve Kâbe'yi usulüne uygun olarak ziyaret etmektir. Hac, Peygamberimizin Mekke'den Medine'ye hicret etmesinden 9 yıl sonra farz
[Devamını Oku]
Lem'alar isimli eserin 13.cü Lem'a'sının kısa bir tahlilini sizlerle paylaşmak istiyorum. Eserin orijinal Osmanlıca metninde: Onüçüncü lem'a: 13 harf Hikmetül istiâze: 13 harf Bu risâle: 13 işarettir. Allah'a sığınmanın hikmetlerinden bahseden güzel bir risâledir. İnsanlarının
[Devamını Oku]
İlimsiz ibâdet ve unut(tur)ulan düşman şeytan Şeytan denilen varlık, insanlığın atası Hz. Adem'in yaratılmasından itibaren, her insanın, dünyevi ve uhrevi hayatını mahvetmeye çalışan en büyük ve en tehlikeli düşmanı olmuştur. Ne var ki, dünyanın küçülüp
[Devamını Oku]
Bedîüzzaman Hazretleri, Hasan Feyzi Ağabey'i Risâle-i Nur'da bizlere şöyle tanıtır: Bu zât-ı zülcenaheyn, ehl-i kalb ve gâyet yüksek bir ehl-i ilim ve hakîkat, otuz sene muallimlik perdesi altında imana hizmet etmiş ve on seneden beri
[Devamını Oku]
Allahu Teâlâ mealen şöyle buyuruyor: O, hikmeti dilediğine verir. Kime de hikmet verilirse artık şüphesiz ona pek çok hayır verilmiş demektir. Ancak akıl sahipleri düşünüp ibret alırlar. (1) Yani her kimin gönül dünyası hikmet deryasından
[Devamını Oku]
Eşyanın mülk ve melekut ciheti tabirleri Risâle-i Nur'un çeşitli yerlerinde geçen önemli ıstılahlardandır. Bu ıstılahların anlaşılmasının, Kudret-i İlâhiye'nin nihayetsizliği, Kader meselesi, şerlerin yaratılışı meselesi gibi mevzuların anlaşılmasında önemli katkıları vardır. Bu yüzden söz konusu bahislerin
[Devamını Oku]
KEL, ALATENLİ VE ÂMÂNIN KISSASI Ebu Hureyre (ra) anlatıyor: Resulullah (asm) buyurdular ki: Benî İsrail'den üç kişi vardı: Biri alatenli, biri kel, biri de âmâ. Allah bunları imtihan etmek istedi. Bu maksatla onlara (insan suretinde)
[Devamını Oku]
Çirkin şeyleri hayal etmek çirkin olmadığı gibi, dalaleti de hayal etmek dalalet değildir.Bedîüzzaman Hz. Birçok endişelerin, sıkıntıların, korkuların kaynağına inilmesini ve orada çözülmesi gerektiğini düşünüyorum. Bakış açılarımızı değiştirecek bir hakikatten bahsetmek istiyorum. Şeytanın bu hilesi
[Devamını Oku]
Gözlerine bakıyorum… Babam biraz hasta da efendim, dua buyursanız. Vaziyeti biraz ciddi! Galiba kanser! Amel cihetinde de çok eksikleri var. Yani namaz kılmıyor... Yok, yok onu söylemeyeyim… gibi kurgularla geçen hafta mübarek bir zatın huzurunda
[Devamını Oku]
İslamiyet kendinden önceki cahiliye denilen şirk ve küfür dönemine ait ırkçılığı kökünden kesip atmıştır. Hadîs-i Şerif Birbirinizi tanımanız ve sosyal hayata ait olan ilişkilerinizi bilmeniz için sizi taife taife, millet millet, kabile kabile yarattım. Yoksa
[Devamını Oku]
LEMAAT TAHLİLLERİ-10 Melâike Bir Ümmettir; Şeriat-ı Fıtriye İle Memurdur 1- Nasıl ki Müslümanlar bir ümmettir ve İslâm şeriatını yaşamak ile emir olunmuşlardır; öyle de melekler de fıtri şeriatı, yani yaratılış kanunlarını uygulamakla vazifelendirilmişlerdir. 2- Şeriat-ı
[Devamını Oku]
Ahmed Nedİm "Allah Allah, bu, bu ne yüksek bir îmandır yâ Rabbi! Bir Müslüman ne büyük bir kahramandır yâ Rabbi!" NAMAZ İngiliz'in, vakit vakit gemilerden, siperden... Yine bolca gülle, bomba savurduğu bir gündü. Hızlı hızlı
[Devamını Oku]
Ama iman edip de yararlı işler yapanlara gelince; Rableri imanlarından dolayı onları doğru yola eriştirmektedir. Ahirette ise nimet dolu cennetlerde bulunacaklar ve onların konaklarının altlarından ırmaklar akmaktadır. Onlar, orada mutluluk makamında olup: Ey Allah'ım! Sınırsız
[Devamını Oku]
İlâhî düşünceye yer vermeyen zekânın, Çalıştığı nispette hâli perişan olur! Bekâya inanmayan uğursuz, kör dehânın, Ölümün tehdidiyle dünyası zindan olur! Maneviyatsız hayat, zehirler kanı bile, Benzetmişti bir tabip de: zehri helâhile Bu illetin devası sorulsa
[Devamını Oku]
Bugün size dininizi kemale erdirdim. Üzerinize olan nimetimi tamaladım ve sizin için dîn olarak İslâm'a razı oldum. (Mâide, 3) meâlindeki âyet-i kerime Cenâb-ı Hakk'ın İslâmiyeti insanların dünya ve âhiretlerini kazandıracak her türlü kanun ve adabları
[Devamını Oku]
Yirmidokuzuncu Söz'ü ilk kez okuduğumda, satır başlarındaki elif harflerinin dizilişinden sonra beni en çok etkileyen güzelliklerden biri de bu yazıya başlık olan cümle olmuştu. Bedîüzzaman Hazretleri, haşir bahsinde âhiret hayatı ile birlikte bir saadet-i ebedîyenin
[Devamını Oku]
Zihinlerin, en basit zihnin dahi çok iyi anlayabilmesi için ve İslâm ümmetinin hayatını yenileyebilmek için bir araştırma yapıyordum. Bu bağlamda kendim Kahire'deki kitap fuarına gittim ve Allah-u Teâlâ'nın hidayetiyle Türkiye stantında bir kardeşimle karşılaşma fırsatını
[Devamını Oku]
Rabbimiz insanın yaratılış gayesini kendini yaratana kulluk olarak tayin etmiştir. Enfüsi dairede en mühim mesele tayin edilen bu hali muhafaza etmektir. Dolayısıyla insan ilgi ve alaka kurduğu şeylerde, Bu şey beni Allah'a kulluğa yakınlaştırıyor mu,
[Devamını Oku]
Ey insanlar! Şu şaşkın felsefecileri dinlemeyiniz! İtiraf ettiğinize binaen nasıl oluyor da o şuursuz kanunlar, ancak sonsuz bir şuurla yapılabilecek işleri yapıyorlar. Bu, cebinde beş kuruş parası olmayan birisinin millete milyarlarca para yardımı yapması gibi
[Devamını Oku]
Sâd Suresi'nin sonlarında Allah (cc)'ın meleklere ve İblis'e eşref-i mahlukat olarak yarattığı Hz. Âdem (as)'a secde etme emri ve gelişen hadiseler anlatılır. Kısaca değinirsek Cenâb-ı Hakk insanı çamurdan yaratır ve ona kendi ruhundan üflediğinde ise
[Devamını Oku]
Dikkat edin kalpler ancak Allah'ı anmakla huzura kavuşur. (Ra'd:28) Mü'minlerin kalplerine, imanlarına iman katıp artırsınlar diye güven ve huzur indiren O'dur. (Fetih:4) O'nu (cc) tanıyan ve itaat eden zindanda dahi olsa bahtiyardır. O'nu (cc) unutan
[Devamını Oku]
ifiri geceleri dört gözle bekleyen yarasalara… “…ve gecenin en karanlıklı anı, sabahın en yakın olduğu andır” inancında olan Mevlana ruhlu yıldızlara… Sonra gün ortasında güneşe karşı gözünü kapayan gafil güruha… Şair, yaratılmışların en güzeline (sav)
[Devamını Oku]
“AZMİN NEDEN BÖYLE SÜREKSİZ? SEN Mİ, YOKSA DAVAN MI YÜREKSİZ?” (M. Akif Ersoy) Niyetlerin öğrenilmesi, emellerin amel programlarının takvime bağlanması, kuvveden fiile geçerken ruh ve zihin disiplininin başarı için ön şart olduğuna önceki sayıda kısaca
[Devamını Oku]
Bir kayısı çekirdeğinin nokta-i kemali, filizlenip güzel bir ağaç olması ve meyve vermesidir. Bu kemal noktasına ulaşıncaya kadar bütün hareketlerinde ve meyillerinde ona yardımcı olan ve neticeye ulaştıran Allah’ın Rabb ismi ile terbiyesidir. MÂNÂSI HAKKINDA
[Devamını Oku]
Bahar mevsiminin bir ikindi vakti. Mavi trende yolcular arasındayım. Sevdiğim birkaç insan var beraberimde. Gittiğimiz yeri ilk kez göreceğiz. Merak içindeyim. Fakat yolculuk sanki biraz sürecek gibi. Yerlerimizi alır almaz ilk defa bindiğimiz bu treni
[Devamını Oku]
Boyumuz, kilomuz, yaşımız, mesai saatlerimiz, ortalama uyku süremiz, internet şifremiz hakkında kim sorsa cevaplarımız hazırdır. Kalp sağlığı ile ilgili Kardiyoloji Derneği, kalp sağlık bilincini arttırmak için yayınladığı reklamında, boy, kilo, doğum tarihi, ayakkabı numarası gibi
[Devamını Oku]
Adamın biri her zaman yaptığı gibi saç ve sakal tıraşı olmak için berbere gider ve kendisiyle ilgilenen berberle koyu bir sohbete başlarlar. Pek çok konu üzerinde konuştuktan sonra, birden Allah ile ilgili bir konu açılır.
[Devamını Oku]
AMERİKA’DAKİ ARKADAŞLARIDAN BİRİ BANA HOUSTON UZAY MERKEZİNDE BİR LABORATUARDA BİLİMSEL BİR FİLM VAR, BERABER GİDELİM DEDİ. GİTTİK. FİLM BAŞLADIĞI ZAMAN ŞÖYLE BİR ALT YAZI GEÇİYORDU: “BİZ BAŞARIMIZI Tillolu İbrahim Hakkı’ya borçluyuz.” Bir anda şok oldum.
[Devamını Oku]
Yazının baş tarafı önemlidir. Konuyu anlatmakta esası teşkil eder. Fakat sonunu okumak daha önemlidir. Çünkü doğrudan bizi ilgilendirir. HADDİNİ BİLMEK Etrafımıza bir parça dikkat edersek göreceğiz ki; her şeyde bir sınır ve bu sınırın getirdiği
[Devamını Oku]
Şu âleme dikkatli ve hikmetli bir nazarla bakılsa, herşeyin (maddenin) bir mânâ ve bir hakîkate hizmet ettiği görülür. Âdetâ, mânâ ve hakîkat merkezde, madde ve sûret de onların etrafında kâh eriyerek, kâh değişerek, kâh parçalanarak,
[Devamını Oku]
Sevgili kardeşlerim ve kıymetli misâfirler! Hakka hizmet, büyük ve ağır bir defineyi taşımak ve muhâfaza etmek gibidir. O defineyi omzunda taşıyanlara ne kadar kuvvetli eller yardıma koşsalar daha ziyâde sevinilir ve memnun olunur. Üçüncüsünü tertip
[Devamını Oku]
Allah lafzı, bütün esma-yı İlahiye ile kemâl sıfatları içinde bulundurduğundan dolayı, “Lâ ilâhe illallah” Allah’tan başka ilah olmadığını ifade ettiği gibi lâ hâlika illallah (Allah’tan başka yaratıcı yoktur) aynı zamanda lâ râzıka illallah (Allah’tan başka
[Devamını Oku]
Hatırlarsınız; okulda bize dünyanın 23 derece 27 dakika eğik durduğu ve şeklinin de yuvarlak olmayıp az “yamuk” olduğu öğretilmişti. ( Latiftir ki 23 rakamı Kur’ân’ın nüzul müddetine 27 de vahyin ilk başalangıç tarihi olan Kadir
[Devamını Oku]
1. MUKADDİME: İslâm tarihinde îmânın altı esasından yalnızca biri Müslümanlar arasında tartışılmıştır. O da kadere îmândır. Cebriye mezhebi her şeyi kadere nisbet ederek, insanın iradesini inkâr etmiştir. Mutezile mezhebi de, kaderi inkâr ederek, “İnsan fiilini
[Devamını Oku]
Ma’rûf-u Kerhî Hazretleri, İranlı Hıristiyan bir ailenin çocuğu iken, teslis inancını kabul etmeyip İslâm’la şereflenmiş büyük bir zâttır. Birçok ehl-i kemâlin kabul ettiği gibi, Bedîüzzaman Hazretlerinin de kıyâmete kadar tasarrufu devam eden zâtlardan birisidir dediği,
[Devamını Oku]
Bazı insanlar vardır, yaşarken pek fark edilmezler. Sıradan bir hayatları var zan edilir. Hâlbuki hayatı başkalarına göre çok hızlı yaşarlar. Boş şeylerle zaman doldurmak yerine, boş zamana çok şeyler doldururlar. Onların kıymeti ancak şu dâr-ı
[Devamını Oku]
Günümüzde pek çok kimselerin Üstad Bedîüzzaman’a yerli yersiz hücum ettiklerini uzun zamandan beri görüp duyuyoruz. Hücumda bulunanların bir kısmının garazkâr olduğu, insaf ve edep sınırlarını tanımadığı, üstelik risâleleri doğru dürüst okumadıkları, bazen da okusalar bile
[Devamını Oku]
Herkesin hayatının merkezine oturmuş, hayatında yer etmiş bir sen kelimesi ve bu kelimenin hâl ekleri ile şekillenen cümleleri vardır muhakkak. “Seni çok seviyorum” deriz mesela. Veya “Sana muhtacım. Sensiz yapamam. Benim için senden başkası yok.
[Devamını Oku]
İnsanlar maddî ve mânevî hayatlarını düzenlerken doğrunun yanında yanlışlar da yapmışlardır. Hatalı, çıkmaz, saptırıcı yollara da yönelmişlerdir. Sapmanın ve yanılmanın baş sebebi, insanın kendini yeterli sanması, bilgi ve güç almak için Allah’a yönelmeyi reddetmesidir. “Gerçek
[Devamını Oku]
Nefes alıyorsak umut var demektir, derler. Evet, umutlar hayatla başlar, hayat ise umutla devam eder. Umut kapısı yazılı bir levha var, bilmem bilir misiniz? Bir duvar, duvar üstünde posta kutularına benzer açılır kapanır bir mekanizma
[Devamını Oku]
Şefaatin kelime mânâsı Seyyid Şerif Cürcânî, Târifat’ta şöyle der: Şefaat, hakkında cinâyet -büyük bir cürüm- vukû bulan günahların affını istemektir. Tehanevî, “Tazarru yoluyla başkasının menfaati için ondan zararın kalkmasını veya hayırlı bir duruma nail olması
[Devamını Oku]
Tebük Seferi, Peygamber Efendimiz’in (asm), Şam'da toplanan kırk bin kişilik Bizans ordusuna karşı Medine'den Tebük'e kadar sevk ettiği en son ve en güçlü askerî harekâttır. Bazı Arap kabilelerinin de Rumlarla birlikte hareket edecekleri haberi Medine'ye
[Devamını Oku]
Bütün semavî dinlerin temelini Allah’ın varlığına inanmak oluşturur. “Tevhid dini” olan İslâm’ın en önemli esası da Allah’ın varlık ve birliğine iman etmektir. O’nun varlığını ve birliğini gösteren pek çok deliller vardır. Bu delillerin en büyük
[Devamını Oku]
Üstad’ın yaşadığı dönemde buhar gücünün keşfiyle insanlık yeni bir döneme girdi. Yani tarıma bağlı olmaktansanayileşmeye doğru kaydı. Sanayi devrimiyle birlikte her şey değişti. Bu değişim yalnız-ca sanayileşmede kalmadı. Dinde, siyasette, ekonomide, toplum hayatında, insan-âlem ilişkisinde
[Devamını Oku]
Arş ile içindeki her şeyi yaratamayan bir elma çekirdeği ve onun ham maddesi olan atomu yaratamaz. Demek kâinatın yaratıcısı birdir. Yaratıcılığında Onun hiçbir ortağı yoktur. Bu şekilde hangi varlığı ele alsak, o varlık kendisi ile
[Devamını Oku]
Ümmetimin âlimleri İsrailoğul-ları’nın peygamberleri gibidir.” hadisine mazhar olmuş yüz binlerce ulema, dünyada iken tasarruf ve himmetleriyle nurânî meyveler yetiştirdikleri gibi, dar-ı bekaya göçtükten sonrada insanlar üzerinde mânevî himmet ve tasarruflarını devam ettirmişlerdir. İşte Asr-ı Saadet’in
[Devamını Oku]
2000 yılı idi. Mardin ordu evinde vatani görevimi yerine getiriyordum. Dini yasaklar dışında her şey normal seyrinde ilerliyordu. Birkaç asker arkadaşımızla beraber İman ve Kur’an Hizmetini yapmaya gayret gösteriyor, mescit olmadığı için namazlarımızı çamaşırhanede, derslerimizi
[Devamını Oku]
Seçmeli Müfredat Projesi (Yaratılış Açıklamalı Müfredat Projesi), bilimin yorumlanması konusunda insanların bakış açılarının özgür bırakılması anlamına gelir. Kısaca bilimle felsefi olanı ayırmak, bilimsel gerçek üzerinde yapılacak felsefi yorumu sadece kişilerin felsefi inançlarına bırakmak demektir. Evet,
[Devamını Oku]
Hased, Âlimler ve İdareciler Hased toplumlarda fitnenin, tefrikanın membaı olarak en çirkin, en tehlikeli bir haslettir. Bilhassa bu haslet âlimlerde ve idarecilerde olduğu zaman, daha tehlikeli bir durum arz eder. Çünkü onlar toplumu her yönüyle
[Devamını Oku]
İmtihan gereği her insanda ene vardır. Dolayısıyla her insanın ona mağlup olma riski ve potansiyeli de vardır. Bu itibarla meseleyi başkaları üzerinden değil de daha çok nefsimiz üzerinden değerlendirirsek enenin tuzağına düşmemiş oluruz. Aksi halde
[Devamını Oku]
Îman ne kadar kuvvetli olursa, o derecede de insan güzel ve yüksek ahlâk sâhibi olur. Îman güzel ahlâklı olmamızı sağladığı gibi, güzel ahlâk da hayata karşı güzel bir bakış açısı verir. Bu durum, hayatın tüm
[Devamını Oku]
Geçen ay Ürdün’den karadan Filistin’e geçtiğim vakit sınırdan Eski Kudüs'ün Zehra kapısına götüren arabaya bindiğimde aklımda “Acaba ezan yasağı uygulanıyor mu?” sorusu vardı. Arabadan indiğim vakit ezan seslerini duyunca rahatladım; ancak içimde hala konuyla ilgili
[Devamını Oku]
قَالَتْ رُسُلُهُمْ أَفِي اللّهِ شَكٌّ فَاطِرِ السَّمٰوَاتِ وَالأَرْضِ يَدْعُوكُمْ لِيَغْفِرَ لَكُم مِّن ذُنُوبِكُمْ وَيُؤَخِّرَكُمْ إِلَى أَجَلٍ مُّسَمًّى “Peygamberleri dediler ki: Gökleri ve yeri yaratan Allah hakkında şübhe olur mu? (O,) günahlarınızın bir kısmını sizin için
[Devamını Oku]
İnanmak, iman etmek öncelikle niyet ve samimiyet işiydi. İnanmak isteyene kâinat kadar, evrenin içindeki atomlar sayısınca deliller ve şahitler vardı. İnanmak istemeyen insan ise kendi iradesiyle güneşe karşı gözünü kapayıp, ben görmüyorum diyerek güneşi inkâr
[Devamını Oku]
“Korkma” hitabıyla başlayan ve bir çınar gibi 97 yıldır millete heyecan aşılayan İstiklâl Marşı, sinesinde çok derin hatıralar, manalar ve mesajlar taşımaktadır. İstiklal Harbi yıllarıydı. Askere ve millete moral olması için bir milli marş belirleme
[Devamını Oku]
Kâinatın her tarafında bu külli prensip caridir. Fezada devamlı surette hicretin tezahürü olan bu deveran bir an dursa, cisimler kendinden büyük gezegenlere yem olup yutulurlar. Hareket ve hicretle ataletten kurtulan bu meteorlar, semanın tüm mevkilerinde
[Devamını Oku]
Bizler namaz kılmayan insanlara, “Neden namaz kılmıyorsun?” sorusu yerine “Ne olsaydı namaz kılardın?” sorusunu yöneltmemiz lazım. Çünkü bu soru namaz kılmayan kişinin yanında olduğumuzu gösteren bir yaklaşımdır. Bu soru, çözüm bulmak adına insanların bilinçaltındaki gerçek
[Devamını Oku]
İnsanın inanç ve fikirleri hisleri, hisler iradeyi, irade de fiilleri tetikler/netice verir. Çünkü bir insanın önce inancı ve fikirleri değişir, sonra o inanç ve fikre göre hissiyâtı yeşerir, o hissiyâta göre de iradesi tercihte bulunur.
[Devamını Oku]
20. Lem’a’da da bahsi geçtiği üzere Müslümanlar, ilmiyle amel eden, aynı zamanda ihlaslı olan ve ömrü boyunca da bu ihlâsını muhafaza eden âlimlerin peşinden gitmelidirler. Aksi takdirde ortak çalışmaların ve bir araya gelinerek ortaya çıkarılmaya
[Devamını Oku]
Çâresi Îmân Olur İlahî düşünceye yer vermeyen zekânınÇalıştığı nisbette hâli perişân olurBekâya inanmayan uğursuz kör dehânınÖlümün tehdîdiyle dünyası zindân olur Ma’neviyatsız hayât zehirler kanı bileBenzetmişti bir tabîb de zehr-i helâhileBu illetin devâsı sorulsa da nâfileBunun
[Devamını Oku]
“O zaman başkasının seni bilmesine gerek yok!” İnsan fıtratına çok güçlü eğilim ve yönelimler yerleştirilmiştir. Bu eğilim ve yönelimler insanın tâbi kılındığı imtihan sürecinde, insan tarafından dengeli ve adil bir şekilde sergilenmek durumundadır. Yani insan
[Devamını Oku]
Güneş katreye nasıl sığıyorsa sayfalar dolusu yazıyı, hatta ciltler dolusu kitapları da bir beytin dizelerine sığdırmak pekâlâ mümkün. “Eğer maksat eserse mısra-ı berceste kâfidir” diyerek bercestenin ne olduğunun çerçevesini çizer Ragıp Paşa aslında. Divan edebiyatında
[Devamını Oku]
Biz doğruluğa teşvik edilmedik mi? Doğru ile mesul değil miyiz? Ve “Festekim” emrini kendine şiar edinmiş, “doğru”yu kendisiyle (asm) tasdik, teslim etmiş Allah Resulünün (asm) ümmeti değil miyiz? O ZAMAN; Gerçeği söyleyerek ve konuşarak, Gerçeğe
[Devamını Oku]
Tesadüf: Ateistlerin Tanrısı Hayatta zaman zaman tuhaf tesadüflerle karşılaşırız. Tesadüflerin varlığını Allah’a inanan da inanmayan da kabul eder. Yalnız, Allah’a inananlar bu tesadüflerin bizim açımızdan ve bize göre olduğunu, Allah’a nispet edildiğinde tesadüf zannedilen her
[Devamını Oku]
Nasıl olursanız, öyle idare edilirsiniz” buyurmuştu, Efendimiz (sav). 15 Temmuz akşamından itibaren Türkiye’de yaşayan 78 milyon insan, hep beraber bir kez daha dedi ki: “Hürriyetsiz yaşamam!” Böylesine azade, fakat Allah’a bağlı bir millet de; elbette
[Devamını Oku]
Peygamberimiz (sav) şöyle buyurmuştur: “Acı sabır otunun balı ifsat etmesi, bozması gibi, hased de imanı ifsat eder, bozar.” (Deylemi) “Bir kulun kalbinde iman ve hased bir araya gelmez.” (Beyhaki, Nesei) “Fakirlik nerdeyse küfür olacaktı. Hased
[Devamını Oku]
Bireysel özgürlük evrenseldir. Özgürlük bir olana intisap ile başlar. İran yapımı, uzun metrajlı Ashab-ı Kehf filmini izleyenler İmparatorun huzurunda, Maximilian’ın ağır ve emin adımlarla ilerleyerek İmparatorun yüzüne karşı, evrensel hakikati cesaretle ve gür bir sada
[Devamını Oku]
Evet bugün elimizde bulunan bütün formüller hem doğrudur hem de fazlasıyla eksiktir. Çünkü o formüllerde, kâinattaki kanunları ve fiilleri gerçekleştiren bir Gizli/Mutlak Özne görmezden gelinmiştir. Bu ise maalesef ki, modern hümanistik öznenin ilahlaştırılıp mutlaklaştırılması adına
[Devamını Oku]
Düşünün ki, bir resim var. İçinde kelebekler uçuşan yağlı boya bir resim! Bu yağlıboya tabloyu elbette bir ressam yapmıştır. Bu güzel tablo, mahir bir ressamın duygu ve kabiliyetlerinin sonucu olarak meydana çıkmıştır. Yoksa tesadüfen boyaların
[Devamını Oku]
Dünyayı küle çevirebilecek bir hararete sahip olan güneşi kıvamında tutan, yerküremizi yörüngesinde kararınca akıtan, yeryüzü ve gökyüzünü iki muti’ asker gibi hükmü altında tutan, mahlûkatı emrine boyun eğdirip teslimiyetle vazifesinde çalıştıran Cenab-ı Hakka hamd olsun.
[Devamını Oku]
“Ey kendini insan bilen insan! Kendini oku. Yoksa hayvan ve camid hükmünde insan olmak ihtimali var.” Gelişmesi, fark etmesi ve yücelmesi öğrenme eylemine bağlanmış tek varlıktır, insan. Kazandığı tüm değer ve kabiliyetler, istisnasız bir öğrenme
[Devamını Oku]
Kalp ikidir. Biri maddi diğeri manevidir. Kan dolaşımını sağlayan ve çam kozalağı şeklinde olan maddi kalp vücudun merkezidir. Bedenin sıhhatle çalışması onun ayakta olmasına bağlıdır. Manevi kalp ise imanın mahallidir. Manevi hayatın merkezi hükmündedir. Vücudumuzda
[Devamını Oku]
Peygamberimiz (sav) amcası Ebu Talib’in vefatından sonra nübüvvetin onuncu yılında, Şaban ayının 27. gecesinde azadlı kölesi Zeyd b. Hârise’yi alıp yürüyerek Taif’e gitti. Peygamberimizin (sav) Taif’e gitmekten maksadı, Taif eşrafıyla görüşüp konuşarak, onları Allah’a, imana,
[Devamını Oku]
İnsanoğlunun ilk atası Âdem (as) yaratıldığında kendisine isimlerin hepsinin öğretildiği Bakara Suresinin 31. ayetinde bildirilmiştir. Buradan anlaşılacağı üzere, bilginin, insanlık için ilk ve sonrasında devam eden tek gerçek ve istikametli kaynağı Rabbimizdir. Bilgi akışının sağlanması
[Devamını Oku]
Cemalin şulesinden âlemler gülşen olduSünnetinle iktida edenler hep necat bulduKimi Sıddık, kimi Faruk, kimisi Zinnur olduSen Şefie’l-Müznibin’sin dahilek ya Resulallah.. Arı peteğine taşır, bala namzed hammaddeyi rengârenk çiçekler üzerinde seyr ü sefer eyleyerek. Gözlerimiz saadet
[Devamını Oku]
“Zeyd bin Sâbit, Ömer’le sıradan bir Müslüman’ı eşit tutmadıkça hüküm verme görevini hakkıyla yerine getiremez.” (Beyhakî, es-Sünenü’l-kübrâ, X, 229) Devamlı olarak duyduğumuz ve bizim için artık normalleşen “Ayrıcalıklar Dünyası” diye bir ifade var. Yüksek katlı
[Devamını Oku]
“Beşer, huzur ve güven ortamında, emniyet ve asayiş içinde, toplumsal barışı sonuç veren hayatını isterse, fâizin her türlüsünü envâ‘-ı ribâyı kaldırarak öldürmelidir” Tabaka-i havâsdan olan toplumun ileri gelenleri, önde görünenleri, toplumun temsilcileri, idarecileri ile halk
[Devamını Oku]
Allah, insana akıl nimetini marifetullah için vermiştir. Nurunu kalbin ziyasından alan bir akıl, rahmet hazinelerini aralar. Akıl pırlanta bir anahtardır. Binlerce ilahi ve kutsi defineleri açar. Akıl Rabbanî bir mürşittir. İnsana hakkı ve hakikati gösterir.
[Devamını Oku]
Şüphesiz ki insan ulvi bir gayeye matufen yaratılmıştır. Bu gaye tamamıyla Rabbimize bakar. Yani, insanın yaratılmasının amacı ve odağı Hak’tır. İnsan, insan için yaratılmamıştır. Bundan dolayı kendisine lütfedilen bu hayatı kendi arzu ve isteklerine göre
[Devamını Oku]
Sakın Feyzî, sen gözünü Hak yüzünden ayırma,Hakkı gören gerçeklere, hakkı kadar atâ var. Bir Rüya… Dünyamızla alakalı. Sevgili dostum anlatırken öyle gerçekçi bir üslup kullanıyor ki sanki gören siz oluyorsunuz. Neyse… Derli toplu bir küre
[Devamını Oku]
Her şey Allah’ın izniyle başladı. Tesadüf asla yoktur. Ahmad Ammar’ın bir trafik kazası sonucu Türkiye'de şehid oluşundan beri gerçekten kalp ve ruhum İslami ilimlerde eksiklerimi tamamlamak ve derinleşmek noktasında inkişaf etti. Her gün arkadaşlar sanal
[Devamını Oku]
Bir yetim olarak dünyaya gelen Hz. Peygamber (sav), amcaoğulları içinde bir fakir olarak büyüdü. Fakat yetimliğin zilletinden ve fakirliğin meskenetinden uzaktı. Arkasında ne kendinin ne de atalarının bir yardımı olacak saltanatı yoktu. Ne bir askeri,
[Devamını Oku]
Uzun süredir çalışmaları süren İstanbul’un Güngören ilçesindeki Güngören Kız Kur'ân Kursu hizmete girdi. Açık öğretim lisesinde okuyan kız öğrencilere yönelik çalışmalar yapılan kursta, Risale-i Nur ihtisas ve hafızlık eğitimi veriliyor ayrıca alanında uzman hocalardan oluşan
[Devamını Oku]
Uluslararası Rabia Platformu ve platforma destek veren sivil toplum kuruluşları üyelerinin çağrısıyla Fatih Camii'nde toplanan mü'minler, Rabia ve Guta katliamlarında hayatını kaybedenler için teheccüd namazı kıldı ve kunut duası okudu. Türkiye genelinde yapılan yüzlerce hatm-i
[Devamını Oku]
Fetret, vahiy ve semavi hükümlerin sükûn ve duraklama zamanı olduğu için, iki peygamber-i zîşan devirleri arasındaki zamana denir. Hatta yürürlükte olan bir dinin hükümleri kendilerine ulaşıp hakkıyla anlatılmayan kişiler için de fetret devri geçerlidir. Onlara
[Devamını Oku]
“Ameller niyetlere göredir.”1 hadîs-i şerîfi hakkında içlerinde İmam Şâfii Hazretleri’nin de bulunduğu bir çok âlim şahsiyet “Bu hadîs-i şerîf İslâm’ın üçte birisini teşkil eder.” diye hükmetmişlerdir. Niyet bir ameldeki kasdedilen ve irâde edilen şey mânâsına
[Devamını Oku]
Kur’ân-ı Kerîm’de, “(Ben) cinleri ve insanları, ancak bana ibadet etsinler diye yarattım!” 1 buyurulmaktadır. Bizleri yaratıp türlü rızıklarla besleyen Rabbimiz, kendisine kulluğumuzu ilan etmek ve göstermek üzere, dünyayı manen bir imtihan meydanı suretinde yaratmıştır. İmtihan
[Devamını Oku]
SORU Caiz, haram, mekruh, farz, vacib gibi kavramların tanımı nedir? CEVAP Hüküm: Karar, bir şeyin sonucu olma, bir sonucu gerektirme, etki, emretme manalarında kullanılır. Din deyiminde ise, bir şeyin üzerine düşen eser demektir. Yükümlülerin (mükelleflerin)
[Devamını Oku]
Depremle birlikte maddi hasarlar oluştuğu gibi, manevi hasarlar da oluştu. Vefatlardan gelen üzüntüler canlarımızı yaktı. Hayrat Vakfı’nın Avrupa’daki hizmetlerini koordine eden Mehmet Köroğlu da evladını sahibine teslim edenlerden birisiydi. Karşılaştığı hadise ve ardından yaşadığı iman
[Devamını Oku]
Ben gizli bir hazine idim, bilinmekliği sevdim beni bilsinler için mahlukatı yarattım. Sağ elde güneş sol elde ay. Ağır basan madde değil, mana. Sol göğsün içerisinde giz’li. Bu öyle bir giz ki, Sadece o odaya
[Devamını Oku]
Büyük Allah dostları buyurmuşlar ki, “İmanın kuvvetinin zerre miktar artması bile çok kıymetlidir ve manevi yüzlerce zevklerin balından daha tatlıdır. Çünkü iman ebedi saadetin ve bâki cennet hayatının vesilesi ve esasıdır. Bundandır ki; bizler her
[Devamını Oku]
İsm-i A‘zam, en büyük isim demek olup, Cenâb-ı Hakk’ın bütün isimlerinin içinde gizlendiği ve bazı sevgili kullarına bildirdiği isimdir. Zünnûn-u Mısrî Hazretleri’nin bir dönem hizmetinde olan biri anlatıyor: Bana, tasavvuf deryasının mümtâz sîmâlarından biri olan
[Devamını Oku]
Bazı şahsiyetlerin hayatını yazmak zordur. Hizmetlerini, mücâdelelerini, İslâm için gösterdikleri gayreti, yetiştirdikleri talebeleri ve ortaya koydukları eserleri kısa bir mekâna ve zamana sığdırmak çok daha zordur. Biz de bu yazımızda denizden katre misal ismiyle müsemma
[Devamını Oku]
Toplumlar da insanlar gibidir. Azalardan oluşur. Fakat toplumların da bir beden gibi bütüncül, uyumlu hareketler sergileyebilmesi, her bir azanın üzerine düşen vazifesini -haddini aşmadan- icra edebilmesiyle mümkündür. Toplumların, toplulukların veya cemaatlerin verimli neticeler ortaya koyabilmesi,
[Devamını Oku]
Ehl-i Îmanın Bazen Ehl-i Küfrer Mağlubiyetlerinin 11 sebebi Onların çok güçlü ve kuvvetli olduklarından değil, bilakis; - Birincisi: Bozgunculuk yapmaları. - İkincisi: Alçakça ve kalleşçe hareket etmeleri. - Üçüncüsü: Tahrip edici olmaları. - Dördüncüsü: Ehl-i
[Devamını Oku]
A. İmanın Artması ve Eksilmesi İman sâlih amellerle ve ilmî çalışmalarla artabilir veya günahlarla meşguliyet neticesinde azalabilir. Kur’ân’ın bazı âyetlerinde îmanın artmasından bahsedilmiştir. Örneğin bir âyette şöyle buyrulur: Gerçek mü’minler öyle kimselerdir ki, Allah anıldığı
[Devamını Oku]
İmansız İslâmiyet, sebeb-i necat olmadığı gibi; İslâmiyetsiz iman da medar-ı necat olamaz. Felillahi’l-hamdü ve’l-minnetü, Kur’an’ın i’caz-ı manevîsinin feyziyle Risale-i Nur mizanları, din-i İslâm’ın ve hakaik-i Kur’aniyenin meyvelerini ve neticelerini öyle bir tarzda göstermişlerdir ki dinsiz
[Devamını Oku]
Konuşmak elbette önemli, zira bir ihtiyaç. Fakat özellikle tebliğde ve irşadda fiillerimiz sözlerimizi desteklemelidir. Yoksa sözlerimiz tesir etmediği gibi, yukarıya aldığımız ayet muvacehesinde üzerimize ancak mesuliyeti kalacaktır. Konuşmak insanoğluna verilen en önemli özelliklerden biridir. Diğer
[Devamını Oku]
İman eden kimse, imanının kuvveti nispetinde sâlih amele sarılır, ibadetlerini yapar, günahlardan uzak durur. Böylece takva mertebesine ulaşır. Takva ve amel-i sâlih dairesinde hareket eden kimse de bu vesileyle imanını kuvvetlendirir. Şimdi bu meselede öne
[Devamını Oku]
Yüzüne çarpmak gerek zamanenin fendini.Bak, o vakit kabaran sular nasıl yıkacaktır bendini! Hem nur hem kuvvet. Hayatımıza Cenab-ı Hakk’ın lütfettiği bir nimet var: Elektrik... Bir suhulet bir suhulet: Bazen bakarsın ışık olur, ziya olur aydınlatıverir,
[Devamını Oku]
“Bu zamanda ehl-i İslâm’ın en mühim tehlikesi, fen ve felsefeden gelen bir dalâletle kalblerin bozulması ve imanın zedelenmesidir. Bunun çare-i yegânesi, nurdur. Nur göstermektir ki, kalbler ıslah olsun, imanlar kurtulsun.” Âlem-i İslâm’ın hâl-i hazırdaki genel
[Devamını Oku]
Her nefis hür ve müstakil olmak ister, fakat akıl ve vicdan bilir ki insan binlerle kayıtlarla mukayyettir. Eğer insan nefsin, arzu ve isteklerin hükmü altına girerse kaybetmeye mahkûm olacağı, hayat boyu devam edecek bir çatışma
[Devamını Oku]
“Bu zamanda en büyük bir ihsan, bir vazife, imanını kurtarmaktır, başkalarının imanına kuvvet verecek bir sûrette çalışmaktır.” Kavurucu sıcakların iyice hissedildiği şu yaz günlerinde üzerimize kuvvetli bir rehavet çökmekte, çabucak gevşekliğe ve tembelliğe kapılabilmekteyiz. Üstüne
[Devamını Oku]
Saadet-i ebediyenin anahtarı, hayat-ı bâkiyenin medarı, cennet-i dâimenin esası imandır. İman eden kaybetmez. Zira imanda baki ve daimi bir kazanç vardır. İman eden mahzun olmaz. Zira imanda ebedi bir sevinç, sermedi bir sürur, nihayetsiz bir
[Devamını Oku]
insanın sonsuz arzularını karşılayacak daimî bir yaratıcı olmalıdır. Ve o yaratıcının ebedi bir âlemi olmalıdır. İşte o âlem de cennettir. İhtiyaçlarımızı bu dünyada mükemmel olarak karşılayan Allah, elbette -emir ve yasaklarına uymak şartıyla- ahirette de
[Devamını Oku]
“Risâle-i Nûr’un mesleği odur ki, zihinlerde bir iz bırakmamak için, sâir ulemaya muhalif olarak, muarızların şüphelerini zikretmeden öyle bir cevap verir ki, daha vehim ve vesveseye yer kalmaz.” Ölçü: Risale-i Nur Gibi Eserler Mutlaka Milli
[Devamını Oku]
Yapay zekâ kavramının hayatımıza yoğun olarak girmesi üzerine ilgi de o tarafa yönelmeye ve insanlar öyle veya böyle bir şekilde yapay zekâ ile bazı işler yaparken diğer taraftan da muhabbet etmeye başladılar. Bir arkadaş da
[Devamını Oku]
“Mesâil-i îmâniyenin münâkaşa sûretinde bahsi câiz değildir. ” Günümüzde pek çok imani mesele kişiler ehil olsun/olmasın her yerde uluorta çok rahat bir şekilde tartışma konusu yapılabiliyor. Tabii o tartışmalar bazen yüksek dozda münakaşaya dönüşebiliyor. Hizmet
[Devamını Oku]
Ahirete iman hem dünya hem de ahiret saadetinin anahtarıdır. Bu fani hayattan sonra ebedi bir hayatın geleceğine iman etmek kişiye daimî saadetin kapısını aralar. Toplumda huzur iklimi de ancak sağlam bir ahiret inancı ile kendini
[Devamını Oku]
“Bence bu zamanda en büyük bir ihsân, bir vazife, imanını kurtarmaktır, başkalarının imanına kuvvet verecek bir surette çalışmaktır.” Son zamanlarda toplum içinde özellikle de gençler arasında iman esasları noktasında vesvese, şüphe, vehim ve tereddütlerin çoğaldığını
[Devamını Oku]
Allah Tealâ Şöyle Buyuruyor“Zulmedenlere meyletmeyin, yoksa size ateş dokunur.” (Hûd, 113)“Ey îmân edenler! Mü’minleri bırakıp da kâfirleri dostlar edinmeyin! Kendi aleyhinizde Allah’a apaçık bir delil kılmak ister misiniz?” (Nisa, 144)Resulullah (asm) Şunları Bildiriyor“Kim bir kavme
[Devamını Oku]
Terör devleti İsrail, -devlet demeye dilimiz varmasa da- evet bu haydut devletin Filistin’e-Gazze’ye karşı başlatmış olduğu vahşetin üzerinden aylar geçti, vahşet devam ediyor. İnsanlık âleminin nefs-i emmaresi olan, habis bir uru hükmünde olan bu lanetlik
[Devamını Oku]
Allah imhal eder (mühlet verir) ama ihmal etmez. (Müstehak olana hak ettiği cezayı mutlaka verir.) “Lehül mülk” kelimesi hakkında Risale-i Nur külliyatında şöyle bir açıklama var: “Manen sevdiğin ve alakadar olduğun ve perişaniyetinden müteessir olduğun
[Devamını Oku]
Hayat, daima sıhhat ve âfiyette yeknesak gitse, nakıs bir ayna olur. Belki bir cihette ademi, yokluğu ve hiçliği ihsas edip sıkıntı verir. Hayatın kıymetini tenzîl eder. Ömrün lezzetini sıkıntıya kalbeder. “Çabuk vaktimi geçireceğim” diye, sıkıntıdan
[Devamını Oku]
“Risâle-i Nur, tahkiki iman dersleri verir. Şâkirdlerini her türlü fenalıktan alıkor. Kalblere doğruluk aşılar. Onu hakkıyla anlayan, artık fenalık yapamaz. Onun içindir ki, bugün memleketin her tarafındaki Risâle-i Nur talebeleri, asayişin manevi muhafızı hükmündedirler. Şimdiye
[Devamını Oku]
Dünyada insanın başına belâ, musibet ve hastalıklar gelebilir. İnsan yaratılış itibarıyla aciz ve zayıf olduğundan bu sıkıntılar ona ağır gelir. Bir çıkış yolu bulamadığı için o musibetlerden şikâyet etmeye başlar. Bazen bu şikâyet Allah’ı tenkit
[Devamını Oku]
Eğitim hakkındadır. Program çerçevesine bakan bir değer tespitidir.Program mı?Evet program…Şu an bu sahifeye göz gezdiren zihinlerimize ilk gelen şey normal olarak planlanmış bir etkinliktir. Biraz daha öteye gidelim, Risale-i Nur’a olan aşina gözlerde koca bir
[Devamını Oku]
Kâinatın şu muhteşem ve mükemmel nizamında, Deistlerce etkili olduğu düşünülen tabiat kanunlarının ne olduğunu anlamak için Tabiat Risalesinde geçen şu misale bakalım…Cahil bir şahıs büyük bir askerî kışlaya gider. Bakar ve görür ki bir komutanın
[Devamını Oku]
Üstadımız Bediüzzaman Hz.lerinin (ks), “Şu istikbal inkılabâtı içinde en yüksek gür seda İslam’ın olacaktır” müjdesinin yapay zekâyı ıskalayacağını düşünmek de safdillik olacaktır.Bilgisayar, bilişim teknolojileri, internet, artırılmış gerçeklik derken yapay zekâ. Sanal âlemin son aktörü olarak
[Devamını Oku]
Âlemdeki her hareket, her tecelli hatta insana ait her duygu ve düşüncenin, dahası her niyetin bir enerji değeri olduğu artık bilimsel gerçekler arasında değerlendirilmektedir. Âlemdeki her hareket, her tecelli hatta insana ait her duygu ve
[Devamını Oku]
Derin uykulardayım, uyandıran yok,Gözlerim semada, kirpikler fora,Çığlıklar var sanki kulaklarımda,Kimsesiz dört duvar arasındayım.Bir mum aydınlatıyor, hayal dünyamı,Almışım kalemi, mürekkebim yok,Ne yazsam nafile, ağlamıyorum,Bir nur aradım, bulamıyorum.İman nuru yetti, gördüm çareyi,Buldum bana beni vereni,Var olanda olan
[Devamını Oku]