Risale-İ Nur
İnsanların benlik atına binip dalalet vadilerinde koşturduğu günümüz dünyasında, pek çok kimsenin yakalandığı bir hastalık, fikrî gurur hastalığıdır. Yani her konuda kendi fikirlerine güvenmek ve başka fikirlere tepeden bakmak veya kapalı olmaktır. Bu durum, bilhassa
[Devamını Oku]
İnsan ihtiyar sahibidir. İhtiyar ise, hiçbir dış zorlama olmadan kişinin kendi inanç ve kararına göre en uygununu, en iyisini, en doğrusunu seçip ona yönelmesidir. İhtiyarını kullanan kimseye 'muhtar' denir. Muhtarın manası, iki şeyi inceleyip aralarında
[Devamını Oku]
İlim ile marifet, imanın tahkîkî olmasına vesile oldukları gibi, ilme’l yakinden ayne’l yakin mertebesinne, hatta araştırma yapan bütün ehl-i tahkikin ittifakıyla sabit olan ve şeytanın elinin ulaşıp alamayyacağı imanı hakka’l yakin derecesine çıkarmaları ve imanla
[Devamını Oku]
Nefesler tutuldu… Bakışlar bir yere toplandı. Hiç kimse olduğu yerden hareket etmiyor, kimse ses çıkarmıyordu. Ancak herkesin merak ettiği bir konu vardı: Bu sefer sıra kimdeydi? Nihayet vazifeli memur geldi ve aramızdan birinin ismini anons
[Devamını Oku]
Geçen sayıda Risale-i Nur'un çok önemli vasıflarından beşini açıklamıştık. Bu sayıda kaldığımız yerden devam ediyoruz. Risale-i Nur’lar iltizâm değil, iz‘ândır. Risale-i Nur’lar hakikatin tercümanıdır, ta kendisidir. Hakikate vâkıf olan herkes onu tasdike mecburdur. Risale-i Nur’daki
[Devamını Oku]
بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحٰيمِ وَ بِهٰ نَسْتَعٰينُ اَلْحَمْدُ لِلّٰهِ رَبِّ الْعَالَمٰينَ وَ الصَّلاَةُ وَ السَّلاَمُ عَلٰى سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ وَ عَلٰى آلِهٰ وَ صَحْبِهٰ اَجْمَعٰيَن Aşağıda manaları verilen fakat ekseriyetle yerinde anlaşılmayan kelimeler tasnif edilmiştir. Aynı
[Devamını Oku]
KİMLİKRisalenin ismi/isimleri: İktisad RisalesiRisalenin Dili: TürkçeTelif Tarihi ve Yeri: 1934, IspartaRisalenin Konusu: İktisat, kanaat ve israfa dairdir. Bisalenin Önemi: Küçük fakat müstesna bir risaledir. Milleti israftan kurtarmak ve iktisada alıştırmak için telif edilmiştir. Müellif, iktisad
[Devamını Oku]
Nur’dan Ölçüler isimli bu bölümde Risale-i Nur talebelerinin hizmet-i imaniye ve Kur’aniyede takip edecekleri esasları, düsturları, ölçüleri Bediüzzaman Hazretlerinin ifadelerinden seçtiğimiz bölümlerle ele almaya çalışacağız. Risale-i Nur’da Lahikalar ve muhtelif eserlerde satır aralarında ortaya konulan
[Devamını Oku]
Nokta Risalesinde geçen Kanun/Kuva/Namus meseleleri hakkında derin anlamayı hedefleyen ehemmiyetli bulduğum bir sualin cevabını okuyacaksınız. Fakat bu sualin hakkını vermek esasında beni aşmaktadır; ancak fizik ilmi açısından mevzuun vuzuha kavuşmasına vesile olacak bir arka plan
[Devamını Oku]
Hayat, bir nur-u vahdettir; şu kesrette eder tevhid tecellî. Evet, bir cilve-i vahdet eder kesretleri tevhid ve yektâ.Hayat bir şeyi her şeye eder mâlik. Hayatsız şey, ona nisbet ademdir cümle eşya. Hayat, pek çok sıfattan
[Devamını Oku]
Bu yazıda “İtikadi fikir ayrılıkları hakkında İslam’ın ölçüsü nedir, Müslümanların sapkın düşünce akımlarına ve batıl inanç sahiplerine karşı nasıl davranmaları gerektiği” üzerinde durulacaktır. İslam tarihini incelediğimizde, sevgili Peygamberimizden (asm) sonra Müslümanların bazı konularda fikir ayrılığına
[Devamını Oku]
“Risale-i Nur’a intisab eden zatın en ehemmiyetli vazifesi, onu yazmak veya yazdırmaktır ve intişarına yardım etmektir. Onu yazan veya yazdıran ‘Risale-i Nur Talebesi’ ünvanını alır.” Risale-i Nur’un önemli bir vazifesi, iman ve Kur’an hakikatlerini çok
[Devamını Oku]
Üstad Bediüzzaman’ın Risale-i Nur Külliyatın’da 18. Lema adlı risalede Hz. Ali’nin Ercuze denilen bir şiirinden bahsedilir. Bu şiirde Hz. Ali, Cebrail (as)’ın içinde ism-i a’zam olan küçük bir sahifeyi kendisinin kucağına bıraktığı anlatmaktadır. Bu risaleyi
[Devamını Oku]
Risale-i Nur ve Te’siriRisale-i Nur, imanları tamir ediyor ve hakikatleriyle bütün dünyada gönülleri aydınlatıyor. Tesirini sadece Anadolu insanında değil, Avrupa’da, Asya’da ve Afrika’da da görüyoruz. Biz şahsi tecrübelerimizde ve müşahedelerimizde birebir insanların gözlerinde bu etkiyi
[Devamını Oku]
İslâm hukukuna uygun cumhurî yönetimler (parlementer sistemler), kopmayan sağlam ip hükmünde olan İslâmiyet’i ve İslâmî milliyet fikrini harekete geçirir ve uyandırır. Bu uyanışla, her bir Müslüman başıboş olmadığını anlar. Bütün dünya Müslümanlarının ortak menfaatlerle ve
[Devamını Oku]
Bugün Müslümanların ve İslam âlimlerinin tartıştığı İslam dünyasındaki tüm sorunların temelinde iman zayıflığı problemi vardır. Bir Müslüman’da olması gereken sıdk, takva, ihlas, ibadette derinlik, heyecan, şevk, hüsn-ü ahlak, teslimiyet ve kadere rıza, cesaret, istikamet ve
[Devamını Oku]
بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحٰيمِ وَ بِهٰ نَسْتَعٰينُ اَلْحَمْدُ لِلّٰهِ رَبِّ الْعَالَمٰينَ وَ الصَّلاَةُ وَ السَّلاَمُ عَلٰى سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ وَ عَلٰى آلِهٰ وَ صَحْبِهٰ اَجْمَعٰيَن Kâinatın lisan-ı halini lisan-ı kale tercüme eden Bismillah’ın tefsiri içindeki intisap
[Devamını Oku]
Daha önceki kutsal kitaplar –Tevrat, İncil ve Zebur- Hazret-i Muhammed’den (sav) haber vermektedir. Bu yüzden ehl-i kitap, Kur’ân-ı Kerim’in ifadesiyle, peygamberimizi kendi evlatları gibi tanıyorlardı. Bu konuda, peygamberimizden haberdar olan ehl-i kitabın özür teşkil edecek
[Devamını Oku]
بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحٰيمِ وَ بِهٰ نَسْتَعٰينُ اَلْحَمْدُ لِلّٰهِ رَبِّ الْعَالَمٰينَ وَ الصَّلاَةُ وَ السَّلاَمُ عَلٰى سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ وَ عَلٰى آلِهٰ وَ صَحْبِهٰ اَجْمَعٰيَن Kâinatın lisan-ı halini lisan-ı kale tercüme eden Bismillah’ın tefsiri içindeki intisap
[Devamını Oku]
بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحٰيمِ وَ بِهٰ نَسْتَعٰينُ اَلْحَمْدُ لِلّٰهِ رَبِّ الْعَالَمٰينَ وَ الصَّلاَةُ وَ السَّلاَمُ عَلٰى سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ وَ عَلٰى آلِهٰ وَ صَحْبِهٰ اَجْمَعٰيَن Aşağıda manaları verilen fakat ekseriyetle yerinde anlaşılmayan kelimeler tasnif edilmiştir. Aynı
[Devamını Oku]
بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحٰيمِ وَ بِهٰ نَسْتَعٰينُ اَلْحَمْدُ لِلّٰهِ رَبِّ الْعَالَمٰينَ وَ الصَّلاَةُ وَ السَّلاَمُ عَلٰى سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ وَ عَلٰى آلِهٰ وَ صَحْبِهٰ اَجْمَعٰيَن Aşağıda manaları verilen fakat ekseriyetle yerinde anlaşılmayan kelimeler tasnif edilmiştir. Aynı
[Devamını Oku]
Bediüzzaman Hazretleri 1911 senesinde, Şam’da, içinde yüz ehl-i ilmin de olduğu on bin kişilik bir cemaate muazzam bir hutbe irat eder. Hutbede, sesini tüm dünyaya işittirmek istercesine şöyle demekteydi: “İstikbal yalnız ve yalnız İslâmiyet'in olacak.
[Devamını Oku]
Geçen sayıda Hz. Üstad’ın hayatı boyunca keyfiyetli talebe yetiştirme gayretine dikkat çekmiştik. Bu yazımızda, bu düsturun önümüze koyduğu hizmet ölçülerini arz etmeye çalışacağız. Üstadın, “Elli tane talebem olsa, Akdamar Adasına gitsem on yıl onları yetiştirsem
[Devamını Oku]
بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحٰيمِ وَ بِهٰ نَسْتَعٰينُ اَلْحَمْدُ لِلّٰهِ رَبِّ الْعَالَمٰينَ وَ الصَّلاَةُ وَ السَّلاَمُ عَلٰى سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ وَ عَلٰى آلِهٰ وَ صَحْبِهٰ اَجْمَعٰيَن Aşağıda manaları verilen fakat ekseriyetle yerinde anlaşılmayan kelimeler tasnif edilmiştir. Aynı
[Devamını Oku]
Hazret-i Hüseyin ve akrabâsına, o fâcia sebebiyle hâsıl olan netâic-i uhreviye ve saltanat-ı rûhâniye ve terakkiyât-ı maneviye, o kadar kıymetdârdır ki, o fâcia ile çektikleri zahmet, gâyet kolay ve ucuz düşer. Nasılki bir nefer, bir
[Devamını Oku]
Develerle çöllerden geçilerek yolculuk edildiği zamanlarda, günlerce süren yolculuklarda çölde aç, susuz kalma tehlikesi varmış. Günlerden bir gün bir adam devesiyle yolculuk ederken büyük bir çölden geçmesi gerekmiş. Hava çok sıcakmış ve etrafta kumdan başka
[Devamını Oku]
ATIDA ÖRGÜTLENME Üstad Bediüzzaman Hazretleri, iş bölümü manasına gelen “teşrik-i mesâi ve taksim-i a'mâl”ın ehemmiyeti hakkında şöyle der: “Dikiş iğneleri yapan on adam, ayrı ayrı yapmaya çalışmışlar. O ferdî çalışmanın, her günde yalnız üç iğne,
[Devamını Oku]
Risâle-i Nur külliyatından, Yirmi Yedinci Söz adlı eserin hatimesindeki, mezheplerle alakalı mevzuyu mütalaa ediyordum. Üstadın oradaki en son sözü şuydu: “Mîzan-ı Şa’rânî mîzanıyla, şeriat mîzanlarını bu sûretle muvâzene edebilirsen et!” Burada ismi geçen zâtı ilk
[Devamını Oku]
Bu suallere bir makale içinde kısaca cevap vermek pek de kolay olmayan bir iştir. Çünkü Hazret-i Üstad seksen üç yıllık hayatında, pek çok dönemleri olan, pek çok hizmetler, tehlikeler ve maceralarla ve kendisine Bedîüzzaman, (zamanın
[Devamını Oku]
Birinci Dünya Savaşı sonrasında Osmanlı Devleti yıkıldı ve Osmanlı’nın hâkim olduğu büyük İslâm coğrafyası, batılılar tarafından sömürge haline getirildi. Siyasî hâkimiyetin ardından materyalist batı zihniyeti yaygınlaştı, İslâmiyet aleyhinde fikirler arttı ve halk dinden uzaklaştı(rıldı). Müslüman
[Devamını Oku]
Son üç gün… Harp meydanlarında, esaret zindanlarında, memleket mahkemelerinde, memleket hapishanelerinde, sürgünlerde, binler ezâ ve cefa ile geçen seksen üç senenin son üç günü… On dördüncü asr-ı Muhammedî’nin güneşi büyük Üstad, çilelerle dolu şu dünya
[Devamını Oku]
Malûmdur ki; zaîf şeyler içtima’ ettikçe kuvvetleşir. İncecik ipler topak yapılsa, kuvvetli halat olur.Kuvvetli halatlar topak yapılsa, kimse koparamaz. İşte onbeş enva’-ı mu’cizattan yalnız bereket kısmındaki mu’cizatın ve o kısmın onbeş kısmından ancak bir kısmını,
[Devamını Oku]
Büyüklük, insanın yaşından gelebildiği gibi bulunduğu makamdan da gelebilir. İnsan yaşça büyük olabilir. Büyük bir makamda da bulunabilir. Bunlar o insanın büyük olduğunu tam manasıyla göstermez. Yaşça büyük bir insanın büyüklüğü, küçüklerine karşı gösterdiği merhamet
[Devamını Oku]
Bakılan yer aynı olsa da taktığımız gözlükler nedeniyle farklı görüntüler elde edebiliriz. Pembe gözlüklü birisinin gördüğü ile mercekli gözlüklü birinin gördükleri aynı değildir. Öyleyse bakılan nesneden ziyade kişinin bakış açısı ne gördüğünü belirlemektedir. Bu konuyu
[Devamını Oku]
Minik gözlerini kapamış ve tatlı bir rüyaya dalmıştı. Yemyeşil çimenleri, rengârenk çiçekleri, şırıl şırıl akan suları hayal ediyordu. Tertemiz havayı içine çekerken göğe doğru uzanan meyve yüklü dallarını hayranlıkla seyrediyordu. Tam bu sırada, “Off, çok
[Devamını Oku]
Bedîüzzaman, zamanın eşsizi, garibi mânâlarına gelir. Bu lakap Üstad Hazretleri’ne Molla Fethullah tarafından üstün zekâsı ve hâfızası münâsebetiyle verilmiştir. Ve Üstad Hazretleri bu lakaba ziyâdesiyle lâyıktır. Buna da hayatı, eserleri ve en müşkil sorulara verdiği
[Devamını Oku]
Sempozyum, 5-6 Haziran tarihlerinde Hayrat Vakfı tarafından Konya Mevlana Kültür Merkezi’nde birbirinden değerli tebliğlerle gerçekleştirildi. Sempozyumun yapıldığı iki günde, ikişer olmak üzere toplam dört oturum gerçekleştirildi. Cumartesi gününde Açılış Oturumu, Hâfız İshak Danış’ın Kur’ân-ı Kerim
[Devamını Oku]
Çamur yağıyordu o günlerde Urfa üzerine. Yağmur yerine çamur… Gökler ağlıyordu bu ayrılığa. Semâvat kan ağlıyordu yeryüzünün vefâsızlığına; aziz misâfirine edilen zulümlere. Yeryüzünde dâimî bir evi hiç olmamıştı. Onun evi, hapishânelerdi. Bir paratoner gibi üzerine
[Devamını Oku]
İlim meclislerini cennet bahçelerine benzetiyordu Resûl-i Ekrem (asm) Efendimiz. Cennet bahçelerine uğramalarını ve meyvelerinden istifâde etmelerini tavsiye ediyordu Ashab-ı Kiram’a. Ashâb-ı Suffa adı verilen ilim talebeleri bu isteği yerine getirebilmek için Mescid-i Nebevîye yerleştirilmişti. Âdeta
[Devamını Oku]
İslâm âlimlerinin büyük çoğunluğuna göre Besmele, Fâtiha Suresi'nin ilk âyetidir. Kur'ân'da var olan yüz on dört sureden yüz on üçünün başında ve bir surenin de içinde bulunan Besmele'nin, toplam yüz on dört defa tekrar tekrar
[Devamını Oku]
Risâle-i Nur medreselerinde 'Yaz Çalışması' dediğimiz yetişme programlarının başladığı bu aylarda cevabı daha da büyük bir önem arz eden bu suale kısaca; çok merakla, ciddi gayret ve sadâkatle, bolca okuyup dinlemekle ve sistemli çalışmakla diye
[Devamını Oku]
Ahmed Husrev Efendi, 1931 yılında Risâle-i Nur`a talebe olmuştur. Talebe olmasından iki ay evvel, Üstad Bedîüzzaman`ın tabiriyle, Risâle-i Nur talebeleri içinde en has ve en yüksek mertebeye kâtib tayin edildiğine işaret eden bir rüya gördü.
[Devamını Oku]
Günlük hayatta, muhatabımızı ikna etmek için kullandığımız metotlardan biri de temsil vermektir. “Sana bir misal vereyim” ya da “Temsil olarak söylüyorum” gibi cümlelerle giriş yaparak; ardından verdiğimiz isabetli bir temsilin, meramımızın anlaşılmasında çokça işe yaradığına
[Devamını Oku]
Kuş uçmaz, kervan geçmez denilen bir yer: Barla. Kendilerini rejim muhâfızları görenler, böyle tanımlamışlardı bu yeri. Açık hapishane görmüşlerdi ve tecrid etmek istedikleri Bedîüzzaman Hazretleri’ni buraya sürmüşlerdi. Bedîüzzaman bir başına telef olup gidecekti, onların planına
[Devamını Oku]
Risâle-i Nur eserlerinde tevâfuk bazen intizam kelimesiyle, bazen tenasüp (uyum), kimi yerde mizan (ölçü), pek çok yerde de muvâzene (denge) kelimeleriyle ifâde edilir. Başka bir ifâdeyle bu kelimelerin geçtiği yerlerin mânâ tabakalarında tevâfuk hakikati vardır.
[Devamını Oku]
Husrev Efendi, Risâle-i Nur hizmetine intisap ettikten ve Bedîüzzaman Hazretleri ile tanıştıktan sonra, çok kısa bir zamanda Nur hizmetinde fevkalâde terakki etti. Üstad ona 'örnek talebe' nazarıyla bakmaya ve onu sair talebelerine 'numune-i imtisâl' olarak
[Devamını Oku]
Âlemlerin Rabbi olan Allah (cc), tevhid inancını dünya var oldukça muhafaza edecek olan Habibi Peygamber Efendimiz (asm)'in ümmeti için şöyle buyuruyor "Sonra biz o kitabı kullarımızdan seçtiğimiz kimselere [Muhammed'in (asm) ümmetine] mîras olarak verdik. Onlardan
[Devamını Oku]
Herkesin, her kitabı okuması mümkün müdür? Herhalde bu soruya evet cevabını verebilecek hiçbir kimse yoktur. Zira insanların hepsi okumayı bilmez. Okuma bilenlerin hepsi dünya üzerindeki diğer dillerin tamamını bilemez. Sâdece anadilindeki ve bildiği diğer dillerdeki
[Devamını Oku]
Bugüne kadar kimi eğitimcilerin Allah’ı yok sayan, evrim, materyalizm gibi felsefeleri; varlığı ve hayatı anlamlandırmada “yegane bakış açısı” olarak gösteren yorumlarına önem vermeden, iman ve Kur’an gözlükleriyle kâinata bakmaya çalıştık. Evrim teorisi, tabiatçılık, maddecilik, tesadüfçülük
[Devamını Oku]
Üç Said'in ne olduğunu anlayabilmek için, tekvînî âyet'in kim olduğu sorusunu vuzûha kavuşturabilmemiz gerekiyor öncelikle. O zaman bir mesafe katedebiliriz bu tefekkür yolculuğumuzda. Bediüzzaman Hazretleri, bir yandan, bizim medeniyetimizin hayat köklerini harekete geçirerek vasat'ımızı kuran,
[Devamını Oku]
Bediüzzaman Hazretleri, Kur’an, İslâm ve vatan hesabına, kahramanca verilen İstiklâl harbinden sonra, maalesef büyük bir zafer sarhoşluğu içinde rehavete kapılan ve başta namaz olmak üzere şeâir-i İslâmiyeye karşı lakaytlık gösteren o dönemin milletvekillerine karşı 1923’de,
[Devamını Oku]
“Alim kişi, yaşadığı asrı tanıyandır” ifadesine tam mazhar olan Bediüzzaman Hazretleri (ra), bu asrın, insanların akıllarını karıştıran, ruhlarını ifsat eden ve insanı inkar akımları karşısında bir başına ve çaresiz bırakan taarruz ve saldırılarına karşı iman
[Devamını Oku]
İslam’ın 13. ve 14. asırlarında yaşayan Mevlâna Halid-i Bağdadi ve Bediüzzaman Hazretlerinin hayatlarının ve hizmet tarzlarının birçok noktada benzeştiğini ve tevafuk ettiğini tespit ettik. Yazıda bu minval üzerinden ilerleyip, konu başlıklarına dair genel izahı asıl
[Devamını Oku]
Risalenin İsmi : 10. Söz, Haşir Risalesi Telif Tarihi ve Yeri : 1928- Barla Dili : Türkçe Konusu : Yüce Allah’ın varlığını ispat etmek Yüce isim ve sıfatlarını ispat etmek Öldükten sonra dirilmeyi yani Haşri
[Devamını Oku]
Tıp Fakültesi yıllarım. Sene 1995. Henüz ikinci sınıf öğrencisiyim. Ehl-i iman ve sosyal açıdan aktif bir kısım öğrenciler tarafından bir dergi çıkarılmıştı fakültemizde. Bu dergi genellikle mizahi, magazin, sosyokültürel içerikte bir dergiydi. İçerisinde de “Allah”
[Devamını Oku]
بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ وَ بِهِ نَسْتَعِينُ اَلْحَمْدُ لِلّٰهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ وَ الصَّلاَةُ وَ السَّلاَمُ عَلَى سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ وَ عَلَى آلِهِ وَ صَحْبِهِ اَجْمَعِيَن Kâinatın lisan-ı halini lisan-ı kale tercüme eden Bismillah’ın tefsiri içindeki intisap
[Devamını Oku]
بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ وَ بِهِ نَسْتَعِينُ اَلْحَمْدُ لِلّٰهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ وَ الصَّلاَةُ وَ السَّلاَمُ عَلَى سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ وَ عَلَى آلِهِ وَ صَحْبِهِ اَجْمَعِيَن Kâinatın lisan-ı halini lisan-ı kale tercüme eden Bismillah’ın tefsiri içindeki intisap
[Devamını Oku]
بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ وَ بِهِ نَسْتَعِينُ اَلْحَمْدُ لِلّٰهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ وَ الصَّلاَةُ وَ السَّلاَمُ عَلَى سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ وَ عَلَى آلِهِ وَ صَحْبِهِ اَجْمَعِيَن Kâinatın lisan-ı halini lisan-ı kale tercüme eden Bismillah’ın tefsiri içindeki intisap
[Devamını Oku]
“Bu zamanda, lillâhilhamd, Sünnet-i Seniyye dairesinde kemâl-i imanı kazanan Risale-i Nur şakirtleri evliyaların, mürşidlerin nazar-ı dikkatini celb edecek vaziyeti aldığından, her zaman bulunan hakikî mürşidler, her halde bu zamanda Risale-i Nur şakirtlerine müşteri olurlar. Birisini
[Devamını Oku]
“Zalim izzetinde mazlum zilletinde kalıp buradan göçüp gidiyorlar. Demek bir mahkeme-i kübraya bırakılıyorlar.” Üstad Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri bir mazlumun zalimden hesap soracağı, zalimin mazlumun karşısında çaresiz kalacağı o günü, bu cümleler ile ifade etmişti.
[Devamını Oku]
Himmet, kalp isteği ile gösterilen ciddi gayret demektir. Bir insanın himmeti, yani kalbî gayreti neye yönelirse, o yöneldiği şeyin önem derecesine göre insan da kıymet kazanır. Bu yönüyle himmet, insanın kıymetini belirleyen bir ölçüdür. Himmeti
[Devamını Oku]
Kimlik:Risalenin İsmi/İsimleri : 33. Mektup, 33. Söz, Pencereler RisalesiRisalenin Telif Tarihi : Tahmini 1929Dili : TürkçeMüellif Yanındaki Değeri : Bu risale;1. Küfr-ü mutlakın ve mütemerrid dalaletin inadını kıracak ve parçalayacak Kur’an hakikatlerini içermektedir. 2. İmanı
[Devamını Oku]
Ülke olarak yakın zamanda çok önemli süreçlerden geçtik, geçiyoruz. Bulunduğumuz coğrafyada son derece hararetli ve hareketli hadiseler yaşanıyor. Bunları takip etmekte bile zorlanıyor insanlar. Ülke ve dünya meseleleri bizleri ziyadesiyle meşgul ediyor. Meşguliyetlerimizin çokluğundan -farkına
[Devamını Oku]
Kimlik:Risalenin İsmi/İsimleri : 15. Şua, el-Hüccetü’z-Zehra Telif Tarihi ve Yeri : 1949 / Afyon HapishanesiDili : TürkçeKonusu : Tevhidle ilgili hadis-i şerifin tefsiri, Fatiha Suresinin tevhid açısından tefsiri, Hz. Muhammed’in (sav) peygamberlik delilleri, ilm-i ilahinin
[Devamını Oku]
Kimlik:Risalenin İsmi/İsimleri : 33. Mektup, 33. Söz, Pencereler RisalesiRisalenin Telif Tarihi : Tahmini 1929Dili : TürkçeMüellif Yanındaki Değeri : Bu risale;1. Küfr-ü mutlakın ve mütemerrid dalaletin inadını kıracak ve parçalayacak Kur’an hakikatlerini içermektedir. 2. İmanı
[Devamını Oku]
بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحٰيمِ وَ بِهٰ نَسْتَعٰينُ اَلْحَمْدُ لِلّٰهِ رَبِّ الْعَالَمٰينَ وَ الصَّلاَةُ وَ السَّلاَمُ عَلٰى سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ وَ عَلٰى آلِهٰ وَ صَحْبِهٰ اَجْمَعٰيَن Kâinatın lisan-ı halini lisan-ı kale tercüme eden Bismillah’ın tefsiri içindeki intisap
[Devamını Oku]
Siyasî âlemde gerçekleşen bir inkılâp ile dinin zarar görmesinden korkulmaz. Böyle bir şeyden korkanlar, ancak cahiller ve taklitçilerdir. Cehaletlerinden dolayı, dini muhafaza eden ve yaşatan hakiki gücün ne olduğunu bilmezler ve korkarlar. Taklitçi olmalarından dolayı
[Devamını Oku]
Kimlik:Risalenin İsmi/İsimleri : Mirkatü’s-Sünne ve Tiryâk-ı Marazü’l-Bid’a, 11. Lem’a, 5. Lem’aRisalenin Telif Tarihi : 1933 (tahminen)Dili : TürkçeMüellife Göre Değeri :- Şirkle imanı ve kötüyle iyiyi ayırmak için bir cevher ve ölçüdür.- Sünnet-i Seniye’ye uymanın
[Devamını Oku]
hükûmetleri değerlendirirken bakış açısı; fayda-zarar, iyilik-kötülük muvazenesine göre olmalıdır. Bir hükûmetin olumlu yönleri ve iyilikleri, olumsuz yönlerinden ve kötülüklerinden daha fazla olduğunda, yanlış icraatlarını tenkit etmekle beraber, o hükûmete destek olmak gerekmektedir. Hükûmetleri Değerlendirmede Ölçü
[Devamını Oku]
“Ey kardeşlerim! Dikkat ediniz! Vazifeniz kudsiyedir.Hizmetiniz ulviyedir. Her bir saatiniz bir gün ibadet hükmüne geçebilecek bir kıymettedir. Biliniz ki elinizden kaçmasın.” Nurdan Ölçüler’in bu bölümünde, Risale-i Nurlara hizmet etmenin dünyevi ve uhrevi neticelerini ele alacağız.
[Devamını Oku]
Zulmetli münevverler bu sözü bilmeliler: Ziya-yı kalbsiz olmaz nur-u fikir münevver. O nur ile bu ziya mezc olmazsa zulmettir; zulüm ve cehli fışkırır. Nurun libasını giymiş bir zulmet-i müzevver.Gözünde bir nehar var; lâkin ebyaz ve
[Devamını Oku]
Ticarette peşin olarak üç lira harcama yapıp, uzun vadede üç yüz lira kazanan bir kişi zarar etmez. Aynen bunun gibi, şimdi içimizdeki gayr-ı Müslimlerin hürriyetlerini tanıyıp, ilerleyen süreçte bütün İslâm âleminin hürriyetini elde etmek zarar
[Devamını Oku]
Bu yazımızda manevi hayattaki rehaveti ve bununla mücadeleyi işleyeceğiz. Bunun için de yine Bediüzzaman Hazretlerinin konu ile ilgili ifadelerini mercek altına alıp buradan çıkaracağımız hizmet ölçülerini sizlere arz edeceğiz. Yazın en sıcak günlerine girdiğimiz bu
[Devamını Oku]
وَمَا الْحَيَاةُ الدُّنْيَٓا اِلَّا مَتَاعُ الْغُرُورِ Ey gaflete dalıp ve bu hayatı tatlı görüp ve ahireti unutup, dünyaya tâlib bedbaht nefsim! Bilir misin, neye benzersin? Devekuşuna. Avcıyı görür, uçamıyor, başını kuma sokuyor. Ta avcı onu
[Devamını Oku]
Kâfire ‘Kâfir’ diye hitap etmek üç açıdan caiz değildir. Birincisi; kör bir insana, “Hey kör!” diye seslenmek İslâm’da doğru değildir. Çünkü böyle bir sesleniş, o kişiye bir eziyettir. Resûl-ü Ekrem Efendimiz (asm) zimmî1 birisine yapılan
[Devamını Oku]
Kimlik:Risalenin İsmi/İsimleri : el-Hutbetu’ş-Şâmiye, Devâu’l-Ye’s, Hutbe-i Şâmiye, Telif Tarihi ve Yeri : 1327/1911, ŞamDili : Arapça, 1371/1955 Türkçeye Tercüme Edilmiştir.Konusu : Müslümanların Geri Kalış Sebepleri ve Kurtuluş ÇareleriMüellife Göre Değeri :- İslam Dünyasının geleceği ile
[Devamını Oku]
“Risâle-i Nûr’un mesleği ise vazîfesini yapar, Cenâb-ı Hakk’ın vazîfesine karışmaz. Vazîfesi teblîğdir. Kabul ettirmek, Cenâb-ı Hakk’ın vazîfesidir. Hem kemiyete ehemmiyet verilmez. Sen o havâlîde bir tek Âtıf’ı bulsan, yüzü bulmuş gibidir. Merak etme!” Üstad Bediüzzaman
[Devamını Oku]
Risale-i Nur, 33. Söz’de; mahlûkattan, masnuattan Cenab-ı Hakkın Esma-i hünsasına, sıfatlarına pencereler açmış. O’nun kâinattaki azim tasarrufatını ve şuunatını seyrettiriyor. O pencerelerden (ikinci pencere) de insan yüzünde ehadiyete1 bir pencere açıyor: “Her bir insanın yüzünde,
[Devamını Oku]
Aynı hakikatin birbiriyle örtüşen farklı birer veçhesi olan “ruh, ene ve nefis” kavramları, âlem-i ervahtan başlayıp, şehâdet âleminden geçerek âlem-i berzâha, oradan ebed memleketine uzanan uzun bir yolculuğun öznesini teşkil ederler. Nefsin Biri Zat, Diğeri
[Devamını Oku]
Kur’an-ı Kerim, Yusuf (as) Kıssasına kıssaların en güzelini anlatıyoruz diyerek dikkatleri edebiyatındaki güzelliğe çekmektedir. Kıssa-ı Yusuf’un (as) nasıl güzel anlatıldığını anlamak isteyenler için bir tarif sunuyoruz. Kıssa-i Yusuf’un (as) sinema filmlerinde kullanılan senaryo tekniklerine uygun
[Devamını Oku]
Medresetü’z-Zehrâ, bir üniversite projesi değildir. Bu proje, görünüşte, bir üniversite projesidir ama gerçekte, üniversite projesi, bu projenin yalnızca bir parçasını teşkil eder. Üstad Bediüzzaman’ın yapmaya çalıştığı, neredeyse, hayatı boyunca mücadele ettiği şey, bir üniversite projesi
[Devamını Oku]
Zaman çok esrarlı bir kavramdır; henüz ne olduğu tam açıklanamamakla birlikte bazı özellikleri keşfedilmiştir. Risale-i Nur’da birçok meselenin izahı zaman kavramı ve onun değişik özelliklerine dayandırılarak yapılmaktadır. Daha önce Miraç mevzusunda zamanın izafi hususiyetleri göz
[Devamını Oku]
Bediüzzaman Hazretleri’nin uzak durduğu siyaset, iktidâr, makam ve liderlik mücadelesi anlamındaki siyasettir. Bir de İmam-ı Gazali (ra)’ın, “Beşeriyeti ıslâh ile dünya ve âhirette, selâmete ulaştıracak doğru yolu göstermek” diye tarif ettiği siyaset vardır ki; İmam-ı
[Devamını Oku]
Bediüzzaman Hazretleri, İslâm milletlerinin maddî ilerlemede geri kalmakla kalmayıp; zillet ve sefalet içinde perişan bir vaziyete girmelerinin mühim bir sebebinin şu 3 sınıf insan olduğunu ifade eder: 1-Bazı kötü idareciler. 2-Vatanın ve milletin menfaatlerini savunma
[Devamını Oku]
Risalenin İsmi : 10. Hüccet-i İmaniye, 20. MektubTelif Tarihi ve Yeri : 1930 – BarlaDili : TürkçeKonusu : Rububiyetteki tevhidin açıklanması Risalenin Müellife Göre Değeri: lİnsanlar için büyük müjdeler veren bir risaledir. l Rububiyyetteki tevhidi
[Devamını Oku]
“Akıl ve ilim ve fen hükmettiği istikbalde, elbette burhan-ı akliyeye istinad eden ve bütün hükümlerini akla tespit ettiren Kur'an hükmedecek” (Bediüzzaman Said Nursi (Rh.A)) Bu kâinata dikkatle bakan her bir insan görür ki; kâinattaki her
[Devamını Oku]
Rabbime namütenahi şükürler olsun ki bizlere mübarek toprakları, Kâbe’yi, Efendimiz (asm)’ı tekrar ziyaret etme imkânı verdi; Bu münasebetle sizlerle bir kısım manidar haller ve tevafukatı paylaşmak istiyorum. Üstadımız İhlas Risalesinin üçüncü düsturunda der ki: “Bu
[Devamını Oku]
Stratejik yönetim yaklaşımında değerlerin belirlenmesi, organizasyondaki insanlara yol gösterici olması bakımından önemlidir. Değerler, insanların herhangi bir faaliyeti yapacakları zaman onlara rehber niteliğinde olması gereklidir, ki bazı yazılı ve yazısız kurallar bütünü olarak ifade edilebilir. Müslüman
[Devamını Oku]
Derslerle dolu uhud gazvesi Uhud Gazvesi, İslâm tarihinin en önemli gazvelerinden birisi olmakla birlikte, içinde pek çok dersleri barındırmaktadır. Gerek gazve başlamadan önce Peygamber Efendimizin (sav) ashabıyla yaptığı istişare, gerek münafıkların ayrılmasıyla sayıları 700’e düşen
[Devamını Oku]
Bediüzzaman Hazretleri’nin Kastamonu Lahikasındaki bir mektubunda yer alan; “Yirmi sene evvelki Türkçe ile şimdiki Türkçe’nin farklı olduğundan, yeni Türkçe için bazı kelimât-ı Arabiyede tasarruf edildi. Siz de öyle yapabilirsiniz. Risâle-i Nûr yirmi sene evvelki Türkçe
[Devamını Oku]
İslami “Şeairlerinin en büyüklerinden biri olarak gösterilen Ramazan-ı Şerif’teki orucun hikmetlerinin anlatıldığı Ramazan Risalesine, “Hak ve batılın ayrılmasını sağlayan bir Furkan verildiğini” açıklayan ayet (Bakara Suresi: 185) ile başlanılması, hak ve batıl kavramlarına dikkat çekilmesi,
[Devamını Oku]
Hazret-i Üstad, Emirdağ’dan gönderdiği başka bir mektubunda, “Evet Hüsrev, Feyzi, Hâfız Ali, Nazif gibi çok kardeşlerimizin geçen tarz-ı hayatları bu Hizmet-i Nûriye’ye göre bir vaziyet verildiğini onlar hissettikleri gibi; ben de çok has kardeşlerimde, hatta
[Devamını Oku]
üsrev Efendi dokuz defa yazarak kemale erdirdiği “Tevâfuklu Kur’ân’ı” neşretmek için ileri gelen otuz kadar talebesiyle Isparta’da bir istişare yaptılar. Resmi işlemlerin tamamlanmasıyla birlikte 16 Nisan 1974 tarihinde Hayrât Vakfı resmen kurulmuş oldu. Bundan sonra,
[Devamını Oku]
‘Kardeşimsen bana hazine getirdin!’ Talebelerinin dünyevî-uhrevî her derdiyle, sıkıntısıyla ve mes’elesiyle hassasiyetle ve sabırla alâkadar olan Hüsrev Efendi, her türlü suale -çoğu zaman daha kendisine sorulmadan- tatminkâr cevaplar veriyordu. Bir yandan da talebelerin -Risale-i Nur
[Devamını Oku]
üsrev Efendi insanlara karşı ziyadesiyle şefkat ve merhamet sahibiydi. Bir kardeşimiz üzüntülü bir vakasını anlattığı zaman o da üzülürdü. Üzüntüsü açıkça görünürdü. Muhtelif vilayetlerden her gün misafirler gelirdi. Onlarla şefkatle ilgilenir, meselelerini halleder, büyük bir
[Devamını Oku]
ediüzzaman Hazretleri’nin Isparta’ya gelişinin beşinci senesi olan 1932 yılında, Kur’ân’ın daha önce keşfedilmemiş yeni bir harikası kendisine gösterildi. Meşhur hattat Kayışzâde Hâfız Osman hattıyla yazılan kendi Kur’ân’ını okurken, Allah ve Rab lafızlarının alt alta güzel
[Devamını Oku]
hmed Hüsrev Altınbaşak, 1899 senesinde Isparta’da dünyaya geldi. Babası Mehmed Efendi, annesi Ayşe Hanım’dır. Osmanlı Devri Isparta vâlilerinden Hacı Edhemoğlu Ali Ağa’nın torunudur. Hüsrev Efendi’nin Yeşil Sarıklılar nâmıyla bilinen baba tarafı Hazret-i Ebûbekir’e (ra) dayanıyordu.
[Devamını Oku]
Câvîd Saraçoğlu’nun Hatırası Merhum Câvîd Saraçoğlu, Yugoslavya’da 1960’lı yıllarda açılan Nur Medreselerinin hocasıdır ve Bediüzzaman Hazretleri’nin vefatından sonra Hüsrev Efendi ile görüşüp tanışmak için Isparta’ya gelir. Kendisini Hüsrev Efendi ile görüştürmesi için ricada bulunduğu, güya
[Devamını Oku]
ediüzzaman Hazretleri’ne, hususan Emirdağ’da kaldığı yıllarda çok büyük tazyikat yapılıyordu. Kimse ile görüştürmemek için kaldığı evin kapısı geceleri dışarıdan kilitleniyor, bütün dünya ile irtibatını kesmeye çalışıyorlardı. O, bütün bu baskılara aldırmıyor ve talebelerinden ziyade kendisiyle
[Devamını Oku]
ile 60 yılları arasında Risale-i Nur Hizmeti yurdun dört bir tarafında hararetle devam ediyordu. Bu hizmetlere öncülük eden ileri gelen Nur Talebeleri bir yandan Bediüzzaman Hazretleri ile haberleşirken diğer yandan Hüsrev Efendi ile de irtibat
[Devamını Oku]
üsrev Efendi’nin Risale-i Nur yazısındaki hizmeti akıllara hayret verecek bir dereceye ulaşmıştır. Risaleleri bir matbaa gibi inanılmaz miktarlarda eliyle yazıp çoğaltarak her tarafa neşretmiştir. Daha yeni yazmaya başladığı günlerde bir ayda tam on dört kitabı
[Devamını Oku]
Bu zat müstesna ve şirin kalemiyle nurlardan altı yüz risaleye yakın yazmış ve vatanın her tarafına neşrederek komünist perdesi altında dehşetli ifsada çalışan anarşistliği kırdı ve tecavüzünü durdurdu ve bu mübarek vatanı ve bu kahraman
[Devamını Oku]
5 saff-ı evvel Nur Talebeleri’ndenYakub Cemal Efendi bir mektubuna şöyle başlıyordu: “Aziz, sıddık Üstad-ı Sânîmiz Hüsrev Efendi! 12 Haziran 1952 Perşembe günü vazife ile Nazilli’ye gitmiştim....” 5 Kastamonu’da teksir makinesiyle risaleleri neşrederek büyük hizmetler yapan
[Devamını Oku]
İslamiyet, Allah’ın birliğine imanı gerektirir. İmandaki bu birlemeyi sosyal hayatta temel düstur kabul eder. Birlik ve beraberliği emreden emirleriyle şahsi ve sosyal hayatın saadetini temin eder. İbadet ve dua vasıtasıyla kalplerin birliğini sağlayıp manevi hayatta
[Devamını Oku]
Beyaz ve yeşilin ahenkle buluştuğu nurani bir toplantı yerindeydim. İlk bakışta bir güvercin tarlasını andıran sarıklıların büyük bir dikkatle konuşmacıyı dinlediklerini gördüm. Söylenenlere ben de kulak kesildim. Öğretici, baktığımız ama her nedense bir türlü göremediğimiz,
[Devamını Oku]
ACZ Sözlükte güç yetirememek anÂlamına gelmektedir. Istılah manası ise insanın hem kendisini inciten ve istemediği şeyleri defedecek hem de ihtiyaçlarını giderecek müstakil bir kudretten mahrum olmaÂsıdır. Başka bir ifade ile insaÂnın kendi fiillerini, amellerini ve
[Devamını Oku]
Yeni Harfler Risale-i Nur Mesleğine Bütün Bütün Muhaliftir “Şâkirdlerin gayret ve şevk ve himmetleri şimdiye kadar matbaalara ihtiyaç bırakmamışlar. İnşâallah o kudsî hizmete devam edip, o elmas kalemler ileneşr-i envâr edecekler. Madem bütün bütün mesleğimize
[Devamını Oku]
Allah-ü Teâlâ “Allah göklerin ve yerin Nur’udur. O’nun nurunun misali, içinde lamba bulunan bir kandillik gibidir. O lamba bir cam içindedir. O cam da, sanki inciden bir yıldızdır; bu lamba ne doğuya ne batıya nispeti
[Devamını Oku]
Türkler gibi sonradan İslam’ı kabul eden bütün milletler, bu yeni kabul ettikleri dinin kutsal kitabı olan Kur’ân-ı Kerim’in harflerini dillerine uyarladılar ve bu harfleri yaygın bir şekilde kullanmaya başladılar. Farslar, Afrika halkları, Kafkas halkları, Balkanlar,
[Devamını Oku]
Tabiat Risalesi Bediüzzaman Hazretleri 1922 Kasım'ında Ankara'ya gittiğinde müdhiş bir dinsizlik fikrinin meclis içinde gizliden gizliye çalıştığını ve imanın temellerini sarsmak için dehşetli planlar yaptığını görür. O dönemde perde altından dinsizliğe çalışanlardan birisi de meşhur
[Devamını Oku]
Konu başlıkları; Tevhid nedir? Tevhid ilmi nedir? Tevhid İlminin Faydaları nelerdir? Tevhidin ispatı nedir? A. Tevhid Nedir? İslam inancının temeli Tevhid, Nübüvvet ve Mead şeklinde formüle edilmiştir.[2] Tevhid esasının içinde ise diğer temeller dahi bir
[Devamını Oku]
Isparta, ehl-i imanın manevî imdadına gönderilen Risale-i Nur Külliyatının telif edildiği merkezdir. Isparta, İslâm milletinin, hususan Anadolu halkının başına gelen dehşetli bir dalâlet ve dinsizlik cereyanına karşı, Kur'andan gelen bir hidayet nurunun, bir saadet güneşinin
[Devamını Oku]
Hayattaki en sıkıntılı durumlardan birisi ülfet/alışkanlık olsa gerek. Bir işe yeni başladığınızda, bir şeyle yeni tanıştığınızda onun heyecanı tamamıyla sarar sizi. Bütün dünyanız o olur adeta. Zaman içinden zaman alıp o şeye koşmak, onunla vakit
[Devamını Oku]
Kelime-i Şehadete Dair اَشْهَدُ اَنْ لاَ اِلٰهَ اِلاَّ اللّٰهُ 1 Yani: Hâlık ve Rezzak, ondan başka yoktur. Zarar ve menfaat, onun elindedir. O hem Hakîm'dir, abes iş yapmaz. Hem Rahîm'dir; ihsanı, merhameti çoktur.2 Namaz Namazın
[Devamını Oku]
بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحٰيمِ وَ بِهٰ نَسْتَعٰينُ اَلْحَمْدُ لِلّٰهِ رَبِّ الْعَالَمٰينَ وَ الصَّلاَةُ وَ السَّلاَمُ عَلٰى سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ وَ عَلٰى آلِهٰ وَ صَحْبِهٰ اَجْمَعٰيَن Aşağıda manaları verilen fakat ekseriyetle yerinde anlaşılmayan kelimeler tasnif edilmiştir. Aynı
[Devamını Oku]
Her hayrın başı, islamın nişanı, mevcudatın zikridir Bismillah. Acizlerin kudreti, fakirlerin rahmeti, zayıfların kuvvetidir “Bismillah”... Tılsımlı, müşkil, sırlarla dolu hayatın hakikatlerinin miftahıdır “Bismillah”... İnsanı taciz eden nihayetsiz acizlik, fakirlik ve kusuruna rağmen onu halife-i ruy-u
[Devamını Oku]
“İhsan, Allah’ı görüyormuşsun gibi ibadet etmendir. Çünkü sen O’nu görmesen de O seni görmektedir.” Hadîs-i Şerîf Kur’an-ı Kerîm’in birçok ayetinde geçen; “Allah, yapmakta olduklarınızdan gâfil değildir” ifadesi, hayatımızın her anında dikkatli olmamız gerektiği ve her
[Devamını Oku]
بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحٰيمِ وَ بِهٰ نَسْتَعٰينُ اَلْحَمْدُ لِلّٰهِ رَبِّ الْعَالَمٰينَ وَ الصَّلاَةُ وَ السَّلاَمُ عَلٰى سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ وَ عَلٰى آلِهٰ وَ صَحْبِهٰ اَجْمَعٰيَن Aşağıda manaları verilen fakat ekseriyetle yerinde anlaşılmayan kelimeler tasnif edilmiştir. Aynı
[Devamını Oku]
Müsbet hareketi kısaca şöyle tarif edebiliriz: Emniyet ve asayişi bozmadan, başkalarına ilişmeden ve Cenab-ı Hakkın vazifesine karışmayarak sabır ve tahammülle kendi hizmetimizi yapmaktır. Dâhili cihada yani silahların sustuğu kalemlerin ve fikirlerin konuştuğu ilmi ve fikri
[Devamını Oku]
Geçtiğimiz Kurban Bayramı pek çok sivil toplum kuruluşunun yurt içi ve yurt dışı yardım faaliyetlerine sahne oldu. İslâm âleminin dört bir tarafında insani yardım hizmetlerini yürütmek için binlerce hayırsever yollara düştü. Adeta hayrat ve hasenat
[Devamını Oku]
Âlem-i İslâm, intizamı bozulmuş bir vekiller meclisine veya bir istişare kuruluna benzemektedir. Bir şer’î hüküm için fıkıh kitaplarında “Müçtehit imamların çoğunun görüşü budur, fetva bunun üzerinedir” şeklinde ifadeler geçmektedir. Bu durum, bir konu hakkında istişare
[Devamını Oku]
“Evet, Risâletü’n-Nûr on beş senede medresede kazanılan kuvvetli iman-ı tahkikiyi, on beş haftada ve bazılara da on beş günde kazandırdığına, yirmi senede yirmi bin zât tecrübeleriyle şehadet ediyorlar.” İslâm tarihine baktığımızda dini eğitimin halka, sistematik
[Devamını Oku]
Üstad Bediüzzaman, Risale-i Nur külliyatının birçok yerinde İslam medeniyeti ile Batı medeniyetinin esasları üzerinde mukayese yapar. Bu mukayeselerde Batı medeniyetinin esasları üzerine ciddi eleştiriler getirir. Bu yazıda Üstadın ifadeleri ele alınarak bu iki medeniyetin esasları
[Devamını Oku]
Bediüzzaman Hazretleri, Kürt aşiretlerin sorularına cevaplar verdiği Münazarât Risalesi’ nde, kendisi de doğunun bir evlâdı olarak, Kürtlere mealen şöyle seslenmektedir: “Biz Kürtler, başkalarına benzemeyiz. Yakînen (kesin olarak) biliyoruz ki, içtimaî hayatımız (sosyal hayatımız) Türklerin hayat
[Devamını Oku]
Üstadın dediği gibi: “Aynen öyle de, ma‘nevî bir elektrik olan Resâilü’n-Nûr dahi gayet yüksek ve derin bir ilim olduğu halde, külfet-i tahsîle (tahsil zahmetine) ve derse çalışmaya ve başka üstâdlardan taallüm edilmeye (hocalardan ders alınmaya)
[Devamını Oku]
Birinci Nokta: Neden gaflet, nifak, dalalet ve dünya erbabı rekabetsiz ittifak ederken diyanet, ilim, hak ve tarikat erbabı ihtilaf ediyorlar? Cevap: Pek çok sebebinden yedi tanesi şunlardır: Birincisi: Ehl-i hakkın ihtilafı hakikatsiz olduklarından değildir. Gaflet
[Devamını Oku]
خليل نهاد بوزتپه براز سزڭ گبی يم، سرده ديلجيلك واردر. يرنده ”باش“ دييه يازدم، يرنده ”سر“ يازدم عناد ايدوب ديديڭز سز ”سو“، بن ديدم ”عسكر!“ سز ”اير“ ديدكجه دوگوندم ديدم ”نفر“، يازدم ديدكجه سز ”گنه
[Devamını Oku]
Onuncu Söz, Risale-i Nur’un ilk yazılan eserlerindendir. 1927 yılında Barla’da yazıldı. Risalenin telifi bitince Üstad Bediüzzaman: “Elhamdülillah küfrün belini kırdık” diyerek sevincini izhar ediyordu. Bu risale, haşr-i cismaniyi yani öldükten sonra cesetlerin yeniden diriltilmesini aklî
[Devamını Oku]
Risalenin İsmi : Yedinci Şua, Âyetü’l-Kübrâ, Asa-yı Musa Telif Tarihi ve Yeri : 1938- Kastamonu Dili : Arapça-Türkçe Konusu : =Kainattan Halıkını soran bir seyyahın müşahedelerini anlatmaktadır. =Tevhide dair otuz üç büyük icma olduğu ispat
[Devamını Oku]
Üstad Bediüzzaman Hz.’nin yazmış olduğu Risale-i Nur külliyatında tebliğ usullerinin bir örneği olarak kavl-i leyyin ilmi ile tebliğ edilmesini buyurmuştur. Ayrıca bu düstur Risale-i Nur'un mesleğidir. Lemalar adlı eserinde Üstad: “Risale-i Nur'un mesleği, nezihâne ve
[Devamını Oku]
Bu asrın en büyük problemi İmanî çalışmaların zayıflaması ve eksikliğinden gelmektedir. Üstad Bediüzzaman Hazretleri, Allah’ın lütuf ve ihsanlarıyla ortaya öyle bir eser ve rol-model koymuştur ki, bugün çok güzelliklerin yaşanmasına vesile olmuştur ve olmaya devam
[Devamını Oku]
Bu yazımızda güneş gibi hakikatleri gördüğü halde insanın maddi ve manevi gözünü kör eden, hakikatin üstünü örten, basiret ve ferasetini körelten hastalıklardan bahsedeceğiz. Bunlar, ülfet, âdet ve yeknesaklıktır. Ülfet bir şeye alışmayı ifade eder. Alışmışlık;
[Devamını Oku]
Kur’an eczanesinden ilaçları ve devaları barındıran ve Kur’an tezgâhında dökülen elmas bir kılıç olan Nur Risaleleri meydandadır. Hz. Ali misal ilim ve hikmet kahramanlarının elinde bu eserler kâinata hidayet nurlarını dağıtacaktır. Mahallenin birinde bir adam
[Devamını Oku]
Bazı insanlar yeni bir yol keşfederler, yeni bir çığır açarlar. Daha sonra yürüdükleri bu yolun kapısını açık bırakırlar. Yani kendileri gibi insanlar yetiştirerek, bu yolu onlara mümkün kılarak, açtıkları yolun kendilerinden sonra devam etmesini sağlarlar.
[Devamını Oku]
İlim sıfatına sahip ama sert mizaçlı birisi olsun. Bu zatın sert mizaçlı olmasından kaynaklanan bazı yanlışlarından ve kabahatlerinden dolayı ilmi suçlamak ve mahkûm etmek ahmaklıktır. Öyle de İslâm'ın kutsiyetini daima telkin eden, dinin hükümlerini güçleri
[Devamını Oku]
İnsan yaratılışı itibariyle medenidir. Yani sosyal bir varlıktır. Kubbeyi oluşturan taşların birbirine dayandığı gibi insan da, hayatının devamı ve ihtiyaçlarının temini için hemcinslerinin yardımına, toplumla birleşip bütünleşmeye mecburdur. Yoksa en basit ihtiyaçlarını temin etmekte bile
[Devamını Oku]
Maalesef din düşmanları, İslamiyet’in son kalesi olan Osmanlı’nın yıkılmasını fırsat bilip bütün tahribatçı ve ifsat komitelerini kullanarak eşi benzeri görülmemiş bir zulüm ve yıkım ile dünya çapında sistematik bir şekilde İslamiyet’in üzerine gitmişlerdir. Bilindiği gibi
[Devamını Oku]
Cenâb-ı Hak insanları muhtelif olarak yaratmış. Bu farklılardan dolayı, insanların hepsini bir meslek ve bir kalıp içine sokmak mümkün değildir. Her insan kendi kabiliyet ve kuvvetine göre hareket eder. Bu yüzden esasta aynı kalmak şartıyla,
[Devamını Oku]
Said Nursi (ra) 1907’nin Aralık ayının sonlarında İstanbul’a, Bitlis Valisi Tahir Paşa’nın referans mektubuyla gelir. Kıyafet ve üslubundan dolayı önceleri “Garibüzzaman” olarak değerlendirilse de kısa sürede “Bediüzzaman” olduğunu başta Camiü’l-Ezher Şeyhi Bahid Efendi olmak üzere
[Devamını Oku]
Ülfet, insanın zihin dünyasını istila ederse sahibini dalalete düşürür. Günümüzde ‘bilim adamı’ unvanını taşıyan bir kısım hakikat körü olan insan tiplerini ortaya çıkarır. Bu insanlar Ebu Cehil misali hakka hakikate karşı körleşir, sapkın ideolojileri adına,
[Devamını Oku]
Hz. Ebu Bekir’in (ra) en önemli sıfatlarından biri olan; cihat zamanında meydanda koşturmak, ganimet dağıtılırken sessizce kaybolmaktır. Adetullaha ve sünnet-i seniyyeye riayet ederek kulluk vazifemizi ihlasla ve istikametle yapmak, mesulü bulunduğumuz insanları hayra ve hakka
[Devamını Oku]
Allah’ın yasaklarını çiğnemek ve haramlara bulaşmak Müslümanın ruhunu tahrip ediyor, kalbini zedeliyor, şevkini kırıyor. O halde tüm kuvvetimizle haramlara açılan kapılardan Allah’a sığınmalıyız. Şübhesiz ki “Rabbimiz Allah’tır” deyip, sonra (ihlâs ile) dosdoğru olanların üzerine (ölüm
[Devamını Oku]
İslam’ın hayat şeklini yani, Kur’an ve Sünneti muhafaza edip diğer nesillere aktaran cemaat ve tarikatları eleştirmek veya kötülemek, İslam kültür ve medeniyetine bir saldırıdır. Yeni gelecek nesillerin bağını İslam’dan koparmaya çalışmaktır. Dünya üzerinde özellikle Batı
[Devamını Oku]
Günümüz toplumuna baktığımızda, varlığının amacından, hayatının gayesinden habersiz yaşayan, tek derdi dünya olan dünyevî şeylerden başka bir şey düşünmeyen ve konuşmayan, sayısız insan görüyoruz. Müslüman bir toplumda yaşadığımız halde, insanların İslamiyet’i yaşamakta zorlanmasının, İslam’dan bu
[Devamını Oku]
Lügatte, “gidilecek yol, izlenecek usul, hal ve gidiş” anlamındaki tarikat, ıstılah olarak “Allah’a ulaşmak isteyenlere mahsus âdet, hal ve davranış” demektir.1 Diğer bir ifadeyle; Allah’a ulaşmak maksadıyla tutulan yol; bir mürşide bağlanıp belli şartlara uyarak
[Devamını Oku]
“Rahman (olan Allah)’ın yarattığında hiçbir düzensizlik göremezsin! Haydi, gözü(nü) çevir (de bir bak), hiçbir çatlak görecek misin? Sonra gözü(nü) tekrar tekrar çevir (ve yine bak); o göz (aradığı kusuru bulamadan) zelil ve bitkin bir hâlde
[Devamını Oku]
Üstad Bedîüzzaman, meşrep tassubu yaparak ehl-i tarikati, tarikati bırakarak kendine tabi olmaya çağırmamış, tam tersine tarikati övmüş, fakat ehl-i tarikatin Risâle-i Nûr’a da sahip çıkmasını istemiştir. Onların hem tarikat faaliyetini hem de iman hizmetini yapmasını
[Devamını Oku]
İçinde bulunduğumuz süreç göz önünde bulundurulduğunda, istiklâlimiz ve istikbâlimiz için eğitime ciddi yatırım yapmamız gerektiğini açıkça görürüz. Tarihin tekerrür etmesini istemiyorsak çok yönlü donanıma sahip, dinine, tarihine, kültürüne, medeniyetine ve ahlaki değerlerine önem veren insanların
[Devamını Oku]
BİRİSİ: MASİYETTEN SABIR. İsyan etmemek, günah işlememek üzere sabırdır. Yani Allah’ın yasakladığı şeylerden kaçınmak üzere sabırdır. Mesela bir kimsenin haram olan bir şeyi yememek için tahammül göstermesi, karşı cinse bakmamak için başını çevirmesi, kumar, içki
[Devamını Oku]
Sabır; maksuda ulaşırken, “Nasıl yol alacağız? Nelere dikkat edeceğiz? Nasıl bir sıra takip edeceğiz?” sorularına doğru cevap vererek ilerlemektir. Şeyh Edebali nasihatinde, “Sabırsız olmaz oğul. Sabırsız menzile varılmaz. Kaf Dağı'na sabırsız ulaşılmaz.” diyor. Evet, sabırsız
[Devamını Oku]
Her asırda bir şekilde kendine taraftar bulan, bir kısım yerlerde kendilerini Kur’aniyyun olarak ifade eden, biz yalnızca Kur’ an’da bulduğumuza tabi oluruz diyen zavallı gruplar olmuştur. Bu grupların ortak özellikleri, samimiyetten yoksun olmaları, bu ifadeleri
[Devamını Oku]
“Risale-i Nur Talebesinin en ehemmiyetli vazifesi, onu yazmak veya yazdırmaktır ve intişarına yardım etmektir. Onu yazan veya yazdıran Risale-i Nur Talebesi unvanını alır.” (Kastamonu Lahikası) Nur Talebelerinin, risaleleri elle yazmalarının en önemli sebebi, Üstad Bediüzzaman
[Devamını Oku]
Bediüzzaman Hazretleri Lem’alar’da, İhlas Risalesinin sonundaki Yazı Mektubunda iki hadis-i şerife dayanarak Risale-i Nur’u yazanların yüz şehid sevabı kazanabileceğini bildirmektedir. Risaleleri yazmanın iki büyük temel faydası vardır. Birincisi Kur’an harfleriyle okuyup yazmayı öğrenmektir. İkincisi bu
[Devamını Oku]
Bediüzzaman Hazretleri, Kur’ an harflerinin okunup yazılmasına büyük ehemmiyet vermiş ve Risale-i Nur talebelerini, Kur’an harflerine hizmet etmeye tekrar tekrar teşvik etmiştir. “Risale-i Nur’un bir vazifesi de bidate karşı huruf ve hatt-ı Kur’an’ı muhafaza etmektir”
[Devamını Oku]
Bundan on sene evvel Tiflis’e gittim. Şeyh Sanan tepesine çıktım, dikkatle temaşa ediyordum. Bir Rus yanıma geldi. Dedi: “Niye böyle dikkat ediyorsun?” Dedim: “Medresemin plânını yapıyorum.” Dedi: “Nerelisin?” “Bitlisliyim” dedim. Dedi: “Bu Tiflis’tir.” Dedim: “Bitlis,
[Devamını Oku]
“Elli tane talebem olsa, Akdamar adasına gitsem. On yıl onları yetiştirsem. Onlarla dünyayı fethederdim.” Risale-i Nur külliyatını incelediğimizde, Bediüzaman Hazretlerinin muhatapları içinde en çok önem verdiği zümrenin talebeler olduğunu görürüz. Hizmetinin odak noktasını talebeleri üzerine
[Devamını Oku]
Madem eser var, müessir (eseri yapan) var. Madem sanat var, Sani (sanatkâr) var. Madem kâinat var, bizler varız; öyleyse her şeyin yaratıcısı, bir olan Allah var. Evrimi çürüten ve yaratılışı ispat eden izah ve delillerin
[Devamını Oku]
Elbette insanlar bolluk içinde darlık, konfor içinde rahatsızlık hissedecekler. Çünkü insanlar şükretmediğinden, Allah verdiği nimetlerden bereketi, insanlar içinden huzuru çekip almış. Cenab-ı Hak bu konuda şöyle buyurmuştur: “Şükrederseniz and olsun ki, size karşılığını artıracağım; nankörlük
[Devamını Oku]
Öznesi olmadığımız bir dünyada yaşıyorsak eğer, Kudüs meselesinde olduğu gibi o dünyanın etkiye açık nesneleriyiz demektir. Öznelik ve nesnelik ilişkisini, dilbilgisi derslerinde öğrendiğimiz cümlenin ögeleri konusundan tanıyoruz bir nebze de olsa. Özne (fâil), yüklemde belirtilen
[Devamını Oku]
كيجه يه يڭيلمه ين كنجلر كنجلك ربّمزڭ لطيف، شيرين، كوزل بر نعمتيدر. هر بر نعمت شكر ايستر. او طاتلي و ذوقلي اولان كنجلك نعمتنه قارشي شكر ايسه عفّت و استقامتدر. شو فاني دنياده عزيز بر
[Devamını Oku]
Ölçü: Bediüzzaman Hazretleri, muhataplarını talebelik mertebesine çıkarmak için azami gayret sarf ediyordu. Sırf Risâle-i Nurlara talebe olsunlar ve talebelik faziletlerinden istifade etsinler diye, yaşlı dahi olsa eli kalem tutan herkese, hatt-ı Kur’ân ile risaleleri yazdırıyordu.
[Devamını Oku]
Tahminen 4 milyar yaşlarında olan dünyamız, hayata elverişli bilinen tek gezegendir. Bilim adamlarının yıllardır yapmakta oldukları araştırmalara rağmen, henüz üzerinde yaşamaya uygun olan ikinci bir gezegen bulunamamıştır. Bunun sebebi, yeryüzünde bizim için özel olarak hazırlanmış
[Devamını Oku]
بِاسْمِه۪ سُبْحَانَهُ و َاِنْ مِنْ شَئٍْ اِلَّا يُسَبِّحُ بِحَمْدِه۪ اَلسَّلَامُ عَلَيْكُمْ وَ رَحْمَةُ اللّٰهِ وَ بَرَكَاتُهُ Azîz, sıddîk kardeşlerim! Çok tecrübelerle ve bilhassa bu sıkı ve sıkıntılı hapiste kati kanaatim gelmiş ki, Risâle-i Nûr ile
[Devamını Oku]
İstişarede manevi bir kuvvet vardır on kişinin istişaresi, bin kişilik bir kuvveti içinde barındırır. Fertlerin bir araya gelip istişare etmesi Allah Teâla’nın yardımına vesile olur. بر اولمه مزڭ و برابر يول آلمه مزڭ تأميناتي “ايشته
[Devamını Oku]
Önceki yazılarımızda Risale-i Nurların Kur’an harfleriyle yazılmasının dünyevi/uhrevi, maddi/manevi neticelerinden, faziletlerinden bahsetmiştik. Bu yazımızda ise hurufat-ı Kur’aniyenin maddi/manevi ilaç gibi şifa verici özelliklerini açıklamaya çalışacağız. Evet, Risale-i Nurlar aklî ve mantıkî delilleri ile dinsizlik iddialarını
[Devamını Oku]
Farklı varlıkların ihtiyaçları Hâcâtı ve gıdaları yani ağdiyenin çeşitli olması tenevvüü nasıl hak olur, öyle de hak da tenevvü‘ eder. İnsanların kabiliyetlerine, İsti‘dâdlarına göre terbiyeler birden çok ve farklı olur hem de hepsi hak olur
[Devamını Oku]
Geçmiş yazılarımızda Risale-i Nurları yazmanın faziletlerinden bahsetmiştik. Bu yazımızda ise bu ulvi hizmetin zaman ve zemin itibariyle şartlara bağlı olarak değişip değişmeyeceği üzerinde duracağız. Hz. Üstadın vefatına kadar aksamadan devam eden yazı hizmetinin, vefat ettiği
[Devamını Oku]
Evet, iman, ebedi saadetin hazinesinin anahtarıdır. İmanını kurtaramayan insan bu dünyada bedbahttır ebedi hayatta hüsran içindedir. Ahir zamanın dehşetli fitneleri ve nefisleri cezbedip kendisine çeken günahları içerisinde yaşıyoruz. Her bir insana, her taraftan binlerce günah
[Devamını Oku]
Cenab-ı Hakk’ın rahmeti açık, kuvvetli, cazip, sevimli, yardımcı ve güneşten daha parlak bir hakikattir. Bu rahmet, kâinatın şehadetiyle sabittir. Allah’ın (cc) rahmeti, her şeyi içine alan ve her şeyi kuşatan genişliktedir. Nimet ve ihsanı barındırmaktadır.
[Devamını Oku]
Deizm felsefesinin iddia ettiği sapık fikirleri, Risale-i Nur’un izahları çerçevesinde tek tek çürütmeden önce, şunu söylemekte fayda vardır: Bu felsefeyi savunanlar, iddialarını ispat etmek için hiçbir delil ileri sürmemektedirler. Sadece kuru bir yorumdan ibarettir söyledikleri.
[Devamını Oku]
Üstad Bediüzzaman Hazretlerinin dediği gibi: “Eski hâl muhal, ya yeni hâl ya izmihlâl.” Yani eskiye dönüş neredeyse imkânsız. Ya yeni hale ayak uyduracağız. Ya da mahvolup söneceğiz. Coronavirüs salgını tüm dünyada etkisini sürdürürken insanlık, şartların
[Devamını Oku]
Bediüzzaman Hazretleri ve Risale-i Nur ile irtibatı kuvvetli olan Irak’lı Dr. Muhsin Abdulhamid1, Bediüzzaman Hazretleri ve Risaleleri hakkında birçok makale yazmıştır. Üstad Hazretleri hakkında yapılan birçok sempozyum ve konferanslara ilmi makaleleri ile katılmıştır. İmam Nursi
[Devamını Oku]
Hayat bir faaliyet ve harekettir. Şevk ise matiyyesidir. İşte, himmetiniz şevke binip mübareze-i hayat meydanına çıktığı vakit, en evvel düşman-ı şedîd olan yeis rast gelir. Kuvve-i maneviyesini kırar. Siz o düşmana karşı 1لاَ تَقْنَطُوا kılıncını
[Devamını Oku]
Bediüzzaman Hazretleri ve Risale-i Nur ile irtibatı kuvvetli olan Hindistan’ın önemli âlimlerinden Ebu'l Hasen Ali En-Nedvi’nin1 Üstadımız ve Risaleler hakkındaki görüşlerini sizlere arz ediyoruz.2 19. yüzyılın ortalarında Osmanlı Devletinde yaşanan batı medeniyeti ile İslam medeniyeti
[Devamını Oku]
“Eğer istersen, gel, Asr-ı Saadete, Ceziretü’l-Araba gidelim. Hayalen olsun, onu vazife başında görüp ziyaret edelim.” Cümlemize geçmeden üstadımızın elimizden tutarak asr-ı saadete götürdüğü zamandan az geriye doğru bir yolculuk yapalım önce. Bazı konuları hariç (şiir,
[Devamını Oku]
“Risale-i Nuru neşretmek en önemli vazifemizdir” “Yurtdışından Risale-i Nurları tanıyan ve istifade edenlere Bediüzzaman Hazretleri ve Risale-i Nurları sorduk. Aldığımız cevapları istifadeye medar olur düşüncesiyle sizlerle paylaşıyoruz.” Öncelikle bize kendinizi tanıtır mısınız? Öncelikle İrfan Mektebi
[Devamını Oku]
Yaşadığımız asır itibariyle teknoloji ve iletişimdeki gelişmelerin geçmiş asırlara nazaran altın çağında olduğu bir dönemdeyiz. Yine eskiye nispetle hakikatlerin neşrinde çok fazla imkâna sahip olduğumuz da inkâr edil(e)mez bir gerçektir. Tebliğ vazifesi ile mükellef olan
[Devamını Oku]
“Yurtdışından Risale-i Nurları tanıyan ve istifade edenlere Bediüzzaman Hazretleri ve Risale-i Nurları sorduk. Aldığımız cevapları istifadeye medar olur düşüncesiyle sizlerle paylaşıyoruz.” Bize kendinizi tanıtır mısınız? Adım Muhammed Niyang. Senegal’in başkenti Dakar’da dünyaya geldim. Şu an
[Devamını Oku]
“Risale-i Nur, sahili olmayan bir okyanustur. Okudukça, mütalaa ettikçe bu okyanusta derinlere dalıp incileri toparlıyoruz.” Kendinizi tanıtır mısınız? Benim adım İbrahim Halil El-Ubeydi. Komşu ülke Irak’ın Kerkük eyaletindenim. Usul-ü fıkıh alanında birçok hocadan ders aldım.
[Devamını Oku]
Risale-i Nurların hizmetinde büyük feyiz ve bereket olduğu gibi o hizmeti yapanların zorluklarla karşılaştıklarında beklenmedik ilahi yardımlara mazhar olduklarına çokça şahit olunmuştur. Bu durum, Risale-i Nura hizmet edenleri şevke getirdiği gibi hasımlarının da kuvve-i maneviyelerini
[Devamını Oku]
“Bu asırda bulunan Müslümanların Risale-i Nur’a ve Risale-i Nur’un hizmet tarzına çok ihtiyaçları var.” Yurtdışından Risale-i Nurları tanıyan ve istifade edenlere Bediüzzaman Hazretleri ve Risale-i Nurları sorduk. Aldığımız cevapları istifadeye medar olur düşüncesiyle sizlerle paylaşıyoruz:
[Devamını Oku]
Risale-i Nurlara talebeliğin şartlarından birisi de: O’nu (Nur Risalelerini) kendi malı ve telifi gibi bilip O’na sahip çıkmak ve hayatının en mühim vazifesi O’nun neşir ve hizmeti bilmek olarak tarif edilmiştir. Risale-i Nur’da her nur
[Devamını Oku]
Yetkinlik, insanın sahip olduğu bilgi, beceri, yetenekleri ve o insanı, bir nevi diğer insanlardan farklı kılan özellikleri olarak ifade edilebilir. Benzer şekilde organizasyonların da; entelektüel sermayelerinin temelini oluşturan ve diğer organizasyonlardan ayıran -insan sermayesi başta
[Devamını Oku]
“Big Bang-Büyük Patlama” teorisini günümüzdeki bakış açısıyla anlatan ders kitapları olacağı gibi, bu olayı Risale-i Nur’un önerdiği “imani” bakış açısıyla anlatan ders kitapları da olmalıdır. Dolayısıyla bu bakış açısıyla hazırlanmış yeni öğretim programlarına ihtiyaç vardır.
[Devamını Oku]
Nur talebeleri, her amelinde yalnız Cenab-ı Hakkın rızasını gözetir. Amelini sadece Allah için yapar/yapmalıdır. Hayır hasenatının Allah’ın kendisine bir ikramı olduğunu bilir. Onu kendisi yapmış gibi insanlara karşı övünmeye vesile yapmaz. Ölçü: Risale-i Nur talebeleri,
[Devamını Oku]
Hayat bir yolculuktur. Fakat kolay kolay yolunuz Medine, karpuz ve çay düzleminde hareket etmez. Yolumuz Rize’ye düştü. Yusuf abimizi ziyaret ettik. Yusuf abi, az önce bahsettiğimiz hattın yolcusu. Şu sıralar Rize’nin yemyeşil örtüsü içerisinde Nurçay
[Devamını Oku]
“Bana ihtiyaç bırakmayacak bir derecedetedbir ve dirayet sahibi” Bediüzzaman Hazretleri gibi, “Asrımızın cemaat zamanı olduğu ve bu asırda ancak tam dayanışma halinde bir cemaat ile küfrün şahs-ı mânevîsine gâlib gelinebileceğini” eserlerinde dava eden, hayatında böyle
[Devamını Oku]
İhlas Suresi’nin i’cazının bir nüktesi O Kur’ân-ı Azîmüşşân nasıl bir bahr-i tevhîddir, bir tek katre, misâl için bir tek sûre, fakat kısa bir tek remzi, nihâyetsiz rumûzundan, bütün envâ‘-ı şirki reddeder. Hem de yedi envâ‘-ı
[Devamını Oku]
Elif, Lâm, Mîm... Son dinini, son peygamberiyle sonuncu Kitabıyla gönderip, O’na harflerle başlayan Rabbin adıyla... Yazının insan hayatına girişi ile birbirinden farklı yaklaşım ve öyküler olduğunu biliyoruz. Bu belirsizlikle meşgul olmak yerine konuştuğumuz dilin ve
[Devamını Oku]
Hem aciz ve muhtaç olan bir masum yavrunun ihtiyaçlarının görülmesi onun terbiye edicisini gösterdiği gibi varlığın hayatlarının devam etmesi de bütün ihtiyaçlarını gören ve hiçbir şeye muhtaç olmayan Allah’ı göstermektedir. Demek her şey var olmak
[Devamını Oku]
Yurtdışından Risale-i Nurları tanıyan ve istifade eden hocalara Bediüzzaman Hazretleri ve Risale-i Nurları sorduk. Farklı zamanlarda bu görüşmeleri sizlere ulaştıracağız. Aldığımız cevapları sizlerle paylaşıyoruz. Hocam öncelikte sizi tanıyabilir miyiz? Benim adım Hassan Awouda Hamed Kushkush.
[Devamını Oku]
İhsanlar, iyilikler Allah için yapılırsa makbul olur. Yaptığı iyilikle övünmek, onu kendinden bilmek “ucb” denilen manevi bir hastalıktır. Gösteriş için yapılan (sözde) iş ve iyilikler de “Sum’a” denilen diğer bir manevi hastalığın belirtisidir. Bu iki
[Devamını Oku]
Vehhâbîliği besleyen kökler, insanlık tarihi içerisinde de üç esâsa dayanır. Fakat Risale-i Nur’da iki esas izah edilmiştir. Üçüncü esas için Bediüzzaman Hazretleri ‘sükût’ ibaresini koyarak telif etmemiştir. Yirmi Sekizinci Mektup’ta geçen Vehhâbîlik bahsinde sırasıyla şu
[Devamını Oku]
1) Bismillah her hayrın başıdır. Bismillah lafzının, her hayrın başı olması meselesinde bir kaç vecih vardır: 1- Kur’an okumaktan tutun, abdest almaya; duaya başlamadan tutun, cihada çıkmaya; bir ilmi tahsil etmekten tutun, sadaka vermeye kadar
[Devamını Oku]
Bediüzzaman, toplum hayatının anarşiden kurtulması için 5 esasın toplumda hâkim kılınmasının zaruri olduğunu ifade eder. O beş esasın birincisi hürmet, ikincisi merhamet, üçüncüsü haramdan çekinmek, dördüncüsü emniyet, beşincisi serseriliği bırakıp itaat etmektir. Kamu düzenini bozmak,
[Devamını Oku]
Sevgili Üstadımız Bediüzzaman Hazretleri Risale-i Nurdaki kelimeleri Arapça sathi lügat manasında kullanmamıştır. Belki Kur’an-ı Kerim ve iman hakikatinin kâinat kitabındaki hadsiz delilleri, hüccetleri ve burhanlarını tasavvur ederek kullanmıştır. Risale-i Nurları tefekkürle anlamaya bir yol olması
[Devamını Oku]
1980’li yıllarda Tekirdağ Hayrabolu ilçesinde karakol kumandanı olarak vazifeliyim. Ramazan Bayramı namazını kılmak için camiye giderken 5-6 civarında jandarma ve aralarında ilçe müftü vekili olduğu halde yolda karşılaştık. “Hayırdır nereye gidiyorsunuz?” diye sordum. Müftü vekili,
[Devamını Oku]
Sonra niyaza başladı. Tâ tılsımın anahtarı ona ilham oldu. Bağırdı ki: “Ey bu yerlerin hâkimi! Senin bahtına düştüm. Sana dehâlet ediyorum. Ve sana hizmetkârım. Ve senin rızanı istiyorum. Ve seni arıyorum.” Ve bu niyazdan sonra
[Devamını Oku]
Son zamanlarda “Risalelerin dili çok ağır, anlaşılmıyor” şeklindeki itirazlara çokça muhatap olduğumuzdan bu meseleye dair bir yazı kaleme almaya niyet etmiştim. Onu da bu sayıda yazmak nasip oldu. Risale-i Nurda bu mevzu ile alakalı pek
[Devamını Oku]
Eğer güneş canlı olsaydı ve harareti onun hayatı ve ışığı onun şuuru olsaydı aynadaki aksi de canlı ve şuurlu olurdu ve bu haliyle onun akisleri, meleklerin âlem-i misalin aynalarında aksetmesine benzerdi. Âyinede temessül, münkasım (dır)
[Devamını Oku]
Çevremizdeki her bir varlık harikulade birer kudret mucizesi olduğu halde, çoğu zaman ülfet (alışılmışlık) sebebiyle, üzerinde dikkatlice düşünüp ehemmiyet veremiyoruz. Bu halimiz ile aslında büyük bir ilim ve hikmet hazinesinden mahrum kalıyoruz. İşte tam bu
[Devamını Oku]
Bediüzzaman Hazretleri’nin İstanbul’a gelişi, yıllardır görüşmediği pek çok eski dost ve ahbabları ile ve âlim ve hocalardan eski arkadaşlarıyla görüşmesine vesile oldu. Onlardan birisi de Sebilürreşad Mecmuası’nın sahibi Eşref Edip Fergan idi. Bediüzzaman Hazretleri ile
[Devamını Oku]
Meşhurdur ki, ıydin hilâline bakardı cemâat-i kesîre. Kimse bir şey görmedi. Zavallı bir ihtiyâr yemin etti ki: “Gördüm!” Hâlbuki gördüğü, kirpiğinin tekavvüs etmiş beyaz bir kılı idi. O kıl oldu onun hilâli. O mukavves kıl
[Devamını Oku]
Kimlik:Risalenin İsmi/İsimleri : 33. Mektup, 33. Söz, Pencereler RisalesiKonusu : Allah’a iman ve Marifetullah hakkındadır.Risalenin Metodu : Bu risalede davayı ispat etmede şu deliller kullanılmıştır;• Burhan-ı İnnî• Burhan-ı Limmî• Burhan-ı Temanu’ Delili• Gaye ve Nizam
[Devamını Oku]
Risale-i Nur Külliyatında, şüphesiz pek çok ifadeler vardır. “8 T” ile sembolleştirmeye çalıştığımız bu mertebeler, Nur talebelerinin manevi seyr-i sulûkü hükmündedir. Bu mertebeler birbiriyle bağlı ve iç içedir. Birbirinden destek alırlar. Biri birsiz olmazlar. Hakiki
[Devamını Oku]
Mantık ilminde bir kural bulunmaktadır. Zihin, melzumdan tebeî olarak lâzıma intikal eder ve lâzımın lâzımına tabiî olarak etmez. Etse de, ikinci bir teveccüh ve kasıtla eder. Bu ise gayr-ı tabiîdir. Mesela müctehidlerin kitapları melzumdur. Onların
[Devamını Oku]
"İşte bir bahçeye rast geldi. İçinde hem güzel çiçek ve meyveler var. Hem bakılmadığı için murdar şeyler de bulunuyor. Kardeşi dahi böyle birisine girmişti. Fakat murdar şeylere dikkat edip meşgul olmuş, midesini bulandırmış, hiç istirahat
[Devamını Oku]
Ahir zamanda dine hizmet etmek büyük bir şereftir. Hele hele imana hizmet etmek, iman kurtarmak çok büyük bir ihsan-ı ilahi ve kutsi bir vazifedir. Bu vazifeyi hakkıyla yerine getirmenin fazileti çok yüksek olduğu gibi insana
[Devamını Oku]
Kimlik:Risalenin İsmi/İsimleri : Mirkatü’s-Sünne ve Tiryâk-ı Marazü’l-Bid’a, 11. Lem’a, 5. Lem’aRisalenin Telif Tarihi : 1933 (tahminen)Dili : TürkçeMüellife Göre Değeri :- Şirkle imanı ve kötüyle iyiyi ayırmak için bir cevher ve ölçüdür.- Sünnet-i Seniye’ye uymanın
[Devamını Oku]
“Ey kardeşlerim! Dikkat ediniz! Vazifeniz kudsiyedir.Hizmetiniz ulviyedir. Her bir saatiniz bir gün ibadet hükmüne geçebilecek bir kıymettedir. Biliniz ki elinizden kaçmasın.” Ölçü: Dünya hayatında rahat, huzur, bereket, başarı ve maişetini kolaylıkla temin etmek isteyen, dört
[Devamını Oku]
Kimlik:Risalenin İsmi/İsimleri : Mirkatü’s-Sünne ve Tiryâk-ı Marazü’l-Bid’a, 11. Lem’a, 5. Lem’aRisalenin Telif Tarihi : 1933 (tahminen)Dili : TürkçeMüellife Göre Değeri :- Şirkle imanı ve kötüyle iyiyi ayırmak için bir cevher ve ölçüdür.- Sünnet-i Seniye’ye uymanın
[Devamını Oku]
Dimağda merâtib var, birbiriyle mültebis, ahkâmları muhtelif. Evvel tahayyül olur, sonra tasavvur gelir. Sonra gelir taakkul, sonra tasdîk ediyor. Sonra iz‘ân oluyor. Sonra gelir iltizâm, sonra i‘tikad gelir. İ‘tikadın başkadır, iltizâmın başkadır. Her birinden çıkar
[Devamını Oku]
Dimağda merâtib var, birbiriyle mültebis, ahkâmları muhtelif. Evvel tahayyül olur, sonra tasavvur gelir. Sonra gelir taakkul, sonra tasdîk ediyor. Sonra iz‘ân oluyor. Sonra gelir iltizâm, sonra i‘tikad gelir. İ‘tikadın başkadır, iltizâmın başkadır. Her birinden çıkar
[Devamını Oku]
İşte şu adam sû’-i fehminden, akılsızlığından anlamıyor ki, bu adi bir iş değildir. Bu işler tesadüfî olamaz. Bu acîb işler içinde garib esrar var. Ve pek büyük bir işleyici var olduğunu intikal etmedi. * Öncelikle
[Devamını Oku]
Üstad Bediüzzaman Hazretlerinin istikbale dair görüş ve düşüncelerinden dikkate alınması gereken önemli bir hususu arz edeceğiz bu yazımızda. Risale-i Nurların yakın gelecekte ülkemiz ve dünya gündemine oturacağına yönelik Üstadımızın ifadelerini birlikte an(la)maya çalışacağız. Sevgili Üstadımız,
[Devamını Oku]
Kimlik:Risalenin İsmi/İsimleri : el-Hutbetu’ş-Şâmiye, Devâu’l-Ye’s, Hutbe-i Şâmiye, Telif Tarihi ve Yeri : 1327/1911, ŞamDili : Arapça, 1371/1955 Türkçeye Tercüme Edilmiştir.Konusu : Müslümanların Geri Kalış Sebepleri ve Kurtuluş ÇareleriMüellife Göre Değeri :- İslam Dünyasının geleceği ile
[Devamını Oku]
İnsan fıtratına en uygun, meşru ve bereketli olan geçim yolları sanat, ziraat ve ticarettir. Bütün çeşitleriyle âmiriyet (idarecilik) ve memuriyet ise insan fıtratına uygun olmayan geçim yollarıdır. Hangi isim altında olursa olsun âmiriyeti, asıl gayesinden
[Devamını Oku]
Kimlik: Risalenin İsmi/İsimleri : el-Hutbetu’ş-Şвmiye, Devвu’l-Ye’s, Hutbe-i Şвmiye, Telif Tarihi ve Yeri : 1327/1911, Şam Dili : Arapзa, 1371/1955 Tьrkзeye Tercьme Edilmiştir. Konusu : Mьslьmanların Geri Kalış Sebepleri ve Kurtuluş Зareleri Mьellife Gцre Değeri :
[Devamını Oku]
Vücûd-u cümle eczâ, şart-ı vücûd-u külldür. Adem ise oluyor, bir cüz’ün ademiyle. Tahrîb eshel oluyor. Bundandır ki, âciz adam, sebeb-i zuhûr-u iktidâr, müsbete hiç yanaşmaz. Menfîce müteharrik, dâim tahrîbkâr olur. Bediüzzaman hazretleri burada insan hayatında
[Devamını Oku]
İslâm’ın hakikatleri dar dairede, fakir, fukara, bedevi, mürteci ve mutaassıp bazı insanlara mahsus değil; umum âlemi yutacak, birleştirecek, besleyecek, ışıklandıracak bir kabiliyettedir. Hak ve son din olan İslâm, maddî-manevî bütün kemalâtı bünyesinde toplayan, insanlığın bütün
[Devamını Oku]
Kimlik: Risalenin İsmi/İsimleri : el-Hutbetu’ş-Şвmiye, Devвu’l-Ye’s, Hutbe-i Şвmiye, Telif Tarihi ve Yeri : 1327/1911, Şam Dili : Arapзa, 1371/1955 Tьrkзeye Tercьme Edilmiştir. Konusu : Mьslьmanların Geri Kalış Sebepleri ve Kurtuluş Зareleri Mьellife Gцre Değeri :
[Devamını Oku]
Hikmetteki desâtîr, hükûmette nevâmîs, hakta olan kavânîn, kuvvetteki kavâid, birbiriyle olmazsa müstenid ve müstemid, cumhûr-u nâsta olmaz ne müsmir ve müessir. Şerîatta şeâir kalır mühmel, muattal; umûr-u nâsta olmaz müstenid ve mu‘temed Kuvvet hakka, adalete,
[Devamını Oku]
Risale-i Nur’u bir sene anlayarak ve kabul ederek okuyanların, bu zamanın mühim ve hakikatli birer âlimi olabileceğini ilân eder Bediüzzaman Hazretleri.1 Bu büyük müjdede en çok dikkat çeken vurgunun, Risale-i Nur’un ‘anlayarak’ ve ‘kabul ederek’
[Devamını Oku]
Hizmet-i Kur’aniye’nin sadık ve sebatkâr, sarsmaz ve sarsılmaz, felaket ve helaket asrının fedakâr, cefakâr insanları! Öz vatanında garip ve mahzun olan; memleket mahkemelerinde bir cani gibi muhakeme edilen ve memleket hapishanelerinde, hücrelerinde çeşitli ezaya, cefaya,
[Devamını Oku]
Bu yazıda “İtikadi fikir ayrılıkları hakkında İslam’ın ölçüsü nedir, Müslümanların sapkın düşünce akımlarına ve batıl inanç sahiplerine karşı nasıl davranmaları gerektiği” üzerinde durulacaktır. Ölçü: Müslümanlar batıl fikirlerden etkilenmemek için öncelikle dini temel altyapılarını çok sağlam
[Devamını Oku]
Cebir insanlarda hür bir irade ve kudretin olmadığını iddia eden ve insanın rüzgârın önünde bir yaprak gibi olup bütün işlerini yapmaya mecbur ve mahkûm olduğunu ileri süren, insanın fiillerinde insan iradesinin hiçbir rolü olmadığını düşünen
[Devamını Oku]
Üçüncü İşaret: İnsanın fıtratı câmi olduğundan; - Varlığın bir ustabaşı - İlahi saltanatın dellalı - Küllî ubudiyet edebilir yapıda olduğundan büyük bir değeri vardır. - İnsan, kısacık ömürde sonsuz azaba müstehak olur. Çünkü; - Küfür,
[Devamını Oku]
2014 senesinden itibaren İstanbul, Sakarya ve Denizli de liseli gençler arasında Osmanlı Türkçesi yarışmaları yapılıyor. İstanbul’da öne çıkan 40 lisede 1453 öğrenci üzerinden yapılan 24 saatte Osmanlıca öğreniyorum projesi, farklı illerde de güzel çalışmaların yapılmasına
[Devamını Oku]
Risalenin İsmi : İhlas Risalesi Telif Tarihi ve Yeri : 1934/Isparta Dili : Türkçe Konusu : Müslümanların birlik olamamasının ve dalalet erbabının ise ittifak kurmalarının sebep ve çareleri Risalenin Müellife Göre Değeri: l Tecrübe l
[Devamını Oku]
Eğer İslâmiyet bir saray şekline girecek olsa bir menzili mektebe, bir hücresi medrese, bir köşesi zaviye ve büyük salonu da hepsinin beraberce toplandığı ve birinin noksanının diğeri tarafından tamamlandığı küllî bir istişare meclisi hükmüne geçecektir.
[Devamını Oku]
“Bir gün gelecek, bu eserler bütün dünyada okunacak.” “Risale-i Nurlar dünyayı tenvir edecek” sözlerini çokça duymuşuzdur. Üstadın Barla’da tarassut ve baskılar altında birkaç talebesiyle telif ettiği eserler şimdi bütün dünyaya intişar ediyor. Zira Üstad Bediüzzaman
[Devamını Oku]
Risalenin İsmi : 28. Söz, Cennet Sözü Telif Tarihi ve Yeri : 1928 (tahmini) – Barla Cennet Bahçesi Dili : Türkçe Konusu : Cennetin ahvaline yönelik bir kısım tenkitlere verilen cevaplardan ve cennetten söz eden
[Devamını Oku]
İlmin zıddı olan cehil, bir kelime veya ifadenin bir münasebetle gerçek anlamından başka bir manada kullanılması demek olan mecazı eline alsa, onu hakikat yapar. Halbuki mecaz bütün şeffafiyeti ile hakikati göstermek için kullanılmaktadır. Yoksa hakikati
[Devamını Oku]
Peygamberimiz (sav) yerinden doğruldu ve mübarek elini parlayan Ay’a doğru kaldırdığında Ay ikiye ayrıldı. Ardından yanındaki sahabelere dönerek, “Şahit olun, şahit olun.” dedi. 5) “Şakk-ı kamer gibi binler mu’cizâtının delâlâtı” Öncelikle kamer mucizesinin nasıl gerçekleştiğine
[Devamını Oku]
Daha önceki yazılarımızda Üstad Hazretlerinin istikbale dair verdiği haberlerden örnekler vermiştik. Bu sayımızda Bediüzzaman Hazretlerinin 1921 yılında ramazan-ı şerifte kaleme aldığı “Lemaat” isimli risalesindeki vefatına ve mezarının yıkılacağına dair ihbarından bahsedeceğiz. Sevgili Üstadımızın vefatından sonra
[Devamını Oku]
Risale-i nura muhatap olmak. Yani başkaları için değil, kendi nefsi için okumak. “Kim bildiği ile amel ederse, Allah ona bilmediğini de öğretir.” (Keşfü'l-Hafa, 2542) Lügat Bilgisi: Risaleleri okurken kelimeleri anlamadan geçmemek Kısımlara Ayırmak: Eğitimciler bir
[Devamını Oku]
İnsanı merak tahrik ettiği gibi, merakı da korku, muhabbet ve ihtiyaç harekete geçirir. Bediüzzaman Said Nursi Mucizat-ı Ahmediye (asv) eserinin Onuncu Reşha’sında “merak” konusuna dikkat çekiyor. İnsanı medeniyet üretme derecesine yükselten bu duygunun, varoluş gerçeğinden
[Devamını Oku]
Mevt, yani ölüm tevehhüm edildiği, zannedildiği gibi dehşetli değildir. Akaid veya amel konusunda doğru yoldan ayrılmak manasına gelen dalâlet hakikatsizdir. Bir asla dayanmaz. İnsanın düşüncesinde, bakış açısında, iç dünyasında ve kişinin kendisine göre mevcuttur. Gerçek
[Devamını Oku]
Üstad Said Nursi Hazretleri, eserlerinde pek çok yerde dile getirdiği gibi Risale-i Nurların kısm-ı ekserisi ilhamen yazdırılmıştır. Kur’an’ın ve imanın sırlı hakikatlerini aklı gözüne inmiş bu zamanın insanlarına öyle harika bir şekilde ifade ediyor ki
[Devamını Oku]
İSLÂM ŞERİATININ ÇIKTIĞI 4 MENBA1 ‘İslâmî hükümler’ anlamına gelen şeriat, Kur’an ayetlerinin aşağıdaki 4 özelliğinden ortaya çıkmıştır. 1- Nusûs, yani kesin hükümler. 2- Vücûh, bir kelimenin farklı ayetlerde farklı anlamlara gelebilmesi. 3- İşârât, yani işaret
[Devamını Oku]
Menfaati esas tutan bir siyâset, efkârın yani düşünce âleminde bir şeytandır; bu tür siyasetten her dâim Allah’a (cc) sığınmalı yani istiâze edilmelidir. Avrupa felsefesinin etkili olduğu modern siyaset anlayışı yani siyâset-i medenî, ekserin yani çoğunluğun
[Devamını Oku]
Ubudiyetin dâîsi, emr-i İlâhî ve neticesi, rızâ-yı İlâhîdir. Semerâtı ve fevâidi, uhreviyedir. Fakat ille-i gāiye olmamak, hem kasden istenilmemek şartıyla, dünyaya ait fâideler ve kendi kendine terettüb eden ve istenilmeyerek verilen semereler, ubûdiyete münâfî olmaz.
[Devamını Oku]
“O nuranî burhan-ı tevhid, nasıl ki iki cenâhın icmâ ve tevatürüyle teyid ediliyor. Öyle de, Tevrat ve İncil gibi kütüb-ü semâviyenin yüzler işârâtı ve irhâsâtın binler rumuzâtı ve hâtiflerin meşhur beşârâtı ve kâhinlerin mütevatir şehâdâtı
[Devamını Oku]
Hz. Üstad, Risale-i Nurların telif edildiği tarihten vefatına kadar yaşadığı 33 yıl boyunca pek çok suikasta maruz kaldığı halde düşmanları onu öldüremediler. Risale-i Nurları ve Nur hizmetini ortadan kaldırmaya çalışanlar, Kur’an’ın bu asrı aydınlatan nurunu
[Devamını Oku]
Rabbimizin bizim için tayin ettiği nimetlere kanaat edip şükretmek o nimetleri ziyadeleştirir. Hırsla, aç gözlülükle gözü hep yukarılara dikmek, nankörlüğe sebebiyet verir. Zenginlik isteyen kanaat etmeli! Zira İnsana kanaat kadar büyük bir zenginlik verilmemiştir. Mutlu
[Devamını Oku]
Hz. Üstad: “Bir sene bu risâleleri ve bu dersleri anlayarak ve kabul ederek okuyan; bu zamanın mühim, hakikatli bir âlimi olabilir. Eğer anlamasa da, madem Risâle-i Nûr şâkirdlerinin bir şahs-ı manevisi var, şübhesiz o şahs-ı
[Devamını Oku]
“İrade zayıflığından, kararsızlıktan kaynaklanan güçsüzlük yani Zaaf, insanın düşmanını hasmını yüreklendirir, cesaret verir yani teşcî‘ eder; Allah abdini imtihanlarla tecrübe eder; fakat abd, Allah’ı tecrübe edemez.” Ey korkak, hâif ve hem zayıf olan insan! Korkun,
[Devamını Oku]
Risale-i Nur’un, Kur’an harflerini muhafaza etmesini, sadece Kur’an elifbasındaki harflerin öğrenilmesi ve muhafazası şeklinde anlamak, son derece eksik, yanlış, hakikatten ve Risale-i Nur’un ruhundan çok uzak bir algılama olacaktır. Risale-i Nur’un önemli bir vazifesi, iman
[Devamını Oku]
Asra damga vurmuş bir İslam kahramanının istikbale dair tespitlerini konu edeceğiz bu yazımızda. Bediüzzaman Hazretleri, hicri 1300’de -Bu tarihe ileride tekrar dikkat çekeceğiz.- (Doğumu: 1293 – Vefatı: 1379) yaşamış bir büyük İslam alimidir. İman davasındaki
[Devamını Oku]
Birincisi: Cenab-ı Hakk’ın irade sıfatından, Vasf-ı irâdeden gelen yoku var eden ve varı yok eden meşîetle takdirdir. Ona da şer‘-i tekvînî, sünnetullah, âdetullah, tabiat denir. Âlemdeki bu şeriata herkes muhataptır. Herkes eşittir. Tabiat kanunlarına karşı
[Devamını Oku]
Yıllar önce bir büyüğümüzün söylediği söz hâlâ kulaklarımda çınlıyor: “Bu zamanda en büyük hizmet kendini yetiştirmektir.” Zaman geçtikçe bu sözün önemini daha iyi anlıyoruz. Yaşadığımız döneme baktığımızda İslami hizmetlerin geniş kitlelere ulaştırılmasında donanımlı, inanmış, kendisini
[Devamını Oku]
Ey arkadaş! Bir zaman bir sâil dedi: Madem اَلْحَقُّ يَعْلُو (hak üstündür) hakikati haktır. Neden kâfir Müslime, kuvvet hakka galibdir? Dedim: Dört noktaya bak, bu müşkül de hallolur. Birinci nokta şudur: Meslek, meşreb, düşünce, amel,
[Devamını Oku]
Ey Âlem-i İslâmî! Maddi-manevi Hayatınız ittihâddadır. Çünkü muhtacız ve buna mecburuz. Muhtacız, çünkü ihtilaftan dolayı parçalandık. Kuvvetimiz dağıldı. Himmetimiz bölündü. Her birimize düşen yük arttı. Şevket ve haşmetimiz gitti. Maddi ve manevi hayatımızı koruyamaz olduk.
[Devamını Oku]
İnsanî Bir haslet, kullanılan yer ayrı fakat haslet aynı yani sima birdir. Farklı yerlerde kullanılan aynı hasletten dolayı insanlar Kâh dev olur, kâh melek, kâh sâlih bir kişi, kâh tâlih. Misali şunlardır: Kuvvet ve iktidardan
[Devamını Oku]
“Risâle-i Nûr şâkirdleri tam ihtiyatla beraber, bir taarruz olduğu vakit, münakaşa etmesinler, aldırmasınlar. Aldanan ehl-i ilim ve ehl-i iman ise, dost olsunlar. ‘Biz size ilişmiyoruz, siz de bize ilişmeyiniz. Biz ehl-i iman ile kardeşiz’ deyip
[Devamını Oku]
Cenabı Hakk’ın eseri, Allah’ın (cc) isim, sıfat ve fiillerini tanıtan birer kitap olarak harfî nazarla baksan, hem her bir varlıkta görünen harikulade sanat noktasında değerlendirsen, kendi kendine oluşu ifade eden “ne güzeldir yerine”, “ne güzel
[Devamını Oku]
Lügatte öncelikle “durma/duruş” şeklinde anlamlandırılmakla birlikte ıstılahi olarak “bir malı, menfaati ammeye ait olmak üzere herkesin faydalanması için Allah’ın mülkü hükmüne koyarak üstündeki mülkiyet (temlik ve temellük) hakkını kaldırma” manası verilmiştir. Rivayet edilir ki insanlara,
[Devamını Oku]
Karıncaların nasıl bu kadar ağırlıkta yük taşıdıklarına hayran kalmıştı Ömer. Öğretmenleri karıncaların kendi ağırlıklarının 50 katı kadar yük taşıdıklarını söylemişti ama pek umursamamıştı. Şimdi gözüyle buna şahit oluyordu. Oturduğu taşın altına karıncalar yuva yapmış. Karıncaların
[Devamını Oku]
Nasıl her şeyde vardır, bir derece-i hararet. Her musibette vardır, bir derece-i nimet. Musibete uğradığında Daha büyüğünü düşün. Sen içine düştüğün sıkıntıdan başını kaldır. Daha büyük sıkıntılar çekene bak. Bir elin yoksa iki eli olmayanı
[Devamını Oku]
Asabiyete (milliyetçiliğe) davet eden, bizden değildir. Asabiyet uğruna savaşan, bizden değildir. Asabiyet yolunda ölen, bizden değildir.(Hadis, Sünen-i Ebu Davud) Tarihin çeşitli dönemlerinde, değişik milletlerde duygusal milliyetçilik çoklukla görülse de milliyetçiliğin bir ideolojik yapıya bürünerek ortaya
[Devamını Oku]
MUCİZÂT-I KUR’ANİYE RİSALESİNDE GEÇEN AYETLERİN 3 ÖZELLİĞİ1 1- Dinsizlerin tenkit ettiği ayetler olmaları. 2- Fen bilimleriyle meşgul olanların itiraz ettikleri ayetler olmaları. 3- İnsî ve cinnî şeytanların, haklarında vesvese ve şüphe verdikleri ayetler olmaları. SİYASETLE
[Devamını Oku]
Risale-i Nur’da ledün ilmi vardır. Allah tarafından kalbe ihsan olunan sırları ifade eden ledünniyat, Risale-i Nurun diğer eserlerden farkını ortaya koyan bir özelliğidir. Ölçü: Risale-i Nuru sair kitaplardan ayıran en belirgin özelliklerinden birisi de toplumun
[Devamını Oku]
Düşmanın istila haberini alır almaz talebelerine kalem yerine silah verdi. Zira maddi cihat zamanı idi. Medresesi sanki kışla olmuştu. Kendisine de gönüllü alay komutanı rütbesi verilmişti. Doğu cephesinde Rus ve Ermenilere karşı çarpıştı ve savaştı.
[Devamını Oku]
MADDÎ MUSİBETİ MANEVİ MUSİBETE DÖNÜŞTÜREN 2 YANLIŞ1 Başa gelen maddî musibetler, eğer aşağıdaki 2 yanlış yapılırsa, bedenden kalbe sirayet eder ve bir manevi musibete dönüşür. Maddî musibet, kalbe yerleşen bu manevi musibete dayanarak devam eder.
[Devamını Oku]
Risale-i Nur’dan istifade eden yüzlerce alim içerisinden, Bediüzzaman Hazretleri ve Risale-i Nur hakkında “Üstad Bediüzzaman’ın (r.a.) ihlası ve Kur’an hizmeti adıyla bir kitap kaleme alan Dr. Abid Tevfik El-Haşimî *’nin Üstadımız ve Risaleler hakkındaki görüşlerini
[Devamını Oku]
EBUBEKİR’İ (ra) HZ. PEYGAMBER’LE (sav) BERABERLİĞİ İLE MEŞHUR ve MÜMTAZ KILAN 3 HUSUSİ VASFI1 1- Bu dünyada, Resul-ü Ekrem Efendimiz’in (sav), herkesten fazla ve hususi anlamda birlikteliğinin ve arkadaşlığının olması. 2- Resul-ü Ekrem Efendimiz’in (sav)
[Devamını Oku]
İNSANIN DİĞER CANLILARA OLAN ÜSTÜNLÜĞÜ ŞU 4 İTİBARLADIR1 1- Yüksek seciyeler sahibi olması. 2- Cem‘iyetli istidâtlarının olması. 3- Küllî ibadetlerinin olması. 4- Akıl, kalp ve ruh cihetiyle geniş varlık daireleriyle alâkadar olması. CEVŞEN-İ KEBİR’İ KUDSÎ
[Devamını Oku]
3. Ölçü: Risale-i Nurların Vizyon ve Misyonu Ulvidir. Risale-i Nurun vizyon ve misyonu, iman kurtarmaktır. Bizler nur talebeleri olarak imana hizmet ediyoruz. Hayat-ı ebediye içindeki saadet-i ebediyeyi netice veren bir fabrikanın çarkları gibiyiz. Ümmet-i Muhammediye
[Devamını Oku]
İNSAN 3 ŞEYİNİN KIYMET VE BÜYÜKLÜĞÜNE GÖRE MÜKÂFAT VEYA CEZA GÖRECEKTİR1 1- Cinayetinin büyüklüğü. 2- Mahiyetinin ehemmiyeti. 3- Vazifesinin azameti. SAHABENİN 3 FITRÎ ÖZELLİĞİ2 1- Yüksek hissiyât sahibi olmaları. 2- Yüksek ahlâka meftun olmaları. 3-
[Devamını Oku]
Nurdan Ölçülerde bu yazımızda Risale-i Nur talebelerinin vazifelerini ele alacağız. Hz. Üstad bu mesele ile ilgili şöyle bir ifade kullanır: “Her şakirdin, her bir talebenin vazifesi, yalnız kendi imanını kurtarmak değil, belki başkasının imanlarını muhafaza
[Devamını Oku]
“İçimden bir ses, yaratıcı var diyor. Bir ses de yok diyor. İkisini de tam anlayamıyorum. İkisini de ispat edemiyorum. Uzun süredir bu durum devam ediyor. Bu yüzden çok sıkılıyorum. Ne yapmam lazım?” Hayat ne kadar
[Devamını Oku]
İLÂHÎ VE NEBEVÎ LÂFIZLARIN BAŞKA DİLDEKİ TERCÜMESİNİ OKUMANIN 3 ZARARI1 1- Bunlar, latifelere daima feyiz veren daimi birer membadırlar. Tercüme ile bu lâfızlar kaybolduktan sonra, daimi letâifin (ince duyguların) daimi hisseleri de kaybolur. 2- Her
[Devamını Oku]
RİSALELERDE GÖZÜKEN HARİKA GÜZELLİK VE TESİRDEKİ BEDİÜZZAMAN’IN 4 HİSSESİ1 1- Şiddetli ihtiyaç.2- Talep.3- Gayet acziyet.4- Tazarru ve niyaz. 10. SÖZ HAŞİR RİSALESİ’NİN HER BİR HAKİKATİ 3 ŞEYİ BİRDEN İSPAT EDER2 1- Cenab-ı Hakk’ın varlığının ispatı.2-
[Devamını Oku]
Risale-i Nur metinlerini anlamanın da birçok yolları olabilir. Burada kendimce en önemli gördüğüm birkaç tanesi üzerinde durmak istiyorum. İlk nazil olan ayette “Yaradan Rabbinin adıyla oku!”1 denmesi dinimizin okuma ve kimin için okumamız gerektiğini göstermesi
[Devamını Oku]
Madem Kâinat Kitaptır Okuması Nice Olur? Kâinat kitabını en güzel şekilde okuyan, manalarını talim edip ders veren yegâne muallim elbette ki Peygamberimiz (asm)’dir. Çünkü “İkra!” emri ile Kur’an’ı okuması, ondan aldığı feyz ve birikimle kainat
[Devamını Oku]
BÜTÜN ÇEKİRDEK VE TOHUMLARIN 7 ÖZELLİĞİ1 1- Hikmet-i Rabbâniye’nin birer mucizesidirler.2- Sanat-ı İlâhiye’nin birer harikasıdırlar.3- Rahmet-i İlâhiye’nin birer hediyesidirler.4- Vahdet-i İlâhiye’nin maddî birer delilidirler.5- Ahiretteki İlâhî lütufların birer müjdecisidirler.6- İlim ve kudret-i İlâhiye’nin şümul ve
[Devamını Oku]
HADİSLERDE HAZRET-İ MEHDİ’NİN HABER VERİLMESİNİN 3 HİKMETİ1 1- Her asırdaki müminlerin kuvve-i maneviyelerini takviye etmek.2- Ümmetin, başına gelen dehşetli hadiselerde ümitsizliğe düşmemesi.3- Müminleri, İslâm âleminin nurani bir silsilesi olan Âl-i Beyt’e manevi olarak rabt etmek.
[Devamını Oku]
Ölçü: Risale-i Nurun Hizmeti Zarar Görecekse O Evliliğe İzin Yoktur Risale-i Nur talebelerinin yapacakları evlilikte en başta dikkat edecekleri husus, bu evliliğin tarafların hizmet hayatını nasıl etkileyeceğidir. Evlenecek çiftlerin hizmetleri evlilik neticesinde zarar görecekse ya
[Devamını Oku]
“İşte, mahiyet-i insaniyedeki merak ve taleb-i hakikat cihetinden gelen nihayetsiz ıztıraptan kurtaracak, yalnız tevhid-i Hâlık ve marifet-i İlâhiyedir.”(Sözler, On İkinci Pencere) Kaygı ve korkudan emin bir hayat yaşamayı istemeyen yoktur. Farkında olmadan tercih etseler de
[Devamını Oku]
Risale-i Nur’da direk evrimle ilgili en net ifadeler Osmanlıca İşaratü’l-İcaz tefsirinde yer almaktadır.1 Evrimle ilgili bu ifadelerde Üstad Bediüzzaman özetle, imkân-hudus konusundaki bir kısım izahlara ilaveten “Hayvanlar ve bitkiler dahil her bir canlı türü için
[Devamını Oku]
İmam Bediüzzaman Said Nursi’nin eserlerini okuyan çoğu Risale-i Nur talebesi gibi, ondan istifade edenler, öğrenilen hakikatlerle birlikte birçok hikmeti bulacaktır. Tıpkı Küçük Sözlerdeki hakikatleri okuduğumda bulduğum gibi. Umarım Risale-i Nur’daki risalelerin tamamını okuyup bitirmek nasip
[Devamını Oku]
Hadise ve Hadis-i Şerif meşhurdur. Efendimiz’in (asv) bir sefer dönüşünde “Küçük cihaddan (savaş) büyük cihada (nefisle mücâhede) döndük” şeklinde buyurduğu rivayet edilir. Bu minvalde başka Hadis-i Şerifler de söz konusudur. “Mücahid nefsiyle cihad edendir” (Tirmizî,
[Devamını Oku]
Üstad Bediüzzaman Hazretleri hayatı boyunca dâhilde ve hâriçte, maddi ve manevi mücahede tarzında mücadelesini sürdürmüştür. Bu çerçevede dâhilde müspet hareket ederek asayişin teminine çalışmış, hariçte ise düşmanın hücumuna karşılık gereken cevabı vermiş, yaşadığı dönemde hak
[Devamını Oku]
Bazı kelimeler vardır, ilaç gibidir; onlara ara sıra ihtiyaç duyarız. Bazıları ekmek gibi, su gibidir; ki onlara her gün ihtiyaç duyarız. Bazıları ise hava gibidir; o kelimelere her an ihtiyacımız vardır: Kelime-i tevhid ve besmele-i
[Devamını Oku]
“Risale-i Nur, söndürmek için üflendikçe parlayan bir nurdur. Onu mağlup edebilmek için kâinatı elinde tutacak bir kuvvet lazımdır.” Ölçü: Maddi cihadın tesiri mahdut ve cüz’î, manevi cihadın tesiri ise nâ-mahdut ve küllîdir. Manevi cihadı, maddi
[Devamını Oku]
İnsan yaratılışı itibariyle medenidir. Yani sosyal bir varlıktır. Kubbeyi oluşturan taşların birbirine dayandığı gibi insan da, hayatının devamı ve ihtiyaçlarının temini için hemcinslerinin yardımına, toplumla birleşip bütünleşmeye mecburdur. Yoksa en basit ihtiyaçlarını temin etmekte bile
[Devamını Oku]
Risale-i nur, 19. ve 20. Yüzyılda ıslah ve davet alanında telif edilen eserler arasında İslam âleminin gördüğü en eşsiz ve ferid bir eserdir. Öncelikle bize kendinizi tanıtır mısınız? Benim adım Muhammed Es-sebti. 1987 yılında Tunus’ta
[Devamını Oku]
Isparta’nın Âl-i Beyte mensub asilzâde kahramanlarından Ahmed Hüsrev Efendi Hazretleri, Üstad Bediüzzaman Hazretleri ile görüşüp tanışmasının ardından, küçüklüğünden beri zühd, takva ve sünnet-i seniyye üzere sürdürdüğü hayatını artık büsbütün Kur’ân’ın hizmetine vakfetmiş, dünyevî iş ve
[Devamını Oku]
Erkam bin Erkam’ın evi, manevi cihetle, eğitim ve öğretimalanında insanlığın tanıdığı en büyük medresedir. İlk Müslüman olan sahabilerden… Evini Müslümanlara açarak Resûlullah (sav) Efendimizin emrine veren bir yiğit… İslâm’ın ilk müessesesini kuran, ilk İslâm medresesi
[Devamını Oku]
“Kardeşlerimden rica ediyorum ki, sıkıntıdan veya ruh darlığından veya titizlikten veya nefis ve şeytanın desiselerine kapılmaktan veya şuursuzluktan, arkadaşlardan sudur eden fena ve çirkin sözlerle birbirinize küsmeyiniz ve “Haysiyetime dokundu!” demeyiniz. Ben o fena sözleri
[Devamını Oku]
Asrımızın en büyük problemlerinden birisi, büyük hayallerle ve ümitlerle yapılan evliliklerin huzur getirmemesidir. Aile danışmanlığı, evlilik okulu gibi kurumların yaygınlaşması ve aile içi iletişim seminerlerinin çoğalması, bu sosyal yaranın büyüklüğünü gözler önüne sermektedir. Artık boşananların,
[Devamını Oku]
“Ve saîd (bahtiyar) olanlara gelince, artık (onlar ise) Cennettedirler; gökler ve yer durdukça orada ebedî olarak kalıcıdırlar; ancak Rabbinin dilediği müstesna! (Bu) asla kesilmeyip devam eden bir lütuftur.”(Hud Suresi, 108) “Bahtiyar kimse odur ki, fitnelerin
[Devamını Oku]
“Sizi kasemle (yeminle) temin ederim ki: Biriniz bana en büyük bir hakaret yapsa ve şahsımın haysiyetini bütün bütün kırsa, fakat hizmet-i Kur’aniye ve imaniye ve nuriyeden vazgeçmese, ben onu helal ederim, onunla barışırım. Gücenmemeye çalışırım.”
[Devamını Oku]
Bediüzzaman Hazretleri, Kur’an harflerinin okunup yazılmasına büyük ehemmiyet vermiş ve Risale-i Nur talebelerini, Kur’an harflerine hizmet etmeye tekrar be tekrar teşvik etmiştir. “Risale-i Nur’un bir vazifesi de bidate karşı huruf ve hatt-ı Kur’an’ı muhafaza etmektir”
[Devamını Oku]
Şu hizmet-i Kur’aniyede bulunan kardeşlerinizi tenkîd etmemek ve onların üstünde fazilet-füruşluk nevinden gıbta damarını tahrik etmemektir. Çünkü nasıl, insanın bir eli, diğer eline rekabet etmez; bir gözü, bir gözünü tenkîd etmez; dili, kulağına itiraz etmez;
[Devamını Oku]
Risale-i Nur’dan istifade eden yüzlerce alim içerisinden, “İmam Nursi’ye Göre Kur’anın İ’cazı ve Tefsir İlmi” hakkında bir eser kaleme alan Dr. Ahmed Halid Şükrü*’nün Üstadımız ve Risaleler hakkındaki görüşlerini sizlere arz ediyoruz. Risale-i Nur, hakkı
[Devamını Oku]
ŞU 5 ÖZELLİĞİ TAŞIYAN SÖZE ‘SÖZ’ DENİR1 1- Hak olmalı. 2- Hak’tan gelmeli. 3- Hakkı söylemeli. 4- Hakikati göstermeli. 5- Nûrânî hikmeti neşretmeli. O söz de Kur’an’dır! HER BİR NAMAZ VAKTİNİN 3 ÖZELLİĞİ2 1- Mühim
[Devamını Oku]
İslâm tarihine baktığımızda asr-ı saadetten günümüze kadar dini eğitimin insanlara, sistematik olarak mektep, cami, medrese, tekke vb. yapılar üzerinden verildiğini görürüz. Buralardaki eğitimde, her yapı kendine has usulleri tatbik etmektedir. Bu kurumlarda kâmil manada dini
[Devamını Oku]
“Kadere iman eden gam ve hüzünden emin olur” sırrı ile, خُذُوامِنْ كُلِّ شَىْءٍ اَحْسَنَهُ “Her şeyin güzel cihetine bakınız” kaidesinin sırrıyla ve اَلَّذِينَ يَسْتَمِعُونَ الْقَوْلَ فَيَتَّبِعُونَ اَحْسَنَهُ اُولٰـئِكَ الَّذِينَ هَدٰيهُمُ اللهُ وَاُولٰـئِكَ هُمْ اُولُوا اْلاَلْبَاب
[Devamını Oku]
Hakîkî mürşid-i âlim koyun olur, kuş olmaz. Hasbî verir ilmini. Koyun verir kuzusuna, hazmolmuş musaffâ sütünü. Kuş veriyor farhına, lüâb-âlûd kayyını. Bediüzzaman Hazretleri burada tarih boyunca birçok kötü sonuçları veren önemli bir konuya değinmektedir. O
[Devamını Oku]
“Bir sene bu risaleleri ve bu dersleri anlayarak ve kabul ederek okuyan; bu zamanın mühim, hakikatli bir âlimi olabilir.”Bediüzzaman Said NURSİ (ra) İlim öğrenmede cehd ve gayretin rolü inkâr edilemez. Zaten bir ayette de “İnsan
[Devamını Oku]
“Evet, dünyaya ait işler, kırılmaya mahkûm şişeler hükmündedir. Bâkî umur-u uhreviye ise, gayet sağlam elmaslar kıymetindedir.” Ölçü: Zalimlerin Satrancına Merakla Bakmak, Maddi ve Manevi Zarardır. Üstad Bedîüzaman Hazretlerinin: “Evet, dünyaya ait işler, kırılmaya mahkûm şişeler
[Devamını Oku]
Nurdan Ölçüler’de bu sayıda, Risale-i Nurların 90 yıla yakın bir zamandır her kesimden insan tarafından sürekli okunmasına rağmen okuyucuları usandırmamasının sebepleri üzerinde duracağız. “Risale-i Nurlardan tam istifade nasıl olur? Nurlardan istifadenin mertebeleri nelerdir? Nur Risalelerinden
[Devamını Oku]
“Allah Resulü, Uhud savaşı günü savaş meydanına doğru yürürken, gözlerini semaya dikti. Mevla’sından meded diledi. O esnada göklerin kapıları açıldı ve Cebrail (as) nurlarla kuşanmış bir vaziyette yanına geldi. Efendimiz (sav)’e: Allah sana selam söylüyor
[Devamını Oku]
“Hani Meryem oğlu İsa: ‘Ey İsrailoğulları! Muhakkak ki ben, benden önce (gönderilmiş) olan Tevrat’ı tasdik edici ve benden sonra gelecek ismi Ahmed olan bir peygamberi müjdeleyici olmak üzere size Allah’ın (gönderdiği) bir peygamberiyim!’ demişti. Fakat
[Devamını Oku]
“Ey kardeşlerim! Mühim ve büyük bir umûr-u hayriyenin çok muzır mani’leri olur. Şeytanlar, o hizmetin hadimleriyle çok uğraşırlar. Bu mani’lere ve bu şeytanlara karşı, ihlas kuvvetine dayanmak gerektir. ihlası kıracak esbâbdan, yılandan, akrebden çekindiğiniz gibi
[Devamını Oku]
Ahmed Hüsrev Efendi, 1899 yılında Isparta’da dünyaya gelmiştir. Kendileri aslen Resul-ü Ekrem (asm)'ın mübarek nesline mensub bir seyyid olup, dedesi Isparta vâlilerinden Hacı Edhemzade Ali Ağa’dır. Çocukluk ve gençlik devresinde gerek dinî, gerek dünyevî açıdan
[Devamını Oku]
Hayrât Vakfı Gençlik Komisyonu’nun 2010 yılından itibaren her yıl organize ettiği "Gençler Yarışıyor Kitap Okuma ve Bilgi Yarışması" bu sene de tüm hızıyla devam ediyor. Uluslararası Eğitimciler Derneği (ULUED)’e üye gönüllü muallimler, soruların hazırlanmasında yardımcı
[Devamını Oku]
Madem bu zelzele musibeti, hataların neticesi ve keffâretü’z-zünûbdur. Masumların ve hatasızların o musibet içinde yanması nedendir? Adâletullâh nasıl müsaade eder? El-cevab: Bu mesele sırr-ı kadere taalluk ettiği için Risâle-i Kader’e havale edip, yalnız burada bu
[Devamını Oku]
Ehl-i hakikatin mütemadiyen, “Dünya gaddardır, mekkârdır, fettândır, fenâdır, aldanmayınız!” demeleri, ne kadar doğru olduğunu gözümle gördüm. Hem insan nasıl cismiyle, hanesiyle alakadardır. Öyle de kasabasıyla, memleketiyle, belki dünyasıyla da alakadar olduğunu kendim de gördüm. Çünki
[Devamını Oku]
Yeni Harflere Müsaade Zaruret Miktarıncadır Risâle-i Nur hizmetinin yeni harfler olarak tabir edilen Latin harflerine bakışının ne olduğu ve ne nisbette müsaade edildiği sorusu pek çok kimselerin cevabını merak ettiği, fakat tam olarak çözemediği bir
[Devamını Oku]
ÂİLE SAADETİNİ TEMİN EDEN 3 SIR Karı-koca arasında karşılıklı olması gereken;1. Emniyet.2. Samimî bir hürmet.3. Muhabbet (sevgi). DİNÎ HÜKÜMLERİN (ŞERİATİN) 4 KAYNAĞI Kur’ân’ın müfessiri (tefsir edicisi) olan Hazret-i Peygamber’in (asm); 1. Sözleri.2. Fiil ve hareketleri.3.
[Devamını Oku]
Risâle-i Nur’un hizmet tarihi pek çok çile ve kahramanlık hikâyeleriyle doludur. Her türlü baskı ve tehdide, hapis ve zulme rağmen yıllarca evinden çıkmadan Risâleleri bir matbaa gibi çoğaltan Nur kâtiplerinin kahramanlıkları çok kimselerin malumudur. İşte
[Devamını Oku]
VAKIF NE DEMEKTİR? İslâm hukukunda vakıf, “Bir malın belirli bir amaca hizmet için ayrılması veya umumun menfaati için tahsis edilmesi” şeklinde tanımlanır. Peygamberimiz (asm) “İnsanların hayırlısı insanlara faydalı olandır” (Camiussağir, 444), “Öldükten sonra kendisinden faydalanılan
[Devamını Oku]
İHLÂSI KIRAN 8 MÂNİ -Birincisi: Maddî menfaatleri elde etmeye çalışmaktan gelen ‘rekabet’. -İkincisi: ‘Makam sevgisi’. Yani, insanların nazarında mevki ve makam sâhibi olmak. -Üçüncüsü: ‘Korku’. -Dördüncüsü: ‘Tama’ (aç gözlülük). -Beşincisi: ‘Enâniyet’. Yani ‘benlik’ duygusu. -Altıncısı:
[Devamını Oku]
BATI MEDENİYETİNİN 5 BOZUK ESÂSI Dayanak noktası olarak "kuvvet"i kabûl eder. Kuvvetin özelliği ise, tecâvüzdür. Hedef ve maksadı, "menfaat" olarak gösterir. Menfaatin özelliği ise, birbirine zahmet ve eziyet vermektir. Hayat düsturu olarak "cidâl"i (mücâdele) gösterir.
[Devamını Oku]
Âhiret inancı îmanın altı esasından biridir. Kur'ân'ın da hemen hemen üçte biri âhiretten bahseder. Allah'a ve âhirete îmana, büyük ehemmiyetleri dolayısıyla îmanın iki kutbu denilmiştir. Hazret-i Üstad ta bu konuda muhtelif, müstakil risâleler telif etmiştir.
[Devamını Oku]
MÂNÂNIN ESAS OLDUĞUNU GÖSTEREN 4 İZAH Madde kendi başına ayakta durmaz. Bir mânâ ile ayakta kalır. O mânâ ise hayattır, ruhtur. Madde kendisine hizmet edilen değil, hizmetkârdır. Bir hakikatin olgunlaşmasına hizmet eder. O hakikat da
[Devamını Oku]
4 ŞEY İÇİN DÜNYAYI BİZZAT DEĞİL KALBEN TERK LÂZIMDIR Birincisi: Dünyanın ömrü kısa olup süratle sona doğru gidiyor. Bu sona doğru gitmenin elemiyle, visalin (kavuşmanın) lezzetleri gidiyor. İkincisi: Dünyanın lezzetleri ‘zehirli bal’a benzer. Lezzeti nisbetinde
[Devamını Oku]
Fıtratı bozulmamış masum bir kadın, ahlâkını muhafaza etmekten aldığı büyük lezzeti günahlardan gelen lezzete değişmez. Kadının hakîkî lezzeti ahlâkını muhafaza etmek, izzet ve şerefi ise, yüksek ahlâklı nesiller yetiştirerek terakki etmiş toplumlara zemin hazırlamaktır. Bedîüzzaman
[Devamını Oku]
SUAL: Hz. Muhammed’in (asm) peygamber olduğunun delillerini önemli başlıklarla nasıl sıralayabiliriz? Cevab: { 1 } En büyük mûcizesi Kur’ân’dır: Kur’ân gerek belâğat ve edebiyatında, gerek hadsiz ilimleri taşıyan manalarında ve gerekse dinlemesindeki kalbe tesir eden
[Devamını Oku]
Başkalarının imanlarını kurtarmaya talib olan Risâle-i Nur hizmeti, müsbet hareket etmeyi kendine bir düstur olarak kabul etmiştir. Müsbet hareketi kısaca şöyle tarif edebiliriz: Emniyet ve asayişi bozmadan, başkalarına ilişmeden ve Cenâb-ı Hakkın vazifesine karışmayarak sabır
[Devamını Oku]
Bedîüzzaman Hazretleri’nin Ispar-ta’ya sürgün edildikten sonra telif ettiği ilk eseri, Haşir Risâlesi olmuştu. Bu risâleyi, 1928 yılında İstanbul’a göndererek henüz harf inkılâbı yapılmadığı için İslâm harfleriyle tab ettirdi. Lâkin aynı yılın Kasım ayında harf inkılâbı
[Devamını Oku]
“Ey ahiret kardeşlerim! Ve ey hizmet-i Kur’âniyede arkadaşlarım! Bilirsiniz ve biliniz! Bu dünyada, hususan uhrevî hizmetlerde en mühim bir esas, en büyük bir kuvvet, en makbul bir şefâatçi, en metîn bir nokta-i istinâd, en kısa
[Devamını Oku]
“Ahirette seni kurtaracak bir eserin olmadığı takdirde, fâni dünyada bıraktığın eserlere de kıymet verme!” İnsanların hayatlarında dönüm noktaları vardır. Bu dönüm noktalarına kimi zamanlarda duydukları bir cümle veya onları etkileyen bir vecize sebep olabilir. Küçük
[Devamını Oku]
Tercüme: Rıdvan ABUD Risale-i Nur’dan istifade eden yüzlerce alim içerisinden, Bediüzzaman Hazretleri ve eserleri hakkında “Türkiye’deki Tefsir Ekolleri ve Hint Kıtası Benzerliği” isimli kitabı kaleme alan Dr. Abdulgafur Cafer’in1 Üstad Bediüzzaman ve Risaleler hakkındaki görüşlerini
[Devamını Oku]
“Bu zamanda ehl-i İslâm’ın en mühim tehlikesi, fen ve felsefeden gelen bir dalâletle kalblerin bozulması ve imanın zedelenmesidir. Bunun çare-i yegânesi, nurdur. Nur göstermektir ki, kalbler ıslah olsun, imanlar kurtulsun.” Âlem-i İslâm’ın hâl-i hazırdaki genel
[Devamını Oku]
Ey, Nur’un yılmaz hizmet erleri!Hep mâni olmak ister, size birileri;Sebat edip, gitmediniz hiç geri;Hiç kurumadı alnınızın teri. Evde hizmet; yolda hizmet; işte hizmet;Hakiki, riyasız, halis; budur işte hizmet! Ne bir beklenti ne bir menfaati var;Vefakâr,
[Devamını Oku]
Sevgili Üstadım, Bu hâl karşısında kendimi düşünüyorum. Ve bir de peşinde koştuğum bu kudsî hizmete bakıyorum. Cenâb-ı Hakk’ın lütf-u ihsanlarına hamd eder, şükrederken, bir kardeşimizin dediği gibi, ben de kendime diyorum ki: “Evet Hüsrev, iyi
[Devamını Oku]
Tercüme: Rıdvan ABUD Risale-i Nur’dan istifade eden yüzlerce alim içerisinden, Bediüzzaman Hazretleri ve eserleri hakkında “Said Nursi, Rolu ve Davası” adlı makaleyi kaleme alan Ahmed Behcet* Üstadımız ve Risaleler hakkındaki görüşlerini sizlere arz ediyoruz. Bu
[Devamını Oku]
“Risâle-i Nûr’un mesleği odur ki, zihinlerde bir iz bırakmamak için, sâir ulemaya muhalif olarak, muarızların şüphelerini zikretmeden öyle bir cevap verir ki, daha vehim ve vesveseye yer kalmaz.” Ölçü: Risale-i Nur Gibi Eserler Mutlaka Milli
[Devamını Oku]
“Mesâil-i îmâniyenin münâkaşa sûretinde bahsi câiz değildir. ” Günümüzde pek çok imani mesele kişiler ehil olsun/olmasın her yerde uluorta çok rahat bir şekilde tartışma konusu yapılabiliyor. Tabii o tartışmalar bazen yüksek dozda münakaşaya dönüşebiliyor. Hizmet
[Devamını Oku]
“Bence bu zamanda en büyük bir ihsân, bir vazife, imanını kurtarmaktır, başkalarının imanına kuvvet verecek bir surette çalışmaktır.” Son zamanlarda toplum içinde özellikle de gençler arasında iman esasları noktasında vesvese, şüphe, vehim ve tereddütlerin çoğaldığını
[Devamını Oku]
Temsiller, Resul-i Ekrem Aleyhisselatü Vesselamın Kur’ân’ın müfessir-i hakikisi olan hadisleriyle âlem-i insaniyetin semasında parlayan yıldızlara verilen derslerinde isti’mal ettiği şahane araçlardır.Temsilin ManasıTemsil kelimesi, lügatlerde “bir nesneyi bir nesneye benzetmek, misal getirmek, bir fikri sembol diliyle
[Devamını Oku]
“Risâle-i Nur, tahkiki iman dersleri verir. Şâkirdlerini her türlü fenalıktan alıkor. Kalblere doğruluk aşılar. Onu hakkıyla anlayan, artık fenalık yapamaz. Onun içindir ki, bugün memleketin her tarafındaki Risâle-i Nur talebeleri, asayişin manevi muhafızı hükmündedirler. Şimdiye
[Devamını Oku]
Rabbimiz insandaki korku damarını işleterek onları günahlardan sakındırmaktadır. Bu da manevi yahut uhrevi hayatın muhafazasıdır haddi zatında. İnsanlar bu sayede Allah’ın azabından korkar, şeytana tabi olmaktan ve cehenneme düşmekten sakınır hale gelirler. ‘‘İnsanda en mühim
[Devamını Oku]
“O Allah ki insanı yarattı ve ona beyanı öğretti” Sözler, kelimeler o kadar muktedir o kadar kudretli varlıklardır ki, kelimelerin insanda oluşturabileceği etki potansiyeli o kadar büyüktür ki, Allah lütfeder o kelimeleri doğru bir şekilde
[Devamını Oku]
Bundan tam 50 sene önce büyük bir ihsan-ı ilahi ve iltifat-ı rahmaninin eseriyle kurulan ve müntesibi olmakla büyük bir şeref ve memnuniyet duyduğumuz, ülkemizin en güzide müesseselerinden biri olan Hayrât Vakfı, aradan geçen uzun senelere
[Devamını Oku]
Kâinatın şu muhteşem ve mükemmel nizamında, Deistlerce etkili olduğu düşünülen tabiat kanunlarının ne olduğunu anlamak için Tabiat Risalesinde geçen şu misale bakalım…Cahil bir şahıs büyük bir askerî kışlaya gider. Bakar ve görür ki bir komutanın
[Devamını Oku]
Üstadımız Bediüzzaman Hz.lerinin (ks), “Şu istikbal inkılabâtı içinde en yüksek gür seda İslam’ın olacaktır” müjdesinin yapay zekâyı ıskalayacağını düşünmek de safdillik olacaktır.Bilgisayar, bilişim teknolojileri, internet, artırılmış gerçeklik derken yapay zekâ. Sanal âlemin son aktörü olarak
[Devamını Oku]
Osmanlı döneminde ilk medresenin Orhan Gazi tarafından İznik’te kurulduğu kabul edilir. İznik Orhaniyesi de denilen bu medrese, 1331 senesinde eğitime başlamıştır. Ondan sonra hem Orhan Gazi hem de ondan sonra gelen her padişah yeni medreseler
[Devamını Oku]
Dinsiz bir cemiyetin, bir milletin payidar olabileceğine inanmıyoruz. En ileri milletlerin dahi din ile siyaset ve dünya işlerini birbirinden ayırdıktan sonra, ne derece dinlerine bağlı kaldıklarını biliyoruz. Bugünkü seviye ile asil milletimize taassub isnadı reva
[Devamını Oku]
Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri, İslam dünyasında önemli bir yere sahip olan bir alimdir. Ancak yaşadığı asrın gerektirdiği şartlar bakımından diğer alimlerden ayrılmıştır. Onu diğer alimlerden ayıran, farklı kılan ve öne çıkaran birçok hususiyet vardır. Bunların
[Devamını Oku]
Dr. İdris Tüzün tarafından kaleme alınan ve SÜEDA Basım Yayın’dan çıkan 2013 tarihli bu kitap iki kısımdan oluşmaktadır. İlk bölümde, Üstad Bediüzzaman Hazretleri’nin kişiliği ve hizmeti, Risâle-i Nur’un bir tefsir ve kelam dersi oluşu ile
[Devamını Oku]
Bediüzzaman Hazretlerinin Şark’ta dünyayı teşrif etmesiyle Denizli’deki Melâmi Tarikati’nin Şeyhi olan Hacı Hasan Feyzi Efendi, şöyle müjde veriyordu: “Bugün Kürdistan’da büyük bir veli dünyaya geldi. Bu zât, zamanın sahibi, asrın vekilidir!”Şeyh Hacı Hasan Feyzi Efendi,
[Devamını Oku]
“Hem gizli düşmanlarım hem nefsim, şeytanın telkiniyle zayıf bir damarımı arıyorlar ki, beni onunla yakalayıp nurlara tam ihlâs ile hizmetime zarar gelsin. En zayıf damar ve dehşetli mâni, hastalık damarıdır. Hastalığa ehemmiyet verildikçe, his, nefis,
[Devamını Oku]
Osmanlı Türkçesi, Kur’an harfleri ve geriye dönük bağ kurma dediğimizde neden Risale-i Nurlarla ilişkilendirdik cümlesi zihnimizi meşgul edebilir. Buraya takılıp kalmamak adına hemen bir açıklık getirelim.Kur’an harfleriyle tedrisatın, okuyup yazmanın, herhangi bir şekilde kullanmanın kesinlikle
[Devamını Oku]