Tarih
Şerefe; minarede müezzinin ezan veya salâ okumak üzere çıktığı ve minareden her yöne dönmesini sağlayan balkon şeklinde düzenlenmiş yerdir. Minare balkonu, eşik, teras manalarına da gelmektedir. Geleneksel şerefe yapımında ahşap, tuğla, taş kullanılır; mukarnas ve
[Devamını Oku]
Batavya’ya Başkonsolosluk Açılması Osmanlı Devleti’nin en geniş sınırlarına ulaştığı 16. ve 17. yüzyıllarda, yüz ölçümü yirmi milyon km2’yi geçmişti. Bu resmî yüz ölçümünün yanı sıra bir de, Hilafetin getirdiği manevî nüfuz alanı vardı. Manevî nüfuz
[Devamını Oku]
Küçük Sözler, Bediüzzaman Hazretlerinin Isparta’nın Barla kasabasında dörtte üçünü neşrettiği Risale-i Nur Külliyatının önemli bir parçasıdır. Birinci ve Dokuzuncu sözler dâhil olmak üzere Sözler Mecmuasının ilk dokuz sözü müstakil olarak Küçük Sözlerde neşredilmiştir. İşte biz
[Devamını Oku]
Hükmün Kaynağı Peygamber Efendimiz (asm), Hicretin 9. senesinde (630) Muaz b. Cebel’i (ra) diğer bir fâkih sahabî Ebû Mûsâ el-Eş’arî (ra) ile birlikte zekât âmili ve kadılık göreviyle Güney Arabistan’a gönderdi. Yemen’in yukarı kısmının kadılığını
[Devamını Oku]
İnsanlık tarihi, ibretler manzumesidir. Eğer ona dikkatle bakılırsa farklı cümlelerle başlayıp benzer kafiyelerle bittiği görülecektir. Biz insanlar günübirlik yaşamaktan ziyade geçmiş zamanın hadiselerine bakarak ve onlardan çıkartılması lazım gelen yaşantı, düşünce ve hareket tarzlarını tazallüm
[Devamını Oku]
Bilindiği gibi Yüce kitabımız Kur’ân-ı Kerîm, Peygamber Efendimize 610 yılında Kadir Gecesi indirilmeye başlanmıştır. Hz. Peygamber, 23 sene zarfında inzal buyrulan âyetleri vahiy kâtiplerine yazdırmıştır. Peygamber Efendimiz ahirete intikal ettiklerinde, Kur’ân-ı Kerîm yazılı metin halinde
[Devamını Oku]
Osmanlı Türkçesi; Türklerin İslam’a girdikten sonra kabul ettikleri ve kullanmaya başladıkları harfler ve İslam kültüründen beslenen kelime ve lisandan ibarettir. Kullanılan dil elbette Türkçedir, fakat Türklerin Müslüman olmakla değişen bir anlamda gelişen ve genişleyen her
[Devamını Oku]
Haliç’in herhangi bir noktasından Eyüp’e doğru bakanlar, Peygamber Efendimizi (asm) ve onu evinde ağırlayan Eyüp Sultan’ı hatırladıkları gibi, Asr-ı Saadetten gelen fetih müjdesini de hiçbir zaman unutmadılar. Bilâd-ı Selâse Eskiden nefs-i İstanbul olarak da isimlendirilen
[Devamını Oku]
Bu şanlı millet, kendi coğrafyasında kendisine rağmen yapılmaya çalışılan bir girişime bu defa izin vermemiştir. Ülkesine ve iradesine sahip çıkmıştır. Üst akla karşı kendi ülkesi ve coğrafyasında inisiyatifi eline almıştır. Bu gelişme; Türkiye, Ortadoğu ve
[Devamını Oku]
Aziz Mahmûd Hüdâyî hazretleri vefat etti Talebelik yıllarında ciddî bir ilim tahsili görmüştür. Hocası Nâzırzâde ile birlikte muhtelif kadılık vazifelerinde bulunmuşlar, son olarak da Bursa’ya tayin edilmişlerdir. Hocası başkadı olurken, kendisi de Ferhâdiye medresesinde müderrisliğin
[Devamını Oku]
Ramazan-ı Şerif’te kitap fuarlarına büyük ilgi Türkiye Diyanet Vakfı, artık hatırı sayılır bir fuara dönüşen kitap şenliğini, ilk olarak Ankara Kocatepe Camii’nin avlusunda başlatmıştı. Başkent’in soğuk ve bürokrasi kokan iklimini ılıtan fuar, ilk birkaç yılın
[Devamını Oku]
İnsan “İnsan, kâinata hâkim bir varlıktır” diyen felsefe öğretmenine, öğrencilerden biri, şu cevabı vermiş: “Tansiyonuna bile hâkim olamayan insan, kâinata nasıl hâkim olur?” Abdullah B. Mes’ud (RA) Bahçede bir grup sahabeyle otururken Hz. Peygamber(sav), Abdullah
[Devamını Oku]
,
[Devamını Oku]
02 Aralık 1949Bedîüzzaman Hazretleri, mecburi ikamete tabi’ tutulmak için Emirdağ’a getirildi. Emirdağ’da 15. Şua’yı yazdı. 05 Aralık 1705Nuruosmaniye Camii ibadete açıldı Mimar Mustafa Ağa tarafından 1748 senesinde inşâsına başlanmış, 1755 senesinde tamamlanmıştır. Sultan 3. Osman
[Devamını Oku]
Bedir Gazvesi Sayıları üç yüzü geçen Sahâbe ile, sayıları bine yaklaşan Mekkeli müşrikler arasında Bedir kuyuları etrafında cereyan eden İslâm’ın ilk büyük savaşıdır. Savaş, Müslümanların kesin zaferiyle neticelenmiş, 14 Sahâbe şehîd olmuş, aralarında Ebû Cehil’in
[Devamını Oku]
SÜVEYŞ KANALI Kızıldeniz ile Akdeniz’i birbirine bağlayacak bir kanal projesi, ilk olarak Sokullu Mehmed Paşa devrinde ortaya atılmıştır. Ancak bir türlü hayata geçirilememiştir. Nihayet 1861 senesinde başlayan inşaat, 1869’da tamamlanabilmiş ve kanal hizmete açılmıştır. Kanalın
[Devamını Oku]
Hırka-i Şerîf Câmii Peygamber Efendimiz (a.s.m.) tarafından Üveyse’l-Karanî Hazretlerine hediye edilen Hırka-i Şerîf, Sultan 1. Ahmed’in fermanıyla İstanbul’a getirtilmiştir. Üveyse’l-Karanî Hazretlerinin soyundan gelenler tarafından muhâfaza edilen Hırka-i Şerîf için Sultan Abdülmecîd, 1851 senesinde Fatih’de Câmi
[Devamını Oku]
İstanbul’un Yedi Tepesi 3. Ahmed Çeşmesi, Ayasofya Camii, Topkapı Sarayı’nın girişi… 48 m. Çemberlitaş… 58 m. Bayezid Camii, Yangın Kulesi, İstanbul Üniversitesinin giriş kapısı… 61 m. Fatih Camii… 61 m. Yavuz Sultan Selim Camii (Çukurbostan)…
[Devamını Oku]
Vahiy Kâtibliği Peygamber Efendimiz (asm) ümmî olduğu için nâzil olan âyetleri okuma yazma bilen sahâbelerine yazdırmıştır. Âyetleri Peygamber Efendimiz’den (asm) duyarak yazan bu sahâbelere vahiy kâtibi denilmektedir. Mekke’de ilk vahiy kâtibliğini Abdullah bin Sa’d bin
[Devamını Oku]
Kur’ân-ı Kerim, Allah tarafından Cibril-i Emin vasıtasıyla Arapça olarak Hz. Muhammed’e (asm) yirmi üç senede âyet âyet, sûre sûre; ilk olarak mübârek bir zamanda (Ramazan ayında), mübârek bir mekânda (Mekke’de) indirilmiştir. Zaman ve mekân şerefi
[Devamını Oku]
Hatice Terhan Vâlide Sultan 1627 senesinde dünyaya gelmiştir. Sultan İbrahim’in hanımı ve Sultan 4. Mehmed’in annesidir. Sultan İbrahim’in vefatı üzerine oğlu Şehzâde Mehmed tahta geçince genç yaşta Vâlide Sultan olmuştur. Sultan 4. Mehmed tahta geçtiğinde
[Devamını Oku]
7 ŞEY Şu 7 şeyi yapan öldükten sonra da devamlı sevap kazanır: İlmî eser yazan Çeşme yapan Su kuyusu açan Hurma ağacı diken Mescid yaptıran Mushaf yazan Kendisine duâ edecek sâlih evlat yetiştiren BEZ FARKI
[Devamını Oku]
HÂLİD BİN VELİD (RA) 592 senesinde Mekke’de dünyaya gelmiştir. Hudeybiye Antlaşması sonrasındaki barış döneminde Amr Bin As (ra) ve Osman bin Talha (ra) ile birlikte Müslüman olmuştur. Katıldığı ve idare ettiği yüzü aşkın harbin hiçbirinde
[Devamını Oku]
Kamerayı keşfeden İslâm âlimi: İbn-i Heysem 965 senesinde Basra’da dünyaya gelen İbn-i Heysem, 1040 senesinde Kahire’de vefat etmiştir. Geometri ve matematiğin inşaatçılık alanında uygulanmasında katkıda bulundu. Eski medeniyetlerden intikal eden matematik, geometri ve astronomiyi tetkik
[Devamını Oku]
Şam Medine’den sonra İslâm’ın ikinci başşehri. Arablar Şam’a Dimeşk demektedirler. Kureyş Sûresi 2. âyette; “Onları (ticâret için) kış ve yaz yolculuğuna alıştırdığı için!” şeklindeki ifadeyle Kureyş Kabilesi’nin Yemen ve Şam arası yaptığı ticarî seyâhatler kastedilmektedir.
[Devamını Oku]
Hacerü’l-Esved Cenâb-ı Hak, Hz. İbrahim’e (as) insanların ibâdet edeceği bir mescid inşa etmesini emredince; Hz. İbrahim (as) ve oğlu Hz. İsmail (as) Kâbe’yi inşa etmeye başladılar. İnşa sırasında bir rivâyette Hz. İsmail’in (as) Ebû Kubeys
[Devamını Oku]
İnsan Üstâdına hakikatten başka bir şey söyleyemez Bedîüzzaman Hazretleri, Şirvan’da bir müddet kaldıktan sonra Siirt’te bulunan Molla Fethullah Efendinin medresesine gider. Molla Fethullah, Üstad’a: “Geçen sene Suyûtî okuyordunuz. Bu sene Molla Câmi’yi mi okuyorsunuz?” der.
[Devamını Oku]
Malum olduğu üzere, her bir idâreciye karşı ayrı ayrı muamelede bulunan üç sınıf insan vardır. Birisi, tefrit ederek düşünmeden aklını idârecinin cebine koyarak yanlış-doğru her yaptığına destek vererek hata eder. Diğeri ifrat ederek, yanlış veya
[Devamını Oku]
Burada Her Suâle Cevap Verilir, Her Müşkil Hâlledilir, Fakat Suâl Sorulmaz Bedîüzzaman Hazretleri, 1907 senesinde Doğu Anadolu'da Medresetü'z-Zehra nâmında bir dârülfünun (üniversite) açmak veya Van, Bitlis ve Diyarbakır'da dârülfünun derecesinde bir medrese kurulmasına çalışmak için
[Devamını Oku]
Zâlimler İçin Yaşasın Cehennem! Bedîüzzaman Hazretleri, 1907 senesinde İstanbul'a geldikten sonra gördüğü haksızlıklardan dolayı, Jön Türkler'e muhâlefet eder ve "Siz dîni incittiniz. Gayretullah'a dokundunuz. Neticesi vahim olacaktır." diye izhar-ı muhâlefetten çekinmeyerek hârika bir kuvvet-i îmâniyeden
[Devamını Oku]
Mescid-i Hayf Mina'da birinci cemrenin (küçük şeytan) hemen yakınında yer alan Mescid-i Hayf, Peygamber Efendimiz'in (asm) Veda HacÂcı'nda çadır kurduğu ve cemaatle namaz kıldırdığı yerde inşa edilmiştir. Mescide adını veren hayf kelimesi, Arapçada vadilerde su
[Devamını Oku]
Cemerât Hacıların Kurban Bayramı günlerindeMina'da attıkları küçük taşlarınher birine ve bu taşların atıldığıüç ayrı cemrin hepsine birdencemerât denir. CemrelerdenMina-Mekke yönündeki ilkineküçük veya birinci cemre, ikincisineorta cemre ve üçüncüsüne debüyük cemre veya Akabe cemresiadı verilmektedir. Birinci
[Devamını Oku]
Medine-i Münevvere Medine-i Münevvere şehri, Arab yarımadasının batısında, Kızıldeniz sâhiline yaklaşık 130 km. uzaklıkta ve Mekke'nin 350 km. kadar kuzeyinde yer almaktadır. Havası güzel, toprağı zirâata elverişli ve hurmalıkları boldur. Şehir su kaynakları bakımından zengindir.
[Devamını Oku]
Mescid-i Nebevî Mescid-i Nebevî'nin inşâsına, Peygamber Efendimizin (asm) Medine'ye hicretiyle birlikte başlanmış ve kısa müddette bitirilmiştir. İnşasında Resulullâh (asm) bizzat bir işçi gibi çalışmıştır. Temeli taştan, duvarları kerpiçten, direkleri hurma ağacından yapılmıştır. Üzeri hurma dallarıyla
[Devamını Oku]
Divân Orhan Bey döneminden itibaren Fatih dönemine kadar her gün toplanmıştır. Divân toplantıları 16. yüzyıldan itibaren haftada dört güne, 17. yüzyıl ortalarında haftada iki güne, 18. yüzyılda III. Ahmed döneminde haftada bir güne indirilmiştir. Bir
[Devamını Oku]
Söyleyeceğimiz sözü, bütün insanlığa ve bütün insanlığın birikimini ciddiye alarak söyleyemediğimiz sürece, söyleyeceğimiz sözün bir kıymet-i harbiyesinin olacağını da, insanlığın yaşadığı köklü varoluş sorunlarına merhem olabileceğini de sanmıyorum. Bütün İnsanlığa ve Varlığa Hitap… Fakat önümüzde
[Devamını Oku]
Ayasofya Câmi İken 1937 senesinden beridir müze olan Ayasofya Câmii, Osmanlı döneminde Cuma Namazının kılındığı ana merkez vazifesini görmekteydi. Ayrıca Ayasofya, fethin ve i’lâ-yı kelîmetullâh’ın bir sembolü olarak görülmekteydi. Bu sebeple birçok Osmanlı Padişahının Ayasofya’yı
[Devamını Oku]
Özgecan ne ilkti ne de son olacaktı. Hafızanızı zorlamaya gerek yok sanırım. İlim, irfan yerine gün yok ki televizyonlarda, gazetelerde baş kesenleri, seri katilleri, intiharları, infialleri, suç örgütlerini ve onların yaptıkları vahşeti, sanal bir âlemdeki
[Devamını Oku]
Minber, cami ve mescitlerde, dînî bayram ve cuma günlerinde, imamın çıkıp hutbe okuduğu merdivenli yüksek kürsüdür. Aşağı tarafında perdeyle örtülmüş bir kapısı bulunur. En yüksek yerinde durulacak bir sahanlığı olup, bu sahanlığın dört köşesindeki direklere
[Devamını Oku]
Allah, birdir. “Elif “de bir (1) rakamı gibidir. Allah kelimesi “Elif” ile başlar. Kur’an-ı Kerim’in ilk nazil olan ve “İkra” ile başlayan ayeti gibi, ilk sure olan Fatiha Suresi de “Elif” ile başlıyor. Tarihe mal
[Devamını Oku]
Her insanın kendi özünde taşıması lazım gelen değerler vardır; sevgi, saygı, duyarlılık, hoşgörü, yardımlaşma, anne-babaya karşı saygı gibi. Fakat bazı değerler vardır ki, adeta kök gibidir ve diğerlerine değer katmaktadır. Bu haslet ise diğergâmlıktır. Diğergâmlık
[Devamını Oku]
Minyatür, çok ince işlenmiş küçük boyutlu resimler ile bu tür resim sanatına verilen isimdir Minyatür, doğu ve batı dünyasında çok eskiden beri bilinen bir resim tarzıdır. Ama minyatürün bir doğu sanatı olduğunu, batıya doğudan geldiğini
[Devamını Oku]
Şehzâde Mehmed Camii, İstanbul'un Fatih ilçesinde yer alan ve Kanûnî Sultan Süleyman’ın en kıymet verdiği ve kendisinden sonra padişah olmasını istediği, Saruhan Sancak Beyi iken 1543'te yirmi iki yaşında ölen oğlu Mehmed adına Mimar Sinan’a
[Devamını Oku]
Yıllarca Türkiye’de Arapların birinci dünya savaşında bizi arkamızdan vurduğu iddia edilerek, halkımızın Araplara düşman olması sağlanmak istenmiştir. Birinci Dünya Savaşında Osmanlı, İngiliz, Fransız ve İtalyanlarla da savaştığı halde, nedense bu milletlere karşı bir düşmanlık değil
[Devamını Oku]
Dua edip dedim tarihin ey daniş! Bu mebnanınZemin durdukça dursun bu bina-yı asuman-asa Evliya Çelebi Seyahatnamesi Osmanlı klasik dönemi ile ilgili birçok malumatı, Evliya Çelebi’nin seyahatnamesinden öğrendik. O, meşhur rüyasını gördü ve yollara revan oldu.
[Devamını Oku]
Bugün; dünün, geçmişin, mazinin üzerine inşa edildiği gibi, istikbalin inşası da bugünün üzerinde yükselmektedir. Geçmişin, mazinin değerlendirilmesi, yorumlanması, eleştirilmesi bugün söz konusu olduğu gibi, istikbalin herhangi bir zaman diliminde de bugünler değerlendirilecek, yorumlanacak, eleştiri veya
[Devamını Oku]
Çalışmamız giriş bölümü hariç üç bölümden oluşacaktır. Birinci bölümde Kadı, mahkeme ve kadı sicillerinin genel tarifine, tarihsel süreç içerisinde geçirmiş olduğu değişime ve gelişimine değinilecektir. İkinci bölümde galata tarihi ve nüfus yapısı ve bunun çalışmamız
[Devamını Oku]
“…………..Bil ey ikinci Avrupa! Sen sağ elinle sakîm ve dalâletli bir felsefeyi ve sol elinle sefih ve muzır bir medeniyeti tutup dâvâ edersin ki, beşerin saadeti bu ikisi iledir………” (17. Lema) Her milletin barbarlığı kendisine
[Devamını Oku]
Süregelen sorunlar ve acıların sürekliliğine paralel olarak her zaman, dönemsel yaşanan hadiselerde ise ilave bir ton daha ekleyerek zaman zaman, “Nedir bu halin çaresi, kurtuluş reçetesi ve maktadır. Bu arayış bireylerin sessizce kendi zihinlerinde sorgulamalarından,
[Devamını Oku]
İslam Dünyası STK’ları Birliği (İDSB) yurt içi ve yurtdışı üyelerinin katıldığı, milletimizin hür iradeleriyle seçtikleri hükümetimize ve Cumhurbaşkanımıza desteklerini ifade etmek ve bu hain kalkışmayı lanetlemek üzere 1 Ağustos 2016 tarihinde MÜSİAD Toplantı Salonunda “İslam
[Devamını Oku]
Ankara Kızılay’da nöbet için beklerken Metro Camiinde yatsı namazı kılarken birden kalbime geldin; namazda bir türlü aklımdan çıkmadın, içimden şu satırları yazmak geldi sana Ömer! Seni bilmezdik Ömer. Öyle ya nereden bilecektik seni… Güzel Anadolu
[Devamını Oku]
Osmanlı devletinin ilk iki yüzyıllık tarihi için arşiv kaynakları yok denecek kadar azdır. O yüzden Osmanlı tarihinde kullanılan yerli kaynakların esas itibariyle iki temel türü vardır. Bunlardan birincisi kitabi kaynaklardır. Diğeri ise arşiv kaynaklarıdır. Osmanlı
[Devamını Oku]
Ezan, Cumhuriyet kurulduktan sonra 18 sene boyunca Türkçe okunmuştur. 1950 Türkiye genel seçimleri sonrasında, Demokrat Parti Türkçe ezan ile ilgili olarak çalışmalara başladı. 14 Haziran günü gazetelerde açıklanan çalışmalar 16 Haziran günü kabul edilmiştir. Türkçe
[Devamını Oku]
Çanakkale! Vatanın hürriyeti, din-i mübin-i İslam’ın izzeti uğruna toprağında binlerce şühedanın ebediyet uykusuna yattığı ÇANAKKALE! (Çanakkale Savaşı’nda Bir Şehidin Günlüğü) Ne canlar emanet edildi senin bağrına… Yolu hasretle beklenen babalar, evlatlar, ağabeyler, kocalar… İşte bu
[Devamını Oku]
Osmanlı Türkçesi Osmanlı Türkçesi (İslâm harfleri)nin terk edilerek, yerine Latin alfabesinin getirildiği 1928 senesinde ve sonrasında, İslâm harfleriyle ilgili birçok anti-propaganda yapılmıştır. Okunuşları birbirine yakın olan bazı kelimelerin yazılışlarının aynı olmasının eleştirildiği bu anti-propaganda faaliyetlerinden
[Devamını Oku]
Feridüddin Attar Hazretleri, vaktiyle, bir dergâhta hizmet eden talebelerden biri, bir gün hocasına dedi ki: “Efendim, zat-ı âlinize elimden geldiği kadar hizmet etmeğe, teveccüh ve muhabbetlerinizi kazanmağa gayret ediyorum. Fakat dergâhtaki bazı kardeşlerimiz farklı karakterlerde.
[Devamını Oku]
Kâtip Çelebi (1609-1657), Osmanlı devri Türk ilim tarihinin en büyük bibliyografyacısı ve coğrafyacısıdır. Sosyal ilimlerde dünyaca tanınmış ve birçok ilim dalında nitelikli eserler vermiştir. Onu diğer meslektaşlarından ayıran en önemli özellikleri; eserlerini çok titiz bir
[Devamını Oku]
ediüzzaman Hazretleri’nin vefatından iki ay sonra, 27 Mayıs 1960’da askerî bir darbe oldu. Memlekette başlatılan umumî bir baskı ve sindirme havasının neticesinde bir kısım Nur Talebeleri de tutuklanarak hapishanelere alındı. Bu dönemde Hüsrev Efendi de,
[Devamını Oku]
Hulusi Bey, 1929 yılında Üstad Bediüzzaman’ı Barla’da ziyaret ettikten üç gün sonra Risale-i Nur Hizmeti’nin istikbali ile alakadar bir rüya görmüş ve üç sene sonra yazdığı bir mektubla bu rüyayı Üstad’ına bildirmişti. Hulusi Bey bu
[Devamını Oku]
İslam Medeniyeti Mimar Sinan, 1490 yılında, Kayseri'nin Ağırnas köyünde dünyaya gelmiştir. Yirmi iki yaşında, Yavuz Sultan Selim'in hükümdarlığı sırasında başlatılan ve Rumeli'de olduğu gibi Anadolu'dan da asker devşirmeyi öngören yeni bir uygulama nedeniyle İstanbul'a gelişinin
[Devamını Oku]
Elifba Değiştirmekten Doğacak Neticeler Bugün Türk kavimleri için Latin harflerini kabul etmek meselesi elifba seçmek meselesi değil, elifba değiştirmek meselesi demektir. Ben bu noktaya dikkatinizi ayrıca celbediyorum. Çünkü harf değiştirmek medenî, iktisadî ve içtimaî cihetlerden
[Devamını Oku]
Osmanlı’nın yıkılışından sonra, Türkiye’de toplum hayatının rengini değiştiren en büyük olay nedir diye sorulduğunda, bunun cevabı hiç kuşkusuz “Harf İnkılâbı” olacaktır. Günümüz mütefekkirlerinin pek çoğundan bu tür bir beyanı okumuş veya dinlemişizdir. İşin garip tarafı,
[Devamını Oku]
İslam harflerinin nerelerde kullanıldığı sorusuna verilecek en yuvarlak ve kesin cevap; “İslam’ın ve Müslüman’ın gidebildiği her yer”dir. Bunda mübalağa yoktur: Zira İslam’ın yayılıp ulaştığı her yere -baskı ve zorlama olmaksızın- gitmiş ve her asırda milyonlarca
[Devamını Oku]
Sovyetler Birliği boyunduruğundan kurtulan Müslüman cumhuriyetler kendi bünyeleri içinde bir alfabe değişikliği yaparak, Kiril harflerinden Latin harflerine dönmüşlerdir. Bu hususta bazı gerçeklerin bilinmesinde yarar görmekteyim. (1) Müslümanların ve Türklerin bin yıllık kültür vasıtası İslâm-Kur’an alfabesidir.
[Devamını Oku]
Mevzua geçmeden önce Arnavut tarihine kısaca bir göz atmak, anlaşılması için faydalı olacaktır: Arnavutlar Avrupa’nın en eski kavimlerinden biri olup, tarih devirlerinin başlangıcından beri oturmakta oldukları yerlerden ayrılmamışlardır. M.Ö. 168’de Romalı General Aemilius Paulus’un bir
[Devamını Oku]
Tâlut askerlerle beraber ( cihad için) ayrılınca, biliniz ki Allah sizi bir ırmakla imtihan edecek. Kim ondan içerse benden değildir. Eliyle bir avuç içen müstesna, kim ondan içmezse bendendir, dedi. İçlerinden pek azı müstesna hepsi
[Devamını Oku]
Osmanlı Devleti’ni altı asır boyunca ayakta tutan unsurların en başında kurmuş olduğu hukuk sistemi gelir. Bir devletin devam etmesi, halkı tarafından benimsenmesi, adaletli bir hukuk sistemi uygulamasıyla mümkündür. Bugün Osmanlı coğrafyası incelendiğinde birçok bölgede farklı
[Devamını Oku]
En ağır komünist diktatörlük rejiminden geçmiş olan Arnavutluk, günümüzde kendi ayakları üzerinde durabilmekte, fakat siyasi birleşme eksiği, ekonomik güçsüzlük, kültürel, ahlaki ve dini dağınıklık, Kosova, Makedonya ve Çamriya (Yunanistan)'da yaşayan Arnavutlar için bu bölge (Arnavutluk)
[Devamını Oku]
Balkanlarla Sürekli İşbirliği ve Temas projesi Nisan ayında Balkanlarla olan ilişkilere ivme kazandırma amacıyla çok boyutlu ve çok yönlü olarak başladı. Geçen altı aylık zaman içerisinde Proje Yürütme Kurulumuz Kosova, Makedonya, Arnavutluk, Karadağ, Bosna Hersek
[Devamını Oku]
Hz. Mevlânâ, 17 Aralık 1273’te 66 yaşında iken vefat etmiştir. Hz. Mevlânâ Gül Bahçesi denilen bugünkü türbenin bulunduğu yere gömülmüştür. Mevlevî tarihlerine geçmiş bir bilgiye göre; Mevlâna’nın babası Sultan-ül Ulema hayatta iken Selçuklu Sultanı Alâeddin
[Devamını Oku]
Dilimize Namazgâh olarak girmiş olan bu ibadet mekânları, Farsça kökenli “Namaz” kelimesi ile “yer” anlamındaki “gâh” edatının birleşimiyle meydana gelmektedir. “Namaz kılınan yer” ya da kısaca “Namazlık” mânâsına kullanılır. Müslümanlar, asırlar boyunca namaz ibâdetine çok
[Devamını Oku]
Tevâfuklu Kur’ân’ı yazmak Hüsrev Efendi Hazretlerine nasib oldu Bedîüzzaman Hazretleri, Kur’ân-ı Kerîm’in Ayet Berkenâr ölçüsünü ortaya çıkaran Kayışzâde Hâfız Osman Efendi’nin yazdığı Mushaf’taki gizli kalmış tevâfukları fark etti ve 1932 senesinde bunları ortaya çıkarmaya karar
[Devamını Oku]
“Hüsrev’le Hâfız Ali, bir başta iki göz gibidirler Risâle-i Nûr dairesinde bulunanların iman hizmetini ifa ederken aralarında nasıl bir kardeşlik irtibatı bulunması gerektiği ile ilgili olarak, Bedîüzzaman Hazretlerinin verdiği şu örnek yolumuzu aydınlatacaktır: “Bir zaman
[Devamını Oku]
Bediüzzaman Hazretleri ile Sultan Abdülhamid Han arasındaki münasebetin doğru tahlil edilebilmesi için bazı hususlar çok önemlidir. Birincisi ve en önemlisi, Bediüzzaman Hazretleri ve Sultan Abdülhamid Han arasındaki bürokratik engellemelerdir. Dönemin bürokrasi anlayışı Bediüzzaman Hazretlerinin Sultan
[Devamını Oku]
Osmanlı döneminde yalılara, “Suyu yalayan haneler” de denilmiştir. Tarihî yalılar genellikle “Harem” ve “Selâmlık” olmak üzere iki ayrı binadan oluşurdu. Misafirler selâmlıkta ağırlanırdı. Yapılarda müştemilât, bendegân dairesi, ahır ve arabalıklar, kayıkhâne, kiler, mehtâbiye bulunurdu. Osmanlı
[Devamını Oku]
Sultan 2. Abdülhamid, Kudüs ve El-Bab'daki alyın madenlerini şahsî mülküne alarak yabancı istilasından korumaya çalışmıştı. Kudüs’de Osmanlı eserleri Yavuz Sultan Selim’in 29 Aralık 1516 günü Osmanlı ordusunun başında Kudüs’e girmesiyle birlikte Kudüs’te 4 asırlık Osmanlı
[Devamını Oku]
Yıldız Sarayı, Beşiktaş Yıldız Tepesinde Türk Osmanlı Saray mimarisinin en son örneğini oluşturan yapı gruplarındandır. Sarayın bulunduğu “Hazine-i Hassa”ya kayıtlı bu arazi Kânûnî Sultan Süleyman döneminden beri padişahlar tarafından av sahası olarak kullanılmaktaydı. Bu araziye
[Devamını Oku]
Risâle-i Nûr’un HanımKahramanları Nûr talebesi hanımlar, Risâle-i Nûr’un neşrinde büyük fedakârlıklar göstermişlerdir. Bedîüzzaman Hazretlerinin yanına gelip; “Üstâdım! Ben, efendimin göreceği dünyevî işleri de yapmaya çalışacağım; o senindir, Risâle-i Nûr’undur.” diyen ve erkeklerinin Risâle-i Nûr hizmetinde
[Devamını Oku]
Hüsn-i hat, kelime olarak “güzel yazı” anlamına gelmektedir. Istılah olarak ise İslâm yazısının estetik endişelerle birlikte yazılması anlamını taşır. Bilindiği gibi, Arap yazısının menşei İslâm öncesine dayanmaktadır. Arap yazısının kaynağı ile ilgili çeşitli rivayetler mevcut
[Devamını Oku]
Havada bulut yok bu ne dumandır?Mahlede ölüm yok bu ne figandırŞu Yemen elleri ne de yamandırAh o Yemen’dir gülü çemendirGiden gelmiyor acep nedendir? 4 tümen ile savunmuşuz Yemeni zamanında. Hicaz’dan Asir’e, Sana’dan Hudeyde’ye. Önce sıcakla,
[Devamını Oku]
Vefatının 40. sene-i devriyesinde rahmetle yâd ediyoruz... Bediüzzaman Hazretlerinin “Hüsrev gibi bir Nur kahramanından – benim yerimde ve Nur’un şahs-ı manevisinin çok ehemmiyetli bir mümessili olmasından- hiç bir cihetle gücenmemek elzemdir.”1 dediği ve yerine hayrülhalef
[Devamını Oku]
Osmanlı Devletinin adalete ve hakkaniyete dayalı sisteminin çöküşünü başlatan süreç, Balkanlarda başlamıştı. Aksi yönde anlatılanlara rağmen, Balkan isyanlarının altında yatan temel sebep, Avrupalı devletlerin Osmanlı’yı parçalama hedefleriydi. Balkanların fethi Osmanlı Devletinin Rumeli ve Balkanlara ilk
[Devamını Oku]
Kat veya kat’ı kelimesinin sözlükteki anlamı “kesmektir”. Kat’ı bir kâğıt veya deri üzerindeki yazıyı, motifi veya şekli oyup çıkartarak bir başka kâğıt ya da deriye yapıştırmak suretiyle gerçekleştirilen bir süsleme sanatıdır. Bu şekilde yapılmış esere
[Devamını Oku]
31 Mart Vakası, vaki olduğu günden bu yana tarihçi ve siyaset erbabının ilgisini en çok çeken tarihi olaylardandır. Üzerinden yüz yılı aşkın bir süre geçmesine rağmen hala sıcaklığını koruyan önemli köşe taşlarından biri olarak tarihteki
[Devamını Oku]
Bediüzzaman Hazretleri kendisinin de ifadesiyle, “Ben tehlikeli yerde mücahede etmek istiyorum. Siper arkasında mücahede etmek hoşuma gitmiyor. Anadolu’dan ziyade, burayı daha tehlikeli görüyorum” demiştir. Büyük Millet Meclisi Hükümeti ve Mustafa Kemal’in Anadolu’ya davetine bu şekilde
[Devamını Oku]
Ortaçağ Avrupa’sı; yüzlerce yılı kapsayan bu iki kelimenin mahiyetini savaşlar, haçlı seferleri, engizisyonlar, kilise hegemonyası, feodalite, zulümler, vb. oluşturmaktadır. Karanlık olarak nitelendirilen bu döneme, bu ünü kazandırmış mebzul miktarda örnek mevcuttur. Nitekim Avrupa’nın bu döneme
[Devamını Oku]
Osmanlı, bütün güzel sanatlara olduğu gibi, yazı sanatına da özel bir ilgi göstermiş hattatlar, padişahların özel iltifatlarına nail olmuşlardır. Ayrıca Osmanlı padişahları içerisinde bizzat yazı ile meşgul olanlar da çıkmıştır. II. Bâyezid, II. Mustafa, III.
[Devamını Oku]
Bu zevâta sormak lâzım. Asr-ı saadetle alakalı birçok mevzuu ve tarihî olayı en ince ayrıntısına kadar anlatıyorsunuz ve neredeyse bütün sahâbeleri yalancılıkla suçluyorsunuz. Peki, siz bu en ince ayrıntısına kadar anlattığınız hadiseleri nereden okuyorsunuz? Herkesi
[Devamını Oku]
“1922’de Ankara’ya gittim. İslâm Ordusunun Yunan’a galebesinden neş’e alan ehl-i imanın kuvvetli efkârı /fikirleri içinde, gayet müthiş bir zındıka /dinsizlik fikri, içine girmek ve bozmak ve zehirlendirmek için dessâsâne /hilelerle çalıştığını gördüm. “Eyvah,” dedim. “Bu
[Devamını Oku]
Her bir Müslüman son nefesini verene kadar, ta ki kıyamete kadar, Kudüs Bizimdir... Biz de Kudüs’ün... Çünkü “Kalbimizin yarısı Mekke’dir, yarısı Medine’dir, üzerinde bir tül gibi Kudüs vardır.” Kudüs Bizimdir… Çünkü “Bir gece, kendisine bazı
[Devamını Oku]
İslâm yazısının aslı, Ârâmi asıllı Nabatî hatta dayanmaktadır. Kûfî yazı, tarihi süreç içinde Nabatî yazısından geliştirilmiştir. İslâm’ın ilk yıllarında kullanılmakta olan sert köşeli yazı daha sonra Kûfe şehrinde işlenerek, geliştirildiği ve işlendiği şehre nisbetle Kûfî
[Devamını Oku]
Ebû Abdullah Muhammed b. İsmâîl b. İbrâhîm el - Cu‘fî el-Buhari (ö. 256/870), Kur’ân-ı Kerîm’den sonra en güvenilir kitap kabul edilen el-Câmiu’s-sahih adlı eseriyle tanınmış büyük muhaddis. 13 Şevval 194 (20 Temmuz 810) Cuma günü
[Devamını Oku]
“Ortadoğu” isimlendirmesi müsteşrik ve oryantalistlerindir, bizim değil. Biz buraları, Kanuni’nin Fransuva’ya: “... Acem’in ve Şam’ın ve Haleb’in ve Mısır’ın ve Mekke’nin ve Medine’nin ve Kudüs’ün ve Diyarbekir’in ve Kürdistan’ın ve bütün Arap diyarının ve Yemen’in
[Devamını Oku]
Meşrutiyet dönemlerini çıkarırsak 30 senelik saltanatında resmen Osmanlı Devletinin bir karış toprağını kimseye yedirmemiş olan Sultan 2. Abdülhamid’in uyguladığı siyasetten, günümüzde çıkaracağımız çok derslerin olduğunda şüphe yoktur. Savaş yoluna müracaat etmeden mevcut toprakları elde tutmak
[Devamını Oku]
Seyyah ve yazar Abdürreşid İbrahim, Japonya gezi notlarını anlattığı kitabında, Prof. Takata’nın Japon yazısı ile ilgili konuşmasından bir kısmı da anlatır. Orada dikkat çekici cümlelerden bazıları şunlardır: “Bugün milyonlarca kitap bizim lisanımızda şu harflerle tab
[Devamını Oku]
Bugün dünyada en yaygın kullanılan yazılardan olan islam yazısı bu özelliğini öncelikle islam dinine borçludur. İslâmiyetle birlikte ortaya çıkmaya başlayan İslâm yazısı, islâm dininin gelişmesine paralel bir gelişme göstermiş, yazı da buna bağlı olarak gelişerek
[Devamını Oku]
Batı’da oluşturulmaya çalışılan bilim tarihi algısına göre hiçbir önemli buluş İslâm dünyasında gerçekleşmedi. Bilim ile ilgili her husus Batı’da bulundu ve gelişti. Hâlbuki tarihî kayıtlar bunun tam tersini söylemektedir. Bu husus havacılık ve ilk uçuş
[Devamını Oku]
Takvimler 7 Ekim 2017’yi gösterdiğinde haber sitelerine, ajanslara, Cumhurbaşkanı’nın davetlisi olarak Ankara’ya gelen Venezuella Devlet Başkanı Maduro’nun Ankara Üniversitesi’nde yaptığı konuşmada kullandığı ifadeler düştü. Maduro konuşmasında “Türkiye’ ye inanıyoruz. Yeni bir gücün doğduğunu biliyoruz. Dünya
[Devamını Oku]
Hat sanatında, Aklâm-ı sitte’nin çok kullanılan bir yazı çeşididir. Daha çok uzun metinlerin ve Kur’ân-ı Kerîm’in yazımında kullanılmıştır. Kelime anlamı “ortadan kaldırmak, iptal etmek” anlamına gelmektedir. Kitap yazımında diğer yazılara göre daha fazla kullanıldığı için
[Devamını Oku]
Mescid-i Aksa ve çevresi olan Kudüs için kırmızı çizgiler, Allah ve Resulü tarafından çizilmiştir. Bu çizgiler, Müslümanların zaman içerisinde kendilerinin çizdiği, kendilerinin atfettikleri, zaman içerisinde oluşmuş, oluşturulmuş değildir. Dolayısıyla hiçbir Müslüman bu çizgiler üzerinde değişiklik
[Devamını Oku]
Sesimizi değil sözümüzü yükselttiğimiz dönemlerden geçiyoruz. Güncel problemlerimize karşı tarihin şahitliği üzerinden yüzyılın hesabını birden görüyoruz. Zira biliyoruz ki, “Tarih hiçbir zaman sadece geçmişe ait bir şey değildir. Bugünü anlamak ve yarını inşa etmek için
[Devamını Oku]
Aklâm-ı sitte içerinde yer alan ana üslûplardan birisidir. Sülüs’ün lügat manası üçte bir demektir, niçin bu adı aldığı husunda çeşitli görüşler varsa da en kabul göreni, harflerinin üçte iki kısmında düzlük, üçte bir kısmında meyil
[Devamını Oku]
Yeni Padişah hazırdı; sadece üç ay tahtta kalmış olan ve o sıralarda Çırağan Sarayı’nda yaşayan V. Murad... Bu karışık durumdan faydalanıp küçük bir ihtilalle, V. Murad’ı gayet tabi tekrar tahta çıkarabilirdi. Öyle çok karmaşık bir
[Devamını Oku]
Aklâm-ı sitte’den sonra en çok meşhur olan ve kullanılan yazı çeşididir. Ta’lik kelime anlamı itibarıyle “asma, asılma” anlamlarına gelmektedir. Harekesi olmayan bu yazının kalın ağızlı kalemle yazılanına, Celî Ta’lik adı verilmiştir. İslâm yazısının kaynaklarda birçok
[Devamını Oku]
Mimar Koca Sinan, 50 senelik Sermimârân-ı Hassa vazifesinde, Osmanlı coğrafyasına yayılmış durumda bulunan 400’e yakın eserin inşâsına ya bilfiil, ya da projesini çizip yardımcısı veya talebesi olan mimarları inşaat için göndermek sûretiyle muvaffak olmuştur. Yaklaşık
[Devamını Oku]
19. yüzyıldan itibaren İslâm toplumlarında tesirini hissettiren materyalist Batı felsefesi, 20. yüzyılda daha da yaygın bir hal aldı. Batı felsefesinin yaygınlaşması ve İslâm aleyhtarı propagandalar neticesinde, toplumun İslâm’a olan bağlılığında türbülanslar, zihinlerde şüpheler ortaya çıktı.
[Devamını Oku]
Terim olarak, padişahın iradelerini emirlerini, buyruklarını yazmak için kullanılan yazı anlamına gelmektedir. Dîvânî, Dîvân’a mensup demektir. Dîvânî yazı devletin resmî yazısı olup, hemen hemen bütün fermanlar, nâmeler, buyruklar ve mühimme defterlerinde bu yazı kullanılmıştır. Mühim
[Devamını Oku]
Uzun ve yoğun bir maziye sahip olan iki devletin ilişkilerini burada detaylıca ele almak elbette mümkün değil. Fikir vermesi açısından, olayları kronolojik sırayla ele almaya çalışacağız. İNGİLTERE Başkalarına ait kaynakları haksız yere kullanmak anlamına gelen
[Devamını Oku]
Ayasofya Camii’nin Büyük Hat Levhaları Ayasofya Camii’nin ana mekânının duvarlarında asılı olan büyük yuvarlak hat levhaları, Sultan Abdülmecid (1839-1861) döneminde 1847-1849 yılları arasında yapılan onarımlar sırasında dönemin en ünlü hattatlarından Kazasker Mustafa İzzet Efendi tarafından
[Devamını Oku]
Hattatların yazı yazmaya başlamadan önce ellerini alıştırmak veya boş zamanlarında ellerinin hassasiyetini kaybetmemeleri için yaptıkları harf veya kelimelerden oluşan yazı denemelerine “Meşk” adı verilir. Kâğıtta hiç boş yer bırakmadan, ters veya düz, hattâ üstüste yazılan
[Devamını Oku]
Uluslararası aktörlerin de kulak kabartması, uluslararası gündemce de malum olunması, tarihe şahitlik edildiğine ilişkin not düşülmesi, atılan adımların bir maksada matuf olduğunun anlaşılması adına son yıllarda kamuoyunda en yetkili makamlar tarafından sıkça “yeniden dirilişin başladığı”
[Devamını Oku]
“Hiçbir namahremin gönlüne girmesineizin verme” Nakledilmiştir ki; Seyyid Nasırî isminde bir zat, Hacca gitmeye karar vermişti. Hicaz’a giderken Bağdat’a uğradı. Orada Cüneyd-i Bağdadî Hazretlerini ziyaret ederek halini hatırını sorar. Cüneyd-i Bağdadî Hazretleri sormuş: “Ya Seyyid
[Devamını Oku]
İznik Ayasofya (Orhan) Camii İznik’in yerleşim yeri olarak kullanılmaya başlandığı zamanlarda, ibadet mekânı olarak inşa edildiği tahmin edilen yapı, Romalılar döneminde de ibadethane olarak kullanılmıştır. 4. yüzyılda eski ibadethane kalıntıları üzerine kilise inşa edilmiştir. Orhan
[Devamını Oku]
En ferasetli üç kişi İnsanlık tarihinde en ferasetli üç kişiden bahsedilir: Bunlardan birincisi Hz. Yusuf'un (as) ileride büyük bir adam olacağını fark eden Mısır Aziz'i; ikincisi Hz. Musa'yı (as) çoban tutması için babasına 'Bu adam
[Devamını Oku]
Doğru yolu bulmada akıl önemlidir; ancak aklın doğru, istikametli ve selim düşünmesinin önünde imtihan gereği bazı engeller bulunmaktadır. İnsan her zaman olumlu ya da olumsuz birçok duygu ile etkileşim içindedir: Öfke, hırs, kıskançlık, düşmanlık, taraftarlık
[Devamını Oku]
Çil çil kubbelerin serpildiği, mermer şadırvanların serinlettiği İstanbul... Bir taşına acem mülkünün feda edildiği İstanbul... Şehirler içinde İstanbul ne kadar müstesna bir yere sahipse, İstanbul’daki camiler içinde de Ayasofya’nın yeri bir başkadır. “Ayasofya, ne taş,
[Devamını Oku]
Hüsrev Efendi'nin Bedîüzzaman’a Talebe Olması Ahmed Hüsrev Efendi, Bedîüzzaman Hazretlerinin “saff-ı evvel” namını verdiği ilk devir Isparta Nur Talebelerindendir. Yıllardan beri kendisini hakka ulaştıracak kâmil bir mürşid arayan Hüsrev Efendi, 1926 yılında Üstâd Bedîüzzaman’la tanışır.
[Devamını Oku]
Osmanlı padişahları içinde kitaba verdiği önemle dikkat çeken ve en çok kütüphâne yaptıran sultan, I. Mahmud olmuştur. Yirmi beş yıllık saltanatı süresince toplam on iki adet kütüphâne yaptırmıştır. Kendi adına yaptırdığı Ayasofya, Fatih ve Galatasaray
[Devamını Oku]
Alman İmparatorunun İstanbul Ziyaretleri 15 Haziran 1888’de tahta çıkan Alman İmparatoru II. Wilhelm, ilk olarak 21 Ekim 1889’da İstanbul’u ziyaret etmiştir. Bu ziyaretinde Sultan II. Abdülhamid tarafından törenle karşılanmıştır. II. Wilhelm’e eşi Augusta Victoria, kardeşi
[Devamını Oku]
Namaz günahların affına vesiledir Bir gün Peygamber Efendimiz (asm) mesciddeyken, bir adam gelerek; “Ya Resûlallah (asm)! Ben bir günah işledim. Bana cezasını ver” dedi. Peygamberimiz (asm) cevap vermedi. Adam isteğini tekrarladı. Peygamberimiz (asm) yine cevap
[Devamını Oku]
Bâb-ı Seraskerî Serasker Kapısı olarak da anılan bu makama, önce, eskiden yeniçeri ağalarının ikametgâhı olan Ağa Kapısı, 1836’da da Eski Saray tahsis edilmiştir. Seraskerlik ikametgâhı için ilk müstakil yapı Sultan Abdülaziz zamanında yaptırılmış olup bugün
[Devamını Oku]
“Türk ve İslâm Sanatı Eserlerini Topluca Kapsayan İlk Türk Müzesi” Türk ve İslâm Eserleri Müzesi, 1914 yılında Mimar Sinan'ın en önemli yapılarından biri olan Süleymaniye Camii Külliyesi içinde yer alan imaret binasında "Evkaf-ı Islâmiye Müzesi"
[Devamını Oku]
01 Temmuz 1911Rasadhâne-i Âmire Kandilli’ye Taşındı 1868 senesinde kurulan Rasadhâne-i Âmire’nin ilk binası, Beyoğlu İstiklâl Caddesi’ndeydi. Sultan 2. Abdülhamîd’in irâdesiyle Maçka’da rasadhane için yeni bina inşa edilmiş ve Rasadhane-i Âmire, 1906 senesinde bu binaya taşınmıştır.
[Devamını Oku]
Bir milletin inkişâfı, ilerlemesi ve dünya devletleri arasında mümtaz bir yer edinebilmesi, eğitim sisteminin kalitesinden geçer. Ancak eğitim sistemi tek başına devlet idarecilerinin düzeltebileceği bir vakıa değildir. Birçok bileşeni olan bütüncül bir çözüm gerekir. Bu
[Devamını Oku]
Dünya Bizim Kitaplığı Yayında 2008 yılında kültür sanat haberleri yayınlamak amacıyla faaliyete başlayan www.dunyabizim.com, bugüne kadar 1000‘den fazla farklı haberci tarafından kaleme alınmış 15000’in üzerinde haber yayınladı. Sanal alemin genel geçer kaidelerine uymayan pek çok
[Devamını Oku]
Buruciye Medresesi Selçuklu Sultanı 3. Gıyaseddin Keyhüsrev döneminde, Sivas’ın ileri gelen zenginlerinden olan ve Hamedan yakınlarındaki Burucird şehrinden gelerek Sivas’a yerleşen Muzaffer Burucerdî tarafından 1271 senesinde yaptırılmıştır. Açık avlulu dört eyvanlı medrese, Selçuklu dönemi taş
[Devamını Oku]
02 Eylül 1977Zigana Tüneli açıldı Açıldığı dönemde Türkiye’nin en uzun tüneli olan Zigana Tüneli, 1690 metre uzunluğundadır. Zigana Dağının tepesine inşa edilen tünelin rakımı yaklaşık 2 bin metredir. Tünelin açılması, Erzurum-Trabzon Karayolunda ciddî bir kısalma
[Devamını Oku]
“Konstantiniyye elbet fethedilecektir. Onu fetheden komutan ne güzel komutan ve onun askerleri ne güzel askerlerdir” [Hz. Muhammed (sav)] İşte bu kutlu mesajı duyarak Rum diyarına kadar gelip burada çarpışarak şehit olan sahabeler… Başlarımızın tacı kutlu
[Devamını Oku]
Bedîüzzaman Hazretleri nasıl geçiniyordu? Kimseden yardım görmeden nasıl geçinebildiği Eskişehir Hapishanesinde Bedîüzzaman Hazretlerinden sorulmuş, Üstâd şöyle cevâp vermiştir: “Dokuz sene ikâmet ettiğim Barla halkının müşâhedesiyle, şiddet-i iktisâd berekâtıyla, tam kanaat hazinesiyle. Ekser günlerde her bir
[Devamını Oku]
Süleymaniye Külliyesi, Kanûnî Sultan Süleyman tarafından, Ser Mimarân-ı Hassa, Mimar Sinan’a yaptırılmıştır. Caminin yapımına 13 Haziran 1550 yılında başlanmış ve 15 Ekim 1557 yılında tamamlanarak ibadete açılmıştır. Osmanlı-Türk mimarlığının en önemli yapılarından biri olan Süleymaniye’yi,
[Devamını Oku]
Yapıldığı günden bugüne kadar bir mimari şâheser olduğu konusunda herkes ittifak etmiştir. Selimiye için “Taşın dehaya ulaşması veya dehanın taş kesilmesi” tarifini yapanlar olmuştur. Bu cami Osmanlı İmparatorluğu’nun Avrupa’daki gücünün hâlâ devam ettiği XVI. yüzyıldaki
[Devamını Oku]
Soğukçeşme Sokağı Soğukçeşme Sokağı, Ayasofya Camii ile Topkapı Sarayı’nı çevreleyen Sûr-i Sultanî arasında konumlanmıştır. Sokakta surlara yaslanmış 12 ev ile bir Roma sarnıcı bulunmaktadır. Roma sarnıcından başka, biri zemine daha yakın ve diğeri daha aşağı
[Devamını Oku]
VATAN Bir kimsenin yerleşip yurt edindiği yere vatan denir. Sığır ve koyun ağılı anlamına da gelmektedir. Çoğulu “evtan”dır. Vatan sözcüğü “vatane” fiilinden bir isim olup, fiil anlamı; yerleşmek, ikamet etmek demektir. Aynı fiilin if’al ve
[Devamını Oku]
Barla’da Bir Gün Barla’dayken Üstâd Bedîüzzaman Hazretlerinin yaşı elliyi geçmişti. Gerek geçmişte çektiği sıkıntılardan ve gerekse o yıllarda kendisine sıkıntı verilmesinden dolayı çok hasta olurdu. Pek az yerdi. Geceleri, Kur’ân-ı Kerîmden adet edindiği sûreleri ve
[Devamını Oku]
Hat sanatında bir kompozisyon içerisinde soldan sağa, sağdan sola tamamen ya da kısmen birbiri içerisine girmiş simetrik istif yapılmış yazıya verilen isimdir. Müsennâ yazılar, istiflenen yazının ters istikametten yazılarak yatay ve dikey olarak ortada birbirini
[Devamını Oku]
Hidâyet Câmii Sultan 2. Mahmud tarafından 1813 senesinde yaptırılmıştır. Caminin inşa edildiği alanda daha önceden bulunan kayıkhaneler ve bekâr odaları ile ilgili bir kısım olumsuzluklar, Padişah’ın kulağına gidince, bu alana cami inşası fikri doğmuştur. Olumsuzlukların
[Devamını Oku]
Konya Mahmûdiye Medresesi (Ali Gav Zâviyesi) Bir rivayete göre, Osmanlı askerleri Konya Kalesini kuşatır fakat bir türlü şehri alamazlar. İkinci Konya Suru içerisindeki zaviyede yatıp kalkan Ali adında bir asker, bir gün öküz postuna bürünerek
[Devamını Oku]
Tarihe hangi nazarla bakılması gerektiği noktasında kılavuzluk eden bu cümle, aynı zamanda tarih üzerinden bir motivasyon, bir moral, bir gelecek inşası, bir mevcut halden çıkış, tarihin seyrini akışını değiştirecek bir duruş elde edilebileceğini ifade eder.
[Devamını Oku]
İzmir Yalı (Konak) Camii Kâtibzâde Mehmed Paşa’nın eşi Ayşe Hanım tarafından 1748 senesinde yanında bir medrese ile birlikte yaptırılmıştır. 1. Dünya Savaşı sırasında Vali Rahmi Bey, camii tamir ettirmiştir. Bu tamiratı belirten bir kitabe caminin
[Devamını Oku]
Cami mimarisi içinde fonksiyon, biçim ve süsleme özellikleri açısından iç mekânın en dikkat çeken tamamlayıcı unsurları Mihrap, Minber ve Kürsü'lerdir. Başlıbaşına kendine has özellikleriyle ayrı bir birim olsalar da bütünü oluşturan parça gibidirler. Özellikle cami
[Devamını Oku]
Ferman, hükümdarın tuğrasını taşıyan, yapılması, ifa edilmesi gereken bir iş; hükümdar tarafından verilen yazılı emirdir. Farsça emretmek, buyurmak, hükümdar alâmeti gibi manalar ifade etmektedir. İlhanlılar, Karakoyunlu, Akkoyunlu devletleri, Altınordu ve Kırım Hanlıklarında yarlığ, Büyük Selçuklu,
[Devamını Oku]
Fetih ruhunun temelinde yatan düşünce, asr-ı saadetin maneviyatı ile beslenmiş ve i’lâ-yı kelimetullah davasını özümsemiş bir ruh hâlidir. Fetih Süresi Resûlüllah (asm) umre yapmak maksadıyla, 1400 kadar sahabesiyle birlikte 628 senesi Mart ayında Mekke’ye doğru
[Devamını Oku]
Çanakkale Savaşı, I. Dünya Savaşı sırasında 1915–1916 yılları arasında Gelibolu Yarımadası'nda Osmanlı İmparatorluğu ile İtilaf Devletleri arasında yapılan, aylar süren bir dizi deniz, kara ve hava savaşlarıdır. Çanakkale savaşı bir ülkenin nasıl direndiğini ve kanının
[Devamını Oku]
Has Ahır Osmanlı sarayında, Padişah ve yakın hizmetinde bulunan kimselerin atlarının bulunduğu ahırlara Has Ahır denilmiştir. Saray ahırı, Istabl-ı Hümayun, Istabl-ı Şehinşahî, Istabl-ı Has gibi tabirler de bu manada kullanılmıştır. Istabl-ı Âmirenin başında bulunan kimseye
[Devamını Oku]
Isparta’ya Rahmet Yağmuru 1932 senesinde ezanın aslî hâliyle okunmasının yasaklanmasının ardından, Bedîüzzaman Hazretleri Barla’da çok sıkıntılı günler geçirmiştir. 1934 senesine gelindiğinde o zamanki idareciler, Bedîüzzaman Hazretlerinin mecbûrî ikametgâhının değiştirilmesine karar verirler. Bedîüzzaman Hazretleri, Mevlid Kandiline
[Devamını Oku]
Osmanlı İmparatorluğu 1299 yılında kurulmuştur. Kurulduğu günden çöküşüne kadar 622 yıl hüküm süren Osmanlı İmparatorluğuna 3 farklı il başkentlik yapmıştır. Osmanlı Devleti’nin kurulduğu 1299 yılından 1326 yılına kadar geçen 27 yıl sürede bugün Bilecik iline
[Devamını Oku]
Anadoluhisarı İstanbul’u fethetme azminde olan Sultan Yıldırım Bayezid (1389-1402), bu hisarı İstanbul Boğazı’nın en dar yerinde ve artık Osmanlı Beyliği’nin kontrolü altında olan Anadolu tarafında bir “köprübaşı” olarak yaptırtmıştır. Bu kalenin yapımı için bir taraftan
[Devamını Oku]
Memleketimiz zorlu fakat inşallah neticesi iyi olacak bir süreçten geçiyor. Bu süreci en hayırlı bir şekilde atlatmak, bu vatanın evlatları olarak hepimizin muradıdır. Bu süreçte herkesin üzerine düşen vazifeler olacaktır ve herkes üzerine düşeni yapmadığı
[Devamını Oku]
Muallimim diyen olmak gerektir imanlıEdepli, sonra liyakatli, sonra vicdanlıBu dördü olmadan olmaz, çünkü vazife büyük Hayatını, kalbini, zihnini, kalemini milletimizin manen ve maddeten yeniden canlanması için harcamış, kendini âlem-i İslam’ın istikbaline adamış bir kahramandır, istiklal
[Devamını Oku]
Bir kısım müşrikler veya Yahudiler veya her ikisi birlikte, Peygamberi zişan Hazret-i Muhammed (sav)’e, peygamberliğinin ispatı için, o zamana kadar varlıklarından haberdar olunan, ancak çok sırlı kullar olduklarından mahiyetleri tam olarak bilinemeyen Ashab-ı Kehf ve
[Devamını Oku]
1365 yılından İstanbul’un fethi olan 1453 yılına dek Osmanlı İmparatorluğuna başkentlik yapan il olmuştur. Murat Hüdavendigar zamanında başkent yapılan Edirne, yaklaşık olarak 88 yıl Osmanlı İmparatorluğuna başkentlik yapmıştır. 1354’de bir gece Süleyman Bey, Gelibolu kalesini
[Devamını Oku]
Emir Sultan Camii Emir Sultan Camii, Sultan Yıldırım Bayezid’in kızı ve Emir Sultan Hazretlerinin eşi Hundi Fatma Sultan tarafından 15. asır başlarında yaptırılmıştır. Dikdörtgen planlı avlunun ortasında sekiz köşeli şadırvan yer almaktadır. Ayrıca avlunun güneyinde
[Devamını Oku]
Hülagü 1255’te ağabeyi Mengü Han tarafından Ortadoğu’da henüz ele geçirilmemiş toprakların ele geçirilmesi için görevlendirilir. Hülagü, 1258 tarihinde Bağdat’a girerek Abbasi Halifesi Mutasım’ı keçeye sarıp Moğol atlarının ayakları altında ezdirerek öldürtür. Şehirde katliamlara başlar ve
[Devamını Oku]
Devlet-i Aliyye-i Osmâniyye, 1299-1923 yılları arasında varlığını sürdürmüş bir Türk–İslâm devletidir. İstanbul, Fatih Sultan Mehmet tarafından fethedildiği 1453 yılından Osmanlı Devleti’nin sonu olan 1923 yılına kadar 470 yıl başkentlik yapmıştır. Osmanlı sultanlarından II. Mehmed Hân'ın
[Devamını Oku]
Medine Müdâfii Fahreddin Paşa 1868 senesinde Rusçuk’ta dünyaya gelmiştir. Asıl adı Ömer’dir. 93 Harbinden sonra ailesiyle birlikte İstanbul’a gelen Ömer Fahreddin 1888’de Harp Okulu’nu, 1891’de Erkân-ı Harbiyye’yi bitirdi ve kurmay yüzbaşı olarak orduya katıldı. Balkan
[Devamını Oku]
Balıkesir Zağnos Paşa Camii Zağnos Paşa Camii, 1461 senesinde Fatih Sultan Mehmed’in vezirlerinden ve aynı zamanda kayınpederi olan Zağnos Paşa tarafından Balıkesir’de bir külliye olarak yaptırılmıştır. Günümüzde hamamı ve camisi ayaktadır. Cami, Fatih’in 48 adamının
[Devamını Oku]
Sûr-i Sultâni denilen Topkapı Sarayı'nın dış surlarının içinde yer alan Çinili Köşk, iki katlı taş bir yapıdır. Bugün, İstanbul Arkeoloji Müzeleri’nin avlusunda bulunan Çinili Köşk, Topkapı Sarayı yapı topluluğunun bir bölümü olarak Fatih Sultan Mehmet
[Devamını Oku]
Tevâfuklar, DavanınHak Olduğunu İspatlıyor Tevâfukât-ı latîfedendir ki, Ramazan Bayramı’ndan bir gün evvel, Hüsrev, Mu’cizât-ı Enbiyâ’daki Sırr-ı İ’câz’ı (20. Söz) yazarken bayramın gecesinde bitirdi. Risâledeki sayfaların başlarındaki eliflerde (84 adet gelmekle) bayrama işaret eden ‘iyd’ (bayram)
[Devamını Oku]
Herkes başarılı olmak ister. Siz de istersiniz değil mi? Bu konuda hemfikir isek şunu bilmemiz önemli olacaktır. Başarı çaba ister. Çalışmadan başarılı olmak mümkün değildir. Bize fikir vermesi açısından bazı büyüklerin hayatlarından bazı bölümleri sizinle
[Devamını Oku]
Kur’ân-ı Kerim’de Enfal Suresi’nin 17. âyeti şöyledir: “Attığın zaman da (sen) atmadın, fakat Allah attı! (Oku Allah’ın yardımıyla attın)” bu âyetin okçulukla ilgili olduğu kabul edilmiştir. Okçulukla ilgilenenler bu âyeti levha olarak yazdırıp evlerinin duvarlarına
[Devamını Oku]
Daha 5-6 Yaşlarında, Sabah NamazlarınıCemaatle Kılıyordu Bedîüzzaman Hazretlerinin en yakın talebesi ve hayru’l-halefi Hüsrev Efendi, çocukluk yıllarında iken ileride dine yapacağı büyük hizmetlerin habercisi hükmünde gayet dindâr bir hayat yaşamaya başlamıştı. Henüz beş altı yaşlarında
[Devamını Oku]
Britanya Müzesi’nde İngiltere’nin İslam ile ilgili tarihi bağlarını ortaya koyan ilginç bir altın dinar var. Nümizmatik uzmanlarına göre, orta İngiltere’deki Mersiya Krallığı’nın Kralı Offa’nın (730-796) bastırdığı altın paralar üzerinde, Kûfi hat ile yazılmış Arapça kelimeler
[Devamını Oku]
Kümbetler, Selçuklu’lar zamanında yapılan ve kendine özgü yapısı olan anıtmezarlardır. Genellikle büyük devlet ve din adamları için yapılmıştır. Kümbetler silindirik tabanlı ve üst kısımları konik yapılı olan anıtmezarlardır. Selçuklu Kümbetleri Selçuklu mimarisinde, cami ve medreselerin
[Devamını Oku]
Pertevniyal Vâlide Câmii Sultan Abdülaziz’in annesi, Pertevniyal Vâlide Sultân tarafından yaptırılmıştır. İnşaatına 1867 senesinde başlanmıştır. Camiin yanı sıra mekteb, türbe ve muvakkithanenin de inşa edilmesiyle bir külliyeye dönüşmüştür. Külliyenin inşaatı 4 senede tamamlanmıştır. Mimarı, Sarkis
[Devamını Oku]
Çanakkale Savaşı sadece Osmanlıyı değil, tüm dünyayı etkileyen bir hadisedir. Hilafetin kapısı olması sebebiyle tüm İslam dünyasını etkilediği gibi, sömürge ülkelerini de ciddi manada etkilemiştir. Çanakkale dediğimizde aklınıza neler geliyor diye sorsak; hepimizin aklına gelen,
[Devamını Oku]
Osmanlı’daki kullanımı ile Dârüşşifalar en basit anlamıyla, halka sağlık hizmetlerinin sunulduğu yerler olarak tarif edilebilir. Anadolu'da "Dârüşşifa" adından başka "Şifahane", "Mâristan", "Bîmaristan", "Dârüssıhha", "Dârülâfiye", "Me'menülistirahe", "Dârüttıb" isimleri verilmiştir. Dârüşşifa adı altında toplanan bu yapılar emin
[Devamını Oku]
Konya İnce MinareMedresesi Selçuklu Sultanı 2. İzzeddin Keykavus devrinde Vezir Sahib Ata Fahreddin Ali tarafından, hadis ilmi öğretilmek üzere 1264 senesinde inşa ettirilmiştir. Yapının mimarı Keluk bin Abdullah'tır. Alaaddin Tepesinin batısında yer almaktadır. Dâü’l-hadîs, Selçuklu
[Devamını Oku]
Ehl-i Kemâlin Huzuruna Yürüyerek Gidilir 1931 senesinde Hüsrev Efendi, Bedîüzzaman Hazretlerine gönderdiği ve cevaben aldığı mektuplar üzerine, onu ziyaret etmeye karar verir. “Ehl-i kemâlin huzuruna yürüyerek gidilir” diyerek, Isparta’dan Barla’ya kadar kırk kilometrelik yolu yürüyerek
[Devamını Oku]
Ecdâdımızın efendimize sevgi ve saygısı bir tutku hâlindedir. Medine Müdafası, bizim atalarımızın peygamber sevgisinin önemli bir göstergesidir! Peygamberlerini bağrına basan Müslümanlar, O’nu bir gölge gibi takip etmiş, her söz ve hareketini kendileri için rehber edinmişlerdir.
[Devamını Oku]
Dünya sanat tarihi içinde çok önemli bir yeri olan Türk çini sanatının geçmişi VIII. ve IX. yüzyıllara, ilk Müslüman Türk Devletini kuran Karahanlılar’a kadar uzanmaktadır. Fakat asıl köklü değişim Büyük Selçuklularla başlayıp Anadolu Selçukluları’yla devam
[Devamını Oku]
Keçecizâde Fuâd Paşa Camii ve Türbesi Amiin banii Fuad Paşa, Osmanlı devlet adamı ve şairi Keçecizâde İzzet Molla’nın oğludur. Fuad Paşa, 1814 senesinde İstanbul’da dünyaya gelmiştir. 1835 senesinde Tıbbiyeyi bitiren Fuat Paşa, muhtelif şehirlerde elçilik
[Devamını Oku]
Takkeci İbrahim Ağa Camii Takkeci İbrahim Ağa, takke satarak geçimini sağlayan bir Osmanlı vatandaşıydı. En büyük hayali bir cami yaptırmaktı. Fakat mevcut geliri ile bir cami inşa ettirebilmesi mümkün değildi. Bir gece rüyasında nur yüzlü
[Devamını Oku]
İshak Paşa Camii Cami, Fatih Sultan Mehmed ve Sultan 2. Bayezid dönemi Sadrazamlarından İshak Paşa tarafından 1482 senesinde Ahırkapı’da inşa ettirilmiştir. İlk başta mescid olarak inşa ettirilmiş olan cami, 1747 senesinde Tiryaki Hasan Paşa tarafından
[Devamını Oku]
Geometrik desenler İslâm sanat ve mimarisinin en belirgin görsel ifadeleri arasında yer almaktadır. Sanatta geometrinin kullanımı yüzyıllardan beri süregelmekte, geometri ve sanat birbirleri ile bağlantılı olup birbirlerini desteklemektedir. Özellikle mimari yapılarda geometriden ihtişamlı desenler, tesadüfen
[Devamını Oku]
Şehremâneti Şehreminliğinin ne zaman kurulduğu hakkında kesin bilgi yoktur. Fâtih Sultan Mehmed’in İstanbul’u fethinden sonra surların tamirini İstanbul subaşısı olarak tayin ettiği Süleyman Bey vasıtasıyla yaptırması fetihten önce şehremininin görevinin subaşılar tarafından yerine getirildiğine işaret
[Devamını Oku]
Hüsrev Efendi’nin Yazılarındaki Şirinlik Hüsrev Efendi’nin yazılarındaki şirinlik, Bedîüzzaman Hazretleri tarafından çok beğenilmiştir. Onun hattını, görenlerin ruhunu okşayan, manevî zevkler veren çok şirin yazılar olarak tarif etmiştir. Hakikaten de onun yazılarını gören herkes aynı duyguları
[Devamını Oku]
Lugatte “âşikâr, iri, büyük” manalarına gelen celî, ıstılah olarak hat sanatında bir yazı cinsinin, meşk kaleminden daha kalın kalemle yazılan iri şekline verilen isimdir. Meselâ, sülüs yazısı normal olarak 2,5 mm’lik kalemle yazılır; bu ölçü
[Devamını Oku]
Bedîüzzaman Hazretleri'nin Tevafuklu Kur’ân Yazdırmaktaki Gayesi Üstâd Hazretlerinin Tevafuku Kur’ân’ı yazdırmaktaki en mühim maksadı, Kur’ân’ın gözlere hitap eden bir mucizesini ortaya çıkarmak ve maneviyattan uzaklaşmış bu asrın insanlarına gözleri ile görebilecekleri Kur’ân’ın bir mucizesini göstermekti.
[Devamını Oku]
Osmanlı hat Ekolü’nin kurucusu olan Hattat Şeyh Hamdullah Efendi aynı zamanda okçuluğu ile de meşhurdur. İsmin başında bulunan Şeyh sıfatı, Okmeydanı Okçular Tekkesi Şeyhi (Şimdiki karşılığı Okçular Federasyonu Başkanı) olmasından almıştır. Şeyh Hamdullah Efendi, 1429
[Devamını Oku]
Darende Ulu Camii Malatya’nın Darende ilçesi, Zaviye Mahallesi’nde bulunan Ulu Caminin kitabesi bulunmadığından yapım tarihi bilinmemektedir. Dulkadiroğluları zamanında, XIV. yüzyılda yapıldığı ileri sürülmüşse de bu iddia kesinlik kazanamamıştır. Caminin doğu ve kuzey duvarları ve minaresi
[Devamını Oku]
Hükmün Kaynağı Peygamber Efendimiz (asm) Hicret’in 9. yılında (Milâdî 630) Muaz bin Cebel’i (ra) diğer bir fakih sahabi Ebû Mûsâ el-Eş’arî (ra) ile birlikte zekât âmili ve kadılık göreviyle Güney Arabistan’a gönderdi. Yemen’in yukarı kısmının
[Devamını Oku]
Bedîüzzaman Hazretleri Kastamonu'da Üstad Hazretlerinin dilinden Kastamonu hayatı: “Bir zaman ihtiyarlık vaktinde, Eskişehir hapsinden bir sene cezayı çekip çıktım. Beni Kastamonu’ya nefyettiler. Orada polis karakolunda iki-üç ay misafir ettiler. Benim gibi sadık dostlarıyla dahî görüşmekten
[Devamını Oku]
Efendimizin (sav), “Erihna yâ Bilâl! (Bizi ferahlat ey Bilâl)” diyerek; sonraki her çağda dünyayı ferahlatsın diye okuttuğu, kız çocuklarının ve dahi kadın ve erkeğin haklarını her gün 5 defa yüzyıllardır hatırlatan, hatırlatacak olan, hatırlatması gereken
[Devamını Oku]
Yeni Camii ve Hünkâr Kasrı Eminönü’nde Mısır Çarşısı’nın karşısında olan Yeni Valide Camii Külliyesi, Osmanlı tarihi boyunca yapımı en uzun süren Külliye olma özelliğine sahiptir. Sultan III. Murad’ın hanımı Safiye Sultan adına 1589 yılında inşaatına
[Devamını Oku]
Allah’ı Zikretmek Ebû Hureyre (ra) ve Ebû Saîd el-Hudrî’den (ra) rivayet edildiğine göre, Peygamber Efendimiz (asm) şöyle buyurmuştur: “İnsanların amellerini kayıt altına alan meleklerden başka bir de Allah’ın yeryüzünde dolaşan melekleri vardır. Bunlar Allah’ı zikreden
[Devamını Oku]
İslâm’ın ilk günlerinden günümüze kadar, hat sanatçıları başta Kûfî ve Makılî olmakla beraber Muhakkak, Reyhanî, Sülüs, Nesih, Tevkiî, Rikaa, Talîk, Dîvânî gibi hat çeşitleriyle Besmele’yi kaleme almışlar, “Besmele” üzerinde hususiyetle durmuşlardır. Hat sanatının imkân ve
[Devamını Oku]
Mehmed Emîn Tokadî Hazretleri (ks) 1664 senesinde Tokat’da dünyaya gelmiştir. Gençlik dönemini Tokat’da geçiren Hazret, 1698 senesinde İstanbul’a gidip, Zeyrek’teki Pîrî Paşa Medresesi’ne yerleşti. Burada kaldığı yıllarda Şeyhülislâm Mirzazâde Şeyh Mehmed Efendi’den dinî ilimleri okudu.
[Devamını Oku]
Çanakkale Savaşı’nda dönemin nüfusuna göre önemli sayıda genç nüfus şehit edilmiştir. Bu gençlerin içerisinde ülkenin geleceğinde etkin rol oynayabilecek münevverler de vardı. Nitekim bir İngiliz General, “Çanakkale’nin İngilizler açısından en büyük kazancı, Türk milletinin okumuş
[Devamını Oku]
“Lâ ilâhe illâllâh diyen kimseye ateş haramdır” İtbân b. Mâlik (ra) bir gün Peygamber Efendimiz (asm)'a gelip; “Yâ Resûlallah (asm)! Ben kabilemin mensuplarına namaz kıldırıyorum fakat gözlerim görmez olduğu için yağmur yağdığında aramızdaki vadiyi su
[Devamını Oku]
Bedîüzzaman Hazretlerine Suikast Gizli din düşmanları, ömrü boyunca defalarca Bedîüzzaman Hazretlerini zehirleyerek vücudunu ortadan kaldırmaya çalışmışlardır. Sürgün yaşadığı bütün vilayetlerde ve girdiği hapislerde, ya aşı yapma bahanesiyle veya yiyeceklerine gizlice zehir katarak yaptıkları zehirleme suikastları
[Devamını Oku]
Cedîd Mehmed Efendi Medresesi Ayasofya Camiinin karşısındaki Hürrem Sultan Hamamının arka tarafında, Kabasakal Caddesi üzerinde bulunmaktadır. Mimarî yapısından 18. yüzyılda inşa edildiği anlaşılmaktadır. Cedid Mehmed Efendi Medresesi’nin kitabesi bulunmamaktadır. Medresenin bütünü tamamlanmadan öğrenime açıldığı, avlu
[Devamını Oku]
Türk Kızılayı 11 Haziran 1868 tarihinde “Osmanlı Yaralı ve Hasta Askerlere Yardım Cemiyeti” adıyla kurulan Kızılay, 1877’de “Osmanlı Hilal-i Ahmer Cemiyeti”, 1923’de “Türkiye Hilal-i Ahmer Cemiyeti”, 1935’te “Türkiye Kızılay Cemiyeti” ve 1947’de “Türkiye Kızılay Derneği”
[Devamını Oku]
Saruhan Saruhan, Sultan 2. İzzettin Keykavus tarafından 1249 tarihinde yapılmış bir Selçuklu eseridir. Toplam 2000 m2 alan üzerine oturan bu kervansaray, klasik Sultan hanları plan-formunda olup, yazlık ve kışlık kısımlardan oluşur. Giriş eyvanı üzerinde mescidi,
[Devamını Oku]
Ürgüp Karamanoğlu Camii Karamanoğlu İbrahim Bey tarafından 14. Yüzyılda yaptırılmıştır. Karamanoğlu Camii, inşa edildiği dönemde, caminin yanı sıra medrese, türbe ve bedestenden meydana gelen bir külliyeydi. Cami kısmı, güney-kuzey istikametinde dikdörtgen planlıdır. Harim kısmı üç
[Devamını Oku]
Mağribî, Özellikle Endülüs'te ve günümüzde Tunus, Fas ve Cezayir'de kullanılan yazı türüne verilen addır. İslâm coğrafyasının tümünden ziyâde yalnız bu bölgelere has bir yazı türüdür. Bu yazı, Kûfî’nin köşeli özellikleriyle Nesih’in yuvarlak biçimleri arasında bir
[Devamını Oku]
Türkiye’nin bakiyesi olduğu Osmanlı Devleti üç kıtada hüküm sürmüş, pek çok kültür ve milletle muhatap olmuştur. Hemen her büyük devlet imparatorluk olarak tarif ve tavsif edilirken, bugün bizim Osmanlı dediğimiz devletin adı Devlet-i Aliyye olarak
[Devamını Oku]
Osmanlı Devleti ile Almanya arasında 2 Ağustos 1914 günü bir ittifak antlaşması imzalanmıştır. Bu antlaşmada Osmanlı Devleti’ni Sadrazam Said Halim Paşa ile Harbiye Nazırı Enver Paşa temsil etmekteydi. Alman tarafında ise İstanbul’daki büyükelçi Baron Hans
[Devamını Oku]
İslamcıların İttihat ve Terakki’nin iktidara gelmesiyle belirgin olarak iki gruba ayrıldığını söylemek mümkündür. İttihat ve Terakki’nin kabul ettiği resmî ideolojisi Türkçülük ve Batıcılık olsa da hiçbir zaman ret ve inkâr edemediği İslamcı bir grubu içinde
[Devamını Oku]
Ankara Aslanhane Camii Selçukluların son devrinde, Ankara’da kurulmuş olan Ahiler Devrine ait olan cami; 1289-1290 yılları arasında, Ahi Şerafeddin tarafından yaptırılmıştır. Minberindeki bir kitabeye göre mimarı Ebubekir Mehmed’dir. Anadolu Selçuklu mimarisinin ahşap sütunlu ve ahşap
[Devamını Oku]
Yavuz Sultan Selim Camii ve Külliyesi Kanûnî Sultan Süleyman tarafından babası Yavuz Sultan Selim adına yaptırılmıştır. Yavuz, vefat etmeden önce caminin inşasının başlamasını emretmiş fakat ömrü vefa etmemiştir. Kanûnî, cami ile birlikte iki tabhâne, Sultan
[Devamını Oku]
“Şeb-i yeldâyı Müneccimle muvekkit ne bilirMübtelâ-yı gama sor kim, geceler kaç saat?” Muvakkithâne, içinde vakti doğru olarak belirlemekle görevli bir veya birkaç memurun çalıştığı ve bu kişilerin kullandığı çeşitli araç ve saatlerin bulunduğu yerin adıdır.
[Devamını Oku]
Dünya tarihinde çekilmiş ilk savaş fotoğraflarından (1853-1856): Kırım Savaşında İsmail Paşa ve askerleri (solda), Sivastopol kuşatmasında İngiliz hattı (sağda) Kırım Harbi 1848’de ortaya çıkan Macar mültecileri meselesinde Avusturya ve Rusya mültecilerin iadesi için Osmanlı Devleti’ne
[Devamını Oku]
Aradan doksan sene geçmesine rağmen hala üzerinde konuşmaların bitmediği bir meseledir, harf ve lisan değişimi. Olması gerekenle dengelenemediği müddetçe de konuşulmaktan çıkamayacaktır. Çünkü bu mesele alelade bir mevzu değil, bütün bir milleti ilgilendiren bir konudur.
[Devamını Oku]
Silah üretemiyordu denilen Osmanlı Devletinde, dünyanın ilk seri atışlı sahra topunun ve dakikada otuz atış yapan tüfeğin icad edilerek üretildiğini biliyor muydunuz? 19. Yüzyılın gelişen sanayisi ve bunun göstergesi olarak açılan ve işleyen fabrikalar, Avrupa’nın
[Devamını Oku]
Ticaret Ahlakı Ümmü Benî Enmâr diye bilinen Kayle (ra), ticaret ile uğraşan yaşlı bir hanım sahabe idi. Alışveriş yaparken uyguladığı bir yöntemin doğru olup olmadığını öğrenmek istiyordu. Konuyu Resûlullah’a (asm) sormaya karar verdi. Bastonunu eline
[Devamını Oku]
Sultan II. Abdülhamid’in yerli üretimi teşvik amacıyla tertip edilmesini istediği Trabzon Mamulat ve Mahsulat Sergisinin açılış töreni (1903) Hereke Halı ve İpekli Dokuma Fabrikası 1843 yılında kurulan Hereke Fabrikası, 1845’de yeni yapılmakta olan sarayların döşemelik
[Devamını Oku]
Sultan 2. Abdülhamid’in iradesiyle Medine-i Münevvere’nin limanı olan Yenbu’ya ve Mekke-i Mükerreme’nin limanı olan Cidde’ye, denizden arıtma usulüyle içme suyu sağlamak amacıyla birer su arıtma tesisi kurulmuştu. Hacıların geçiş güzergâhı olan bu limanlara su arıtma
[Devamını Oku]
v Edirne Sarayı Edirne, Sultan I. Murad tarafından fethedildikten sonra Osmanlı Devletinin başşehri oldu. Sultan I. Murad bu yeni başşehirdeki Selimiye Camiinin bulunduğu alana bir saray inşa ettirdi. Sultan II. Murad ise Sarayiçi denilen, Tunca
[Devamını Oku]
Şehid Pilot Binbaşı Mehmed Fazıl Bey Mehmed Fazıl Bey (yukarıdaki resimde soldan 6. sırada), 1889 senesinde İşkodra’da dünyaya gelmiştir. Osmanlı Devletinin yetiştirdiği ilk pilotlar arasında yer aldı. Balkan Savaşlarından, Millî Mücadele’ye kadar her savaşta ve
[Devamını Oku]
Nice kudretli padişah, derviş önünde dizini kırmış, boynunu bükmüştür. Şekle ve yapılana değil, niyete ve ihlasa bakılır bizim dinimizde. Dolayısıyla azlar çoklardan çok, zayıflar güçlülerden, güçlü, fakirler zenginlerden zengin oluverirler. Bundandır ki, batılıların aksine bizde,
[Devamını Oku]
Osmanlı Devleti’nin Kudüs’e Verdiği Özel Önem Osmanlı Devleti, Kudüs’ü yönetimi altına aldıktan kısa bir süre sonra ona atfettiği özel önemi gösterir icraatlara başladı. Özellikle Kanûnî Sultan Süleyman döneminde büyük imar faaliyetleri gerçekleştirildi. Kubbetü’s-sahra’nın restorasyonuyla başlayan
[Devamını Oku]
“Servi Ağacı”, geleneğimizde ve toplumsal inanç değerlerimizde, insan hayatının doğumdan ölüme kadar var olma çabası ve vahdetin, yani bir olmanın da sembolüdür. Mevsimlerin zorlu şartlarına rağmen yeşilliğini hiç kaybetmeyerek güçlü kalabilmesi ve dayanıklılığı ile serviler,
[Devamını Oku]
Klasik dönemde Osmanlı ekonomisi; Devletin gelirlerini yükseltmek, harcamalarını kısmak, Piyasada uygun fiyata, istenilen kalitede ürün bulundurmak, Üretim ve tüketim dengesini sağlamak1 esasları üzerine oturtulmuştur. Toprak sistemi Devlet, karşısında alternatif bir güç odağının oluşmasını istemediği için
[Devamını Oku]
Gubârî, çok küçük yazılması sebebiyle her çeşit yazıya uygulanabilirse de yapı itibariyle daha ziyâde Nesih’le birlikte Nesta‘lik ve Rikaâ‘ yazılarına daha uygun düşmektedir. Nitekim Habîbullah Fezâilî, İranlı Nesta‘lik hattatı Ali Herevî’nin Midûdü’l-hutût adlı risâlesinde her
[Devamını Oku]
Tophane-i Âmire İstanbul’un fethinin ardından kendi adıyla anılan semte inşa edilen Tophane, Osmanlı Devletinin en önemli silah üretim merkezlerinden biriydi. Sultan II. Bayezid zamanında artan ihtiyacı karşılamak için odalar eklenerek genişletilmiştir. Kanuni Sultan Süleyman döneminde
[Devamını Oku]
“Kuş Sebîli” Türk milletinin hayırseverliğini, hassasiyetini, ince duygularını ve zevkini yansıtması bakımından Türk medeniyetinde, kültüründe ve sanatında önemli bir yere sahiptir. Osmanlı'nın ince ruhunun, yaratılana duyulan saygı, sevgi ve merhametin en güzel yansımalarından olan “Kuş
[Devamını Oku]
Bir milleti millet yapan en temel unsurlardan dil ve dînin yanında, târih şuûrunun da büyük önemi vardır. Milleti oluşturan fertlerin, ait oldukları kültürü oluşturan ortak geçmişi bilmesi, atalarının yapmış olduğu fedâkârlıklardan, hizmetlerden ve edindikleri tecrübelerden
[Devamını Oku]
Yedekçiler Mescidi (Bostancı Tabhane Camii) Değirmen Ocağı Camii de denilen Yedekçiler Mescidi, hasta bostancılar için Topkapı Sarayı’nın denize bakan surlarının dışında inşa edilmiştir. Banisi Sultan Süleyman Han’dır. 19. yüzyılda çizilen bir gravürde bu Yedekçiler Mescidi
[Devamını Oku]
I. Dünya Savaşı 28 Haziran 1914’te Avusturya-Macaristan veliahtı ile eşinin Saraybosna’da bir Sırp milliyetçisi tarafından öldürülmesi, daha önce saflarını belirleyen İttifak ve İtilâf devletlerinin zincirleme olarak birbirlerine savaş açmasına sebep oldu. 28 Temmuz 1914’te Avusturya-Macaristan’ın
[Devamını Oku]
Fetih ruhu, “De ki: Hak geldi bâtıl yıkılıp gitti! Zaten bâtıl yıkılmaya mahkûmdur. (İsra/81)” hakikatinin azametine topyekûn olarak sırt dayamaktır. Fetih Ruhu, Duadır. Dünyanın herhangi bir zamanında, herhangi bir coğrafyasında mücahede halinde bulunan ya da
[Devamını Oku]
“Hangi çiçeğe varıp el attıysam Allah’ı zikir ve tesbih ile meşguldüler, onları dalından koparıp zikir ve tesbih etmesine mâni olmaya gönlüm elvermedi, bu zavallı Sümbül dalından kopmuştu ben de bu çiçeği size getirdim” Asıl adı
[Devamını Oku]
“En hayırlı sevap, insanlara su vermek (ulaştırmak)’tir.” Zaman içinde Osmanlı su kültüründe daha önce örneklerine rastlanmayan uygulamalar ortaya çıkar ve duvar çeşmeleri başlı başına bir süsleme öğesi hâline gelirler. Alay Köşkü’ne bakan Bâb-ı Âli kapısındaki
[Devamını Oku]
Cebrail Aleyhisselam, meleklerin en üstünü, en büyüğü ve Allah’a en yakın olanıdır. Onun için kendisine meleklerin efendisi anlamında “Seyyidü’l-Melâike” denmiştir. Vahyi getirmekle görevlidir. Kuran-ı Kerim’de Cebrail (as)’e güvenilir anlamına gelen “Ruhu’l-emîn” denilmiştir. Cebrail Aleyhisselam’ın Diğer
[Devamını Oku]
İlim ilim bilmektirİlim kendin bilmektirSen kendini bilmezsenBu nice okumaktır.Okumaktan murat neKişi Hak’kı bilmektir Yunus Emre İçinde bulunduğumuz 2021 yılı Yunus Emre’nin vefatının 700. yılı münasebetiyle UNESCO tarafından anma yıl dönümleri arasına dâhil edildi. Ayrıca 30
[Devamını Oku]
ZeytinburnuMavzer-Fişenk Fabrikası 19. yüzyılın gelişen sanayisi ve bunun göstergesi olarak açılan ve işleyen fabrikalar, Avrupa’nın bir sembolü olmuştur. Bunun yanında, tarihî belgeler Avrupa ile eşzamanlı olarak Osmanlı Devleti’nin de sanayileştiğini ve başta ordunun ihtiyaç duyduğu
[Devamını Oku]
Mühendishane-i Berrî-i Hümâyûn Mühendishane-i Berrî-i Hümâyûn, Nizam-ı Cedîd’in kurumlarından biri olarak 1795’te Hasköy’de açılmıştır. 1775’te kurulan Mühendishâne-i Bahrî-i Hümâyun’dan sonra Osmanlı’nın ikinci mühendishânesidir. Yanındaki Humbaracı ve Lağımcı ocaklarına bağlı bir kurum olması düşünüldüğünden Mühendishâne-i Berrî’nin
[Devamını Oku]
Son yıllarda elektrikli otomobillerin kullanımı giderek yaygınlaşmaktadır. Muhtemelen yakın gelecekte benzin ve dizel yakıtla çalışan otomobillerin yerini büyük oranda elektrikli otomobiller alacak. Elektrikli otomobillerin tarihi incelendiğinde, aslında 1800’lü yıllarda üretilmeye başlandıkları, hatta benzinli otomobillere göre
[Devamını Oku]
Kur’an, inzal edildiği asırlar öncesinden, peygamberlerin mucizelerini beyan ederek ve en son hedefini göstererek insanlığı terakki için çalışmaya teşvik eder. Günümüzde gerek bu mucizelerin nihayi hududunu çizdiği gelişmelere, gerek hayvanlar eliyle örnek gösterilen teknolojik modellemelerin
[Devamını Oku]
Beylerbeyi Sarayı Beylerbeyi Sarayı’nın bulunduğu yerde Rumeli Beylerbeyi Mehmed Paşa’nın yalısı vardı. Bu yüzden daha sonradan buraya yapılan saraya Beylerbeyi adı verilmiştir. Sarayın bulunduğu alan bir müddet has bahçe olarak kullanılmıştır. Sultan 2. Mahmud ise
[Devamını Oku]
Fatih Sultan Mehmed Türbesi Fâtih Sultan Mehmed, yeni bir sefer için ordusuyla Üsküdar’a geçtikten sonra Üsküdar ile Gebze arasında muhtemelen Maltepe civarında Hünkârçayırı denilen yerde 3 Mayıs 1481’de vefat etmiştir. Fatih’in cenazesi Dersaâdet’e getirilerek, Fâtih
[Devamını Oku]
Maarif Nâzırı Cevdet Paşa'nın teklifiyle Topkapı Sarayı'nın Çinili Köşk'ü bazı değişiklikler yapılarak müzeye dönüştürülmüştür. Buraya taşınan Mecma-ı Âsâr-ı Atîka koleksiyonu ile yeni Müze-i Hümâyun (bugünkü Arkeoloji Müzesi, Eski Åžark Eserleri Müzesi ve Türk Çini ve
[Devamını Oku]
Siyaset âleminde gerçekleşen bir inkılâptan dolayı İslâm’ın zarar görmesinden korkulmaz. Bu meseleyi Bediüzzaman Hazretleri’nin Münâzarât isimli risalesinden istifade ile arz etmeye çalışayım. Evet korkulmaz; zira İslâmiyet güneş gibidir, üflemekle sönmez. Gündüz gibidir; göz yummakla gece
[Devamını Oku]
Bursa Ulu Camii Bursa Ulu Camii, Sultan Yıldırım Bayezid tarafından yaptırılmıştır. İnşaatının 1399 veya 1400 senesinde tamamlandığı düşünülmektedir. Mimarının Ali Neccar ya da Ali İvaz Paşa olduğu tahmin edilmektedir. Ulu Camii, ilk tasarlandığında bir külliye
[Devamını Oku]
İstanbul, bir Peygamber müjdesi şehirdir. Coğrafi konumunun kendisine kattığı değerden belki de daha fazlasını gözleri kamaştıran bir gerdanlığa benzeyen muhteşem Boğaziçi'nin doğal güzelliğiyle kazanmıştır. İstanbul bir kubbeler ve minareler şehridir. Fetihten sonra İstanbul, Osmanlı medeniyetinin
[Devamını Oku]
Mısır Çarşısı Yeni Cami Külliyesi’nin inşasına ilk olarak 9 Nisan 1598 tarihinde başlanmıştır. Mimarlığını Davud Ağa’nın yaptığı külliyenin banisi ise Sultan 3. Mehmed’in annesi Safiye Sultan’dı. Külliyenin inşaatı devam ederken Sultan 3. Mehmed vefat edince,
[Devamını Oku]
15 Temmuz’da menfur bir kalkışma yaşandı. Hamdolsun milletimizin feraseti, devletimizin dirayeti ve devlet adamlarımızın basireti ile hainlerin ve destekçilerinin bekledikleri neticeye ulaşamadan sonuçlandı. Tesirleri devam etse de tamamen izale olup selametimizi kazanacağımızı rahmet-i İlahiyeden ümid
[Devamını Oku]
Biz gördük bütün devlet kurumları tek vücut gibi bu darbeye karşı durdu. Bu halk, Allah’ın takdir ettiği bu nimeti unutmamalıdır. Ben dâhil milyonlarca Müslüman çok zor bir gece geçirdik. Fakat insanların ümit ve moral kaynağı
[Devamını Oku]
“Hak neşvünema bulacaktır-eğer çendan toprakta gizlense… Ve taraftar ve mültezimleri muzaffer olacaklardır-eğer çendan zaman ve zeminin merhametsizliğinden az ve zayıf olsalar…” (Hak, toprakta gizlense de yeşerip ortaya çıkacaktır ve eğer hakkı savunan ve ona taraftar
[Devamını Oku]
Sultan III. Ahmed Çeşmesi Çeşme mimarîsinde bir şaheser olarak önümüze çıkan Sultan III. Ahmed Çeşmesi, 1729 senesinde inşa edilmiştir. Ayasofya Camii ile Bâb-ı Hümayun arasına böyle bir çeşmenin yapılmasını Lale Devri’nin meşhur sadrazamı Nevşehirli Damat
[Devamını Oku]
Şairin “seni de vururlar bir gün ey acı” dediği gün tahakkuk edene kadar daha kaç aynı acı bizi can evimizden vuracak bilmiyoruz. Bilmediğimizi bilmek istediğimize matufen değil, sabrın zorluğuna ithafen ve acılarımızın nihayete ermesine muntazıran
[Devamını Oku]
Üsküdar Yahya Kemal’in ifadesiyle Üsküdar, İstanbul’un fethini gördüğü için bir ulu rüyayı görenlerin şehriydi. Tarihî Yarımada’dan önce fethedildiği için uzun yıllar Üsküdar’dan İstanbul’un kalbi olan Suriçi’ne bakanlar, Peygamber Efendimizin (asm) müjdelediği kutlu rüyanın hayaliyle avundular.
[Devamını Oku]
İslâm Dînî temizliği ve ibâdeti bir bütün olarak görmüş, temizliği hem birçok ibâdetin ilk şartı hem de kendiliğinden bir ibâdet saymıştır. Bu yüzden de suya, hayat kaynağı ve temizliğin en önemli unsuru olarak büyük önem
[Devamını Oku]
Ertuğrul Süvari Alayı Sultan 2. Abdülhamid, kendisinden önceki padişahlar Sultan Abdülaziz ve Sultan 5. Murad’ın darbelerle tahttan indirilmesinden dolayı güvenliğine önem veriyordu. Bunun için Osmanlı hanedanının mensubu olduğu Karakeçili Yörüklerinden meydana gelen bir süvari alayı
[Devamını Oku]
“Takkeci İbrahim Çavuş Camii” ve“Takyeci Camii” olarak da bilinir. Arakiyeci İbrahim Ağa tarafından gördüğü bir rüyâ üzerine yaptırdığı rivâyet edilen külliye cami, Topkapı sur dışında, eski Davutpaşa Caddesi ve Topkapı Mezarlığı ile E-5 karayolunun kesiştiği
[Devamını Oku]
“Balkan Harbi, Trablusgarp, Birinci Dünya Savaşı, Kurtuluş Savaşı…Vatan coğrafyası bu müselsel felaketler yüzünden küçülürken aydın sayısı da azalır. Öyle ki İstiklal Savaşı’nın muzaffer başkumandanı harfleri değiştirmeye kalkışınca, bir avuç entelektüelin alkışlarıyla teşci edilir. Arap harflerini
[Devamını Oku]
Hatt-ı Kur’ân, millî kültürümüz açısından bin yıllık köklü bir maziye sahiptir. Yazısında Kur’ân harflerini kullanan Osmanlı Türkçesi, Türk Milletinin hatt-ı kadîmidir. Ecdadımız yüz yıllar boyunca mektuplarını bu yazı ile yazmışlar, kitaplarını bu harfleri kullanarak telif
[Devamını Oku]
Külli manada medeniyet üzerine, daha müstakil olarak ise Doğu ve Batı medeniyetleri üzerine ayrı ayrı, münhasır olarak bu ikisinin mukayesesi üzerine çok şeyler söylenmiş, yazılmıştır. Medeniyet yolculuğu devam ediyor olan insanlığın, bu yolculuğun devamı boyunca
[Devamını Oku]
İslam hukukunda alış-verişte karşılıklı rıza esas alınmıştır. Peygamber Efendimiz yaşanan gıda sıkıntısı sebebiyle fiyatların sınırlandırılması taleplerini, satıcıların hukuku noktasında geri çevirmiştir. Bununla birlikte sonraları hem satıcının hem de kamunun hukuku göz önünde bulundurularak narh uygulamasına
[Devamını Oku]
Yolunu geç bulmuş bir kalbin muhabbetiyle Falih Rıfkı’ya İstanbul’u yenileştiren ve yerlisini şaşırtan istilâların en gizlisi ve en tesirlisi yabancı saatlerin hayatımıza girişi oldu. “Saat”ten kastımız, zamanı ölçen âlet değil, fakat bizzat zamandır. Eskiden kendimize
[Devamını Oku]
Hattatlarımız kadîm bir medeniyetin şâheserleri olarak bıraktığı güzel eserler, medeniyetimizi, kültürümüzü ve gönül dünyamızı aydınlatmaya devam ediyor. Hepsinin ruhları şâd, makamları âlî, mekânları cennet olsun!.. Türkler, İslâm’la ve onun kutsal kitabı Kur’ân-ı Kerim’le ile tanıştıkları
[Devamını Oku]
“Emanât-ı Mukaddese” olarak da adlandırılan Kutsal Emânetler, İslâm dini tarihi açısından büyük önem taşıyan, Hz. Muhammed’e (sav) ve diğer İslâm büyüklerine ait bazı mübarek eşyalara verilen genel bir isimdir. “Mukaddes Emânetler” olarak da isimlendirilen bu
[Devamını Oku]
Tebdil-i kıyafet, adı üstünde, giysiler veya dış görünüş değiştirilerek yapılırdı. Padişah’ın bir derviş gibi giyinmesi onun gizlenmesini sağlayacak en önemli kıyafet değişikliği sayılabilirdi. Bazı padişahlar tebdil için belli kıyafetler giyerlerdi. Vatandaşların devlet idarecilerinden beklentisi her
[Devamını Oku]
Manisa Sarayı Manisa Sarayı, Sultan II. Murad döneminde yaptırılmıştır. XV. yüzyılın ortalarında yaptırılan bu saray kompleksi Fatih Sultan Mehmed döneminde genişletilmiş ve yeni yapılar eklenmiştir. Osmanlı döneminde Manisa şehri, şehzadelerin görev yaptığı şehzadeler kenti işlevini
[Devamını Oku]
Konya Alâeddin Camii ve Selçuklu Sultanları Türbesi Konya’nın en merkezî noktasında bulunan Alâeddin Câmii, en eski Selçuklu eserlerinden olup, Alâeddin Tepesi üzerinde inşa edilmiştir. Selçuklu Sultanı 1. Rükneddin Mesud (1116-1156) zamanında yapımına başlanmış ve Sultan
[Devamını Oku]
Şeyh Edebali’nin Osman Gazi’ye yaptığı söylenen nasihatinde bir cümle geçer: “İnsanı yaşat ki devlet yaşasın!” Şeyh Hzretleri bu cümleyi hangi maksatla söylemiştir, bilmiyorum, fakat bugünden baktığımızda anlaşılacak çok tarafları var. Bunu biraz kurcalayalım istiyorum. İnsan
[Devamını Oku]
Eminönü Yeni Camii Yeni Cami ve külliyesinin inşaatına ilk olarak 9 Nisan 1598 tarihinde Mimar Davud Ağa tarafından başlanmıştır. Caminin ilk banisi Sultan III. Mehmed’in annesi Safiye Sultan’dır. Cami, denize çok yakın bir mevkide inşa
[Devamını Oku]
Hangi cemiyettensin? Adamın biri, yoldan geçen bir faytona el kaldırarak durdurur ve gideceği yeri söyler. Yolculuk esnasında arabacı ile müşteri kendi aralarında konuşmaya başlarlar. Müşteri: “Arabacı! Pek ağır gidiyoruz! Biraz hayvanları kamçıla, ‘deh’ de bakalım.”
[Devamını Oku]
Registan Meydanı Registan, Farsça’da "kumlu yer" manasına gelmektedir. Registan Meydanı, üç medreseden müteşekkildir: Uluğbey Medresesi (1417-1420), Şirdâr Medresesi (1619-1636) ve Tilakâri Medresesi (1646-1660). Uluğ Bey Medresesi, 15. asırda İslam dünyasının âlim yetiştiren önde gelen medreselerinden
[Devamını Oku]
“Osmanlı Evi”, “Türk Evi”, “Anadolu Evi” Osmanlı mimarisi, Osmanlı İmparatorluğu’nun beylik olarak kurulup, imparatorluk olarak yayıldığı ve hüküm sürdüğü dönemlerde inşa ettiği ve fikir öncülüğü yaptığı mimari üslupları ve eserleri kapsar. Osmanlı mimarisi kendinden önce
[Devamını Oku]
Panorama 1453 Tarih Müzesi'nde sergilenen 54 panonun yer aldığı Fetih Sergisi, yerli ve yabancı turistler tarafından yoğun ilgi görüyor. Mimar Muharrem Hilmi Şenalp tarafından hazırlanan ve 1453 Fetih Sergisi olarak isimlendirilen 54 panoda orijinal minyatür,
[Devamını Oku]
İki Kuşaklı Hicret gecesi Hz. Ebû Bekir’in (ra) kızı Esma (ra), deriden torbalara azıkları yerleştirmişti. Esma, torbaların ağzını bağlamak için ip aradı ama bulamadı. Peygamber Efendimizle (asm) Hz. Ebû Bekir’in (ra) hemen çıkmaları gerekiyordu. Hz.
[Devamını Oku]
Güneş Saati Güneş saati, zamanı Güneş’in konumuna göre ölçmeye yarayan bir alettir. Genel olarak rastlanan, yatay güneş saati tasarımlarında dikey olarak yerleştirilmiş bir çubuğun gölgesi, yatay yerleştirilmiş bir yüzeyde günün saatlerini gösteren kadrana düşer. Güneş
[Devamını Oku]
“İmanlı bir kimse Cenâb-ı Hakk’ı tanımayan bir adamdan üstündür” Bedîüzzaman Hazretleri, talebeleriyle birlikte Ruslara karşı yaptığı mücâdeleler sonunda yaralanır ve esir düşer. Ruslar, Üstad Hazretleri’ni Celfa, Tiflis ve Koloğrif üzerinden Kosturma’daki esir kampına götürürler. Burada
[Devamını Oku]
Yanlış fetvalara karşı korkusuzca mücadele etti Bedîüzzaman Hazretleri işgal yıllarının İstanbul’unda, Dâr’ül Hikmet’il İslâmiye’de demir gibi dayandı. Ecnebî tesîrâtı Dâr’ül Hikmet’i, kendine alet edemedi. Yanlış fetvâlara karşı, pervâsızca mücâdele etti. İslâmiyet’e muzır bir cereyân ortaya
[Devamını Oku]
Mısır'ın 500 yıllık İslam eserlerine Türkiye sahip çıkıyor Türkiye, Mısır'da çeşitli kütüphanelerde bulunan yaklaşık bin el yazması İslami eseri yenileyip koruma altına alacak. Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) tarafından yenilenip, dijital ortama aktarılacak
[Devamını Oku]
“O hareketinizin mukaddesâtınıza olanbağlılıktan ileri geldiğine kanaat getirdim” Bedîüzzaman Hazretleri, Rus Başkumandanının karşısında ayağa kalkmayınca, divân-ı harbe verilir. Zâbit arkadaşları, hemen özür dileyerek vahim neticenin önlenmesine çalışmasını istirham ederler. Fakat Bedîüzzaman Hazretleri: “Bunların îdam kararı,
[Devamını Oku]
“Maaşımın fazlası millet malıdır” Bedîüzzaman Hazretleri Dâru’l-Hikmeti’l - İslâmiye’de iken zarûretten fazla kendine masraf yapmıyordu. Ve maişetçe neden bu kadar muktesid yaşıyorsun diyenlere cevâben: “Ben sevâd-ı âzama tâbi olmak isterim. Sevâd-ı âzam ise, bu kadar
[Devamını Oku]
Kâğıt, selüloz lifleri suya batırılıp, fazla suyunun alınması için bir eleğe konduktan sonra kurutulduğunda oluşan lif keçesine denir. İnsanların kullandığı ilkyazı malzemesinin kilden tabletler olduğu kabul edilmektedir. İbn Nedîm'in Hz. Âdem'e kadar götürdüğü tabletlerin yanında1
[Devamını Oku]
Ahlat Selçuklu Meydan Mezarlığı Mezar taşları, bir işaret taşı olmasının ötesinde dînî ve millî kimliğin taşlara işlenmiş kültürel yansımasıdır. Taşların birer lisan, kitâbelerin de o taşlarla hemzebân olduğu mezar taşları hayatla ölüm, ölüyle ziyaretçi arasında
[Devamını Oku]
Peygamber Efendimizin (asm) Cesâreti Enes bin Mâlik (ra) anlatıyor: “Resûlullah (asm), insanların en güzeli, en cömerdi ve en yiğidiydi. Yemin olsun ki, bir gece Medine ahalisi (bir düşman baskınından dolayı) korkmuştu. İnsanlar, sesin geldiği yöne
[Devamını Oku]
Osmanlı’da Su Medeniyeti ve Çeşme Kültürü Yüce Rabbimizin “Biz her şeyi sudan yarattık” âyeti, Hz. Peygamber (sav)’in “En hayırlı sadaka, insanlara su vermektir” hitabı yanında atalarımızın diline pelesenk olmuş “Su gibi aziz ol” sözünü duymayanımız
[Devamını Oku]
İstanbul’u Şu Beşikte Yatan Çocuk Fethedecek Hacı Bayram-ı Velî Hz. Edirne’de bulunduğu sıralarda Sultan 2. Murad ile sık sık görüşmüştür. Sultan 2. Murad, bu görüşmelerde Hacı Bayram-ı Velî Hz.’nin mâneviyâtından ve ilminden istifade etmiştir. Yine
[Devamını Oku]
İstanbul'un Fethi Peygamber Efendimiz hadis-i şeriflerinde; “Konstantiniyye elbet feth olunacaktır. Onu feth eden Kumandan ne güzel Kumandan, onu feth eden Asker ne güzel Askerdir” buyurmuşlardır. Kur’ân-ı Kerim’de, Sebe Suresi’nin 15. âyetinde geçen “Tayyib” kelimesi “Çok
[Devamını Oku]
Mescid-i Cuma Peygamber Efendimiz (asm), Hz. Ebû Bekir (ra) ile birlikte 13 Eylül 622 (1 Rebîülevvel 1) günü Hicret için Sevr Mağarası’ndan Medine’ye doğru yola çıkmışlardır. 20 Eylül günü Kubâ’ya ulaşan iki kutlu yolcu dört
[Devamını Oku]
Kubbe, binaların üzerlerini örtmek için kullanılan mimari bir sistemdir. Daire veya dörtgen binaların üzerini örtmekte kullanılan kubbe, genellikle dini mimaride kullanılmakla beraber, sivil ve askeri binalarda da yer almıştır. Bir kemerin merkezinden geçen bir eksen
[Devamını Oku]
Her namazdan sonra yapılan duâ Bir gün mü’minlerin annesi Hz. Âişe (ra), Peygamber Efendimiz’e (asm) “Yâ Resûlallah! Bana duâ et.” dedi. Peygamber Efendimiz (asm) “Allahım, Âişe’nin geçmiş, gelecek, gizli ve açık bütün günahlarını bağışla.” diye
[Devamını Oku]
Osmanlı’nın İlk Milletlerarası Fuarı:Sergi-i Umumî-i Osmanî Dünya çapında düzenlenen ilk sergi, İngiltere tarafından 1851 senesinde Londra’da tertip edilmiştir. Bu sergiye Osmanlı Devleti’nin de içinde olduğu dünyanın önde gelen ülkeleri katılmıştır. Milletlerarası sergilere katılarak tecrübe edinen
[Devamını Oku]
Hz. Râbiatü’l Adeviye (ksa) Râbiatü’l-Adeviye Hazretleri (ksa), köle olarak kaldığı evde daima oruç tutuyor, her gece sabaha kadar ayakta namaz kılıyordu. Bir gece efendisi uykudan uyandı, bir ses işitti; dikkat edince secde hâlindeki Râbia’yı gördü,
[Devamını Oku]
Hira Dağı Mekke'nin kuzeydoğusunda bulunan Hira Dağı, Mescid-i Haram'a yaklaşık 5 km. uzaklıktadır. Peygamber Efendimiz'e (asm) ilk vahyin geldiği mağara bu dağda bulunmaktadır. Peygamber Efendimiz (asm), risâletten önce de zaman zaman bu mağaraya gelirlerdi. Hira
[Devamını Oku]
Erol Güngör’ün Osmanlıca bilgisi Mümtaz Turhan Kırşehirli delikanlıyı tanıdıktan sonra fakültesini değiştirip kendisiyle birlikte çalışmasını tavsiye edecek ve Erol Güngör, sınıfını geçtiği halde Hukuk’tan ayrılarak Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü’ne girecektir. Böylece daha birinci sınıftayken, sosyoloji
[Devamını Oku]
1892-1907 Van Van’da tanınmış âlim bulunmadığından Van Valisi Hasan Paşa’nın daveti üzerine Bedîüzzaman Hz., 1892 senesinde Van’a gitti. Van’da on beş sene kalarak milleti tenvîr ve irşâd etti. Van’da bulunduğu vakitler Vâli ve Hükûmetin ileri
[Devamını Oku]
Hz. Râbiatü’l Adeviye (ksa) Hz. Râbiatü’l Adeviye’nin annesi ve babası vefat ettikten sonra, Basra’da büyük bir kıtlık baş göstermişti. Sahipsiz kalan Râbia’nın kızkardeşleri sağa sola dağıldılar. Kendisi de zalim birinin eline düştü. Bu zalim, onu
[Devamını Oku]
Çalışmak Kuduz aşısını bulan meşhur Louis Pasteur talebelerine hep şu tavsiyede bulunurdu: “Çalısın ve dört elle sarıldığınız işi bırakmayın. İnsan çalışmaya alışınca onsuz yaşayamaz. Çok çalışmak gerek. Dünyada her şey çalışmaya bağlıdır. Hangi mesleği seçerseniz
[Devamını Oku]
Tarihi İstanbul Üniversitesi kapısı onarılıyor İstanbul Üniversitesi'nin dünyaca meşhur kapısı onarılıyor. Restorasyon çalışmalarında kapının orijinalinde yer alan Sultan Abdülaziz'in tuğrası gün yüzüne çıkarılacak. Yaklaşık 4 yıl önce İstanbul Üniversitesi'nin tarihî duvarlarının restorasyonu ile başlayan 'tarihe
[Devamını Oku]
RİSÂLE-İ NÛR’U YAZMANIN 5 DÜNYEVÎ FAYDASI Rızıkta bereket. Kalbte rahat ve sürur. Geçimde kolaylık. İşlerde muvaffakiyet. Talebelik faziletini almakla bütün Risâle-i Nûr talebelerinin duâlarına hissedâr olmak. DUÂNIN KABÛLE YAKIN OLMASI İÇİN 10 ŞART Duâ edileceği
[Devamını Oku]
“Şimdiye kadar muhâfınız idik, bundan sonra da hizmetçiniziz” Bedîüzzaman Hazretleri, Cizre’den sonra Mardin’e gider. Bu sırada 16 yaşındadır. Mardin’deki âlimler de Bedîüzzaman Hazretle-ri’ndeki ilmî kudreti görünce; O’nu kendilerine üstad olarak kabul ederler. Üstad Hazretleri, Mardin’de
[Devamını Oku]
Şakîk-i Belhî ile İbrahim bin Edhem Şakîk-i Belhî (ksa), İbrahim bin Edhem'e (ksa) sormuş: “Dünyalık geçim işlerinde hâliniz nasıldır?" İbrahim bin Edhem cevaben: "Ne zaman bulursak alır, yer ve şükrederiz. Bulamadığımız zaman da sabrederiz." demiş.
[Devamını Oku]
“Nûn. Kaleme ve yazmakta oldukları şeylere yemîn olsun” Kalem Sûresi, 1 NESL-İ CEDİT “İşte ey iki hayatın rûhu hükmünde olan İslâmiyeti bırakan iki ayaklı mezar-ı müteharrik bedbahtlar! Gelen neslin kapısında durmayınız. Mezar sizi bekliyor, çekiliniz;
[Devamını Oku]
Meziyetleri tükenmeyen kitap: Kur’ân Hazret-i Ali (kv) der ki: “Resûlullah (asm)’dan işittim: ‘Haberiniz olsun ki bir takım fitneler zuhur edecektir!’ buyurdu. ‘Yâ Resûlallah! O fitnelerden çıkış, kurtuluş nedir?’ diye sordum. ‘Kitâbullah’dır! Çünkü, sizden öncekilerin haberleri
[Devamını Oku]
Âlimler, Yanlış Verilen Cevâbı Farkedemediler Miran Aşireti Reisi Mustafa Paşa’nın teklifi üzerine Cizre âlimleriyle karşılaşan Üstad Hazretleri “Efendiler! Bendeniz vaad etmiştim. Hiç kimseye sual sormam. Binaenaleyh sizin suallerinizi cevablandırmaya hazırım.” der. Bu hocalar, Üstad Hazretleri’ne
[Devamını Oku]
Zeyd bin Hârise (ra) Küçük yaşta esir edilerek köleleştirilen Zeyd bin Hârise (ra), Hz. Hatice (ra) tarafından alınarak Peygamber Efendimiz’e (asm) hediye edilmiştir. Sonraları babası, Zeyd bin Hârise’yi (ra) bularak yaşadığı şehre gelmesini istemişse de
[Devamını Oku]
Kâbe-i Muazzama Muhakkak ki mübârek ve âlemlere bir hidâyet olarak insanlar için kurulan ilk mâbed, Mekke’deki (Kâbe) dir.” (Âl-i İmrân, 3) Mekke’nin kalbinde müslümanların kıblegâhı ve dünyanın en mukaddes mekânı olan Kâbe, yaklaşık kare bir
[Devamını Oku]
Yemeğinin içindeki taneleri karıncalara veriyordu Tillo’daki Kubbe-i Hasiye isimli ünlü türbede kaldığı sıralarda, Bedîüzzaman Hazretlerinin yemeğini küçük kardeşi getiriyordu. Üstad Hazretleri, yemeğinin içindeki taneleri kubbenin etrâfında bulunan karıncalara veriyordu. Kendisi ekmeğini yemeğinin suyuna batırarak yiyordu.
[Devamını Oku]
PEYGAMBER EFENDİMİZ’İN SORDUĞU BİLMECE Abdullah İbni Ömer anlatıyor: Bir gün Resûl-ü Ekrem (asm)’in yanında oturuyorduk. Kendisine hurma göbeği ikram edildi. Bunun üzerine, “Ağaçlar içinde bir ağaç var, yaprağı hiç düşmez; Rabbinin izniyle meyvesini verir; iyi
[Devamını Oku]
Seksen Kg Ağırlığındaki Kur’ân-ı Kerîm Hz. Osman (ra) hilâfeti döneminde, Hz. Hafsa (ra) vâlidemizde bulunan ilk Kur’ân nüshasının esas alınarak yeni nüshaların çoğaltılması ve merkezî şehirlere gönderilmesiyle ilgili olarak Zeyd bin Sâbit’i (ra) görevlendirmişti. Çoğaltılan
[Devamını Oku]
“Beni Öldürünüz! (Ancak) İlmin Haysiyetini Muhâfaza Ediniz” Bedîüzzaman Hazretlerinin hârikulâde zekâsını ve ilmini duymayan kalmamıştı. Siirt ahâlisi, daha 15 yaşında olan Bedîüzzaman Hazretlerine çok hürmet etmekte ve onu çok sevmekteydiler. Bu hâl, diğer ilim ehlinin
[Devamını Oku]
Tarihte bazı kâmil şahsiyetler vardır ki günümüz insanına örnek olmakta ve hayatımız boyunca yolumuza ışık tutmaktadırlar. Ömer bin Abdülaziz de bu zâtlardan birisidir. Şimdi bu mübârek şahsiyetin hayatından bazı kesitleri istifâdelerinize sunmak istiyorum. Ömer bin
[Devamını Oku]
Erzurumluİbrahim Hakkı HAZRETLERİ 18 Mayıs 1703’de Erzurum’un Hasankale ilçesinde dünyaya geldi. İlk tahsilini babasından alan İbrahim Hakkı Hz., Molla Muhammed Sıhranî’den de astronomi ve fizik ilimlerini tahsil etti. Daha sonra Tillo’ya giderek İsmail Fakirullah Hz.’nin
[Devamını Oku]
Alkış Çavuşları Osmanlı’da Pâdişahın bayramlaşma ve diğer törenlerde tahta gelişlerinde, “Aleyke avn-Allah (Allah’ın yardımı üzerine olsun!)”, “Uğurun açık olsun, ikbâlin füzûn!”, “Pâdişahım devletinle bin yaşa!” ve “Mâşâallah!”, “Mağrûr olma Pâdişahım, senden büyük Allah var!” diye,
[Devamını Oku]
Anadolu’nun İlk Camisi:Habîb-i Neccâr Camii Yasin Suresi’nin 20. ayetinde; “Derken şehrin en uzak yerinden bir adam koşarak geldi; dedi ki: ‘Ey kavmim! (Bu) elçilere uyun!’” şeklinde bahsedilen zâtın Habîb-i Neccâr olduğunu tefsirlerin birçoğu beyan etmektedir.
[Devamını Oku]
Gül Baba Türbesi Asıl adı Cafer olan Gül Baba, aslen Merzifonlu olup Veli Baba Dergâhına bağlı bir Bektaşi dervişidir. Veli Baba Dergâhı, günümüzde Isparta’nın Senirkent ilçesine bağlı Uluğbey Köyü’nde bulunmaktadır. Veli Baba Dergâhında bulunan bir
[Devamını Oku]
Üsküdar Ayazma Camii Ayazma Camii, Sultan III. Mustafa tarafından annesi Mihrişah Emine Sultan ile ağabeyi Şehzade Süleyman adına yaptırılmıştır. Bina emini İshak Ağa’dır. İnşaatına 29 Mart 1758 tarihinde başlanmış ve 1761 senesinin ocak ayında tamamlanmıştır.
[Devamını Oku]
Sosyal yardımlaşma ve dayanışmanın en güzel örneklerinden birisi olan "Sadaka Taşları", insan onurunun incinmeden yardım almasını sağlayan eski yardımlaşma sistemlerinden biri olarak bilinmektedir. Sadaka taşlarının diğer yardımlaşma sistemlerinden en belirgin farkı ise, yardımlaşmanın yalnızca zengin-fakir
[Devamını Oku]
Mescid-i Seb'a (Yedi Mescid) 627 senesinde gerçekleşen Hendek Garvesi, ismini Medine-i Münevvere'nin çevresine kazılan 5.5 km uzunluğunda, 9 metre genişliğinde ve 4.5 metre derinliğindeki hendekten almıştır. Peygamber Efendimiz (asm), bu gazvede karagahını Sel" Dağının eteklerine
[Devamını Oku]
Sultan Hanı Kervansarayı Aksaray’ın sınırları içerisinde yer alan Sultan Hanı, bir kervansaray olup; Konya-Kayseri yolu üzerinde yer almaktadır. Aksaray’ın merkezine 42 km. uzaklıktadır. Bulunduğu ilçeye adını vermiştir. Kitabelerine göre 1229 yılında Anadolu Selçuklu Sultanı I.
[Devamını Oku]
I. DOGUŞ DÖNEMİ (M.7. YY – H. 1. YY) Peygamberimiz Dönemi Sahabeler Peygamberimizi yakından takip ederek hadisleri ezberleme ve aktarma yoluna gittiler. İlk dönemlerde Kur’an-ı Kerimle karışmaması için hadislerin yazılması yasaklansa da; Kur’an-ı Kerimin üslubuna
[Devamını Oku]
Yanya Sultan 2. Murad, Selanik’i 1430 senesinde kuşattığı zaman Yanya halkından bir grup temsilci gelerek şehrin anahtarlarını sunarlar. Sinan Paşa tarafından Yanya teslim alınır. Yanya, Osmanlılar tarafından fethedilmeden önce Yunan Epirus Despotluğunun merkeziydi. Epirus Despotluğu,
[Devamını Oku]
İsmail Rumî Hazretleri (KS) ve Kadirîhane Şeyh İsmail Rumî Hazretleri, Kastamonu’nun Tosya İlçesine bağlı Bansa Köyünde dünyaya gelmiştir. İlk ciddî eğitimini Tosya’da aldı. Burada iken medrese tahsilinin yanı sıra Halvetî şeyhi Ahmed Efendi’nin tekkesinde manevî
[Devamını Oku]
Kudüs ve Hz. Davud (as) Kulesi Kudüs’ün Osmanlılar tarafından fethi Yavuz Sultan Selim zamanında Mercidabık Zaferi’nin ardından gerçekleşmiştir. Yavuz Sultan Selim 30 Aralık 1516’da Kudüs’e, 2 Ocak 1517’de Gazze’ye girmiştir. Bu zamandan sonra Filistin’in Osmanlıların
[Devamını Oku]
Gazze Hz. Haşim Türbesi(Seyyidinâ Haşim Camii) Peygamber Efendimizin (asm) büyük dedesi Haşim’in asıl adı Amr idi. Bir sene Mekke’de kıtlık olmuştu. Amr, Suriye’den ekmek getirdi ve bu getirdiği ekmekleri kırıp ufalayarak et suyundan yaptırdığı çorbaya
[Devamını Oku]
Büyük bir ekiple uzun bir çalışmanın ardından tamamlanan çalışmalar, 7 Kasım- 7 Aralık 2023 tarihleri arasında “Yüzyıllık Emanet Kızılay Esir Mektupları Sergisi” ismiyle Ankara’daki Millet Kütüphanesi’nde ziyaretçilere açıldı. Vatan-millet savunmasında cephede savaşan askerlerimizin durumlarını ailelerine
[Devamını Oku]
“Gel, Gül Ahmet’in çeşmesinden akan gülsuyuna benzeyen sudan iç!” Osmanlılar döneminde, rüşvet yemekle ünlenmiş “Gül Ahmet” isminde bir kadı varmış. Davadaki taraflardan hangisi, Gül Ahmet’e rüşvet verirse, haklı da haksız da olsa davayı o kazanıyormuş.O
[Devamını Oku]
Bugün işgal felsefesinin zalim ve gaddar saldırılarıyla Gazze’de binlerce kardeşimiz şehid olmakta, hiçbir kanun ve kural tanımaksızın sözüm ona medeni dünyanın gözü önünde katliam yapılmaktadır. Buna mukabil sırf topraklarını müdafaa etmek için gayret eden Gazzeli
[Devamını Oku]
“Niçin denilmeli artık o yerlere Milona?İlelebed koca Abdülezel’le yâd oluna” İsmail SafaHem 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşına, hem de 1897 Osmanlı-Yunan Savaşına katılan ve 70 yaşında1 düşmana karşı atı üzerinde savaşırken şehid olan hafız bir paşamız vardı:
[Devamını Oku]
“Çocukların terbiyesini bana tevdi ediniz. Dünyayı değiştireyim.” LeipnitzBir süre “portreler” başlığı adı altında tarihe mâl olmuş yerli ya da yabancı önemli şahsiyetlerin görüşlerini, kişiliklerini sahip oldukları dünya görüşlerinden bağımsız olarak anlatmayı, böylece hakikat nereden ve
[Devamını Oku]
Beykoz Hamidiye Kâğıt FabrikasıOsmanlı Devletindeki matbaaların kâğıt ihtiyacını karşılayabilmek amacıyla Serkurenâ Hattat Hafız Osman Bey, Yıldız Sarayı’na başvurur. Başvuru dilekçesi, 3 Ağustos 1886 tarihinde Sultan 2. Abdülhamid’e arz edilir. Meclis-i Vükelâ’da görüşülüp 50 yıllığına imtiyaz
[Devamını Oku]
Yıldız Hamidiye CamiiSultan II. Abdülhamid tarafından yaptırılan Yıldız Hamidiye Camii’nin inşaatı 1881 senesinde başlamış ve 1885’te tamamlanmıştır. Caminin mimarı Nikolaki Kalfa’dır. Bina nâzırı ise Başmabeynci Osman Bey’di. Caminin inşaatı başlamadan önce Nikolaki Kalfa tarafından bir
[Devamını Oku]
Şam-ı ŞerîfŞam tabiri eskiden tüm Suriye’yi tanımlamak için kullanılırdı. Şam şehrinin adı günümüzde de Arap dünyasında kullanıldığı şekliyle Dımaşk’tı. Şam’ın fethi ilk olarak Hz. Halid bin Velid (ra) komutasındaki İslâm ordusu tarafından 635 senesinde gerçekleştirilmiştir.
[Devamını Oku]
Akıl yaşta değil baştadır, diye bir atasözü vardır. Tarihin akışı içerisinde öyle gençler gelmiştir ki, nice tecrübeli, güngörmüş, bilge yaşlılardan daha büyük hizmetler ifa etmişlerdir. Bunun için önce dönüp Asr-ı Saadet’e bakmak gerekir. O kutlu
[Devamını Oku]
Ankara Kara MedreseHacı Bayram-ı Velî Hazretlerinin ilk müderrislik yaptığı medrese olarak tanınan Kara Medrese, Melike Hatun tarafından yaptırılmıştır. Kara Medrese’nin hemen yanında Melike Hatun tarafından yaptırılan bir cami bulunmaktaydı. Medrese, cami, hamam, çeşme ve mezar
[Devamını Oku]
ZonguldakZonguldak, kömür madeninin bulunması ve ardından işletilmeye başlanmasıyla gelişmiş bir şehirdir. Arşiv belgelerine göre kömür madenleri, Sultan II. Mahmud döneminde keşfedilmiştir. Kömür çıkarılmaya başlanması ise Sultan Abdülmecid döneminde gerçekleşmiştir. Hatta burada kömür madeninin çıkarıldığı, Cerîde-i
[Devamını Oku]
Cennetü’l-Bakî’Cennetü’l-Bakî’ kabristanı, Medine’nin güneydoğusunda ve Mescid-i Nebevî’nin yakınındadır. Burasının mezarlık olarak tespiti, bizzat Peygamber Efendimiz (asm) tarafından yapılmıştır. Mezarlık yapılmadan önce garkad adı verilen bir çeşit çalılıkla kaplıydı. Cennetü’l-Bakî’ye ilk defnedilen ise muhacirlerden Hz. Osman
[Devamını Oku]
Bir gün beyleri Sultan (Gazneli) Mahmut’a: “Ayaz denilen bu hizmetçinin ne marifeti var ki, sen ona otuz kişinin ücreti kadar ücret ödüyorsun” dediler. Sultan Mahmut bu soruya o sırada karşılık vermedi. Birkaç gün sonra beylerini
[Devamını Oku]
BursaBursa’nın en eski adının Prusa olduğu bilinmektedir. Pontus Kralı Mithridatis’in mağlûp edilmesinden sonra Romalıların eline geçmiştir. Roma İmparatorluğu ikiye bölününce Bursa, Doğu Roma tarafında kalmıştır. Şehir ilk olarak 1080 senesinde Süleyman Şah tarafından fethedilerek, İslam
[Devamını Oku]