Şiir
Sen gittin, hazan düştü bahçemizeSen gittin, tarumar oldu her şeySen gittin, geriye doyumsuz bir aşk bıraktın bize. Sevgili!önce kum deryalarına düştük sonra serâbabugüne kadar umutlardı bizi ayakta tutansevdandı kimsesiz çöllerde yürekleri bir tutan,yalnızlığa açılır bütün
[Devamını Oku]
Susun, susun ey insanlar, dinleyin bir ses var Kâinat mescidinde hak söz Kur'ân okunur Her şey sussun o konuşsun, nefis sussun akıl sussun Kelâm-ı ezelîyle yalnız Rabbim konuşsun Âlemlerin Rabbi sıfatıyla konuşan ey Rabbimiz Her
[Devamını Oku]
Gidin ve görün...Toprağı hâlâ kırmızıdır Çanakkale'nin. 'Tüfek îcâd oldu, mertlik bozuldu'demişti şâirŞâirim! Peki gördün mü Çanakkale'yiÖlüme ölümsüzlük nâmını verenleriAsrın İsmâillerini gördün mü şâirim Savaşın efendisi bir milletin sînesindeSır perdesi ardında bitimsiz îmânTufandı, kıyâmetti martın on
[Devamını Oku]
Kardeş, zikrin efdali "Lâ ilâhe illallah!Muhammedün Resulullah" diyene cennet vardır!Muhammedsiz gönüller asla bulmadı felah,Onu tasdîk edene ebedî felah vardır! Allah, Ehad, Samed'dir, elçisi Muhammed'dir!Tevrat, Kur'ân'da mezkur, İncilde de Ahmed'dir. Enbiyâ sonuncusu, makamca serâmeddir!Resulsüz çorak kalpte
[Devamını Oku]
Ebu Hureyre (ra)'dan rivâyetle Resulullah (asm) buyurdu ki: Şehidin duyduğu ölüm acısı herhangi birinizin duyduğu çimdik acısı kadardır. (Tirmizî, 1326) Hani bir de Nemrut, İbrahim (as)'ı da ateşe atmıştı da, ateş de onun hakkında gül
[Devamını Oku]
Rabbimizin emriyle Sur'a üfürülünce,Mavi gökler dürülüp dağlar yürütülünce,Altta Gayya kor alev, üstte Sırat zor ince,O dehşet an çatınca elimden tutar mısın? Beşer Haşr-i Ekber'e bölük bölük akarken,Ana kızdan, babalar oğullardan kaçarken,Kimisi sürünürken kimileri uçarken,Mübarek kanadını
[Devamını Oku]
Âmine ve Abdullah ne bahtiyâr idi ki:En güzel hediyeyi, Allah onlara verdi.Kim mi? Merak ettin mi? Söyleyeyim mi?Nur Muhammed Mustafa'yı, Emin'i Nur, beş yüz yetmiş birde, Mekke'de doğdu.Nur, Kadir Gecesi'nde peygamber oldu.Dün, bugün ve de
[Devamını Oku]
VE GELDİN EY NEBÎGeldin de âleme verdin teselli.Zira âlem-i bekasız nasıl teskin olunur ki,Saplanırken kalb-i hazinimize fena hançeri;Her dem çekerken elvedasız gidişlerin firak elemini. Geldin de:Kainatın dizginlerini aldın emin ellerine,Bahr-ı zamandaki seyahat-i meçhule-i beşeriyyeVe inkıraza
[Devamını Oku]
Ey zerrât, seyyarâtın yegâne müdebbiri! En cesim varlıkların sana mutî her biri. Kâinatta her şeyin elindedir tedbiri, Nasıl kavrasın akıl, o Hallâk-ı Kebîri? Kalpler tatmin mi olur, almayınca tekbîri?! Akıl, fikir de mahluk, çünkü edilmiş
[Devamını Oku]
gündüzü geceye cevâb eylediner-sultan demeden türâb eyledinbin yıllık Firavunu harâb eyledinbizleri ‘biz'likten ayırma yâ Râb! mal ve mülk senin, ben fakîr kulunumharamlarla hemhâl hakir kulunumaffeyle, isyanda mâhir kulunumyine de duâdan ayırma yâ Râb! ister bir
[Devamını Oku]
Gönül kulağınıza gelen bir musikî mi var alemden?İşte; zerresinden güneşlerine ‘Aşk' diyor bu alem.Aşkın bestesini yapıyor, güftesini okuyorVe adeta kainat gergefinde ‘Aşk' dokunuyor..Kalb-i insan da bu ahenge dahil olmuş,Ve ‘Aşk.. aşk' diyerek, aşka müptela olmuş.Aşkla
[Devamını Oku]
Cennet ucuz değildir. Cefasız sefa olmamaktadır. Sabırla aşılmalıdır her engel. Bunlar başarıldığı takdirde ise işte yüce Nebi'nin müjdeli haberi: Makbul bir hacc, dünya ve dünyadaki her şeyden daha iyidir. Ona cennetten başka karşılık verilmez. (Buhari,
[Devamını Oku]
Şimşekten hızlı geçer sayılı günlerimiz, Davetine icâbet edenlerden kıl bizi! Sanki matem kesildi şenlik, düğünlerimiz Davetine icâbet edenlerden kıl bizi Çağımız ayırt etmez oldu helal, haramı, Sofilerin birçoğu hatırlatır bel'amı, Unutturuldu şu genç kuşağa Rabbin
[Devamını Oku]
Ağzı varsa sözü yok ki küçük dilinde Ahuzarı yas bürünmüş inler kalbinde Zulme rıza gösteren de zulmün içinde Gök yarılsın perde kalksın azap yerinde Zir-ü zeber etsin Allah, en yakın günde  Bir sabidir gördüğüm…
[Devamını Oku]
Çağdaşlık budur deyip arz döndü kan gölüne, Hak-hukuk kilitlendi atomun kapsülüne! Medeni denen dünya döndü vahşet çölüne, Şeytan, her askeriyle yeni role soyundu! Bize vaat ettikleri, bütünüyle oyundu! Ateşe verdiler büsbütün dağı, ovayı, Hatta yaşanmaz
[Devamını Oku]
Anne bak! Ufukta görünen gemi,Limana yanaştı. Bak geminin ismi ne güzel. Rahmet gemisi. Kaptan, Rahmân-ı Hannân. Tayfalar, Gökyüzündeki yıldızlar. Hadi anne bizde binelim. Korkma! Bu kaptan ile alabora olmaz, Rahmet gemisi. Hem bu kaptan görmüş,
[Devamını Oku]
KUR'ÂN HÂMİLİ Abdullah b.Mesud (ra) der ki: Kur'ân hâmili, İnsanlar uykudayken, gecelerini değerlendirmesiyle, İnsanlar iftar ederken, (oruç tutarak) gündüzünü değerlendirmesiyle, İnsanlar her şeye atılırken, verâsı ile, İnsanlar kurnazlık yaparken, tevazusu ile İnsanlar sevinçli iken hüznü
[Devamını Oku]
Çekilip nur-ı hidâyet, yine zindan olacak Yine firkat, yine hasret, yine hüsran olacak, Yine sen, yaş yerine kan akıtıp ağla gözüm, Çünki hicran dolu kalbim, yine hicran olacak. Yine göç var diye, mecnuna haber verme
[Devamını Oku]
Ateşi bilmenin bedeli nedir? diye sorduklarında Alevinde bir kez olsun yanmaktır. demişlerdi. Bir'i bilmenin bedeli ben her ne ise razıyım. Bütün Hayır!larımı yok eden bir ateşte yak beni! Ey Bir! Sadece bir tek Hayır!ı alma
[Devamını Oku]
Ah! Serin toprağa düşen çınarlar...Bu dağlar sizi rahmetle anarlar,Ses versinler Sav'dan akan pınarlar. Elveda dediler, Hakk'ın erleri;Bir Cuma sabahı aldık haberi. Günleri, asırlık zaman olanlar,Nur yoluna nurlu kervan olanlar,Ey karanlık geceye tan olanlar! Sema deryasının
[Devamını Oku]
Nihayet kendime geldim de… Sana geldim. Huzurundayım. Yoğun korkularımla, Derin sevgilerimle, Cayır cayır yanan yüreciğimle sana geldim. Kollarını açmış beni mi beklersin? Ne kadar da yücesin! Oysaki pis kokular saçanHatalarımla,Kusurlarımla,Fiillerimle,İhtiyarımla,Ateşe layık nefsimle,Ruhumla,Cesedimle sana geldim. Ben
[Devamını Oku]
Dertten anlar kaleme dertlerimi dinlettimBir ağaç parçasıyken derdim ile inlettimEy beyaz sahifeler, yazdım kara yazımıBu kara bahtın kara yazısıyla kirlettim Kimseler bilmez iken kalbime girip bildinHer ne söylersem sana anlatmaya kâbildinEy derdimin ortağı ey gönlümün
[Devamını Oku]
Filistin’de iki deniz varmış. Bu denizlerden birinde balıklar yaşarmış. Bu denizin suları masmavi ve tertemizmiş. Bu denizin hemen yanı başında olan diğer denizin suyu mavi değil, kirli renkliymiş. O denizin içinde balıklar yokmuş. Kıyılarında insanlar
[Devamını Oku]
Vücûdumuzdaki yaklaşık 200 çeşitli tipteki hücrenin aralarındaki en önemli farklılık şekilleridir. Bunların hepsi temelde aynı mekanizmalara sâhib olmalarına rağmen, mükemmel şekilleri ile görev yaptıkları bölgede en yüksek verimi alacak şekilde yaratılmışlardır. Farklı şekillere sâhib hücrelere
[Devamını Oku]
Sussam dudaklarım kanar… Yorgun kelimelerin ardında saklıydı düşlerimGök yarılacak ve şerha şerha -Rahmet avuçlayacaktı gözbebeklerimOysa ne çok üşümüştü tarih ve zamanAnlamadan anlaşılmak mümkün değildiBiliyordum Sağır yürekli yaftalarla dolu renkli bezirgânlarAslından etti aslımızıNice inşikaklar uğradıNice depremler
[Devamını Oku]
Ey ma‘sûm ve güzel evlâdım!Ey temizlerden de tertemizgünahsız çocuğum.Seni Allah’ın rahmetineemânet ediyorum,Ve öyle de bırakıp gidiyorum,Rabbim, seni ve hayatınımes‘ud ve bereketli kılsın.Anneciğinin yokluğundanhiç üzüntü duyma.Sen Allah’a emânetsin. Ey bir rüyanın kurbanı olacakken,Allah’ın lütfu ve ikrâmı
[Devamını Oku]
Dokunsam çoğalır sızılarımEllerim kan revanVe bir deprem öncesi telaş içindeyimSusmak istemiyorumViran olmuş zamanların sevdasıyla Haramiler uğradı bu şehreTadılmadık zulüm bırakılmadıVe yaşanmamış cehennemNeredeydiniz siz efendiler Sussam bir daha açılmaz dilimŞair; ‘sussam dudaklarım kanar’ demişti Benden size,
[Devamını Oku]
Yâ İlâhenâ! Aslın nûrânî ağacı, Rahmânî kudretin, mülk ve tasarrufâtın parıltısı, İnsan olarak yaratılanların en fazîletlisi, Cismânî sûretlerin en şereflisi, Rabbânî sırların menbâı, en seçkin ilimlerin hazinesi, Asıl mülk ve tasarrufun, göz kamaştıran parlak güzelliğin
[Devamını Oku]
Yine gördüm sizi bir dâr-ı naîm kasrındaBa’del üstâd sen idin ferd-i ferîd, asrında Seni en fazla sitâyiş ediyor ÜstâdınGeçiyor Türke halâskâr diye Nûrlarda adın Zâtın olmuş Bedi’üddeverânın halefiSa’y ve azminle, cihâdınla şaşırttın selefi Ve bu
[Devamını Oku]
Bir zamanlar fânilerden usandım Def-i gam kaydıyla çok şeyler yazdım Ruhumdaki boşluk dolacak sandım Şiir tarlasını kazdıkça kazdım Hassan bin Sâbit’le Kaab bin Züheyr’i Rabbim kıldı nurlu şiirin rehberi Busîrî, Ferazdak gibi erleri Düşündükçe sanki
[Devamını Oku]
ارسال رسل كرچگي لطفڭله دوزلت نفسمي، روحم نَفَس آلسين لاهوت ايلنڭ نور طولی اقليمنه دالسين ديدارينى عرض أيله كه حيران باقا قالسين اڭ سوگيلينڭ حرمتنه حكمڭه رام ايت خوشلانمدیغڭ هر نه كه وار، قلبه حرام
[Devamını Oku]
Şu alıp verdiğimiz her nefes apayrı lütuf Bunca ni’metleri bahşetmiş olan Rabb-i Atûf Bekliyor bizden evet, hamd ü senâ, istihsân Ne büyük ârdır, eğer bulmasa ma’kes ihsân Kulluğun gayesidir zikr ve fikr, şükr ve dua
[Devamını Oku]
Birkaç günlük fânîyi, mülk-i bâkî sanmıştım Bilhassa genç yaşlarda sâfdilâne kanmıştım Azıcık yaşlanınca hayâttan usanmıştım Zîrâ haddinden fazla yaktı firâk elemi Bulamamıştım kalbe aradığım merhemi Kendimle birlikte her nesne kalsın berhayât Yanaşmasın kat’iyyen bize ecel
[Devamını Oku]
Birkaç günlük fâniyi, mülk-i bâkî sanmıştımBilhassa genç yaşlarda safdilâne kanmıştımAzıcık yaşlanınca hayattan usanmıştım Zira haddinden fazla yaktı firak elemiBulamamıştım kalbe aradığım merhemi Kendimle birlikte her nesne kalsın berhayatYanaşmasın kat'iyyen bize ecel ve mematFakat öyle değilmiş
[Devamını Oku]
Suçu neydi ki O'nu şehir şehir dolaştırdılarHapse atmak için inceden inceye araştırdılarYemeğine zehir katıp öldürmeyi kararlaştırdılarHayatı zindanlarda geçen Üstad Bedîüzzaman. Minnet altında kalmamak için hediye kabul etmediDünyayı elinin tersiyle itti, Karunların yolundan gitmediVarlık peşine düşüp
[Devamını Oku]
İne gönül, kalka gönülHep doğruya baka gönülHak vergisi… Hakk’a gönülVermeyene anlatılmaz. İlk ne zaman bir şiir mısrasıyla karşılaştık? Şairin hayal dünyasının sınırları ve sırları ne vakit açıldı gönül dünyamıza? İlk şiirimiz hangisi? İlk fark ettiğimiz
[Devamını Oku]
Meşhur bir vecize vardır: “Arayanlar bulamaz; bulanlar arayanlardır.” İnsanoğlu her daim bir arayış içine girmiştir. Bazen varlığını bazen de var olmak üzerinden var etmenin arkasındaki sırrı sorgulamıştır. Bazıları bu arayışta kaybolmuş, bazıları insan-ı kâmil mertebesine
[Devamını Oku]
Cemal-i hüsnünle mağrur olursunKemal-i hüsnünün noksanı yok mu? Hoca Dehhani Tevazu sahibi olmak Şair bir tecahül-i arif yapar sezdirmeden. Bildiği halde bilmezlikten gelir. Cemal-i hüsnünle mağrur olursun derken aslında “Mağrur olma!” der, bizlere. Yine kemal-i
[Devamını Oku]
Vefatının sene-i devriyesi münasebetiyle... Hayır, hayal ile yoktur benim alışverişimİnan ki, her ne demişsem görüp de söylemişim “Eşek ölür kalır semeri, insan ölür kalır eseri” demiş ecdad. Bize yadigârı olan bu kısacık sözde, aslında kişinin
[Devamını Oku]
Nefsimin serkeşliği artık canıma yetti Ya Rab, şu mahlûkunu buyruğuna râm ettir Ona zehirli şarâb bir zamanlar şerbetti Senden ayıran zevki gönlüme haram ettir Senin rızân dışında kimi neyi sevmişsek Ebede giden yolda oldu ayağa
[Devamını Oku]
*Mehmet Akif ERSOY
[Devamını Oku]
*Mehmet Akif ERSOY
[Devamını Oku]
*Necip Fazıl KISAKÜREK
[Devamını Oku]
İnsan bu, su misali, kıvrım kıvrım akar ya; Bir yanda akan benim, öbür yanda Sakarya.Su iner yokuşlardan, hep basamak basamak; Benimse alın yazım, yokuşlarda susamak.Her şey akar, su, tarih, yıldız, insan ve fikir; Oluklar çift;
[Devamını Oku]
Rabbenâ yâ Rabbenâ çok lûtfettin insana!Hem gizli, hem açıktan boğdun bizi ihsâna!Birçoğumuz düşünmez, dalar türlü isyana!Bilmez ki; her nankörü kapatırlar zindana! Tevhidsiz felsefeci, bırakırmış zulmette,Bundan hüküm sürmekte harp, kargaşa ümmetteYalnız şakî müstesna, zerre-kürre hizmetteKalpler, vicdanlar
[Devamını Oku]
Kötü hal ve ef’alim düşürdü şu hallere Deli gibi şenlendik dalınca veballere! Hâdî ism-i şerifin tecelli etsin artık! Yıllarca me’yus baktık ufka, istikballere Nefsimdeki hatalar kuşattı her yanımı, İnsi, cinni şeytanlar sulattı izanımı, Yanlış düşüncelere,
[Devamını Oku]
Bir pazartesi geldi bize en kutlu haber Kalemim ki secdede yüreğimle beraber. Sen geldin de Şirâze’m, kâinata can geldi Rahmet dudaklarından ölümsüz derman geldi Baba eliyle bir kız atılırken çukura Yıllardır beklenilen lâhutî ferman geldi.
[Devamını Oku]
Parçalandı insanlık; dağıldı evim, yurdum,Zulmet serpildi yere, seni arayıp durdum. Dünyalık derdin yoktu, gâyen îmânlı nesil,Cihanı aydınlatan Kitab’tır sana kefil. Yayıldı ilk beşâret Nurs’tan, Bitlis’ten, Van’danÖlüm gelse de seni vazgeçirmez davandan Atıldın zindan zindan, sürgün
[Devamını Oku]
ÜSTÂD Cavid Saraçoğlu Nûr ordusunun sürûr-ı zî-şânıdır Üstâd Can mülkünün en sevgili cânânıdır Üstâd Yakûb dilinin Yûsuf-ı Kenân’ıdır Üstâd Şefkat bağının bülbül-i nâlânıdır Üstâd Hak yol budur, isyâncı ve gümrâha yanaşma Nûr mesleği havuzundan ebed
[Devamını Oku]
(Edebi terk etmekten sakın! Zira burası Allah’ın habibinin beldesidir. Burası, Hak Teala’nın devamlı nazar kıldığı bir yerdir; Muhammed Mustafa’nın (sav) makamıdır. Ey Nâbî, bu dergâha edebin şartlarına dikkat ederek gir! Sakın edebi basite alma! Burası
[Devamını Oku]
Ey, Nur’un yılmaz hizmet erleri!Hep mâni olmak ister, size birileri;Sebat edip, gitmediniz hiç geri;Hiç kurumadı alnınızın teri. Evde hizmet; yolda hizmet; işte hizmet;Hakiki, riyasız, halis; budur işte hizmet! Ne bir beklenti ne bir menfaati var;Vefakâr,
[Devamını Oku]
Cihân ârâ cihân içredir ârâyı bilmezler O mâhiler ki deryâ içredir deryâyı bilmezler. Hayâli Kıymet bilmeyişimiz, kıymetli oluşumuzu anlamayışımız yeni değil. Mezarlıklar “eyvahlarla, keşkelerle” dolup taşar. İnsan soyu elde edemediklerine yanar durur da elde ettiklerinin
[Devamını Oku]
İstanbul kadim bir şehirdir, İstanbul şiir gibi bir şehirdir ve İstanbul kadim bir şiirdir.Mekke, Medine, Kudüs, Semerkand, Buhara, Yesi, Kerkük, Şam-ı Şerif, Tebriz, Isfahan, Bursa, Konya… Ve İstanbul… İnsanlık tarihiyle eş, binlerce yıldır sakinleri ile
[Devamını Oku]
On Birinci Beyit: Bir başka söyleyeni “Lâ”… Âyinedir bu âlem her şey Hak ile kâimMir’ât-ı Muhammed’den Allah görünür dâim (Lâ)Kâim: Ayakta(Bu âlem bir ayinedir, bu ayineye baktığımızda her şeyin Hak ile ayakta duruşunu seyrederiz. Bu
[Devamını Oku]
Hafız demek Fars edebiyatı demektir. Bugün bile Tahran sokaklarında bir seyyar satıcıyı çevirseniz size Hafız’dan birkaç şiir mutlaka okur. Farsçanın kulağa hoş gelen tınısıyla insan başka bir alemin kapısını aralar. Özellikle “Gam Mehor” (Gam Yeme)
[Devamını Oku]
1759 senesinde Bitlis’te doğmuştur. Anne tarafından soyu Peygamberimize (sav) dayanmaktadır. Kadiri Şeyhi Hacı Hasan Şirvani’den dersler alarak ona intisab etmiştir. Hoca Neş’et’ten hadis-i şerif ve Mesnevi okumuştur. 75 yaşına yakın Muş’ta şehid edilmiştir. Şehid edilişinden
[Devamını Oku]
1520 senesinde Zile’de doğmuştur. Asıl adı Ahmed’dir. Esmerliğinden dolayı kendisine Kara Şems denilmiştir. Şems-i Tebrizi ve Ak Şemseddin ile birlikte üç Şems’ten biridir. Halvetiyye tarikatının Şemsiyye kolunun kurucusu olan Şeyh, Sivas’taki Meydan Camiine vaiz olmak
[Devamını Oku]
Derin uykulardayım, uyandıran yok,Gözlerim semada, kirpikler fora,Çığlıklar var sanki kulaklarımda,Kimsesiz dört duvar arasındayım.Bir mum aydınlatıyor, hayal dünyamı,Almışım kalemi, mürekkebim yok,Ne yazsam nafile, ağlamıyorum,Bir nur aradım, bulamıyorum.İman nuru yetti, gördüm çareyi,Buldum bana beni vereni,Var olanda olan
[Devamını Oku]
Yirmi Birinci Beyit: Bir başka “Lâ”… Varsa aklın re’y ü tedbîrinde noksân eylemeÇünki noksân eyledin takdîre bühtân eyleme (Lâ)Re’y: Görüş, kanaat, oy / Bühtân: İftira(Akıllı adamın hali başkadır. Bir şeyi seçerken veya bir şeye tedbir
[Devamını Oku]