Kelam biraz eksik kalır Çanakkale denilince. Kalem de utangaçtır aslında satırlara işlerken. Zira Çanakkale’yi ifade etmek o kadar basit değildir. Birçok şeyi rahatlıkla yazarsınız, ama Çanakkale’yi asla! Onlarca cilt kitap yazılsa dahi bitirilemez ve eksik

[Devamını Oku]

Barış: Selam! Savaş: Selam! Barış: Ne haber? Savaş: Eyvallah, sağolasın. Senden? Barış: Aynı. Yine unuttu bu insanlar beni. Galiba beni sevmiyorlar. Bazen böyle düşünmeme sebep oluyor bu sürekli senle(savaşla) hemhal olmaları. Savaş: Valla ben halimden

[Devamını Oku]

“Erteleyen helâk oldu.” Hadis-i Şerif Bir Müslümanın dünya hayatında Allah ve ahiret namına muvaffak olması, onun için hakiki fetihtir ve hayat gayesini yerine getirmiş sayılır. Bu muvaffakiyet, kolay elde edilebilen bir süreç değildir. Çünkü insanı

[Devamını Oku]

Düşmanı bertaraf etmekten mülhemle “savunma sanayi” diye tesmiye ettiğimiz yapının içerisinde nelerin olduğuna bir bakmamız gerekir: (Sezgin, 2004, s.6) Havacılık ve uzay sanayi, tanklar, zırhlı araçlar ve aksamı üretim sanayi, gemi inşa sanayi, askeri elektronik

[Devamını Oku]

Ben bu gece yıkılan evimde kalacağım ve hiçbir yere gitmeyeceğim. Hayatta kalan ve enkaz altında kalan ailemle birlikte… Annem, kardeşlerim, komşularım ve akrabalarımla… Arkadaşlarım, kadınlar, yaşlılar ve delikanlılarla… Babam mı? O ben doğmadan düşmüş zalimlerin

[Devamını Oku]

Zamanında ehl-i küfrün fitneleriyle tembelleşen, ekonomik açıdan zayıflayan, ilimsiz bırakılan ve İslâmiyet’ten uzaklaştırılan geniş Müslüman kitlelerin, İslâm dünyasının uğradığı yenilgide payları varsa da, asıl sebep yine Batı’nın yalan dolu siyasetidir. Kavalalı Mehmed Ali Paşa ve

[Devamını Oku]

“Niçin denilmeli artık o yerlere Milona?İlelebed koca Abdülezel’le yâd oluna” İsmail SafaHem 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşına, hem de 1897 Osmanlı-Yunan Savaşına katılan ve 70 yaşında1 düşmana karşı atı üzerinde savaşırken şehid olan hafız bir paşamız vardı:

[Devamını Oku]

Bırakın Gazze’yi boşaltsınlar. Ta ki, her biri kıymetli birer cevher olan o insanlar, dünyanın dört bir yanına dağılsınlar da İslamiyet’i hem bilmeyenlere hem de -güya- bilen Müslümanlara bir daha öğretsinler.Bir mübarek Ramazan daha geldi, gidiyor.Müslümanlardan

[Devamını Oku]

Dünya düzeni her zaman kararlı bir irade ve dengenin ürünü olmuştur. Tarih boyunca Türk-İslam medeniyeti hem kendi değerlerini koruma hem de dünyaya adaleti tesis etme çabasında önemli bir rol üstlenmiştir. “Hazır ol cenge eğer ister

[Devamını Oku]

Dünya tarihi, insanlık medeniyetinin sulh ve salah arayışıyla şekillenmiş bir mücadele sahnesidir. Ancak bu sahnenin köşe taşlarını, çoğu zaman savaşların ve mücadelelerin sert darbeleri belirlemiştir. Tarih boyunca, barışı sağlamanın yolunun güçlü olmaktan geçtiği sıkça görülmüştür.

[Devamını Oku]

Türk-İslam medeniyetinin tarih sahnesinde oynadığı rol, derin bir kültür ve ahlak felsefesiyle bezenmiş savunma ve barış anlayışıyla taçlanmıştır. Bu medeniyetin özü, sadece bir devlet geleneği ya da askeri stratejiye dayanmamış; aynı zamanda insanın, adaletin ve

[Devamını Oku]