Osmanlıca

Hz. Peygamber (sav)'in bizzat belirttiği bazı kaideler bilinmektedir. Mesela, Hz Muâviye (ra)'a hitaben şöyle diyor: Ey Muâviye, divitine lika koy, kalemini eğri kes, bâ'yı uzat, sin'i fark ettir, mim'i köreltme, Lafzatullahı güzel yaz, er-Rahmân'ı uzat,
[Devamını Oku]

Kişinin genç yaşta ölmüş olduğunu belirten çiçek, hacı olduğunu belirten hurma ağacı, idam edildiğini anlatan boyun kısmındaki kement, mesleklerini yansıtan tulumba, çapa, ok-yay - ki namlı bir kemankeş olduğuna işaret eder - ve okur-yazarlığına delalet
[Devamını Oku]

Dîvânü Lügati't-Türk müellifi ve büyük dil âlimi Kaşgarlı Mahmut; Dîvân'ında Oğuz ve Hâkâniye adlı iki edebî şîveden bahseder. Bunlardan Oğuz Türklerinin kullandığı Oğuzca; daha sonra Türklüğün İslâmî devresi içinde ve Osmanlı Hânedanına nispetle Osmanlıca veya
[Devamını Oku]

Her şeyi o mektup anlatıyordu… Evet muhterem üstadım, bu günlerde Risâlet-ün-Nur'un, fevkalâde faaliyeti içinde çok kerâmetlerini müşahede ediyoruz. Hattâ şöyle diyebilirim ki: Her bir talebeniz, başlı başına, birer birer, belki de kerratla böyle ikrama ve
[Devamını Oku]

Dil bir milletin hafızasını, imanını, irfanını kültürünü ifade eden geçmiş ile gelecek arasında köprü kuran önemli bir araçtır. Bir dili anlaşılmaz kılmak belki o millete yapılacak en büyük suikasttır. Bir şeyin tanınması için öncelikle tanımının
[Devamını Oku]

Tarihinden kopan bir ülke her mecraya sürüklenebilir” diyor Cemil Meriç. Peyami Safa’nın gayet doğru tespit ettiği gibi, “Yeryüzünde bir tek memleket gösterilemez ki; orada gençler kazara milli kütüphanelerine girsinler, bir tek eser okumadan çıkıp gitsinler.
[Devamını Oku]

Ecdadımız kendi coğrafyasında yaşayan milletlerin rengini, dilini, cinsiyetini ayırt etmeksizin yüzyıllar boyu onları kardeş gibi barındırmış ve hakiki insanperver bir devlet olarak tarih sahnesinde yerini almıştı. Bununla yetinmeyip o milletlerin dillerinden kelimeler almayı büyük bir
[Devamını Oku]

Harflerimiz “Arab harfi” değil, “İslâm harfleridir”. Çünki bütün Müslümanların müşterek malıdır!.. İmparatorluk münevveri ile cumhuriyet insanı arasındaki en bâriz fark “Harf meselesi” nde ortaya çıkar. Dar ufuklu, Avrupa hayranı ve küçük devlet psikolojisini paylaşan bir
[Devamını Oku]

OKUMA VE ANLAMAYA YARDIMCI OLACAK BAZI İPUÇLARI Osmanlıca kelimelerde fark edilmesi gereken en önemli hususlardan birisi de kök ve ek ayrımıdır. Çünkü ekler kökleregöre daha klişedir ve daha kuralsız yazılırlar. Bazı köklerde de yerleşmiş kuralsız
[Devamını Oku]

Türkiye’de ilk olan “Günümüz Türkçesi ve Osmanlı Türkçesi Hızlı Okuma Teknikleri” isimli kitabın yazarı ve aynı zamanda dergimizin yazarlarından olan Hüseyin Gökhan Karaçivi Beyefendi ile çıkarmış olduğu kitabı hakkında bir söyleşi yaptık. İstifâdenize sunduğumuz söyleşimize
[Devamını Oku]

Maddî âletlerle meydana getirilen rûhânî bir hendese” olarak da tanımlanan hüsn-i hat, îman ve kültür zenginliğinin bir tezâhürüdür. Hüsn-i hat, madde ile mânânın mükemmel imtizacını göstererek, bu sanattan haberdar olmayanları, bu yazıyı okuyamayanları ve hatta
[Devamını Oku]

Osmanlıca, Türklerin Müslüman olduktan sonra kabul ettikleri yazı dilinin adıdır. Asırlar boyu devletin şekillenmesinde ve devamında hep bu yazı var olagelmiştir. Malumunuz devlet, kalem ve kılıç üzerindedir. Savunma, iyiliklerin ortaya çıkmasına zemin hazırlamakla birlikte; ferdin
[Devamını Oku]

Gözümüzü dünyaya açtığımızdan beridir hep Latin harfleriyle muhatap olduğumuzdan dolayı, bu harflerin bize kolay gelmesi çok normaldir. Latin harflerini öğrenmenin ve okumanın kolay olduğu algısı bunca zamandır bize empoze edilse de gerçeğin tam da böyle
[Devamını Oku]

Evet, bizler bir parça frengi okuduk. O yüzden İslam yazılarını yani İslami yaşantıyı, İslami ahlakı, ibadetleri anlamakta, kabul etmekte, yaşamakta güçlük çekiyoruz. Nasıl ki Osmanlı Devletinin yıkılmasıyla birlikte redd-i miras yapıp, kadim medeniyetimizden İslami yazıyı,
[Devamını Oku]

SUAL: Risale-i Nur yazısının İslam harflerini muhafaza ve unutulmuş bir sünnetti ihya etmek için yazıldığı söyleniyor. Halbuki İslam yokken yani cahiliye devrinde de bu harfler kullanılıyordu. Bu nasıl olur? CEVAP: Sevgili kardeşimiz! Yazının veya başka
[Devamını Oku]

Doğum tarihi kesin olarak bilinmeyen Ahmed Şemseddin Karahisârî’nin Afyonkarahisar’ da doğduğu imzalarından anlaşılmaktadır. Yazılarına attığı imzalarında Esedullâhi Kirmânî (893/1488)’nin talebesi olduğunu kaydetmiştir. Esedullâhi Kirmâni, Yâkut ekolüne bağlı bir hattattır. Hattat Ahmed Karahisârî, Şeyh Hamdullah’ın yazı
[Devamını Oku]

Okuyabilmek ciddi bir seviyedir elbette. Fakat okurluk yazarlıkla birlikte ilerler. Okur yazar deriz. Aynı durum Osmanlı Türkçesi için de böyledir. Okuyan yaza da bilir. İmlası olmayan bir şey okunamaz. Okuyan okuduğu imlayı yazıya taşıması mümkündür.
[Devamını Oku]

Bugün kültürel bir sohbet yapalım istiyorum. Konumuz Osmanlı Türkçesi, diğer bir adıyla Osmanlıca. “Osmanlıcayı öğrenmek ister misin?” diye birkaç kişiye sormuş, şu cevabı almıştım: “Çok isterim hocam ama önce Arapça ve İngilizceyi halledeceğim sonra Osmanlıca.”
[Devamını Oku]

Bilgisayarımda Osmanlıca yazmak istiyorumne yapmam lazım?www.irfanmektebi.com/osmanlicasitesinden gerekli programı indirip kurmanlnız gerekiyor.Osmanlıca klavyeye ihtiyacım var mı?Hayır, gerek yok mevcut Türkçe klavylyenizi kullanabilirsinizPeki, dikkat etmem gereken bir durumvar mı?Sitede teferruatlı bir izah var. En çokdikkat edeceğiniz hususlar
[Devamını Oku]

“Balkan Harbi, Trablusgarp, Birinci Dünya Savaşı, Kurtuluş Savaşı…Vatan coğrafyası bu müselsel felaketler yüzünden küçülürken aydın sayısı da azalır. Öyle ki İstiklal Savaşı’nın muzaffer başkumandanı harfleri değiştirmeye kalkışınca, bir avuç entelektüelin alkışlarıyla teşci edilir. Arap harflerini
[Devamını Oku]

Akademilerden ortak Kader Dersi Türkiye’de ilk defa kur sistemiyle Risale-i Nur Dersleri’ni başlatan Divan Akademi, Akademi Osmanlı ve Gülhan Akademi ilk ortak derslerini 11 Ocak Cumartesi günü gerçekleştirecek. Hayrat Vakfı Ankara Temsilcisi Said Yavuz’un konuşmacı
[Devamını Oku]

Hayrat Vakfı, 2012 Nisan ayında Milli Eğitim Bakanlığı Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü ile bir protokol imzalamış ve Türkiye genelinde Osmanlıca Kursları organize ederek büyük bir kültür hareketi başlatmıştı. Yapılan çalışmalar meyve vermeye başladı ve
[Devamını Oku]

Milli Eğitim Bakanlığı Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü ile Hayrat Vakfı tarafından Nisan-2012 târihinde imzalanan protokol gereğince İzmir ili genelinde de Halk Eğitim Merkezlerine bağlı olarak talep ve ihtiyaç duyulan her ilçe ve bölgede ücretsiz
[Devamını Oku]

Mülakat: Sırrı Er sunucu, televizyon ve radyo program yapımcısıMülakat yapan: Ercan KÖKSAL Dil, bir milletin kimliği, hatta kendisidir. Diline sahip çıkmayan milletlerin dünya tarihi içerisinde yer bulamayacağı da bilinen bir gerçektir. Değerli hocam TRT’de sunuculuk-spikerlik
[Devamını Oku]

Risâle-i Nurlar ve bu eserlerin müellifi Bedîüzzaman Hazretleri’nin etrafında toplanan Risâle-i Nur talebeleri, en önemli bir kırılmanın yaşandığı ehemmiyetli bir zaman diliminde belki de çok kimsenin fark etmediği çok önemli bir vazife icra etmişlerdir: Hatt-ı
[Devamını Oku]

Mülakat: Metin Uçar Osmanlıca Dergisi G.Yayın YönetmeniMülakat Yapan: Cihangir BİLİR Merhaba Metin Bey! Öncelikle sahasında ilk ve tek olan Osmanlıca Eğitim ve Kültür Dergisi hayırlı olsun. Teşekkür ederim. Osmanlıca Dergi çıkarma fikri nasıl çıktı, bu
[Devamını Oku]

KEŞİF VE VAHİY “Peygamberimiz Aleyhisselam kendisinden asırlarca sonra keşfedilecek veya keşfine çalışılacak birtakım ilmî fennî gerçekleri vahiy ile bildirmiştir. Bunlardan bazıları şunlardır: Güneş, Ay gibi semavî ecramdan her birinin birer yörüngede yüzdükleri, Semanın ilk halinin
[Devamını Oku]

Bir millet, yönünü kaybettiğinde haritaya değil, hafızasına bakar. Çünkü pusulası kırılan bir gemiyi yeniden yola çıkaracak olan, terk ettiği denizde saklıdır. Osmanlı Türkçesi meselesi tam da böyle bir arayıştır: kaybettiğimizi sandığımız bir geçmişi yeniden bulmak
[Devamını Oku]

Sene 2017. Mart’ın 27’sinde Murat Bardakçı Abdülhamid dizisini eleştiren ve “Senelerden buyana Türkiye’de entelektüelliğin başta gelen şartının eski harfleri bilmek olduğunu, yabancı dilleri sular seller gibi konuşsanız ve geniş mi geniş bir kültüre sahip olsanız
[Devamını Oku]

Osmanlı Türkçesi öğrenmek sadece bir yazı öğrenimi değildir; bu, düşüncenin derinleşmesi, kimliğin güçlenmesi, özgüvenin yeniden inşasıdır. İnsan kelimelerle düşünür, kelimelerle hisseder, kelimelerle yaşar. Osmanlıca öğrenen bir genç, kendi medeniyetinin kelimelerini yeniden hatırlayarak, dünyayı yeniden okur.
[Devamını Oku]

Bir milletin dili, onun hafızasıdır. Konuştuğu kelimeler, kurduğu cümleler, dua ettiği sözler kadar; taşlara, ahşaba, kâğıda ve mermere kazıdığı satırlar da onun kimliğidir. Dilin yaşadığı yer sadece ağız değildir; taşlarda, mezarlıklarda, çeşmelerde, cami kitabelerinde, vakfiye
[Devamını Oku]

Osmanlı Türkçesi bizimdir. Çünkü hafızamız, şuurumuz, kelimelerimiz ve medeniyet iddiamız bizimdir. Bu dil yalnızca geçmişimizi değil, geleceğimizi de inşa edecek kudrete sahiptir. Onu öğrenmek bir tercih değil, bir mesuliyettir.Osmanlı Türkçesi, yalnızca bir yazı sistemi değil;
[Devamını Oku]

Türkçe benim dilim. Kaşgar’dan gelen bir ses, Türkistan’dan bir nefes… Hikmet olup Yesevi’nin dilinden dökülen, Nevai’nin sözlerinde billurlaşan… Bu dil hakanlar, sultanlar, gılmanlar dili. Kökü mazide, gözü atide olan kadim bir milletin medar-ı iftiharı… Bu
[Devamını Oku]

Gençlerimizde,erkân-ı imaniyenin inkişafına menşe’ olacak kabiliyet var!Malumat olarak değil hakikate pencere nev’inden bir izah olarak kabul ediniz.Sadef, içerisinde inci bulunan midye, istiridye gibi kabuklu deniz hayvanları için kullanılan bir kelimedir. Anlatışa göre bu hayvancıkların içerisine
[Devamını Oku]

Rami Kütüphanesi Örneği Üzerinden Bir Model İncelemesiRami Kütüphanesi’nde Hayrat Vakfı iş birliği ile yürütülen Osmanlı Türkçesi yaygın eğitim programı, klasik bir dil kursu olmanın ötesine geçerek yazma eserlerle doğrudan temas kuran, katılımcıyı üretici konuma taşıyan
[Devamını Oku]