Allah
“Allah'ı bırakıp da haklarında (Allah'ın) bir delil indirmediği ve haklarında bilgi sâhibi olmadıkları şeylere tapıyorlar. Hâlbuki o zâlimlerin, hiçbir yardımcısı yoktur.” (Hac, 71) Allah’ın insanı davet ettiği iman için insanı yalnız ve dayanaksız bırakmadığının en
[Devamını Oku]
Bir cum‘a vakti cemâat tek tük câmiye girmekte. Meşhur İmam Abdürrezzâk Hoca kürsüde... Girenlerin arasında Hızır (as) da var. Hz. Hızır genç ihtiyâr arasında onlardan biri gibi gidiyor bir köşeye oturuyor. Kürsüde imam sohbete başlıyor,
[Devamını Oku]
Seyyid Şerif Cürcanî’nin tarifine göre mülk, arş ve kürsî gibi hissedilen varlıklardan olan şehâdet âlemidir. Sıcaklık, soğukluk; yaşlık, kuruluk da mülk olarak kabul edilmektedir. Melekût, nefislere ve ruhlara mahsus gayb âlemidir. “Gerçek tasarruf anlamında melekût,
[Devamını Oku]
Bir kayısı çekirdeğinin nokta-i kemali, filizlenip güzel bir ağaç olması ve meyve vermesidir. Bu kemal noktasına ulaşıncaya kadar bütün hareketlerinde ve meyillerinde ona yardımcı olan ve neticeye ulaştıran Allah’ın Rabb ismi ile terbiyesidir. MÂNÂSI HAKKINDA
[Devamını Oku]
Hayy, lügatte diri, canlı manasına gelir. Allah’ın sıfatlarından olup devamlı var olan, kesintiye uğramayan, varlığı ezeli ve ebedî olan demektir. Hayy, bütün yönleriyle tam bir hayata sahip olan demektir. İşitme, görme, kudret ve irade sahibi
[Devamını Oku]
AMERİKA’DAKİ ARKADAŞLARIDAN BİRİ BANA HOUSTON UZAY MERKEZİNDE BİR LABORATUARDA BİLİMSEL BİR FİLM VAR, BERABER GİDELİM DEDİ. GİTTİK. FİLM BAŞLADIĞI ZAMAN ŞÖYLE BİR ALT YAZI GEÇİYORDU: “BİZ BAŞARIMIZI Tillolu İbrahim Hakkı’ya borçluyuz.” Bir anda şok oldum.
[Devamını Oku]
Kur’ân’ın hak kelamullah (Allah’ın kelamı) olduğuna âit deliller çoktur. Biz teferruatına girmeden bu delillerden bir kısmını bahsedip sıralayacağız. 1. BELÂGATİ VE TAKLİT EDİLEMEMESİ Belâgat: Sözün fasih, akıcı, etkili, güzel, pürüzsüz olmasıyla birlikte, hitap edilen kimseye,
[Devamını Oku]
Genellikle âlimler Kur’ân’ı şöyle tarif edegelmişlerdir: “Allah tarafından Cebrail (as) aracılığıyla son peygamber Hz. Muhammed (asm)’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, nesilden nesile bize kadar bozulmadan, tevâtür yoluyla nakledilmiş, okunması ibâdet olan, insanlığın benzerini getirmekten âciz
[Devamını Oku]
Ey Kur’ân! İnsanlık namına sana sonsuz minnetlerimi arz ediyorum. Çünkü insan nesli seninle bütün mahlûkat tabakalarının en zirvesine tırmandı. Yaratılmışların en kıymetlisi, en şereflisi oldu. İnsanı esfel-i sâfilîn olan en derin dalâlet kuyularından, âlâ-yı illiyyîn
[Devamını Oku]
Şerrin anlamı, hayırlı olmayan, kötü ve zararlı şey demektir. “Allah her şeyi yaratandır” âyetinden anlaşıldığı gibi, hayırlarla beraber şerleri de yaratan Allahu Teâlâ’dır. Şerrin yaratılması meselesi kadere imanın önemli başlıklarından biridir. Resûl-ü Ekrem (asm) Efendimiz,
[Devamını Oku]
LÜGAT MÂNÂSI Kıyam: Ayakta durma Kâim: Ayakta duran, kıyamda bulunan Kayyûm: Kıyam kelimesinden türemiştir. Mübâlağa ifade eder. Cenâb-ı Hak için hem bir sıfat hem de bir isimdir. Esma-yı Hüsna’nın büyüklerindendir. Hay ve Kayyûm isimlerinin birlikte
[Devamını Oku]
Cenâb-ı Hakk’ın birliğini ifade eden aşağıdaki tabirleri, kaynaklardan ve bilhassa Risâle-i Nurlardan istifade ederek, haddimizin fevkinde âcizane, izah etmeye gayret edeceğiz. “Vahdet, Cenâb-ı Hakk’ın sıfatıdır. Ehad ile vâhid, vahdetten alınan isimlerdir. Vahdaniyet ise, vahdetin Vâhid’e
[Devamını Oku]
Cehâlet’ insanın en büyük düşmanı; bunda hiç şüphe yok. Ancak şu soruyu enine boyuna düşünüp, lafı eveleyip gevelemeden makul bir cevap bulmak zorundayız artık: “Kimden ve neyden cehâlet, neyi bilmemek en büyük düşman, en dehşetli
[Devamını Oku]
Karanlıkta belirgin olmayan eşyalar, insanlara ya hayâlet ya da ürküten nesneler olarak görünür. Fakat bunun karanlığın bir oyunu olduğunu bilenler üzerinde durmazlar, gözleri karanlıkta olsa da zihinlerinde ilimden gelen nurlanma, eşyanın asıl mâhiyetini gösterir. Aslında
[Devamını Oku]
İşârâtü’l-İ’caz’da beyan edildiği gibi namaz, bütün mahlûkatın ibâdetlerini içinde toplayan, kul ile Allah arasında yüksek bir irtibat ve yüce bir münâsebetten ibâret olan nezih ve hoş bir ibâdettir. Hem namaz, o kadar güzel bir hizmettir
[Devamını Oku]
Miraç mûcizesi, Hicretten 1,5 sene önce, Receb ayının 27. Gecesi, Resûlullah (asm) Mekke’de iken gerçekleşmiştir. O gece Cebrail (as), Burak adı verilen bir Cennet bineği ile Resûl-ü Ekrem (asm)’ı alarak önce Kudüs’e, Mescid-i Aksa’ya götürmüştür.
[Devamını Oku]
İnsan bu dünyaya kâinatın yaratıcısını tanımak ve O'na îman edip ibâdet etmek üzere gönderilmiştir. Dünyaya gönderilen insanın, kainatın karşısındaki âcizliği, zayıflığı, kuvvetsizliği ve dahası pek çok şeye karşı da câhilliği dikkatinizi çekiyor mu? Acaba insanın
[Devamını Oku]
Bütün semavî dinlerin temelini Allah’ın varlığına inanmak oluşturur. “Tevhid dini” olan İslâm’ın en önemli esası da Allah’ın varlık ve birliğine iman etmektir. O’nun varlığını ve birliğini gösteren pek çok deliller vardır. Bu delillerin en büyük
[Devamını Oku]
İsm-i A‘zam en büyük isim demek olup, Cenâb-ı Hakk’ın bütün isimlerinin içinde gizlendiği ve bazı sevgili kullarına bildirdiği isimdir. Zünnûn-u Mısrî Hazretleri’nin bir dönem hizmetinde olan biri anlatıyor: Bana, tasavvuf deryasının mümtâz sîmâlarından biri olan
[Devamını Oku]
İnsan, Celal-Cemal karşısında havf-reca (korku-ümit) arasında olmalıdır ki, ümit ile doğru yollara gitsin, korku ile eğri yollara gitmesin. Bu muazzam Celal karşısında “Sübhanallah” diyerek tesbih etsin. Bu muhteşem Cemal karşısında da “Elhamdülillah” diyerek hamd etsin.
[Devamını Oku]
Hayrı ve şerri yaratan ve yarattığı her şeyi güzel kılan, her şeye karşı iyi ve güzel muamelede bulunmayı emir buyuran, her zorluğun yanına bir kolaylık, her karanlığın ardına bir aydınlık koyan Rabbimize hamdolsun! (اَلْخَيْرُ ٖفيماَ
[Devamını Oku]
Kâinat kitabı denilen bu âlemde her bir şey, bütün eşyayı kendi yaratıcısına verir. Ve dünyada var olan her bir eser, diğer tüm varlıkların Allah’ın eseri olduğunu gösterir ve işaret eder. Keza yoktan var etmeye ve
[Devamını Oku]
Peygamberimiz (sav)’in pek çok mucizesi olmakla beraber, bu mucizeler içerisinde en büyüğü Kur’ân’dır. Peygamberimiz (sav) bu konuda şöyle buyurmuştur: “Peygamberlerden her bir peygambere insanların iman etmesi için (Allah tarafından) mutlaka mucizeler verilmiştir. Bana verilen mucize
[Devamını Oku]
Allah, mümin erkeklere ve mümin kadınlara, altlarından ırmaklar akan, içinde ebedî olarak kalıcı oldukları Cennetler ve Adn Cennetlerinde güzel meskenler vadetti.Allah’ın rıdvânı (razı olması) ise daha büyüktür! İşte büyük kurtuluş budur!(Tevbe, 72) Süreklilik: Üretkenlik ve
[Devamını Oku]
“İnsanlar hiç imtihan edilmeden, (sâdece) ‘İman ettik!’ demeleriyle (kendi hâllerine) bırakılıvereceklerini mi sandılar?” (Ankebut, 2) Bazen sıkıntı, bazen üzüntü, bazen hastalık gelecek. Biz talep ettiğimizden değil, olması gerektiği için; olması, olacak olan ihtimaller arasında en
[Devamını Oku]
İzzet kelimesi lügatte bir kimsenin başkaları karşısında bedenî, psikolojik, ekonomik, sosyal statü vb. yönlerden güçlü, etkin ve saygın olması, baskı altına alınamaz bir konumda bulunması durumunu da ifade eder ve “acizlik, alçaklık” manasındaki zilletin karşıtı
[Devamını Oku]
(Menşeindeki “مَنْ عَرَفَ” hakikatinden koku taşıyan,hüceyre-i kelam tesmiyesine seza bazı kelimattan ibarettir.) Marifetullah “lafzatullah”sız olmaz:İlm oldur kim Hakk’a rehber ola / Cehl ola kim ile de ayruk yola … tanır Kazanım cümlesinin içini ne ile
[Devamını Oku]
Bediüzzaman Hazretlerinin telif ettiği Risale-i Nur külliyatına bakıldığında Hz. Peygambere (sav) iman etmeyen kişinin ebedi saadete ermesinin mümkün olmayacağı görülmektedir. Bediüzzaman, imanın ancak Hz. Peygamberi (sav) kabul etmekle tamam olacağını savunmaktadır. Hz. Muhammed’i (sav) duyduğu
[Devamını Oku]
Allah’ın sıfatları olduğu gibi, isimleri de vardır. Onlara “Esma’ül Hüsnâ” yani “En güzel isimler” denilir. Bu konuda bir âyet şöyledir: “En güzel isimler (el-esmâü'l-hüsnâ) Allah'ındır. O halde O'na o güzel isimlerle duâ ediniz! Onun isimleri
[Devamını Oku]
Beş vakit namazımızın her rekatında, dualarımızı bitirirken, kıraatlerimizin, sohbetlerimizin başında ve sonunda her gün en az elli defa okuduğumuz hem bir sure hem bir dua olan Fatiha’nın “Hamd (övgü) âlemlerin Rabbine mahsustur” manasındaki ilk ayetinde
[Devamını Oku]
Büyük Allah dostları buyurmuşlar ki, “İmanın kuvvetinin zerre miktar artması bile çok kıymetlidir ve manevi yüzlerce zevklerin balından daha tatlıdır. Çünkü iman ebedi saadetin ve bâki cennet hayatının vesilesi ve esasıdır. Bundandır ki; bizler her
[Devamını Oku]
Malumdur ki, İslâmiyet’e göre iki daire vardır. Birisi itikat dairesidir ki, her şeyi Cenâb-ı Hakk’tan bilmektir. Yani Allah’ın icadatında ve terbiye ediciliğinde şeriki ve ortağı olmadığı gibi, icraatında ve işlerinde dahi ortağı olamaz. Evet, âlemde
[Devamını Oku]
Yalnız sana kulluk ediyoruz, sadece senden yardım diliyoruz. Bizleri îmândan, Kur’ân’dan, sana varan hak yoldan ayırma. Ey Rabbimiz! Dünyanın sıkıntılarıyla bunalan ruhlarımızı, işlediğimiz günahlarla kararan kalblerimizi, Kur’ân’ın nûru ile senin ve sevgili Habîbinin aşkıyla temizlemek
[Devamını Oku]
ALLAH’IN KUDRETİ ZÂTÎDİR “Bir şey zâtî olsa, onun zıddı o zâta ârız olamaz. Çünkü ictimaü’z-zıddeyn olur; o da muhâldir. İşte bu sırra binaen, madem kudret-i İlâhiye zâtiyedir ve Zât-ı Akdesin lâzım-ı zarurîsidir. Elbette, o kudretin
[Devamını Oku]
Uhud Savaşı’nın sonunda bir hikmete binâen Müslümanlar bozguna uğramıştı. O bozgun esnâsında Resûlullah (asm)’ı canı pahasına koruyanlardan biri de Hz. Nesîbe Hatun’du. Hz. Nesîbe, o anı şöyle anlatıyor: “Ben, kocam ve iki oğlum Resûlullah (asm)’ın
[Devamını Oku]
Allah cennete veya cehenneme gideceğimizi bilmiyor mu ki bizi imtihan ediyor? Rabbimiz, bizi bu dünyaya imtihan için gönderdiğini birçok ayette açıkça ifade etmektedir. Örneğin bir ayette “O ki, hanginizin daha güzel davranacağını sınamak için ölümü
[Devamını Oku]
Kur’ân’ın kelamullah olduğuna dair pek çok deliller vardır. Biz bu delillerden sadece on tanesini ele alacağız. Birincisi: Kur’ân’ın Allah’ın kelamı olduğunun en büyük bir delili Peygamber Efendimiz (asm)’dır. Çünkü O Zat (asm)’ ın hak peygamber
[Devamını Oku]
Cenab-ı Hakk’ın bazı sıfatlarına ezelî, ebedî ve mükemmel deyip, bazı sıfatlarını inkâr veya onlara noksanlık isnat etmek hakikat değildir. Cenab-ı Hakk’ın bütün isim ve sıfatları, ezelî ve ebedî olup eksikliklerden, noksanlıklardan ve kusurlardan münezzehtir. İslâm’ın
[Devamını Oku]
“Ve kendisi iyilik eden bir kimse olarak, nefsini Allah’a teslim eden ve Hanîf (hakka yönelmiş) olarak İbrahim’in dinine tâbi’ olan kimseden, din bakımından daha güzel kim olabilir? Zira Allah, İbrahim’i dost edinmiştir.”Nisa Suresi, 125 Ahzâb
[Devamını Oku]
Allah imhal eder (mühlet verir) ama ihmal etmez. (Müstehak olana hak ettiği cezayı mutlaka verir.) “Lehül mülk” kelimesi hakkında Risale-i Nur külliyatında şöyle bir açıklama var: “Manen sevdiğin ve alakadar olduğun ve perişaniyetinden müteessir olduğun
[Devamını Oku]
Ehl-i sünnete göre Allah zamandan, mekândan, cisimden ve yaratılmışlara benzemekten münezzehtir. Ona ne bir mekân isnad edilebilir ne de o cisimlendirilebilir. “Allah’ın gökte” olduğu ifade edilirken, Allah’ın göklerdeki hükümranlığına atıf yapılmıştır. Allah’ın gökte olduğunu yahut
[Devamını Oku]
“Görüldü” ifadesi bugün sosyal medya üzerinden yapılan haberleşmelerde özellikle gençler arasında epey yaygın. “Kişinin kendisine gönderilen bir mesajı okuduğu halde ona cevap vermemesi” anlamında kullanılıyor. Ergenlerin dünyasında “seni takmıyorum, muhatap almıyorum” şeklinde değerlendiriliyor. Hoş olmayan
[Devamını Oku]
Firavun, etrafındakilerin de katkısıyla kendinde hakiki bir güç vehmetmiş ve Rabbine isyankâr olmuştu. Kendini rab ilan etmiş, herkesten de buna riayet edilmesini istemişti. Derken, saltanatını yıkacak bir erkek çocuğun doğacağı kehaneti/vehmiyle o sene ve takip
[Devamını Oku]
Biz Müslümanların acizliğimizi bilerek ya da acze düştüğümüzde söyleyip teselli bulduğu önemli ve kudretli bir cümledir “Allah Büyüktür”. Aynı zamanda değişmez bir hakikatin de ifadesidir. Bundan dolayı doğduğumuzda kulağımıza her şeyden önce bu hakikat okunur.
[Devamını Oku]
İmana sahip olduğu halde imkansızlıklar karşısında yenik düşen biz müminler, her gün Gazze’deki zulüm karşısında duaya sığınmaya, Rabbimizden yardım dilenmeye, kahrolmaya ve kahretmeye devam ediyoruz. Biliyoruz ki varlığına ve birliğine kalpten iman ettiğimiz Rabbimiz mutlak
[Devamını Oku]
Eğitim hakkındadır. Program çerçevesine bakan bir değer tespitidir.Program mı?Evet program…Şu an bu sahifeye göz gezdiren zihinlerimize ilk gelen şey normal olarak planlanmış bir etkinliktir. Biraz daha öteye gidelim, Risale-i Nur’a olan aşina gözlerde koca bir
[Devamını Oku]
Yaşadığımız hadiselere baktığımızda hep bir sebep sonuç ilişkisi görürüz. Mesela “bu sene çok güzel yağmur yağdı, mahsulat bereketli olacak” gibi. Her sonucu bir sebeple açıklamaya çalışırız. Lakin bu sebeplerin icad noktasında gerçekten hakiki bir tesiri
[Devamını Oku]
Cenab-ı Hakk’ın güzel sıfatlarından biri de “Kudret” sıfatıdır. Allah’ın kudreti sınırsızdır. O’nun gücü her şeyi yapmaya ve yaratmaya yeter. Kur’an-ı Kerim’de “Allah, her şeye hakkıyla gücü yetendir.”1 buyrulmuştur.Bizde de bir kudret görünmektedir. Fakat bu kudret,
[Devamını Oku]
Hafız demek Fars edebiyatı demektir. Bugün bile Tahran sokaklarında bir seyyar satıcıyı çevirseniz size Hafız’dan birkaç şiir mutlaka okur. Farsçanın kulağa hoş gelen tınısıyla insan başka bir alemin kapısını aralar. Özellikle “Gam Mehor” (Gam Yeme)
[Devamını Oku]