Okuma işi ilk insan yani Âdem (as)’la birlikte başladı. Ona bütün isimler öğretildi. Her ne kadar yazının icadı Sümerlere atfedilmiş olsa da bu böyleydi. Yazılan yazılmış, öğretilen öğretilmişti. O gün bugündür okumak ve yazmak insan için olmazsa olmazlar içine girmiştir.
Padişah ve ailesinin binmesine mahsus olan saltanat kayıklarının en ihtişamlı kısmı saltanatı, gücü ve zenginliği temsil eden köşkleridir. Bu köşkler, ipek ve kadife perdeleri, altın varaklı süslemeleri, oymalı sütunları, geniş ve rahat koltuklarıyla tam anlamıyla minik birer köşk sayılabilirlerdi. Köşk örtülerinin rengi de çok dikkat edilen bir husustur. Kırmızı renk çokça kullanılırdı. Hareme ai...[Devamını Oku]
Risale-i Nur metinlerini anlamanın dabirçok yolları olabilir. Burada kendimceen önemli gördüğüm birkaç tanesiüzerinde durmak istiyorum.
Oku emrini en kapsamlı hali ile kavrayarak, Kur’an’ı öyle bir okumalıyız ki; içinde bulunduğumuz asrı, insanı, hayatı ve kendimizi isabetli bir şekilde okuyabilelim. Kur’an’ı doğru okumak, hayatı tüm veçheleriyle ve insanı tüm katmanlarıyla okumak demektir.
Okumayı, boş zamanları değerlendirmek için bir araç olarak görmemeli, yapmamız gereken en önemli işlerin arasına almalıyız. Kur’ân-ı Kerîm ile başlayan ve önem sırasına göre planlanacak okuma listelerimiz her daim olmalıdır. Rastgele okumalar değil, planlı ve bilinçli olarak düzenlenmiş okuma çalışmaları yapmalıyız. Özellikle İslâmî kültürümüzü arttıracak eserleri ihmal etmemeliyiz. Öğrendiğimiz b...[Devamını Oku]
İnsan şu dünyada bir seyyahtır aslında? Âdem babamızın asıl vatanı olan cennetten çıkmasıyla başlamış insanoğlunun yolculuğu. Evet, insan bir yolcudur. “Sabâvetten gençliğe, gençlikten ihtiyarlığa, ihtiyarlıktan kabre, kabirden haşre, haşirden ebede kadar yolculuğu devam eder.”
İbadetlerimizde devamlılık esas olduğu gibi okumalarımızda da daima yetişmeye, gelişmeye çalışmalıyız. Evet, kitaplar gönül dünyamızın neşesi, en yakın dostumuz, candan arkadaşımız, samimi bir hocamız hükmündedir. Onun için nerede olursak olalım okuyalım! Ne zaman olursa olsun okuyalım!
Okumak, insanlık tarihinin ilk temsilcisi ve ilk Peygamber Hz. Âdem (as) ile başlayan son Peygamber Hz. Muhammed’e (sav) Hıra mağarasında gelen ilk emir ile daha da önem kazanan kıymetli bir fiil. İnsanoğlu yüzyıllar boyunca sorduğu “Ben kimim?”, “Neden bu dünyaya geldim?”, “Nereye gidiyorum?” gibi sorulara okuyarak cevap bulmaya çalışmıştır. Bu arayışı Yunus Emre: “Okumaktan murat ne / Kişi Hakkı...[Devamını Oku]
Okumak insani olduğunda çok İslamidir. Zira İslam, insaniyet-i kübradır. Kapağa taşıdığımız konuya katkı sağlaması düşüncesiyle Elmalılı Hamdi Yazır’ın Hak Dini Kur’an Dili tefsirinden Alak Suresi tefsirinden bazı bölümleri buraya aldık. Kur’an’ın İlk EmriKur’ân’ın herhangi bir kısmı okunurken ve hatta herhangi önemli bir işe başlarken diye başlamakta hem her şeyden önce “Rabbinin ismiyle oku” e...[Devamını Oku]
Dünya-ahiret dengesi meselesindePeygamber Efendimiz (asm) şöyle buyurmaktadır:“Sizin hayırlınız dünyası için ahiretini,ahireti için dünyasını terk etmeyendir.” Biz eşref-i mahlukat1 olarak yaratılan insanların sadece dünyaya değil, iki cihana aid mesuliyetlerimiz bulunmaktadır. Ne var ki bu muvazeneyi/ ölçüyü/ dengeyi zaman zaman muhafaza edemediğimiz de vakıadır.Olması gereken ölçünün farkında ol...[Devamını Oku]
İslâm tarihine bakıldığında himmeti, milleti ve ümmeti kadar olan insanların hep var olduğu görülür. Böylesine dertli ve bir dava sahibi olan büyük insanlar, maruz kaldıkları zahmet ve meşakkatleri hiç düşünmez, çektikleri ızdıraplara hakiki manada sabreder, bütün mesailerini Kur’ân hizmetinde ve cemiyetin imanının selameti uğrunda sarf ederler.
Osman Yüksel SERDENGEÇTİBahtiyar bir ihtiyar var. Etrafı, sekiz yaşından seksen yaşına kadar bütün nesiller tarafından sarılmış. Yaşlar ayrı, başlar ayrı, işler ayrı… Fakat bu ayrılıkta gayrılık yok! Hepsi bir şeye inanmış… Allah’a!.. Âlemlerin Rabbi olan Allah’a… Onun ulu Peygamberine… Onun büyük kitabına… Kur’an henüz yeni nâzil olmuş gibi, herkes aradığını bulmuş gibi bir hal var onlarda.Said N...[Devamını Oku]