Ölüm
Hâlinden yoksul olduğu anlaşılan bir adam, deniz kenarında balık avlıyordu. Tevâfukan oradan geçmekte olan ülkenin hükümdarı bu gariban adamla ilgilendi ve ona, “Ben buradayken oltana ne takılırsa sana onun ağırlığınca altın vereceğim!” dedi. Biraz sonra
[Devamını Oku]
Bilmediğimiz, çoğu zamanda bildiğimiz halde ihmal ettiğimizden dolayı –maalesef- bazı istenmeyen durumlarla karşılaşabilmekteyiz. Bu durumların en ön sıralarında trafik kazaları ve elim neticeleri gelmektedir. İstatistiklerdeki verilere göre, Türkiye’de 2009 yılında 264.163 kaza olmuş, toplamda ölü
[Devamını Oku]
En büyük nasihatci ölümdür. Bu yüzden ‘Nasihat istersen ölüm yeter’ sözü darb-ı mesel olmuştur. Ölüm, vurdumduymaz hayatımızı dizginleyen ilahî bir ikâzdır. Ölüm, gençlerin sefâhatte gitmemesi gerektiğinin ilk dersidir ve dünyaya neden gönderildiğimizin sırrını barındırır içinde.
[Devamını Oku]
Ölüm düşüncesi, insanın sürekli aklında tutması gereken, unutmadığı takdirde müsbet olan birçok şeyi kendisine kazandıran, menfi olan birçok şeyden de muhâfaza eden bir hakikattir. İşte bu nükteler içindir ki Cenâb-ı Hak, Kur’ân-ı Kerîm’de birçok âyette
[Devamını Oku]
İhtiyar olan veya ihtiyar olmadığı halde hayat tecrübesi fazla olan insanların, tecrübelerinden istifâde edebilmek amacıyla zaman zaman dizlerinin dibine çöküp hâtıralarını ve hayattan çıkarmış oldukları dersleri birkaç kelime veya birkaç cümle ile de olsa bizimle
[Devamını Oku]
Gözde bir üniversitede ve güzel bir bölümde eğitim alan ve çok kitap okuyan, fakat âhiret inancı olmayan bir öğrenciye annesinin de bulunduğu bir iş ortamında sohbet arasında sordum. “Anneni seviyor musun?” Hiç gecikmeden “evet” dedi.
[Devamını Oku]
Âhiret Ahiret kelimesi, evvelin mukâbilidir ve “son” mânâsına gelir. Âhiret, dünya hayatından sonra başlayacak olan ikinci hayat anlamına gelir. Âhiret, dünyanın ömrünün bitmesini ilan eden kıyâmetin kopmasıyla başlar, insanların cennet ve cehenneme yerleşmelerinden sonra sonsuza
[Devamını Oku]
“Sizi yoktan var eden zatın memuru olarak bu dünyada bulunuyorsunuz. Vazifenizi bitirdikten sonra yine O’na döndürüleceksiniz. Öyle ise vazifenizi güzel bir şekilde yerine getirin ki ölüm sizi güzel bir şekilde karşılasın. Çabuk söner bir ateş
[Devamını Oku]
“Ey insan! Katiyen bil ki, hilkatin en yüksek gayesi ve fıtratın en yüce neticesi, iman-ı billahtır. Ve insaniyetin en âlî mertebesi ve beşeriyetin en büyük makamı, iman-ı billâh içindeki ma‘rifetullâhtır. Ve cin ve insin en
[Devamını Oku]
Mesele farkında olmaktı. Yoksa her sabah kalkıyor, yiyor, içiyor, geziyor, çalışıyoruz... Her gün devridaim işlerimiz var. Hiç ölmeyecekmiş gibi dünyaya perestiş, dünya işlerine gayret ediyoruz. Geçen gün 15-20 dakikalık bir mesafede bir yere gitmek için
[Devamını Oku]
Cenab-ı Hakk’ın kâinata bazı sebepler koymasının bir hikmeti de haksız şikayetlerin, geçersiz itirazların Allah’a yönlendirilmesini önlemek içindir. İnsanların kendi kusurlarından ve kabiliyetsizliklerinden ortaya çıkan sonuçların Allah’a verilmesinin, isyan ve itirazlarının önüne geçmek içindir. Bu sırrı
[Devamını Oku]