İstanbul
Sultan Mehmed hem maddi olarak hem de manevi olarak fethin ve zaferin kendisine bakan kısmında gayret etmiş, kendine bakan yönünü ikmal etmiştir. Bir yıl süren hazırlıkla beraber, pek çok ihtimal düşünülmüş, ona göre tedbirler alınmıştır.
[Devamını Oku]
“İstanbul bir malike-i derya-yı letafettir ki yalnız hazin hazin sahillerine yüz sürerek pişgahından akıp giden deryanın safası mevkiin bütün cihan içinde akransızlığını isbata kafidir.”Böyle demiş Namık Kemal, Nedim’in şu dillere pelesenk mısralarla tavsif ve tarif
[Devamını Oku]
İstanbul kadim bir şehirdir, İstanbul şiir gibi bir şehirdir ve İstanbul kadim bir şiirdir.Mekke, Medine, Kudüs, Semerkand, Buhara, Yesi, Kerkük, Şam-ı Şerif, Tebriz, Isfahan, Bursa, Konya… Ve İstanbul… İnsanlık tarihiyle eş, binlerce yıldır sakinleri ile
[Devamını Oku]
İstanbul müstesna bir Türk İslam Medeniyeti şehridir. İstanbul müstesna bir Kelime-i Tevhidmedeniyeti şehridir. İstanbul müstesnabir İslam beldesidir. Hz. Peygamber’in teveccühüne, muhabbetine, müjdesine mazhar olmuş bu mazhariyetin bir tezahürü olarak İslam tarihi içerisinde ümmetin ekseriyeti nezdinde
[Devamını Oku]
Şüphesiz ki bir inanç ya da kültür, bir topluma olan yansıması ile tüm potansiyel ve faziletini ifade etme imkânı bulur. Yani akide, değer, ibadet ve adâb-ı muaşeret gibi sosyal sahneler o inanç ya da kültür
[Devamını Oku]
İstanbul, Ticareten Türkiye’dir; fakat…İstanbul, çok şiirlere, övgü dolu iltifatlara layık olmuş, coğrafi ve tarihi güzellikleriyle eşsiz bir şehirdir.Denizi, Boğaz’ı, ormanları ile hep göz doldurmuştur.İstanbul’un güzelliğine ilan-ı aşk edenler çok olmuştur. Herkes, kendi memleketini sever, fakat
[Devamını Oku]
“Yetişmez mi bu şehrin halkına bu nimet-i Bârî Habîb-i Ekrem’in yâri Ebâ Eyyûbe’l-EnsârSaadetli İstanbul şehr-i şehîrine şöyle bir ayak üstü misafir olalım.” der müellif hanım. Biz de deriz ki Olmaz! Hep öyle biz misafir olacak
[Devamını Oku]
İstanbul bir vefa şehridir. Bir yanda kendini mesken tutmuş olan sakinler, uhrevi neşenin hâkim olduğu kabristanlarda istirahatle haşri beklemektedir. Diğer yanda dünya misafirliğini kendi toprağı üstünde geçirenler, Peygamber muştusunun bereketiyle muhafaza altındadır. Bu eman, müslim-gayrimüslim
[Devamını Oku]
19. yüzyılın son yirmi yılı ve 20. yüzyılın başlarında Osmanlı Türk hükümeti Batavia’da bir konsolosluk kurdu. Bu konsolosluğun varlığı aslında Hollanda Doğu Hint Adaları hükümeti tarafından pek beğenilmese de konsoloslar yalnızca ticaretin temsilcisi olarak görülmesinden
[Devamını Oku]