Osmanlı’da kurulan vakıfların hizmet ve faâliyetleri, zengin bir muhtevâya sahipti. Bunların, topluma fâideli olmak kasdı ile zaman, zemin, yöreler ve meşreblere göre çeşitlilik göstermesi, sistemin, statik değil, dinamik bir yapıya sâhib olduğunun açıkça bir ifadesidir.