Tevazu
Peygamberimiz (asm) Cebrail (as) ile oturuyordu. (Peygamberimiz) semaya baktığında bir meleğin indiğini gördü. Cebrail (as) Bu, yaratıldığı günden şu ana kadar yeryüzüne inmemiş olan bir melektir. dedi. O melek indikten sonra Peygamberimize hitaben Ey Muhammed!
[Devamını Oku]
Tevazu; kendisini başkalarından büyük görmemek, avam-ı nasla da iç içe olabilmek, samimi sohbetler kurabilmek, mevkisi ne olursa olsun sürekli saygı ve hürmet beklentisi içerisinde olmamak gibi ifadelerle anlatılabilir.Fakat bazı mevkilerin hususiyeti gereği, kişinin ağırlığını muhafaza
[Devamını Oku]
Tevazu, bugünün dünyasında en sessiz ama en kıymetli meziyetlerden biri. Göz önünde olmak, övülmek, parmakla gösterilmek neredeyse bir ihtiyaç gibi yaşanıyor. Ama insanın büyüklüğü, ne kadar övüldüğünde değil, övülmeye ne kadar ihtiyacı olmadığında saklı. Çünkü
[Devamını Oku]
Saltanatı boyunca hiçbir başarıyı kendi nefsi nefsine vermemişti. Hilafeti getirdi ama kibirlenmedi. Şehirler fethetti ama önce nefsini zapt etti. Tahtta oturdu ama hizmetkârlığı elden bırakmadı. Yavuz Sultan Selim, sekiz yıllık kısa saltanatına asırlık işler sığdırmış
[Devamını Oku]
Tevazunun iman ile olan bağına nazaran…Naçizane arar durur şu eğitimci… Hani değer adını verdiği kalıplarla insanı inşa edecek ya! Hani inşa ettiği insan ile toplumu huzura kavuşturacak ya! Lakin bilmez ki değerleri derlerken, değerleri konduracağı
[Devamını Oku]
Kur’ân-ı Kerîm’in müminleri tanıttığı ayetlerden biri şöyledir: “Rahmân’ın has kulları o kimselerdir ki, yeryüzünde tevazu ile yürürler…” (Furkân, 63)Bu ayet, bir müminin kalbî ve ahlâkî duruşunu yansıtan temel ilkelerden birini ortaya koyar. Tevazu, yürekten gelen
[Devamını Oku]
Yamalı Cübbe, Derin GönülHazret-i Ömer (ra), hem sert mizacının ardında yumuşacık bir merhamet, hem de tevazu barındıran bir şahsiyetti. Yamalı elbise giyerdi. Sırtında su ve yiyecek taşır, yetim ve dulların ihtiyacına koşardı. Halife olduğu günlerde
[Devamını Oku]