Sünnet-İ Seniyye
Misvak, Babilliler tarafından 7000 yıl önce kullanılıyordu. Eski Yunanlılar, Romalılar, Yahudiler, Mısırlılar misvakı kullanmışlardır. Kimyasal analizi yapıldığında (Salvadora persica) trimethylamine, salvadorine, chlorides, fluoride yanısıra fazla miktarda silica, sulphur, vitamin C, ve daha az miktarda tannins,
[Devamını Oku]
NİÇİN HASTALANMIYORLAR? Saadet asrında İran’lı bir hekim Medîne’ye gelip yerleşmişti. Fakat günler geçtiği halde kimse tedâvi için gelmiyordu. Medîne’de başka hekim de yoktu. Bir gün işsizlikten çok sıkıldığını, geri dönmek istediğini Peygamberimiz’e (asm) bildirdi. Efendimiz
[Devamını Oku]
Dinimiz İslâm, insanın yaratılış gâyesini, Allah’ı tanıyıp îman eylemek ve O’na ibâdet etmek şeklinde tarif etmiştir. Bu gâyeye uygun olarak insana düşen vazife, Cenâb-ı Hakk’ın kendini tanıttırmasına karşı O’nu güzelce tanımaya çalışmak, hem şu tezyinatla
[Devamını Oku]
Ezher Şeyhi Prof. Dr. Ahmed et-Tayyib’in Kahire Üniversitesi Rektörü Muhammed Osman el-Hişt’in reformist nazariyelerine verdiği cevabın tercümesidir. Çoğu kişi belki de benimle Prof. Dr. Muhammed Osman el-Hişt arasında eskiye dayanan ilişkinin ve yine eskiye dayanan
[Devamını Oku]
“De ki: Allah’ı seviyorsanız bana uyun. Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Allah affeder ve merhamet eder.” “De ki: Allah’a ve Peygambere itaat edin”. Yüz çevirirlerse bilsinler ki, Allah kâfirleri sevmez.” İngilizler Hindistan’ı işgal
[Devamını Oku]
“Size iki şey bırakıyorum. Onlara sıkı sarıldığınız sürece yolunuzu şaşırmazsınız. Allah’ın kitabı ve Rasulü’nün sünneti.” Sünnet sözlükte yol demektir. Istılah olarak sünnet; söz, fiil ve takrirleri ile Peygamber Efendimizin (sav) İslam’ı yaşayarak yorumlaması demektir. Sünnet,
[Devamını Oku]
Ayakta Yemek Yeme Rivayetlerde Hz. Peygamber (sav)’in bir hurma tanesini bile ayakta yemediğini, bir şey yiyecek olduğunda nimete ve nimeti bahşedene hürmeten mutlaka çömeldiğini görüyoruz. Bu konuda Efendimiz (sav), “Ben dayanarak yemem” buyururken, Hz. Enes
[Devamını Oku]
Hâl ve hareketinde Resulullah’a en çok benzeyenlerden biri de İbni Ömer idi.Hazreti Aişe (Ra.) Abdullah ibni Ömer (ra), asr-ı saadetteki Abdullah isimli altı âlim sahabe ile birlikte ebadile-i seb’a olarak anılmaktadır: Abdullah ibni Abbas, Abdullah
[Devamını Oku]
Efendimiz (asm), “Benim ashabım iyice acıkmadan yemez. Yedikleri zamanda tıka basa yemezler, daha iştahları varken sofradan kalkarlar.” İslam’ın mutfağı günümüz mutfağına ne şekil açısından benzer ne de muhteva açısından. Bu mutfakta her gıdanın ‘helal ve
[Devamını Oku]
“Şunu iyi biliniz ki, bana Kur’ân-ı Kerim ile birlikte onun bir benzeri de verilmiştir. Dikkatli olun koltuğuna kurulan tok bir adamın size: ‘Sadece şu Kur’ân lazımdır, onda bulduğunuz helali helal, haramı da haram kabul ediniz
[Devamını Oku]
Istılah olarak Peygamber Efendimizin (s.a.v) sünnetine ve ashab-ı kiram, tabiin, tebe-i tabiin olan cemaate uyanlara ehl-i sünnet ve cemaat denir. İslamiyet’in ilk yıllarında Peygamber Efendimizin (sav) yaptığı sohbetlerin bereketiyle ümmetin fertlerinin akideleri pak ve nezihdi.
[Devamını Oku]
Sünnet ve hadis, yaygın olarak birbirinin yerine kullanılan kavramlardır. Hadis, Hz. Peygamber (sav)’in 23 senelik peygamberlik hayatında Kur’an-ı Kerim dışında yaptığı açıklamalar, sorulara verdiği cevaplar, davet, irşad faaliyetleri, söz, fiil ve takrirleridir. Sünnet ise, onun
[Devamını Oku]
“O Allah ki, sizi bir tek canlıdan yarattı ve bundan da, gönlü kendisine ısınsın diye eşini yarattı.” (Araf, 189) Mehmed o gün çok mutluydu. Çünkü dünya saadetinin temeli olan bir yuva kuruyordu. O yuva cennet
[Devamını Oku]
Veda hutbesinde Sevgili Peygamberimiz (sav) Kur’an ve Sünnete sarıldığımız müddetçe asla yolumuzu şaşırmayacağımızı haber vermiştir. Şöyle düşünelim: Engin denizlerde yol alan gemiler deniz fenerlerine bakarak kıyı uzaklığını tespit eder; yıldızlar ve pusulalardan faydalanarak gidecekleri doğru
[Devamını Oku]
“Peygamber size ne verdiyse, artık onu alın; size neyi de yasakladıysa, ondan hemen kaçının!” (Haşir Sûresi, 59/7) Kütüb-i Sitte’ye dâhil olan Sünen-i Ebû Davud’da geçen bir hadîs-i şerîf şöyledir: “Şüphesiz ki, Allah her yüzyılın başında
[Devamını Oku]
Her işimizde olduğu gibi düğünlerimizde de Allah’ın rızasına, Resul’ünün sünnetine uygun davranmalı, evlilikleri kolaylaştırmalıyız. Düğünlerimizi harama ve günaha bulaşmadan, israfa ve gösterişe dönüştürmeden yapmaya gayret etmeliyiz. Yaz ayları adeta düğün mevsimidir. Okulların tatil olması ve
[Devamını Oku]
Kur’ân-ı Azimuşşan beşeriyete dünya ve ahiret saadetini temin etmek için nazil olmuştur. Bir kimse Kur’ân’a iman edip onun imametine tabi oldukça yücelir, ehl-i cennet ve ehl-i saadet olur. Ona sırtını dönerse alçalır, cehennem ehli olur.Kelamullaha
[Devamını Oku]
Bediüzzaman Hazretleri, “(Habibim, ya Muhammed!) de ki: “Eğer Allah’ı seviyorsanız, o hâlde bana tâbi’ olun ki, Allah (da) sizi sevsin ve günahlarınızı size bağışlasın!” (Âl-i İmran, 31) ayetinin tefsirini yaparken “Sünneti Seniyye edebdir. Hiçbir meselesi
[Devamını Oku]