Dil
Peygamberimiz (asm) İslamiyet'in yayılmasına ve muhâfazasına hizmet edecek yabancı bir lisânı öğrenmeyi teşvîk etmiştir. Zeyd bin Sâbit (ra) gibi bazı Sahâbeleri bu konuda vazîfelendirmiştir. Zeyd bin Sâbit (ra) anlatıyor: Resulullah Medine'ye teşrîf ettiklerinde çocuktum. Beni
[Devamını Oku]
Bu gün, memleketimizin en mühim meselelerinden biri de, dilimizdeki müthiş tahribattır. Tanzimat’la başlayan bu tahribat, Birinci Cihan Harbinden sonra bazı ideolojik cereyanlarla daha da hız kazanmıştır. O günlerde, Türkçülük fikrini savunanlar, öz Türkçe hayalleriyle edebiyatımızdaki
[Devamını Oku]
Yüzyıla yakın bir zamandır bazı şahıs veya gruplar tarafından Kur'ân'ın Arapça olması sorgulanmakta ve ibâdetlerin Türkçe yapılması savunulmaktadır. Fakat bu görüşü savunanlar nedense pek de ibâdet yapan kesimler değildir. Onlar Türkçe ibâdeti kendileri için değil
[Devamını Oku]
İnsanlar avam ve havas olmak üzere iki sınıftır. Avam, ilmî seviyesi olmayan halktır. Havas ise ilim sâhipleridir. Ticâret ve memuriyet için bu dünyaya gönderilen insan, iştihalı bir nefis taşıdığından vazifesini unutmamak ve kesret içinde boğulmamak
[Devamını Oku]
İnsan bu dünyaya kâinatın yaratıcısını tanımak ve O'na îman edip ibâdet etmek üzere gönderilmiştir. Dünyaya gönderilen insanın, kainatın karşısındaki âcizliği, zayıflığı, kuvvetsizliği ve dahası pek çok şeye karşı da câhilliği dikkatinizi çekiyor mu? Acaba insanın
[Devamını Oku]
Heyhat! Yahya Kemal’in “Türkçe ağzımda annemin ak sütü” dediği bu güzel dilimiz nasıl bu hale geldi diye insan düşünmeden edemiyor. Dilin yozlaşmasında genç nesillerin kültürel kodlarından, tarihinden, edebiyatından uzaklaşmasının payı olduğu bir gerçek. Batı karşısında
[Devamını Oku]
Sovyetler Birliği Boyunduruğundan kurtulan Müslüman cumhuriyetler kendi bünyeleri içinde bir alfabe değişikliği yaparak, Kiril harflerinden Latin harflerine dönmüşlerdir. Bu hususta bazı gerçeklerin bilinmesinde yarar görmekteyim. (1) Müslümanların ve Türklerin bin yıllık kültür vasıtası İslâm-Kur’an alfabesidir.
[Devamını Oku]
Kurtuluşumuz ittihattadır ve çözümü şu kelimelerde saklıdır: Dilde, fikirde, işte birlik. Kimi dil bilimcilere göre 5000 yıllık mazisi olan Türk dili, günümüze kadar varlığını sürdürebilen kadim diller arasında yer alır. Tarih boyunca hüküm kurdukları coğrafyalarda
[Devamını Oku]
TEFEKKÜR MÜ, TEZEKKÜR MÜ? Yaklaşık üç yaşında bir kızım var. Bir dörtlük ezberlemiş; sürekli tekrarlayıp duruyor. Dörtlük şöyle: “Rabbim Allah, peygamberim Hazret-i Muhammed, dinim İslâm, kitabım Kur’ân, ben Müslümanım.” Dilindeki dörtlük ve o haliyle hakikaten
[Devamını Oku]
Peygamberimiz (asm) İslâmiyet’in yayılmasına ve muhâfazasına hizmet edecek yabancı bir lisânı öğrenmeyi teşvîk etmiştir. Zeyd bin Sâbit (ra) gibi bazı sahâbeleri bu konuda vazîfelendirmiştir. Zeyd bin Sâbit (ra) anlatıyor: “Resûlullâh Medine’ye teşrîf ettiklerinde çocuktum. Beni
[Devamını Oku]
Bugün ne yazmasam diye düşündüm. Hiçbir şey dedim, kendi kendime. O zaman “her şey” yazmalıyım diye bir sonuç çıkardım ve kâğıda “her şey” yazdım. Fakat gözüm ve aklım “şey” kelimesinde kaldı. Neydi ki bu şey?
[Devamını Oku]
Fail yani öznenin bir işi yapan olması hiçbirimizde şaşkınlığa neden olmaz. Çünkü biliriz ki resim varsa ressam da olmalı ya da şiir varsa bir de şair olmalı. Bir iş veya oluş varsa bir de fail
[Devamını Oku]
Dil en başta onu bir araç olarak yaratan kudretin, marziyat, meram ve muradının, kendine muhatap ve halife kıldığı insan ile arasındaki muhaverenin (diyaloğun) inşası içindir. Zira dil, ilâhî olandan daha değerli bir şeyi taşımamıştır. Kelimesi
[Devamını Oku]
Atalar sözünü tutmayanı yabana atarlar. Al Allah’ım kulunu, zabt et dilini. Teslimiyet… Dil mevzubahis olduğunda lisan zabıtası olamayız değil mi? Hakka emanet sonu selamet… Onun çizdiği sınırlarla yuvasından çıkabilen ve hava zerreciklerine yüklemeler yapabilen bir
[Devamını Oku]