METODOLOJİNİN ÖNEMİİnsanlar amaçlarına ulaşmak veya bir meçhulü keşfetmek istediğinde rastgele hareket ettikleri takdirde arzularına kavuşmaktan mahrum olurlar. Hedefe ulaşmak doğru yöntemlerin rehberliğinde mümkündür.
Allah bizi neden farklı dillerde, farklı renklerde, farklı milletler olarak yarattı?“Ey insanlar! ?üphesiz ki biz, sizi bir erkek ve bir dişiden (Âdem ile Havva’dan) yarattık. Birbirinizi tanımanız için de sizi, milletler ve kabileler kıldık.”
Gözde bir üniversitede ve güzel bir bölümde eğitim alan ve çok kitap okuyan, fakat âhiret inancı olmayan bir öğrenciye annesinin de bulundu-ğu bir iş ortamında sohbet arasında sordum.
İnsanlar maddî ve mânevî hayatlarını düzenlerken doğrunun yanında yanlışlar da yapmışlardır. Hatalı, çıkmaz, saptırıcı yollara da yönelmişlerdir. Sapmanın ve yanılmanın baş sebebi, insanın kendini yeterli sanması, bilgi ve güç almak için Allah’a yönelmeyi reddetmesidir.
İLİM: Muhakkik kelam âlimlerine göre ilim, sâhibine herhangi bir durumun, ne şimdi ne de gelecekte aksi muhtemel olmayacak bir biçimde açığa kavuşması niteliğidir. Bu da kesin, değişmez ve gerçeğe uygun inançtan ibâret olan yakin ile sınırlı bir husustur.
ME?VERET NEDİR? Meşveret: Müşâvere, şivar, meşvüre, meşvere, meşure, danışıp işâret almak, yani fikir almak demektir. Toplanıp meşveret eden cemaate de şûrâ denilir.
Namazdaki huşûun zevkine vardığınız an/anları hatırlıyor musunuz? İç dünyanızda bunun değerini ölçmek istediğinizde neyle kıyaslardınız? Namazın 5 vakit olarak tayin edilmesinin huşû ile bir ilgisi olabilir mi?Bir an Hz. Muhammed (asm) gibi bir peygamberin huzuruna çıktığınızı düşünün.
Hâfız Ali ’nin (rh ) Hz. Üstad ile tanışması Hayvanları harmana sürmeden önce yaylada otlatırlarmış ve bu çobanlara normal vakitten biraz daha fazla ücret verirlermiş.
İnsan bu âlem içinde diğer varlıklara göre “Hürüm, fâil-i muhtarım” diyebileceği bir kemâl mertebededir. İnsan, düşünce âleminde birbirine zıd fikirlere sâhip olabilir.
Kur’ân-ı Kerim, Allah tarafından Cibril-i Emin vasıtasıyla Arapça olarak Hz. Muhammed’e (asm) yirmi üç senede âyet âyet, sûre sûre mübârek bir zamanda (Ramazan ayında), mübârek bir mekânda (Mekke’de) indirilmiştir. Zaman ve mekân şerefi Kur’ân için birleşmiştir. Bu kitabın nazmı da mânâsı da İlâhîdir.
Kur’ân-ı Kerim, Allah tarafından Cibril-i Emin vasıtasıyla Arapça olarak Hz. Muhammed’e (asm) yirmi üç senede âyet âyet, sûre sûre mübârek bir zamanda (Ramazan ayında), mübârek bir mekânda (Mekke’de) indirilmiştir. Zaman ve mekân şerefi Kur’ân için birleşmiştir.
Müslümanlar tarihte büyük devletler hatta imparatorluklar kurmuşlar, kıtalara hükmetmişlerdir. Ekonomik anlamda çok ciddi bir seviyeye ulaşmışlardır. Son birkaç asırdır gerileme olmuş ve fakir hale düşmüşlerdir. Bunun başlıca sebepleri şunlardır: