“… Fakat olur ki, bir şeyden hoşlanmazsınız ama, o sizin için hayırlıdır.
Ve olur ki, bir şeyi (de) seversiniz, halbuki o sizin için bir şerdir.
Allah ise (sizin için hayır olanı) bilir de siz bilmezsiniz.” (Bakara, 216)
Hikmete râm olmak…
Bu hakikate, Mehmet Akif Ersoy’un “Safahat” adlı eserinde yazmış olduğu şu meşhur beytinden aşinayızdır: “Allah’a dayan, sa’ye sarıl, hikmete râm ol / Yol varsa budur bilmiyorum başka çıkar yol.”
Peki hikmete râm olmak ne demektir?