İnsan öyle bir makamdadır ki, namazı bile bütün mahlukatın ibâdetlerinin hulasasıdır. Hem mahlûkatın ortasında durmuş, Habîbullah’tan aldığı dersi bütün kâinat nâmına okuyan bir halîfedir.
Rabbimizin, “Ben cinleri ve insanları ancak bana ibâdet etsinler diye yarattım” buyurmuş olması, insanların ve cinlerin en mühim ve büyük vazifesinin Allah’a (cc) kulluk ve ibâdet olduğunu aşikâre ifade etmektedir. Kur’ân’ın bu emrine imtisal edip uyanlar yakînen bilirler ki, hakîkatte her şey Allah’a müteveccih ve ibâdet üzeredir.